ENFLASYON
DÜZELTMESİNE İLİŞKİN MEVZUAT
348
SIRA NO'LU VERGİ USUL KANUNU
GENEL TEBLİĞ TASLAĞI
Resmi Gazete No :25813
Resmi Gazete Tarihi :12/05/2005
Kapsam
Bakanlığımıza
yansıyan bazı olaylar nedeniyle uygulama
birliğini sağlamak amacıyla aşağıdaki açıklamaların
yapılması
uygun görülmüştür.
1.
Münhasıran Sürekli Olarak İşlenmiş
Altın, Gümüş Alım-Satımı Ve İmali İle İştigal Eden
Mükellefler İçin Enflasyon Düzeltmesi
Yapma
Zorunluluğu
Bilindiği
üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
5024 sayılı Kanunla(1) değişik Mükerrer 298 inci maddesinin
(A)
fıkrasının (1) numaralı bendinde, kazançlarını
bilanço
esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi
mükelleflerinin fiyat endeksindeki artışın, içinde
bulunulan dönem dahil son üç hesap
döneminde
%100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde
%10'dan fazla
olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi
tutacakları hükmü yer almıştır.
Mükerrer
298 inci maddenin (A) fıkrasına 5228
sayılı Kanunla(2) eklenen (9) numaralı bent ile de "Münhasıran
sürekli olarak işlenmiş; altın, gümüş
alım-satımı ve
imali ile iştigal eden mükellefler bu fıkranın (1) numaralı
bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi
yaparlar." hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, 09/08/2004
tarih ve 10 sıra numaralı Vergi Usul
Kanunu Sirkülerinde, söz konusu
mükelleflerden
dileyenlerin, 5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle 5024 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesinde yapılan değişikliğe
istinaden
(31/12/2003 tarihli bilançoları da dahil olmak
üzere) 2004
yılına ilişkin geçici vergi dönemlerinde enflasyon
düzeltmesi yapmayabilecekleri açıklanmıştır.
Bu
hükümler ve yapılan açıklamalara
göre, münhasıran sürekli olarak işlenmiş
altın,
gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden ve
kazançlarını bilanço esasına göre tespit
eden gelir
veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, enflasyon
düzeltme
şartlarının (fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan
dönem dahil son üç hesap
döneminde %100'den ve
içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla
olması)
oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, 2005 ve müteakip yıllarda
her
geçici vergi dönemi ve hesap dönemi sonu
itibarıyla
enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.
2.
Son Beş Hesap Dönemi İçinde
Aktife Giren Kıymetlerin ROFM Hesaplamasında Oranın (1)'den
Büyük Çıkması Hali
328 sıra numaralı
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin(3)
"VI.2.2.1. Son Beş Hesap Dönemi İçinde Aktife Giren
Kıymetler İçin" bölümünde yer
alan ROFM
formülüne ilişkin olarak anılan Tebliğin (8) numaralı
dipnotunda gerekli açıklama yapılmış olmasına rağmen
uygulamada
farklı anlaşılmaların olduğu Bakanlığımıza yansıyan olaylardan tespit
edilmiş olup aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek
duyulmuştur.
328 sıra numaralı
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin
ilgili bölümünde yer alan ROFM
formülü
şöyledir;
İlgili Hesap
Dönemine Ait TEFE Artış Oranı
ROFM = Top. Fin. Maliyeti X
--------------------------------------------------------------------------------
İlgili Hesap Dönemine Ait Ortalama Ticari
Kredi Faiz Oranı
Normal şartlar altında, söz konusu formüldeki oranın,
(0) ile
(1) arasında gerçekleşmesi gerekir. Oranın (1)'den
büyük çıkması, bankacılık
sektörünün
öngörüler ile belirlediği kredi faiz
oranlarının,
gerçekleşen TEFE artış oranlarının gerisinde kaldığını ifade
etmektedir.
Bu durumda,
formüldeki oran (1) olarak alınacak ve
toplam finansman maliyetinin tamamının reel olmadığı kabul edilecektir.
3.
Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Enflasyon
Düzeltmesi Yapmaması
213 sayılı Vergi
Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla
değişik mükerrer 298 inci ve geçici 25 inci
maddeleri ile
kazançlarını bilanço esasına göre tespit
eden gelir
ve kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksindeki
artışın,
içinde bulunulan dönem dahil son
üç hesap
döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap
döneminde
% 10'dan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon
düzeltmesine tabi tutacakları hüküm altına
alınmış olup,
düzeltmeye tabi tutulacak parasal olmayan kıymetler 328 sıra
No.lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki (2) sayılı listede yayımlanmıştır.
Diğer taraftan,
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1
inci maddesinde sermaye şirketleri kurumlar vergisi
mükellefleri
arasında sayılmış olup Kanunun 2 inci maddesinde, "Türk
Ticaret
Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan
anonim, eshamlı
komandit ve limited şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar,
sermaye şirketleridir. Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan
yatırım fonları bu Kanunun ve Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında
sermaye şirketi addolunur. 20.2.1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanuna
göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle
Türkiye'de
münhasıran portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan
dar
mükellefiyete tabi yatırım fonları, bu Kanunun ve Gelir
Vergisi
Kanununun uygulanmasında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre
kurulan
Yatırım Fonları addolunur." hükmüne yer verilmiştir.
2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanununun(4) 37 inci
maddesinde de menkul kıymet yatırım fonları; "Bu Kanun
hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri
karşılığında
toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi
ve inançlı mülkiyet esaslarına göre
sermaye piyasası
araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler
portföyü işletmek amacıyla kurulan malvarlığı" olarak
tanımlanmıştır.
Menkul kıymet
yatırım fonları tarafından uygulanacak
muhasebe ilkeleri, Sermaye Piyasası Kurulunca çıkarılan Seri
XI,
No:6 sayılı Menkul Kıymet Yatırım Fonları Mali Tabloları Ve Raporlarına
ilişkin İlke Ve Kurallar Hakkında Tebliğ(5) ve izleyen
düzenlemelerde gösterilmiş bulunmaktadır.
Öte
yandan, Seri XI, No: 20 sayılı Yüksek
Enflasyon Dönemlerinde Mali Tabloların Düzeltilmesine
İlişkin
Usul Ve Esaslar Hakkında Sermaye Piyasası Kurulu Tebliğinin(6) 2 inci
maddesinde, "Ortaklıklar, aracı kurumlar ve yatırım ortaklıkları ile
bunların bağlı ortaklıkları ve iştirakleri yüksek enflasyon
dönemlerinde mali tablolarını bu Tebliğde belirtilen usul ve
esaslara uygun olarak hazırlar." denilmiş ve muhasebe işlemleri ile
mali tablolarına ilişkin özel düzenlemeleri olan,
ayrı bir
tüzel kişiliği haiz olmayan ve tamamıyla sözleşmesel
bir
ilişkiye dayanan malvarlığı statüsüne sahip menkul
kıymet
yatırım fonlarının, yüksek enflasyon dönemlerinde
mali
tablolarını düzeltmeye tabi tutmayacakları belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan
açıklamalar ve Sermaye Piyasası
Kurulu düzenlemeleriyle paralellik sağlamak amacıyla Vergi
Usul
Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (8)
numaralı
bendinin (b) alt bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden
Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının, 31.12.2003 ve 31.12.2004 tarihli
tablolar da dahil olmak üzere, mali tablolarını 5024 sayılı
Kanunla getirilen enflasyon düzeltmesi
hükümleri
uyarınca düzeltmeye tabi tutmamaları uygun bulunmuştur.
4.
Serbest Bölgelerde Defter Tutma
5084 sayılı
Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun(7) 8 inci maddesi ile
değişik 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun(8) 6 ncı
maddesinde, kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile
düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, Vergi Usul
Kanununun
hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme
yapmaya Maliye
Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmış
olup,
söz konusu yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler 85
Seri
Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği(9) ve 345 Sıra Numaralı Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği(10) ile kamuoyuna duyurulmuştur.
Bu
düzenlemelere ilaveten, 3218 sayılı Kanunun 6
ncı maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, tam mükellefiyete
tabi
gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin (adi ortaklıklar,
kollektif ve adı komandit şirketler dahil) serbest bölgede
faaliyette bulunan şubeleri ile serbest bölgede faaliyette
bulunan
gerçek veya tüzel kişilerin serbest bölge
dışında
ancak Türkiye sınırları içerisinde faaliyette
bulunan
şubeleri hariç olmak üzere, serbest
bölgede faaliyet
gösteren gerçek veya tüzel kişilerden
isteyenlerin,
defter kayıtlarını Türk para birimi dışında (Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasınca, kuru günlük olarak
belirlenen)
herhangi bir yabancı para birimi ile de yapabilmeleri Bakanlığımızca
uygun bulunmuştur.
Buna göre
serbest bölgede faaliyet
gösteren söz konusu mükellefler,
Türk para
birimiyle veya başka bir yabancı para birimiyle yapılan işlemlerini,
işlemin gerçekleştiği günün
Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine
çevirecekler, iktisadi işletmeye dahil kıymetlerin değerleri
ile
vergi matrahlarını kayıt yapılan para birimine göre tespit
edecekler, ancak beyannamelerini (verilmesi gereken ayın ilk
gününün kuruyla) Türk parasına
çevirerek
vereceklerdir.
Defter kayıtlarına
esas alınan yabancı para biriminden
ilk kayıt yapılan hesap dönemi dahil beşinci hesap
döneminin
sonuna kadar dönülemeyecektir.
Verginin
ödenmesi, mahsubu ve iadesi işlemlerinde
de Türk para birimi esas alınacaktır.
Serbest
bölgede faaliyette bulunan
mükelleflerin, istemeleri halinde defterlerini Türk
para
birimine göre tutabilecekleri ise tabiidir.
5.
Anlaşmalı Matbaalara İlişkin Tip Anlaşma
Metni
Defterdarlıklarla
anlaşma yapacak olan matbaa
işletmecileri ile ilgili olarak Anlaşma metni yeniden
düzenlenmiş
ve 347 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(11) ekinde yer
almıştır. Ancak, bu metnin 5 inci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesi uygun görülmüştür.
5- "Matbaa
işletmecileri, mükellefler tarafından
bastırılacak olan belgelere öncelik tanırlar ve siparişleri on
beş
gün içinde basıp teslime hazır hale getirirler."
Tebliğ olunur.
(1) 30/12/2003
tarih ve 25332 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanmıştır.
(2) 31/07/2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(3) 28/02/2004 tarih ve 25387 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(4) 30/7/1981 tarih ve 17416 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(5) 28/2/1990 tarih ve 20447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(6) 28/11/2001 tarih ve 24597 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(7) 6/2/2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(8) 15/6/1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(9) 4/9/2004 tarih ve 25573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(10) 28/2/2005 tarih ve 25741 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
(11) 7/4/2005 tarih ve 25779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
|