Dosyayı PDF olarak aç
ve Download Et.
SOSYAL
SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK
SİGORTASI KANUNU
Kanun Numarası : 5510
Kabul Tarihi : 31/5/2006
Yayımlandığı R.Gazete :
Tarih : 16/6/2006
Sayı : 26200
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 45 Sayfa:
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1- Bu Kanunun amacı,
sosyal sigortalar ile genel sağlık
sigortası bakımından kişileri güvence altına almak; bu
sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan
yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini
belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi
ile ilgili usûl ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- Bu Kanun; sosyal
sigortalar ile genel sağlık
sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti
sunucularını, bu Kanunun uygulanması bakımından gerçek
kişiler
ile her türlü kamu ve özel hukuk
tüzel kişilerini
ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları kapsar.
Tanımlar
MADDE 3- Bu Kanunun
uygulanmasında;
1) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
2) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
3) Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını,
4) Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık
ve analık sigortası kollarını,
5) Uzun vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık
ve
ölüm sigortası kollarını,
6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına
prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi
gereken
kişiyi,
7) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Hak sahibi: Sigortalının veya
sürekli iş göremezlik geliri ile
malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta
olanların
ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına
veya toptan
ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve
babasını,
8) Genel sağlık sigortası: Kişilerin öncelikle sağlıklarının
korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan
harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı,
9) Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan
kişileri,
10) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Bakmakla
yükümlü
olduğu kişi: 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt
bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkralarının dışında kalan genel
sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı
olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
olan; (1)
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1rihli ve 3308
sayılı
Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık
ve
çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim
görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim
görmesi
halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile
yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu
tespit
edilen evli olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin genel sağlık sigortalısı tarafından sağlandığı
Kurumca belirlenen kriterlere göre tespit edilen ana ve
babasını,
(1)
11) Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar
Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş
sözleşmesini veya hizmet akdini,
12) Ücret: 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik,
günlük,
haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve
süreklilik niteliği taşıyan brüt tutarı,
13) Asgarî ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı
İş Kanunu
gereğince 16 yaşından büyük işçiler
için
belirlenen bir aylık brüt ücreti,
14) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Ay: Ücretleri; her ayın
15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve
(c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için, ayın 15'inden
ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar
için
ise ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz
gün
olarak değerlendirilen süreyi,
15) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Yıl: Ücretleri; her ayın
15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve
(c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için, 15 Ocak
tarihinden
ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer
sigortalılar
için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında
geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen
süreyi,
16) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya
sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine,
yapılan
sürekli ödemeyi,
17) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Aylık: Malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile vazife
malûllüğü halinde yapılan sürekli
ödemeyi,
18) Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan
gelir ve
aylıkların, ödeme tarihinden takip eden ödeme
tarihine kadar
geçen süreyi,
19) Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya
kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya
mahsus
mahallerde; ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah
yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle
bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini
ve/veya
bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından;
muhafazasını,
taşınmasını veya pazarlanmasını,
20) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil
eden
belgeleri incelemek suretiyle, çalışma
gücü kaybı ve
meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken
yaşlanma
halini, vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma
gücü kaybını ve malûllük
derecelerini belirlemeye
yetkili hekimlerden ve/veya diş hekimlerinden oluşan kurulları,
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 23 üncü
maddesiyle, (10) numaralı bentte yer alan “Bu Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt
bentlerinin dışında kalan genel sağlık sigortalısının,” ibaresi “5 inci
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri ile
yedinci ve sekizinci fıkralarının dışında kalan genel sağlık
sigortalısının,” olarak, aynı bendin (c) alt bendinde yer alan
“sigortalı” ibaresi “genel sağlık sigortalısı” olarak değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
21) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli
ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanununun 3
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen
kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların
bağlı
idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda
belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin % 50’sinden fazlasına
sahip
oldukları ortaklık ve işletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi
olmayanlarla özel kanunlarına göre personel
çalıştıran
diğer kamu kurumlarını,
22) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilere 63
üncü madde gereği
finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve
hizmetleri,
23) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin
hastalıktan
korunması veya sağlıklı olma halinin
sürdürülmesi
amacıyla, kişiye yönelik olarak finansmanı sağlanacak sağlık
hizmetlerini,
24) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak
yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşme yapmış hekimleri,
25) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya
üreten; gerçek kişiler ile kamu ve özel
hukuk
tüzel kişilerini ve bunların tüzel kişiliği olmayan
şubelerini,
26) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek
için,
genel sağlık sigortalısı veya bakmakla
yükümlü olduğu
kişiler tarafından ödenecek tutarı,
27) Sığınmacı ve Vatansız: İçişleri Bakanlığı tarafından
sığınmacı veya vatansız olarak kabul edilen kişileri,
28) Peşin sermaye değeri: Kurumca, bu Kanunun ilgili maddelerinde
belirtilen giderlerin yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek
iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarı,
29) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Güncelleme katsayısı: Her
yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından
açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları
genel
indeksindeki değişim oranının % 100’ü ile sabit fiyatlarla
gayri
safi yurtiçi hasıla gelişme hızının % 30’unun toplamına (1)
tam
sayısının ilâve edilmesi sonucunda bulunan değeri,
30) (Ek: 17/4/2008-5754/1 md.) Vazife
malûllüğü: Bu
Kanunun 47 nci maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp
malûllüğü hallerini,
31) (Ek: 17/4/2008-5754/1 md.) Uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal
güvenlik
sözleşmelerini,
ifade eder.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/1 md.) Bu maddenin (29) numaralı bendinde
belirtilen güncelleme katsayısının hesabında, en son temel
yıllı
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı veya sabit
fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının eksi
olduğu
yıllarda eksi değerler sıfır olarak alınır.
İKİNCİ
KISIM
Sosyal Sigorta Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı
sayılanlar
MADDE 4- (Değişik:
17/4/2008-5754/2 md.)
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından
çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı
olmaksızın
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı
nedeniyle
gerçek veya basit usûlde gelir vergisi
mükellefi
olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline
kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan
ortakları,
sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin
komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise
tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro
ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili
kanunlarında
(a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması
öngörülmemiş olanlar,
2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi
olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili
kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması
öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet
Memurları
Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin
hükümler;
a) İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika
şubelerinin
başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler,
b) Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan;
film,
tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile
müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları
içine alan bütün güzel sanat
kollarında
çalışanlar ile düşünürler ve
yazarlar,
c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda
olanlar
hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden
hizmet akdi
ile çalışanlar,
d) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi
Mallarının
Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar,
e) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununda
belirtilen umumî kadınlar,
f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta
öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde
ders
ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı
Devlet
Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) bendi
kapsamında
çalıştırılanlar,
g) (Ek: 11/10/2011-KHK-665/29 md.) Türkiye İş Kurumu
tarafından
düzenlenen Toplum Yararına Çalışma Programlarından
yararlananlar,
hakkında da uygulanır.
(Ek cümle: 11/10/2011-KHK-665/29 md.) Bu fıkranın (g) bendinde
sayılanlar için Türkiye İş Kurumu prim
ödeme
yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun
kapsamında
işyeri ve işveren sayılmaz.
Birinci fıkranın (b) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin
hükümler; 10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı At
Yarışları
Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler hakkında da
uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin
hükümler;
a) Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar gereğince
seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve
gelenlerden; bu görevleri sebebiyle kendilerine ilgili
kanunlarında Devlet memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış olanlardan
hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b) Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet
Meclisi
üyeleri, belediye başkanları, il encümeninin
seçimle
gelen üyeleri,
c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında iken, bu kapsamdaki kişilerin
kurduğu sendikalar ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin
başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden
aylıksız
izne ayrılanlar,
d) Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda,
Türk
Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına
okumakta
iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek
yüksek
okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik
eğitimine
tâbi tutulan adaylar,
e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda,
Emniyet
Genel Müdürlüğü hesabına okuyan
veya kendi hesabına
okumakta iken Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrenciler,
hakkında da uygulanır.
Dördüncü fıkranın (d) ve (e) bentlerinde
belirtilen
okulları tamamlamadan ayrılanlar ile bu okulları tamamlamalarına rağmen
görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda
geçen
eğitim süreleri sigortalılıklarından sayılmaz.
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin
hükümleri bu
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara
bu kapsamda oldukları sürece uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Bazı sigorta
kollarının
uygulanacağı sigortalılar
MADDE 5- Kısa ve uzun
vadeli sigorta kolları bakımından
aşağıda sayılan kişiler hakkında uygulanacak sigorta kolları şunlardır:
a) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz
kurumları
ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye
ve
benzeri ünitelerde çalıştırılan
hükümlü ve
tutuklular hakkında, iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası
uygulanır ve bunlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
b) (Değişik: 13/2/2011-6111/24 md.) 5/6/1rihli ve 3308 sayılı
Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak,
çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
gören
öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık
sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek
öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler
ile 2547
sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi
olarak
kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık
prime esas
kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen
günlük prime esas kazanç alt sınırının
otuz katından
fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
uygulanır. Bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlardan
bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda
olmayanlar
hakkında ayrıca genel sağlık sigortası hükümleri
uygulanır.
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/3 md.) Harp malûlleri ile
12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu,
3/11/1rihli
ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna
göre vazife malûllüğü aylığı
bağlanmış
malûllerden, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve
(b) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya
başlayanların
aylıkları kesilmez. 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış
malûller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle
vazife
malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olmaları halinde de aylıkları kesilmez. Aylıkları
kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi
kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları,
4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek
hastalığı
sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek
hastalığı
sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli
sigorta
kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma
bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, haklarında uzun
vadeli sigorta kolları da uygulanır. Bu fıkra kapsamına girenlerden
ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.
d) (Mülga: 17/4/2008-5754/3 md.)
e) (Değişik: 13/2/2011-6111/24 md.) Türkiye İş Kurumu
tarafından
düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme
eğitimine
katılan kursiyerler, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası ile bunlardan bakmakla
yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar
hakkında ayrıca
genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. (Ek
cümle:
11/10/2011-KHK-665/30 md.) Bunlar için Türkiye İş
Kurumu
prim ödeme yükümlüsü
olmakla birlikte bu Kanun
kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz.
f) (Mülga: 17/4/2008-5754/3 md.)
g) (Ek: 17/4/2008-5754/3 md.) Ülkemiz ile sosyal
güvenlik
sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen
işverenlerce
yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere
götürülen Türk işçileri
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve
bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası
hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli
sigorta
kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci
fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile
aynı
fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe
bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda,
isteğe bağlı
sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel
sağlık
sigortası primi alınmaz.(Ek cümle: 13/2/2011-6111/24 md.) Bu
bent
kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan
sigortalıların,
bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalılık sayılır.
Sigortalı
sayılmayanlar
MADDE 6- Bu Kanunun kısa ve
uzun vadeli sigorta kolları
hükümlerinin uygulanmasında;
a) İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve
üçüncü derece
dahil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka
kimse katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan
işlerde
çalışanlar,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/4 md.) Ev hizmetlerinde
çalışanlar
(ücretle ve sürekli olarak çalışanlar
hariç),
d) Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek
subay okulu öğrencileri,
e) Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından
ve o
kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için
gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya
tâbi
olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de kendi adına ve
hesabına
bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o
ülke
sosyal güvenlik mevzuatına tâbi olanlar,
f) Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî
makamların izniyle kurulan meslek veya sanat okullarında ve
yüksek
okullarda fiilen normal eğitim süreleri içinde
yapılan,
tatbikî mahiyetteki yapım ve üretim işlerinde
çalışan
öğrenciler,
g) Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya
rehabilite edilen, hasta veya malûller,
h) (Değişik: 17/4/2008-5754/4 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) ve (c) bentleri gereği sigortalı sayılması gerekenlerden
18 yaşını doldurmamış olanlar,
ı) Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar
hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman
işlerinde
hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile
tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal
faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu
faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten
sonra kalan
tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz katından
az olduğunu
belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar, (1)
j) (Mülga: 17/4/2008-5754/4 md.)
k) (Değişik: 17/4/2008-5754/4 md.) Kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve
sanatkâr siciline kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet
gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar
düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz katından
az olduğunu
belgeleyenler,
l) Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve
temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni
veya bu
devletin vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu
sözleşmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal
güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli
personelin uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu
ülkenin
ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı hallerde, işverenleri tarafından
bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı
yapılanlar,
(2)
4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı
sayılmaz.
(1) 13/2/2011
tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 25 inci
maddesiyle, bu bentte yer alan “Kamu idareleri” ibaresi “Kamu
idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar”
şeklinde ve “belgeleyenler,” ibaresi “belgeleyenler ile 65 yaşını
dolduranlardan talepte bulunanlar,” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
(2) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesiyle bu bentte yer alan “kamu düzeninin” ibaresi “ilgili
mevzuatının” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya sanat
okulunu bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk
Medenî Kanunu hükümlerine göre
mahkemece ergin
kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde
çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz.
Birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında, Türkiye Ziraat
Odaları Birliğinin görüşü alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sigortalılığın
başlangıcı
MADDE 7- Sigorta hak ve
yükümlülükleri 4
üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için
çalışmaya, meslekî eğitime veya (…) (1) staja
başladıkları
tarihten, (1)
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/5 md.) (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs
şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve
komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi
mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye
şirketlerinden
limited şirket ortakları ile sermayesi paylara
bölünmüş
komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil
memurluklarınca tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin
yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının
yönetim kuruluna
seçildikleri tarihten; gelir vergisinden muaf olanların ise
esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı oldukları tarihten;
tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için
tarımsal
faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya
kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde
kaydedildiği
tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise
bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle
muhtarları
için seçildikleri tarihten; 4
üncü maddenin
üçüncü fıkrasında belirtilenler
için ise
lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları
tarihten,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/5 md.) (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için, göreve başladıkları veya bu
Kanunun 4
üncü maddesinin dördüncü
fıkrasının (d) ve (e)
bentleri kapsamındaki okullarda öğrenime başladıkları tarihten,
itibaren başlar.
Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, gelir vergisinden muaf
olanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanların kayıt ve tescil işlemleri ile ilgili olarak
kanunla
kurulmuş ilgili meslek kuruluşlarının görüşleri
alınır.
Sigortalı
bildirimi ve tescili
MADDE 8- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.)
İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi
kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç
tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma
bildirmekle yükümlüdür. Ancak
işveren tarafından
sigortalı işe giriş bildirgesi;
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak
sigortalılar için, en geç çalışmaya
başlatıldığı
gün,
b) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma
araçlarına sefer
esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa
işyeri
bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı
çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay
içinde
çalışmaya başlayan sigortalılar için,
çalışmaya
başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu
bir aylık
sürenin dolduğu tarihe kadar,
c) Kamu idarelerince istihdam edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası
Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan
sözleşmeli
personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde
çalışmak
üzere işe alınanların, çalışmaya başladıkları
tarihten
itibaren bir ay içinde,
Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce
bildirilmiş sayılır.
Sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en
geç bir ay içinde, sigortalı olarak
çalışmaya
başladıklarını Kuruma bildirirler. Ancak, sigortalının kendini
bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu
bentte yer alan “zorunlu” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/6 md.) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)
numaralı
alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt
bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişilerden köy ve
mahalle
muhtarları için seçildiklerine ilişkin
mazbatalarını
ilgili seçim kurulundan aldıkları tarihten, sigortalılıkları
vergi mükellefiyetlerinin başladığı tarihten başlayan
sigortalılar
için vergi mükellefiyeti işleminin tesis tarihinden
itibaren iki ayı geçmemek üzere ilgili vergi
dairesince
vergi mükellefinin işe başlama işlemlerinin tekemmül
ettirildiği tarihten ve diğerleri için 7 nci maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından; (4)
numaralı alt bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için ise
kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren kendi
mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş
ve
birlikler, vergi daireleri ve Esnaf ve Sanatkâr Sicil
Müdürlüğü sigortalı işe giriş
bildirgesi
düzenleyerek Kuruma vermekle
yükümlüdür. 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1),
(2) ve (3)
numaralı alt bentlerinde sayılanların bildirimleri en geç 15
gün, (4) numaralı alt bendinde sayılanların bildirimleri ise
en
geç bir ay içinde yapılır. Ayrıca 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde
sayılanların kendileri tarafından da sigortalılık bildirimleri
yapılabilir. 4 üncü maddenin
üçüncü
fıkrasında belirtilenlerin ise çalışmaya başladıkları
tarihten
itibaren en geç bir ay içinde tescil eden kuruluş
tarafından Kuruma bildirilmesi zorunludur. Kurum bu bildirimlerden
itibaren bir ay içinde tescili yapılan kişilere,
sigortalılık
hak ve yükümlülüklerinin
başladığını bildirir.(1)
(Mülga dördüncü fıkra:
17/4/2008-5754/6 md.)
(Değişik beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.) 4 üncü
maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri
çalıştıracak işverenler, bu kapsamda ilk defa veya tekrar
çalıştırmaya başlattıkları kişileri, 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından
itibaren, onbeş gün içinde sigortalı işe giriş
bildirgesi
ile Kuruma bildirmekle
yükümlüdürler. Aynı kamu
idaresinin farklı birimleri arasındaki naklen tayin ve
görevlendirmelerde bildirim yapılmaz.
(Mülga altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.)
Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan
yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı
kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol
etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle
yükümlüdürler.
Bu maddenin ikinci ve beşinci fıkraları hariç olmak
üzere,
diğer fıkralarında belirtilen
yükümlülükleri yerine
getirmeyen ilgililer hakkında, 102 nci madde
hükümlerine
göre idarî para cezası uygulanır.
Sigortalı işe giriş bildirgesinin şekli ve içeriği,
bildirgenin
verilme yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın
sona ermesi
MADDE 9- Kısa ve uzun
vadeli sigorta kolları bakımından
sigortalılık;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki
sigortalıların, hizmet akdinin sona erdiği tarihten,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki
sigortalıların;
1) Gelir vergisi mükellefi olanlar için,
mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri
tarihten,
2) (Değişik: 17/4/2008-5754/7 md.) Gelir vergisinden muaf olanlar
için, esnaf ve sanatkâr sicili kaydının silindiği
veya 6
ncı maddenin birinci fıkrasının (k) bendi kapsamına girdiği tarihten,
3) (Değişik: 17/4/2008-5754/7 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (3) numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs
şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve
komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi
mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortaklarının,
şirketin ticaret sicil memurluğundan kaydının silindiği tarihten,
limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden
sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar
verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu
üyesi
olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona
erdiği
tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma
düşen
şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı
ile
iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile
tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma
düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması
halinde,
mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi
sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu
kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten,
4) (Mülga: 17/4/2008-5754/7 md.)
(1) 13/2/2011
tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 27 nci
maddesiyle; bu fıkrada yer alan “4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar
hariç olmak üzere diğer alt bentleri kapsamında
sigortalı
sayılan kişiler için 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından;” ibaresi “4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)
numaralı
alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt
bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişilerden köy ve
mahalle
muhtarları için seçildiklerine ilişkin
mazbatalarını
ilgili seçim kurulundan aldıkları tarihten, sigortalılıkları
vergi mükellefiyetlerinin başladığı tarihten başlayan
sigortalılar
için vergi mükellefiyeti işleminin tesis tarihinden
itibaren iki ayı geçmemek üzere ilgili vergi
dairesince
vergi mükellefinin işe başlama işlemlerinin tekemmül
ettirildiği tarihten ve diğerleri için 7 nci maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından;”
şeklinde, “esnaf sicil memurluğu” ibaresi “Esnaf ve Sanatkâr
Sicil Müdürlüğü” olarak
değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
5) (Değişik: 13/2/2011-6111/28 md.) Tarımda kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetinin
sona
erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca
muafiyet kapsamına girdiği yahut 65 yaşını doldurması nedeniyle talepte
bulunduğu tarihten,
6) Köy ve mahalle muhtarlarının, muhtarlık
görevlerinin sona
erdiği tarihten,
7) Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke
mevzuatı
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı veya ikamet
esasına bağlı olarak, o ülke sosyal güvenlik
sistemine dahil
olduğu tarihten bir gün öncesinden, (1)
8) (Değişik: 17/4/2008-5754/7 md.) (3) numaralı alt bent kapsamında
iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen
şirketlerin ortaklarından 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının
(a) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların,
çalışmaya
başladıkları tarihten bir gün öncesinden, (1)
9) Köy ve mahalle muhtarlarından; kendi adına ve hesabına
bağımsız
çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti
bulunanlar
hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile çalışanların
çalışmaya başladığı tarihten bir gün
öncesinden, (1)
10) (Değişik: 17/4/2008-5754/7 md.) Gelir vergisinden muaf olan, ancak
esnaf ve sanatkârlar sicili kaydına istinaden 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet akdi ile
çalışanların çalışmaya başladığı tarihten bir
gün
öncesinden, (1)
11) (Ek: 13/2/2011-6111/28 md.) 6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve
antrenörler için, lisansları yenilenmeyenlerin
lisanslı
oldukları yılın sonundan,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında
sigortalı sayılanların;
1) (Değişik: 17/4/2008-5754/7 md.) Ölüm veya aylık
bağlanmasını gerektiren hallerde görev aylıklarının kesildiği
tarihi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde
belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması
halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip
eden
aybaşından,
2) (Değişik: 17/4/2008-5754/7 md.) Diğer hallerde ise görevden
ayrıldıkları tarihten,
d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tâbi
tutulanların,
sigortalı sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten,
e) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında olanlardan,
çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal
güvenlik
kurumu ile irtibatlandırılanlar ile uluslararası sosyal
güvenlik
sözleşmeleri çerçevesinde,
seçimini bu
yönde kullananlar için sigortalandıkları tarihten,
itibaren sona erer.
Ancak, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında
sigortalılık;
a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması,
greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, bu
hallerin sona ermesini,
b) Diğer hallerde ise birinci fıkrada belirtilen tarihleri,
takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.
Birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı
sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde
belirtilen şekillerde sona erenlerin durumları ise kendileri ve
sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme
halinin
bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en
geç
on gün içinde Kuruma bildirilir. Bu kişilerin
meslek
kuruluşlarına ya da vergi dairelerine olan
yükümlülüklerini yerine getirmemiş
olmaları,
sigortalılığın sona ermesine ilişkin belge ya da bilginin verilmesine
engel teşkil etmez. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/28 md.) Vergi
dairelerince vergi mükellefiyetinin sona erdiğine ilişkin
yapılacak bildirimlerde bu süre vergi mükellefiyeti
terk
işleminin tesis tarihinden itibaren iki ayı geçmemek
üzere
vergi mükellefinin işi bırakma işlemlerinin vergi dairelerince
tekemmül ettirildiği tarihten başlar.
Birinci fıkranın (e) bendine göre sigortalılığı sona erenler
ile 8
inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre bildirimi
yapılan sigortalıların, sigortalılığının sona ermesine ilişkin
bildirimleri, üç ay içinde Kuruma
yapılır.
–––
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle, (7),
(8), (9) ve (10) numaralı alt bentlerinde yer alan “tarihten”
ibarelerinden sonra gelmek üzere “bir gün
öncesinden”
ibareleri eklenmiş ve metne işlenmiştir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sigortalıların
işleri nedeniyle geçici
olarak yurt dışında bulunmaları
MADDE 10- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından
geçici
görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c) bendinde
sayılan
sigortalıların mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak
yurt
dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların
sigortalılığa
esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde,
bu
görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve
işverenlerin
sosyal sigortaya ilişkin hak ve
yükümlülükleri
devam eder.
(Mülga ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/67 md.)
İKİNCİ
BÖLÜM
İşyerleri ve İşverenlere İlişkin Hükümler
İşyeri,
işyerinin bildirilmesi,
devri, intikali ve nakli
MADDE 11- İşyeri, sigortalı
sayılanların maddî olan ve
olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir.
İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik
yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim
altında
örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme,
çocuk
emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek
eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile
araçlar da işyerinden sayılır.
İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en
geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte,
Kuruma
vermekle yükümlüdür. Şirket
kuruluşu aşamasında,
çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama
tarihini, ticaret sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu
bildirimleri Kuruma yapılmış sayılır. Ticaret sicili memurlukları,
kendilerine yapılan bu bildirimi en geç on gün
içinde Kuruma bildirmek zorundadır.
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine tâbi şirketlerin nevilerinin
değişmesi,
birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda, bu hususların
ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini; adi
şirketlerde
şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni
ortağın
alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyeri
bildirgesi
ile Kuruma bildirilmek zorundadır.
İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese
nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin
başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin
nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip
eden on gün içinde, işyerinin miras yoluyla
intikali
halinde ise mirasçıları, ölüm tarihinden
itibaren en
geç üç ay içinde, işyeri
bildirgesini Kuruma
vermekle yükümlüdür. İşyerinin aynı
il sınırları
içinde Kurumun diğer bir ünitesinin görev
alanına
giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı
ile bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde çalışan
sigortalıların,
sigorta hak ve yükümlülükleri devam
eder.
Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve
özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer
tüm
ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve
belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin
bilgileri, verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma
bildirmekle yükümlüdürler.
Bu maddede belirtilen
yükümlülükleri yerine
getirmeyenler hakkında, 102 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
uyarınca idarî para cezası uygulanır. İdarî para
cezası
uygulanması, bu yükümlülüklerin
yerine
getirilmesine engel teşkil etmez.
Alt işveren, asıl işverenin işyerinde çalıştırdığı
sigortalıları, işverenle aralarında yaptıkları sözleşmenin
ibrazı
kaydıyla, Kurumdan alacağı özel bir numara ile asıl işverenin
kayıtlı olduğu dosyadan bildirir.
İşyeri bildirgesinin verilmemesi veya geç verilmesi, bu
Kanunda
belirtilen hak ve yükümlülükleri
ortadan kaldırmaz.
İşyeri bildirgesinin şekli ve içeriği ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İşveren,
işveren vekili,
geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren
MADDE 12- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri
çalıştıran
gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel
kişiliği olmayan
kurum ve kuruluşlar işverendir.
İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin
bütününün yönetim
görevini yapan kimse,
işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi, işveren
vekilini de kapsar. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda
tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda
belirtilen yükümlülüklerinden
dolayı işveren ile
birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine
tâbi
olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları
çalıştıran
işçi sendikaları ve konfederasyonları veya işveren
tarafından; 4
üncü maddenin dördüncü
fıkrasına tâbi
olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları
çalıştıran kamu
idareleri veya eğitim gördükleri okullar tarafından
yerine
getirilir. (1)
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının
Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar
hakkında,
işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri,
bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından yerine
getirilir.
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan
tesis,
atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan
hükümlü ve tutukluların işvereni, Ceza İnfaz
Kurumları
ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, işveren vekilleri ise Ceza İnfaz
Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumunun sorumlu
müdür
ve amirleridir.
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü
mal veya hizmet
üretimine ilişkin bir işte veya bir işin
bölüm veya
eklentilerinde, iş alan ve bu iş için
görevlendirdiği
sigortalıları çalıştıran
üçüncü kişiye alt
işveren denir. Sigortalılar,
üçüncü bir kişinin
aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar
dahi,
asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği
yükümlülüklerden dolayı alt işveren
ile birlikte
sorumludur.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; 12 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer
alan
“üçüncü” ibaresi
“dördüncü”olarak
değiştirilmiş; aynı Kanunun 66 ncı maddesiyle “işçi
sendikaları”
ibaresinden sonra gelmek üzere “ve konfederasyonları” ibaresi
eklenmiş ve metne işlenmiştir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM (1)
Hizmet Akdiyle veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan
Sigortalıların Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta
Hükümleri
İş
kazasının tanımı, bildirilmesi
ve soruşturulması
MADDE 13- İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından
yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı
kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte
olduğu iş
nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının,
görevli
olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle
asıl
işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın
sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt
vermek
için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere
gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen
özüre uğratan olaydır.
İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar
bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer
yetkili
kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan
sonraki
üç işgünü içinde,
b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi
tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının
bildirim
yapmaya engel olmadığı günden sonra üç
işgünü içinde,
c) (Mülga: 17/4/2008-5754/8 md.)
(Değişik paragraf: 17/4/2008-5754/8 md.) iş kazası ve meslek hastalığı
bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile
Kuruma
bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde belirtilen
süre,
iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana
gelmesi
halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir
karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve
kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş
müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma
sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı
ve
olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için
yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin
yapıldığı
tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan,
96
ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.
İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve
içeriği,
verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin
usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Meslek
hastalığının tanımı,
bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE 14- Meslek hastalığı,
sigortalının çalıştığı veya
yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin
yürütüm şartları yüzünden
uğradığı
geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal
özürlülük halleridir.
(1) Bu
bölüm başlığı “Kısa Vadeli Sigorta
Hükümleri” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı
Kanunun 65
inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına
tutulduğunun;
a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından
usûlüne uygun olarak düzenlenen sağlık
kurulu raporu ve
dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi,
b) Kurumca gerekli görüldüğü
hallerde, işyerindeki
çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî
sonuçlarını
ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi,
sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve
sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise,
sigortalının
bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski
işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması
arasında
bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın
geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli
belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek
hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek
hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda
tespit
edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki
yükümlülük süresi aşılmış
olsa bile, söz
konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine
Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı
sayılabilir.
Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar
bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu
öğrenen
veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, (1)
b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından,
bu durumun öğrenildiği günden başlayarak
üç
işgünü içinde, iş kazası ve meslek
hastalığı
bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu
yükümlülüğü yerine
getirmeyen veya yazılı
olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene
veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış
bulunan
masraflar ile ödenmişse geçici iş
göremezlik
ödenekleri rücû edilir.
Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli
soruşturmalar, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları
tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla
yaptırılabilir.
Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme
usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl
ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikte
düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar
dışında
herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda
çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık
Kurulunca karara bağlanır.
Hastalık
ve analık hali
MADDE 15- (Değişik:
17/4/2008-5754/9 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri
kapsamındaki sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan
ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık
halidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri
kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan
eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan
kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin
gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz
haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık
süreye
kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve
özürlülük halleri analık hali kabul
edilir.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle bu
bentte yer alan “(a) ve (c) bentleri” ibaresi “(a) bendi olarak
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
İş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
sigortasından sağlanan haklar (1)
MADDE 16- (Değişik:
17/4/2008-5754/10 md.)
İş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik
süresince
günlük geçici iş göremezlik
ödeneği
verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri
bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının
hak
sahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme
ödeneği
verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı
için
cenaze ödeneği verilmesi.
Hastalık ve analık sigortasından sigortalıya hastalık veya analık
hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik
süresince, günlük geçici iş
göremezlik
ödeneği verilir.
Analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının
doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4
üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya
aylık
alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan
eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum
tarihinde
geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip
Bakan
tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği
verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle
sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi
için,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında olanlar için doğumdan
önceki bir
yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta
kolları primi
bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında olanlar için doğumdan
önceki bir
yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta
kolları primi
yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin
her türlü borçlarının ödenmiş
olması,
şarttır.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9 uncu maddeye
göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak
üzere
üçyüz gün içinde
çocukları doğarsa,
sigortalı kadın veya eşi analık sigortası haklarından yararlanacak
sigortalı erkek, doğum tarihinden önceki onbeş ay
içinde en
az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme
ödeneğinden yararlandırılır.
Ödenek
ve gelirlere esas tutulacak
günlük kazanç (2)
MADDE 17- İş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık
hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin
hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş
kazasının
veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık halinde
ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki
aydaki
son üç ay içinde 80 inci maddeye
göre
hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu
kazançlara esas prim ödeme gün sayısına
bölünmesi suretiyle hesaplanır. (Mülga son
cümle:
17/4/2008-5754/67 md.)
Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret
almamış olan
sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş
kazası veya
meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek
ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas
günlük kazanç; çalışmaya
başladığı tarih ile iş
göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde
ettiği
prime esas günlük kazanç toplamının,
çalıştığı
gün sayısına bölünmesi suretiyle;
çalışmaya
başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal
işte çalışan benzeri bir sigortalının
günlük kazancı
esas tutulur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği
sigortalı
sayılanların ödenek veya gelire esas günlük
kazançlarının hesabında:
a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate
alınmış
ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük
kazanç,
ücret toplamının ücret alınan gün sayısına
bölünmesiyle hesaplanacak günlük
kazanca, % 50
oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan
ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki
ödemelerden,
ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç
aylık
dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate
alınmaz.
(1) Bu madde
başlığı “İş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık hallerinde sağlanan haklar” iken, 17/4/2008 tarihli
ve 5754 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
(2) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle bu
maddenin birinci fıkrasındaki “prim gün sayısına” ibaresi
“prim
ödeme gün sayısına”,
üçüncü
fıkrasındaki “(a) ve (c) bentleri” ibaresi “(a) bendi”şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı
son
işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana
çıkmış ise, günlük kazancı bu son işinden
ayrıldığı
tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır.
İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas
tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki
hükümlere göre
hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır.
Geçici
iş göremezlik ödeneği
MADDE 18- Kurumca
yetkilendirilen hekim veya sağlık
kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla;
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe
uğrayan sigortalıya her gün için,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (a) bendi ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılardan
hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle iş
göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin
başladığı
tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan
gün kısa
vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş
göremezliğin üçüncü
gününden
başlamak üzere her gün için,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı
bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı
kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl
içinde en
az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması
şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık
sürede,
çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz
haftalık
süreye iki haftalık süre ilâve edilerek
çalışmadığı her gün için,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı
bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı
kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan önce
kullanamadığı
çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin
onayıyla
doğuma üç hafta kalıncaya kadar
çalışması halinde,
doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler
için,
(1)
geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü
maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara iş
kazası veya meslek hastalığı ya da analık halinde geçici iş
göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim
ve
prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş
olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi
sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları
sürede ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının
(c)
bendine göre doğum öncesi ve doğum sonrası
çalışmadığı
sürelerde geçici iş göremezlik
ödeneğinin
ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/11 md.) İş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde
verilecek geçici iş göremezlik ödeneği,
yatarak
tedavilerde 17 nci maddeye göre hesaplanacak
günlük
kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte
ikisidir.
Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak
günlük kazançların alt sınırında meydana
gelecek
değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt sınırın altında bir
günlük kazanç üzerinden
ödenek almakta
bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu
ödenekleri, günlük kazançlarının
alt sınırındaki
değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten
başlayarak
değiştirilmiş günlük kazançların alt
sınırına
göre ödenir.
Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş
göremezlik
ödeneklerinden en yükseği verilir.
Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş
sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri
tarafından Kurumca belirlenen usûl ve esaslara göre
Kurum
adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile
mahsuplaşmak
suretiyle tahsil edilebilir.
(1) 13/2/2011
tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 29 uncu
maddesiyle, bu bentte yer alan “sigortalı kadının isteği ve hekimin
onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar
çalışması
halinde,” ibaresi “sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde
doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak
süreler
ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta
kalıncaya
kadar çalışması halinde,” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinin
ödeme zamanı
ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sürekli
iş göremezlik gelirine hak
kazanma, hesaplanması, başlangıcı ve birden çok iş kazası ve
meslek hastalığı hali
MADDE 19- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/12 md.) İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve
özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmeti
sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden
Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %
10
oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş
göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan
sigortalının
yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma
gücünü ne oranda yitirdiği, birinci fıkrada
belirtilen
sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tespit
olunur.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde
kazanma
gücünün kaybı oranına göre
hesaplanır. Sürekli
tam iş göremezlikte sigortalıya, 17 nci maddeye göre
hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır.
Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya
bağlanacak
gelir, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş
göremezlik derecesi oranındaki tutarı kendisine
ödenir.
Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç
ise gelir
bağlama oranı % 100 olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre
sigortalı sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri
bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel
sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her
türlü
borçlarının ödenmiş olması zorunludur. (1)
(Mülga beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/12 md.)
(Mülga altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/12 md.)
Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir,
günlük
kazanç hesabına giren son ay ile gelir başlangıç
tarihi
arasında 55 inci maddenin ikinci fıkrası hükmüne
göre
artırılarak belirlenir.
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
a) Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona
erdiği tarihi,
b) Geçici iş göremezlik tespit edilemeden
sürekli iş
göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu
tarihini,
takip eden ay başından başlar.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle bu
fıkrada yer alan “prim ve her türlü
borçlarının”
ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının”
şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılardan, aynı
özürlülük veya meslek hastalığı
nedeniyle istirahat
raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren 18 inci maddeye
göre hesaplanacak bir günlük
geçici iş
göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş
göremezlik
gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her gün için
geçici iş göremezlik ödeneği olarak
verilir.
Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek
hastalığına tutulması halinde, meydana gelen
özürlerin
bütünü göz önüne
alınarak kendisine,
sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya
meslek
hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır.
Ancak,
sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki
günlük kazancına göre bulunacak geliri,
hesaplanan ilk
gelirinden az ise sigortalının sürekli iş göremezlik
geliri
ilk kazanç üzerinden ödenir.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş
göremezlik
hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının
belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Hak
sahiplerine gelir bağlanması, evlenme ve
cenaze ödenekleri
MADDE 20- İş kazası veya
meslek hastalığına bağlı nedenlerden
dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde
gereğince
tespit edilecek aylık kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre güncellenerek 34
üncü madde
hükümlerine göre gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma
gücünü % 50 veya daha fazla oranda
kaybetmesi nedeniyle
sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken
ölenlerin,
ölümün iş kazası veya meslek hastalığına
bağlı olup
olmadığına bakılmaksızın birinci fıkraya göre belirlenen
tutar, 34
üncü madde hükümlerine
göre hak sahiplerine
gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma
gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi
nedeniyle
sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken
ölenlerin,
ölümün iş kazası veya meslek hastalığına
bağlı olmaması
halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş
göremezlik
geliri, 34 üncü madde hükümlerine
göre hak
sahiplerine gelir olarak bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre
sigortalı sayılanların hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi
için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası
dahil prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının
ödenmiş olması zorunludur. (1)
Gelirin başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında 34
üncü ve 35 inci maddeler uygulanır.
37 nci madde hükümlerine göre hak
sahiplerine cenaze ve
evlenme ödeneği verilir.
İş
kazası ve meslek hastalığı ile hastalık
bakımından işverenin ve üçüncü
kişilerin
sorumluluğu
MADDE 21- İş kazası ve
meslek hastalığı, işverenin kastı veya
sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına
aykırı
bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak
sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken
ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden
isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca
işverene
ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle bu
fıkrada yer alan “prim ve her türlü
borçlarının”
ibaresi “prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının”
şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendinde
belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi
halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre
için
sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik
ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.
Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği
belirtilen
işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora
aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte
çalıştırılan
sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen
veya
bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması
sonucu
meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen
geçici iş göremezlik ödeneği işverene
ödettirilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık,
üçüncü
bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak
sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler
ile
bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin
yarısı, zarara sebep olan üçüncü
kişilere ve
şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara
rücû
edilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er
ve
erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer
kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana
gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş
mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak
üzere,
sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan
gelirler için kurumuna veya ilgililere
rücû edilmez.
Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu
ölümlerde, bu
Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek
ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının
meydana
gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu
ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca
rücû
edilmez.
Sigortalının
kendisinden kaynaklanan sebeplerle
tedavi süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması
MADDE 22- Sigortalının
aşağıdaki sayılan nedenlerden dolayı iş
kazasına veya meslek hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi
süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması
hallerinde
geçici iş göremezlik ödeneği veya
sürekli iş
göremezlik geliri;
a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti
olanlar hariç, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere
uymaması sonucu tedavi süresinin uzamasına veya iş
göremezlik
oranının artmasına, malûl kalmasına neden olması halinde,
uzayan
tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas
alınarak
dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru
yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına
tutulan veya
hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak
üçte
birine kadarı Kurumca eksiltilir.
c) Kasdî bir hareketi yüzünden iş kazasına
uğrayan,
meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine
rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı
tutarında ödenir.
d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona
erdiğine ve
çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın
çalışan
sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmez,
ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden
itibaren
96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilenler
tarafından iş kazasının anılan bentte belirtilen süre
içinde Kuruma bildirilmemesi durumunda, sigortalıya
yapılacak iş
göremezlik ödenekleri bildirim tarihinden itibaren
ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Süresinde
bildirilmeyen sigortalılıktan
doğan sorumluluk
MADDE 23- Sigortalı
çalıştırmaya başlandığının
süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile
Kuruma
bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı
çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten
önce
meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri
sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca
ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride
yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların
tutarı ile
gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye
değeri tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk
halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında
sigortalı olduğu halde, 8 inci maddenin
üçüncü
fıkrasında belirtilen süre içerisinde bildirimde
bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen
iş
kazası, meslek hastalığı, analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve
ödenekleri Kurumca ödenmez. (1)
Kısa
vadeli sigorta kollarında dikkate alınmayan
süreler
MADDE 24- Kısa vadeli
sigorta kolları bakımından;
a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan sigortalının
askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle
sonuçlanmayan tutuklulukta
geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından
geçici iş göremezlik ödeneği alan
sigortalının iş
göremediği süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması
hallerinde geçen süre,
18 inci maddede belirtilen çalışma sürelerine
girmediği
gibi, iş göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı
yahut
doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate
alınmaz.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri
Malûl
sayılma
MADDE 25- (Değişik:
17/4/2008-5754/13 md.)
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca
yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
usûlüne
uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî
belgelerin
incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve
(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için
çalışma
gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı
sonucu
meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c)
bendi
kapsamındaki sigortalılar için çalışma
gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini
yapamayacak
şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği
Kurum Sağlık
Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
(1) 17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci
maddesiyle bu fıkrada yer alan “dördüncü
fıkrasında”
ibaresi “üçüncü fıkrasında”,
“hastalık ve analık”
ibaresi “analık” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı
tarihten
önce sigortalının çalışma
gücünün % 60'ını
veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma
gücünü kaybettiği önceden veya
sonradan tespit
edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle
malûllük aylığından yararlanamaz.
Yedek subay veya er olarak ya da talim, manevra, seferberlik veya harp
dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin
silâh
altına alındıkları dönemde malûl olup, bu
malûllükleri asıl görevlerini veya işlerini
yapmaya
mani olmayanlar hakkında, bu hastalık veya özürleri
sebebiyle
malûllük sigortasına ilişkin
hükümler uygulanmaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki
sigortalıların yazılı talepleri halinde, haklarında bu madde
hükümleri uygulanmaksızın
malûllüklerinin mani
olmadığı başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak
üzere istifa etmiş sayılırlar. Bunların, istifa etmiş
sayıldıktan
sonra dahi, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını
isteme
hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve sınıflara nakli
mümkün olanlardan özel kanunlarına
göre
yükümlülük süresine tabi
olanlar, bu
yükümlülüklerini
tamamlamadıkça veya
malûliyetlerinin yeni vazifelerine de mani olduğuna dair
usûlüne uygun yeniden rapor almadıkça bu
haklarını
kullanamazlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki
sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa
uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden
fazla devam etmesi halinde, hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş
sebeplerine göre birinci fıkra uyarınca malûl veya
47 nci
madde hükümlerine göre vazife
malûlü
sayılırlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki
sigortalılardan; personel kanunlarına tabi olmayanların hastalık
sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık
süresi
hakkında kendi özel kanunları
yürürlüğe girinceye
kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun hastalık iznine ilişkin
hükümleri uygulanır. Kanunlarındaki yazılı
sürelerden
önce geçen hastalığı en çok bir yıl
içinde
nüksetmesi halinde eski ve yeni hastalık süreleri
birleştirilmek suretiyle işlem yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Malûllük
sigortasından sağlanan
haklar ve yararlanma şartları
MADDE 26-
Malûllük sigortasından sigortalılara
sağlanan hak, malûllük aylığı bağlanmasıdır.
Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi
için
sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/14 md.) En az on yıldan beri sigortalı
bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin
sürekli
bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar
için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800
gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi
bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı
işten
ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan
yazılı istekte bulunması,
halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi
dahil, prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının
ödenmiş olması zorunludur. (1)
Malûllük
aylığının hesaplanması,
başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 27- (Değişik:
17/4/2008-5754/15 md.)
Malûllük aylığı; prim gün sayısı 9000
günden az
olan sigortalılar için 9000 gün üzerinden,
9000
gün ve daha fazla olanlar için ise toplam prim
ödeme
gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde
hükümlerine
göre hesaplanır. Sigortalı başka birinin sürekli
bakımına
muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 10 puan
artırılır.
Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün
sayısı
7200 gün olarak uygulanır.
Malûllük aylığı, 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile (c) bendi
kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra
başka
bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların;
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek
tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek
tarihinden sonra ise rapor tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında
çalışmakta olanların ise, malûliyetleri sebebiyle
görevlerinden ayrıldıkları tarihi,
takip eden ay başından itibaren başlar.
Malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre
veya
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
başlayanların malûllük aylıkları,
çalışmaya
başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında
kesilir
ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında
80 inci
maddeye göre belirlenen prime esas kazançları
üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta
kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlardan işten
ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması
için
yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevkedilenlere;
kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas
malûllüğünün devam ettiği
anlaşılmak kaydıyla, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi,
diğerlerine ise
istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden
itibaren
yeniden malûllük aylığı hesaplanarak bağlanır.
Bu durumdakilerden ilk bağlanan malûllük aylığına
esas prim
ödeme gün sayısı;
a) 9000 günün üzerinde olanların aylıkları
30 uncu
maddenin üçüncü fıkrasının (a)
bendi
hükümleri uygulanarak hesaplanır.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesiyle; bu fıkrada yer alan “prim ve her türlü
borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin her
türlü
borçlarının” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
b) 9000 günden az olanların aylıkları ise, eski aylığın
kesildiği
tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle aylığın
başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik
öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı
toplamının
emeklilik öncesi prim ödeme gün sayısına
orantılı
bölümü ile emeklilik sonrası
çalışmaya ait kısmi
aylığın toplamından oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait
kısmi aylık, emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme
gün
sayısı toplamı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas
kazançları üzerinden bu maddenin birinci fıkrasına
göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme
gün
sayısına orantılı bölümü kadardır. Yeni
aylık, eski
aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak
suretiyle bulunan tutarın altında olamaz.
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde belirtilen 9000 prim gün
sayısı,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında
sigortalı sayılanlar için 7200 gün olarak uygulanır.
Yaşlılık
sigortasından sağlanan haklar ve
yararlanma şartları
MADDE 28- Yaşlılık
sigortasından sigortalıya sağlanan haklar
şunlardır:
a) Yaşlılık aylığı bağlanması.
b) Toptan ödeme yapılması.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/16 md.) İlk defa bu Kanuna
göre sigortalı sayılanlara;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000
gün malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar için prim gün sayısı şartı
7200
gün olarak uygulanır.
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın
için
59, erkek için 61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın
için
60, erkek için 62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın
için
61, erkek için 63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın
için
62, erkek için 64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın
için
63, erkek için 65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın
için
64, erkek için 65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,
olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında (a) bendinde
belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte
geçerli olan yaş hadleri esas alınır.
Sigortalılar, ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan yaş
hadlerine 65 yaşını geçmemek üzere
üç yıl
eklenmek ve adlarına en az 5400 gün
malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla
da
yaşlılık aylığından yararlanabilirler. (1)
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
önce
25 inci maddenin ikinci fıkrasına göre malûl
sayılmayı
gerektirecek derecede hastalık veya özürü
bulunan ve bu
nedenle malûllük aylığından yararlanamayan
sigortalılara, en
az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi
bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle; bu
fıkrada yer alan "yaş hadlerine" ibaresinden sonra gelmek
üzere
"65 yaşını geçmemek üzere" ibaresi eklenmiş ve
metne
işlenmiştir.
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca
usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı
tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca
çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en
az 16
yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en
az 18
yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi
bildirilmiş olmak şartıyla ikinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları
aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar. Bunlar 94
üncü
madde hükümlerine göre kontrol muayenesine
tâbi
tutulabilirler.
Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı
işlerinde
sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri
çalışan sigortalılar için ikinci fıkrada
belirtilen yaş
şartı 55 olarak uygulanır.
55 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen
sigortalılar, yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık
aylığından yararlanırlar. (1)
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/16 md.) Emeklilik veya yaşlılık aylığı
bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin
sürekli bakımına muhtaç derecede malûl
çocuğu
bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten
sonra geçen prim ödeme gün sayılarının
dörtte
biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve
eklenen bu
süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir.
(Değişik sekizinci fıkra: 17/4/2008-5754/16 md.) Yukarıdaki fıkralarda
belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen
sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde
belirtilen sigortalının sigortalılığa esas faaliyete son verip
vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunmaları, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde
belirtilen
sigortalıların ise istekleri üzerine yetkili makamdan emekliye
sevk onayı alındıktan sonra ilişiklerinin kesilmesi şarttır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilen
sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca,
yazılı
talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil
kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her
türlü
borcunun olmaması zorunludur. (1)
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Yaşlılık
aylığının hesaplanması
MADDE 29- (Değişik:
17/4/2008-5754/17 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri
kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre
bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk
defa
sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı,
aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek
ortalama aylık
kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan
tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas
kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine
kadar geçen yıllar için, her yıl
gerçekleşen
güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan
kazançlar toplamının, itibarî hizmet
süresi ile
fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam
prim
ödeme gün sayısına bölünmesi
suretiyle hesaplanan
ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle; yedinci
fıkrada yer alan "50" ibaresi "55" şeklinde, dokuzuncu fıkrada yer alan
"prim ve her türlü borcunun" ibaresi ise "prim ve
prime
ilişkin her türlü borcunun" değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
Aylık bağlama
oranı, sigortalının malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi
geçen toplam
prim ödeme gün sayısının her 360
günü için %
2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik
süreler
orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı
geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci
fıkralarına
göre aylığa hak kazanan sigortalılar için
hesaplanacak
aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000
günden
az olanlar için çalışma gücü
kayıp oranının
9000 gün prim ödeme gün sayısı ile
çarpımı sonucu
bulunan rakamın % 60'a bölünmesi suretiyle hesaplanan
gün sayısına göre, % 50'yi geçmemek
üzere
üçüncü fıkra uyarınca tespit
edilen orandır. Prim
ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar
için
ise toplam prim ödeme gün sayısına göre
aylık bağlama
oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada
geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, % 50
oranı da %
40 olarak uygulanır.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin
yılın
ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin
ikinci
fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi
için gelir ve
aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı
aylık dönemine rastlaması halinde ise öncelikle Ocak
ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme
dönemi
için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranları kadar
artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı
hesaplanır.
Yaşlılık
aylığının başlangıcı, kesilmesi veya
sosyal güvenlik destek primi ödenmesi
MADDE 30- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına
hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/18 md.) (c) bendinde belirtilen
sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara, yetkili makamdan
alınan emekliye sevk onayı üzerine görevleriyle
ilişiğinin
kesildiği tarihi takip eden,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/18 md.) (c) bendinde belirtilen
sigortalılardan her ne şekilde olursa olsun görevinden
ayrılmış ve
daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak
çalışmamış
olanlar ile kontrol muayenesi sonucu aylığı kesilenlerden yaşlılık
aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip eden,
ay başından itibaren aylık bağlanır.
Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından
geçici iş göremezlik ödeneği almakta olan
sigortalının
yaşlılık aylığı, geçici iş göremezlik
ödeneği verilme
süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay başından başlar.
Ancak,
bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş göremezlik
ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, aradaki fark birinci
fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/18 md.) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk
defa
sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin
(4)
numaralı alt bendi hariç olmak üzere bu Kanuna
göre
veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları
tarihi
takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Bunlardan bu
Kanuna
tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye
göre
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci
madde
gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık
sigortasına ait prim alınır. Yaşlılık aylığı kesilenlerden, işten
ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması
için
yazılı istekte
bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya
sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden
ayrıldığı
tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden
yaşlılık
aylığı hesaplanarak bağlanır. Yeni aylık, eski aylığın kesildiği
tarihten sonra aylıklara yapılacak artışlar uygulanarak bu fıkrada
belirtilen aylık başlangıç tarihi itibarıyla bulunan tutarı
ile
emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından
oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmı aylık, talep
tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme
gün
sayısı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas
kazançları üzerinden 29 uncu maddeye göre
hesaplanan
aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına
orantılı
bölümü kadardır.
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin
(4)
numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt
bentlerine
tabi çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi
için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının
ödenmesine devam edilir. Bunlardan, almakta oldukları
aylıklarının
% 15’i oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir. Ancak
kesilecek olan bu tutar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının
(b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen
en
yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal
güvenlik
destek priminden fazla olamaz. Bu sigortalılardan ayrıca kısa vadeli
sigorta kolları primi alınmaz. Sosyal güvenlik destek primine
tabi
olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir.
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş
süreler bu Kanuna göre malûllük,
yaşlılık ve
ölüm sigortaları prim ödeme gün
sayısına
ilâve edilmez, 31 inci ve 36 ncı madde
hükümlerine
göre toptan ödeme yapılmaz.
(Mülga dördüncü fıkra:
17/4/2008-5754/18 md.)
(Değişik beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/18 md.) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi faaliyete başladığı
için üçüncü fıkranın
(a) bendine göre
yaşlılık aylığı kesilenler, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları devam ettiği
süre içinde bu maddenin
üçüncü
fıkrasının (b) bendi hükümlerinin uygulanmasını; (b)
bendi
hükümlerine göre sosyal güvenlik
destek primine
tabi olanlar ise haklarında
üçüncü fıkranın (a)
bendi hükümlerinin uygulanmasını isteyebilirler.
Yaşlılık
toptan ödemesi ve ihya
MADDE 31- (Değişik:
17/4/2008-5754/19 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının; (a) ve (b)
bentleri
kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa (c)
bendi
kapsamında sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle
çalıştığı
işten ayrılan veya işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması
için gerekli yaş şartını doldurduğu halde
malûllük ve
yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri
kapsamında ise kendi adına bildirilen, (b) bendi kapsamında ise
ödediği malûllük, yaşlılık ve
ölüm
sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan
itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar
için,
her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir.
Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak hizmetleri
tasfiye
edilmiş bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tabi olarak
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi
bildirilmiş olanlar, yazılı olarak müracaat etmeleri halinde,
aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı
istek
tarihi arasında geçen yıllar için her yılın
gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek
bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden ayın sonuna kadar
ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun
uygulanmasında dikkate alınır.
Ölüm
sigortasından sağlanan haklar ve
yararlanma şartları
MADDE 32 -
Ölüm sigortasından sağlanan haklar
şunlardır:
a) Ölüm aylığı bağlanması.
b) Ölüm toptan ödemesi yapılması.
c) Aylık almakta olan kız çocuklarına evlenme
ödeneği
verilmesi.(1)
d) Cenaze ödeneği verilmesi.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/20 md.) Ölüm
aylığı;
a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve
ölüm
sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin
birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için,
her
türlü borçlanma süreleri
hariç en az 5
yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya uğramış,
malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık
aylığı almakta iken veya malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına
hak
kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı
olarak
çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte
bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak
sahiplerine
aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel
sağlık
sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve prime
ilişkin her türlü borcunun olmaması veya
ödenmesi
şarttır.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle; bu
bentte yer alan “eş ve çocuklara” ibaresi “kız
çocuklarına” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Ölüm
sigortasından bağlanacak
aylığın hesaplanması (1)
MADDE
33- Sigortalının
ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan
aylığın
hesaplanmasında;
a) Sigortalının almakta olduğu veya bağlanmasına hak kazandığı
malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık
aylığı,
b) Malûllük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra
sigortalı olarak çalışmaya başlaması sebebiyle aylığı
kesilen
sigortalının ölüm tarihi esas alınarak 27 nci veya 30
uncu
maddelere göre tespit edilecek aylığı,
c) 32 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi
ödemiş olan sigortalının prim ödeme gün
sayısı, 9000
günden az ise 9000 gün üzerinden, 9000
gün ve daha
fazla ise toplam prim ödeme gün sayısı
üzerinden, 29
uncu madde hükümlerine göre hesaplanan
aylığı,
esas alınır.(Ek cümle: 17/4/2008-5754/66 md.) Ancak, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün sayısı 7200
gün olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri
ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı
olmak
üzere; sigortalıların ölümleri halinde
ölüm
sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık
başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl
içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları,
yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme
ayında
söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı
ödenen en
düşük yaşlılık aylığından az olamaz. Sigortalı başka
birinin
sürekli bakımına muhtaç durumda malûl
sayılarak aylık
bağlanmasına hak kazanmış ise, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinin
uygulanmasında bu durum dikkate alınmaz.
Ölüm
aylığının hak sahiplerine
paylaştırılması
MADDE 34- Ölen
sigortalının 33 üncü madde
hükümlerine göre hesaplanacak aylığının;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış
çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun
kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya
aylık
bağlanmamış olması halinde % 75'i,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Bu Kanunun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun
kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında
çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya
aylık
bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde
20
yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını
doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma
gücünü
en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan
boşanan veya dul kalan kızlarının,
her birine % 25'i,
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle; bu
maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki “29 uncu” ibaresi “30 uncu”
şeklinde değiştirilmiş, (a) bendine “malûllük”
ibaresinden
sonra gelmek üzere “, vazife
malûllüğü” ibaresi
eklenmiş ve metne işlenmiştir.
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının
ölümü ile anasız ve babasız kalan veya
sonradan bu
duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı
bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde
evlilik
bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile
kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine %
50'si,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Hak sahibi eş ve
çocuklardan
artan hisse bulunması halinde her türlü
kazanç ve
irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net
tutarından
daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve
aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık
bağlanmamış
olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65
yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye
bakılmaksızın
yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i,
oranında aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı
düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış
çocukları
ile sigortalının ölümünden sonra doğan
çocukları,
bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre
yararlanır.
Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın
tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için
gerekirse
hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.
Hak
sahiplerinin aylıklarının başlangıcı,
kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 35-
Ölüm sigortasından sigortalının hak
sahiplerine bağlanacak aylıklar;
a) Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra
kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi, takip eden ay
başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan aylıklar 34
üncü maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı
tarihi
takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasının (d) ve (e)
bentlerinde
belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı sayılmaları,
bağlanan
aylıkların kesilmesini gerektirmez.
Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması
halinde,
34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak
kaydıyla,
müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden
aylık
bağlanır. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan, sonradan
Kurum
Sağlık Kurulu kararı ile çalışma
gücünü en az %
60 oranında kaybederek malûl olduğu anlaşılanlara, 34
üncü maddede belirtilen şartları taşımaları halinde,
malûllük durumlarının tespitine esas teşkil eden
rapor
tarihini takip eden ay başından itibaren, 94 üncü
madde
hükmü saklı kalmak kaydıyla aylık bağlanır.
Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar bağlandığı
tarihe kadar geçen süre için 55 inci
maddenin ikinci
fıkrasına göre artırılmak suretiyle belirlenir.
Ölüme
bağlı toptan ödeme ve ihya
MADDE 36- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/22 md.) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan
ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm
aylığı
bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak
kaydıyla 31
inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34
üncü madde hükümleri dikkate
alınarak hak
sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.
Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı, sigortalıya
yapılacak toptan ödeme tutarını geçemez. Bu sınırın
aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden
orantılı olarak indirim yapılır.
Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa sigortalının
ölümünden sonra doğan veya soy bağı
düzeltilen veya
babalığı hükme bağlanan çocuklarına da bu madde
hükümlerine göre toptan ödeme
yapılır.
(Değişik dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/22
md.) Bu
Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş
süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri
birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan
sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm
sigortasından
yararlanmak için gerekli prim ödeme gün
sayısının
tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine
31
inci maddenin ikinci fıkrasına göre ihya edilir. Yukarıdaki
süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar dahil her
türlü borçların ödendiği tarihi
takip eden ay
başı itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate
alınır.
Evlenme
ve cenaze ödeneği
MADDE 37- (Değişik:
17/4/2008-5754/23 md.)
Evlenmeleri nedeniyle, gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız
çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde
almakta
oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı bir defaya mahsus
olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin
ödenir. Evlenme
ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten
itibaren
iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, iki
yıllık
sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz, bu durumda
olanlar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılır.
Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer hak sahiplerinin
aylık
veya gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin
bitimini takip
eden ödeme döneminden itibaren 34
üncü maddeye
göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş
göremezlik geliri, malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken
veya
kendisi için en az 360 gün
malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortası primi bildirilmiş olup da
ölen
sigortalının hak sahiplerine Kurum Yönetim Kurulunca
belirlenip
Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden cenaze
ödeneği
ödenir. Cenaze ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine,
yoksa
çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa
kardeşlerine
verilir.
Cenaze ödeneğinin üçüncü
fıkrada sayılanlara
ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya
tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda,
üçüncü fıkrada belirtilen tutarı
geçmemek
üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan
gerçek
veya tüzel kişilere ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında
sigortalı sayılanlardan ölenlerin hak sahiplerine kendi
kurumları
tarafından ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı
hariç
cenaze gideri, cenaze nakil gideri ödeneği veya bu mahiyette
bir
ödemenin yapılması halinde, Kurum tarafından cenaze
ödeneği
ödenmez.
Uzun
vadeli sigorta kolları bakımından
sigortalılık süresi
MADDE 38- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/24 md.)
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarının
uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin
başlangıcı;
sigortalının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık
Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı
Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları
Hakkında
Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa,
17/10/1rihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar
Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1rihli ve 2926 sayılı Tarımda
Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa ve
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı
Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20
nci
maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tabi
olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri
hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi
olanların
sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış
kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler
için
ödenen malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları
primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil
edilir.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/24 md.)
Aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık
süreleri,
sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık
bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık bağlanması
için istekte bulunmayan sigortalılar için ise
ölüm tarihi arasında geçen
süredir. 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki
sigortalılar bakımından sigortalılık süresi; sigortalılığın
başlangıç tarihi ile 48 inci maddeye göre yetkili
makamdan
emekliye sevk onayının alınarak görevi ile ilişiğinin
kesildiği
ayın son günü arasında geçen
süredir.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/24 md.) Vazife
malûllüğü
aylığı almakta iken, çalışmaya başlamaları nedeniyle
haklarında
uzun vadeli sigorta hükümleri uygulananlar
için
malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı
bağlanmasında
veya toptan ödeme yapılmasında esas alınacak sigortalılık
süresi, prim ödeme gün sayısı ve prime esas
kazancın
hesaplanmasında, vazife malûllüğü aylığı
bağlandığı
tarihten önceki süreler dikkate alınmaz.
Uzun
vadeli sigorta kolları bakımından
üçüncü kişinin sorumluluğu
MADDE 39-
Üçüncü bir kişinin kastı
nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan
sigortalıya
veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun
uyarınca
bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin
yarısı için Kurumca zarara sebep olan
üçüncü kişilere
rücû edilir. (1)
Malûllük, vazife
malûllüğü veya
ölüm hali, kamu görevlilerinin veya er ve
erbaşlar ile
kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin
vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş
ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet
kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya
hak
sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan aylıklar
için
Kurumca, kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. (1)
(1) 17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci
maddesiyle birinci fıkrada yer alan “malûl kalan” ibaresi
“malûl veya vazife malûlü olan” şeklinde
değiştirilmiş; aynı Kanunun 66 ncı maddesiyle ikinci fıkrada yer alan
“Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere
“, vazife
malûllüğü” ibaresi eklenmiş ve metne
işlenmiştir.
Fiilî
hizmet süresi zammı
MADDE 40- (Değişik:
17/4/2008-5754/25 md.)
Aşağıda belirtilen işyerlerinde ve işlerde 4 üncü
maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan
sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu
işyerlerinde ve
işlerde geçen çalışma sürelerinin her
360
günü için karşılarında gösterilen
gün
sayıları, fiilî hizmet süresi zammı olarak eklenir.
360
günden eksik sürelere ait fiilî hizmet
süresi
zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet
süresi
ile orantılı olarak belirlenir. Çalışmanın fiili hizmet
süresi zammı kapsamında değerlendirilebilmesi için,
tablonun (13) ve (14) numaralı sıralarında belirtilen sigortalılar
hariç sigortalının kapsamdaki işyerleri ile birlikte
belirtilen
işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin
risklerine
maruz kalması şarttır.
Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil olanlar için, en
yüksek olan bentten fiilî hizmet süresi
zammı uygulanır.
Kapsamdaki Kapsamdaki Eklenecek
İşler/İşyerleri Sigortalılar Gün Sayısı
1) Kurşun ve arsenik işleri 1) Kurşun üretilen galenit,
serüzit, anglezit gibi
cevherlerin çıkarılmasına ilişkin maden ocağı
işlerinde çalışanlar.
2) Kurşunlu madenlerden yahut içinde kurşun
bulunan kül, maden köpüğü, kurşun
fırın kurumu, 60
üstübeç artığı ve benzeri maddelerden
kurşun
üretimi
için yapılan izabe işlerinde çalışanlar.
3) Antimuan, kalay, bronz ve benzeri maddelerle
yapılan kurşun alaşımı işlerinde çalışanlar.
4) Kurşun izabe fırınlarının teksif odalarında biriken 90
kuru tozları kaldırma işlerinde çalışanlar.
2) Cam fabrika ve atölyeleri 1) Cam yapımında kullanılan ilkel
maddeleri toz haline
getirme, eleme, karıştırma ve kurutma işlerinde
(bu işleri yapmak üzere tam kapalı odalar içinde
otomatik
makineli tesisat veya çalışma ortamındaki tozları
sağlık için tehlike oluşturmayacak düzeye indiren
havalandırma tesisatı bulunmadığı takdirde) çalışanlar.
2) Eritme işlerinde (otomatik besleme fırınlarıyla
çalışılmadığı takdirde) çalışanlar.
3) Ateşçilik işlerinde çalışanlar.
4) Üfleme işlerinde (tamamen otomatik makinelerle
yapılmadığı takdirde) çalışanlar.
5) Basınçla yapılan cam işlerinde (cam tazyiki işleri)
çalışanlar.
6) Ayna camı sanatında potalı cam dökümü
işlerinde 60
(potalar kalıp masasına mekanik araçlarla taşınmadığı
takdirde) çalışanlar.
7) Camı fırın başından alma işlerinde çalışanlar.
8) Yayma fırınlarında düzeltme işlerinde çalışanlar.
9) Traş işlerinde çalışanlar.
10) Asitle hak ve cilâlama işlerinde çalışanlar.
11)
Basınçlı havayla kum püskürten
cihazlarla yapılan
işlerde (çalışma ortamındaki tozları sağlık için
tehlike
oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma tesisatı
bulunmadığı takdirde) çalışanlar.
12) Pota ve taş odalarında görülen işlerde
çalışanlar.
3) Cıva üretimi işleri sanayii 1) Cıva izabe fırınlarında
görülen işlerde çalışanlar.
2) Elementer cıva bulunan ocaklarda görülen işlerde 90
çalışanlar.
4) Çimento fabrikaları 1) İlkel maddeleri kırma, ufalama,
ezme,
eleme ve
karıştırma işlerinde çalışanlar.
2) Otomatik fırınlarda pişirme işlerinde çalışanlar.
3) Klinkeri öğütme, eleme, torba ve
fıçılara koyma 60
işlerinde (otomatik olarak tozun etrafa yayılmasını
önleyici bir düzenleme yapılmadığı takdirde)
çalışanlar.
5) Kok fabrikalarıyla 1) Ateşçilik, ocak temizliği,
jeneratör, doldurma,
termik santraller boşaltma ve temizleme işlerinde
çalışanlar.
2) Kimyasal arıtma işlerinde çalışanlar.
3) Gazın geçtiği cihaz ve boruların onarılması ve
temizlenmesi işlerinde çalışanlar.
4) Kok fabrikalarında kömür ve ocak işlerinde
çalışanlar.
5) Elektrik enerji üretim santrallerinin kazan 60
dairesindeki ateşçilik, kül ve
kömürlerin
taşınması
işlerinde çalışanlar.
6) Termik santrallerle her çeşit buhar kazanlarının
kazan dairesindeki ateşçilik, kül ve
kömürlerin
taşınması işlerinde çalışanlar.
6) Alüminyum fabrikaları 1) Alüminyum oksit
üretimi
işlerinde çalışanlar.
2) Alüminyum bronzu hazırlama işlerinde çalışanlar.
60
3) Alüminyum madeni üretimi işlerinde
çalışanlar.
7) Demir ve çelik fabrikaları 1) Demir izabe fabrikalarında
cevherin demire
çevrilmesi işleriyle boru fabrikalarının fırın ve
döküm dairelerinde yapılan işlerinde
çalışanlar.
2) Çelikhanelerin çelik yapılan fırınlarıyla
bunların
teferruat ve eklentilerinden olan ikinci derecedeki
fırınlarda ve konvertörlerde yapılan işlerinde
çalışanlar.
3) Sıvı haldeki demir ve çeliğin tesisat ve
teçhizatla 90
veya mekanik olarak taşınmasına ilişkin işlerde
çalışanlar.
4) Sıcak veya sıvı haldeki cürufun taşınması ve
işlenmesi işlerinde çalışanlar.
5) Haddehanelerde (soğuk demirle çalışılan
haddehaneler hariç), fırınlarda, hadde serilerinde,
haddehaneyi kızgın veya sıvı çelik yahut demirle
besleyen tesisat ve araçlarla görülen
işlerle kızgın
halde olan yarı mamul parçaların kesilmesi ve
hazırlanması işlerinde çalışanlar.
8) Döküm fabrikaları 1) Döküm kalıp
ve
maçalarının yapılması ve döküme
hazır duruma getirilmesi işlerinde çalışanlar.
2) Döküm şarjının hazırlanması ve her
çeşit maden 60
eritme (izabe) fırınlarının döküme hazır duruma
getirilmesi işlerinde çalışanlar.
3) Maden eritme ve dökme işlerinde çalışanlar.
9) Asit üretimi yapan 1) Asit için hammaddelerin
hazırlanması işlerinde
fabrika ve atölyeler çalışanlar.
2) Asidin yapılma safhalarındaki işlerinde çalışanlar. 90
3) Baca gazlarından asit elde edilmesi işlerinde
çalışanlar.
10) Yeraltı işleri Maden ocakları (elementer cıva bulunduğu saptanan
cıva maden ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel
180
yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışanlar.
11) Radyoaktif ve Doğal ve yapay radyoaktif, radyoiyonizan maddeler
radyoiyonizan maddelerle veya bütün diğer
korpüsküler emanasyon kaynakları 90
yapılan işler ile yapılan işlerde çalışanlar.
12) Su altında veya su altında 1) Su altında basınçlı hava
içinde çalışmayı gerektiren
basınçlı hava içinde çalışmayı
işlerden 20- 35
metreye kadar derinlik veya
gerektiren işler 2-3,5 kg/cm2 basınçta yapılan işlerde
çalışanlar. 60
2) Su altında basınçlı hava içinde
çalışmayı
gerektiren
işlerden 35-40 (40 hariç) m. derinlik veya 3,5-4 90
(3,5 hariç) kg/cm2 basınçta yapılan işlerde
çalışanlar.
3) Dalgıçlık işinde çalışanlar.
13) Türk Silâhlı Kuvvetlerinde (1) Subay, yedek
subay,
astsubay, uzman jandarma,
uzman erbaşlar ve sözleşmeli erbaş ve erler. (1) 90
14) Emniyet ve polis mesleğinde, (2) Asaleti onaylanmış olmak şartıyla
adaylıkta geçirilen
Milli İstihbarat Teşkilâtında süreler dahil polis
memuru,
başpolis memuru ve kıdemli
başpolis memuru, komiser yardımcısı, komiser, baş
komiser, emniyet amiri, emniyet müdürleri ile bu ve
daha yukarı maaş ve derecelerdeki emniyet
mensupları, Milli İstihbarat Teşkilâtı mensupları. (2) 90
15) İtfaiye veya yangın Yangın söndürme işlerinde
çalışanlar. 60
söndürme işleri
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre
hesaplanan
fiilî hizmet süresi zammı, yukarıdaki tablonun (13)
ve (14)
numaralı sırasında yer alan sigortalılar için sekiz, diğer
sigortalılar için beş yılı geçmemek
üzere uzun
vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün
sayısına
eklenir. Bu sürelerin, üç yılı
geçmemek
üzere yarısı emeklilik yaş hadlerinden indirilir. Tablonun
(10)
numaralı sırasında yer alan sigortalılar için bu fıkradaki
süre sınırı uygulanmaz.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen yaş haddi indiriminden yararlanabilmek
için ölüm ve malûliyet halleri
hariç
tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800
gün, diğer sıralarda yer alan sigortalıların ise en az 3600
gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış olmaları
şarttır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun
önerisi üzerine Bakanlıkça
çıkarılacak
yönetmelik ile düzenlenir.
–––
(1) 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu
sırada yer alan “ve uzman erbaşlar” ibaresi “, uzman erbaşlar ve
sözleşmeli erbaş ve erler” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
(2) Bu bentte yer alan “polis,” ibaresi, 16/6/2010 tarihli ve 5997
sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle “polis memuru, başpolis memuru ve
kıdemli başpolis memuru,” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Sigortalıların
borçlanabileceği süreler
MADDE 41- Bu Kanuna
göre sigortalı sayılanların;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/67 md.) Kanunları gereği verilen
ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki
sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum
tarihinden
sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet
akdine
istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun
yaşaması
şartıyla talepte bulunulan süreleri,
b) Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay
okulunda
geçen süreleri,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında
olanların, personel mevzuatına göre aylıksız izin
süreleri,
d) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık
için yurt içinde veya yurt dışında
geçirdikleri
normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,
e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj
süreleri,
f) Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya
gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat
edenlerin
tutuklulukta veya gözaltında geçen
süreleri,
g) Grev ve lokavtta geçen süreleri (…) (1) ,
h) Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen
süreleri,
ı) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa
edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı
tarihi
takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri
süreleri,
i) (Ek: 13/2/2011-6111/30 md.) Bu bendin
yürürlüğe
girdiği tarihten sonraki sürelere ilişkin olmak
üzere, 4857
sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş
sözleşmesi ile
çalışan sigortalıların, kısmi süreli
çalıştıkları
aylara ait eksik süreleri,
kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep
tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt ve üst
sınırları arasında olmak
üzere, kendilerince belirlenecek günlük
kazancın % 32'si
üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden
itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile
borçlandırılarak, borçlandırılan
süreleri
sigortalılıklarına sayılır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/30 md.)
(i)
bendi kapsamında borçlanılacak sürelere ilişkin
genel
sağlık sigortası primlerinin ödenmiş olması halinde, genel
sağlık
sigortası primi ödenmiş bu sürelere ilişkin
borçlanma
tutarı % 20 oranı üzerinden hesaplanır.
Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar
için ise
yeni başvuru şartı aranır. Primi ödenmeyen
borçlanma
süreleri hizmetten sayılmaz. Borçlanma
sürelerinin ne
şekilde belgeleneceğini belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın
başlangıç
tarihinden önceki süreler için
borçlandırılma
halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi,
borçlandırılan
gün sayısı kadar geriye
götürülür.
Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına hak
kazanılması
durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden ay
başından itibaren aylık bağlanır.
–
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 67 nci maddesiyle; bu
arada yer alan “ve Kurumca kabul edilecek sektörel veya genel
ekonomik kriz dönemlerinde işvereni tarafından
ücretsiz
izinli sayılanların, her yıl için 3 ayı geçmemek
üzere bu süreleri” ibaresi
yürürlükten
kaldırılmıştır.
Borçlanılan
süreler, uzun vadeli sigorta ve
genel sağlık sigortası bakımından;
a) Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri gereği
borçlananlar, borçlandığı tarihteki 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının ilgili bendine göre,
b) (Değişik: 13/2/2011-6111/30 md.) Birinci fıkranın (c) ve (ı)
bentleri gereği borçlananlar, 4 üncü
maddenin birinci
fıkrasının (c) bendine, (i) bendine göre
borçlananlar ise 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine
göre,
sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki
sürelere ait
borçlanmalarda; borçlanılan prime esas
gün sayısı
borçlanılan ilgili aylara mal edilir. Seçilen
prime esas
kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas
asgarî
kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas
asgarî kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili
ayın
prime esas kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas
kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas
azamî
kazancını geçemez.
Bildirim
(1)
MADDE 42- Kurum,
sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak
gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve
incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç
üç ay içinde hesap ve tespit ederek
sonuçlarını yazı ile bildirir. (Mülga son iki
cümle:
17/4/2008-5754/67 md.)
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Kamu Görevlilerine İlişkin Hükümler
Cumhurbaşkanlığı,
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık
görevinde
bulunanların aylıkları
MADDE 43- Cumhurbaşkanı
iken bu görevinden herhangi bir
nedenle ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat
tarihini
takip eden ay başından itibaren, istek tarihinde Cumhurbaşkanına
ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı oranında
yaşlılık aylığı
bağlanır.
Ancak, herhangi bir nedenle görevden ayrılan Cumhurbaşkanı, 28
inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu
maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan
yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28 inci maddeye
göre aylığa hak kazanamaması halinde birinci fıkraya
göre
bağlanan aylığın tümü, 28 inci maddeye göre
aylığa hak
kazanması halinde ve 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylık,
birinci fıkraya göre bağlanan aylıktan
düşükse aradaki
fark, Hazineden tahsil edilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya
Başbakan iken
bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri
üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından
itibaren,
istek tarihindeki Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık
ödeneğin % 40'ı esas alınarak Cumhurbaşkanına bağlanacak
yaşlılık
aylığının % 75'i oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
(1) Bu madde
başlığı “Bildirim ve itiraz” iken,
17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Ancak herhangi bir
nedenle görevden ayrılan
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya
Başbakan, 28
inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu
maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan
yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28 inci maddeye
göre aylığa hak kazanılamıyorsa
üçüncü
fıkraya göre bağlanan aylığın tümü, 28 inci
maddeye
göre aylığa hak kazanılıyor ve 29 uncu maddeye göre
hesaplanan aylık, üçüncü fıkraya
göre
bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark Hazineden
tahsil
edilir.
Cumhurbaşkanı,
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı veya Başbakan iken veya bu görevlerden
ayrıldıktan
sonra ölenlerin hak sahiplerine, bu maddeye göre
hesap edilen
aylık 34 üncü madde hükümlerine
göre
ölüm aylığı olarak bağlanır.
Bu madde kapsamında bağlanan gelir ve aylıklar, 55 inci maddenin ikinci
fıkrası hükümlerine göre artırılır.
Bazı
kamu görevlilerine yaşlılık aylığı
bağlanacak haller
MADDE 44- Bu Kanun
hükümlerinin uygulanmasında bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi
kapsamında sigortalı sayılan bazı kamu görevlilerine yaşlılık
aylığı bağlanmasına ilişkin aşağıdaki hükümler
uygulanır:
a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40
ıncı maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400
gün
prim ödeme gün sayısı olması halinde,
b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye
sevk
edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün
sayısı 9000
gün olması halinde,
yaşlılık aylığı bağlanır.
4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olanlardan subay, astsubay, askerî memurlarla
uzman
jandarma ve uzman erbaşlar ahlâk noktasından
hükümle
veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri
üzerine veyahut askerî mahkemelerce verilecek
kararlar
üzerine kurumlarınca re'sen, bunlar dışında kalanlar ise
ahlâk ve yetersizlik sebeplerinden dolayı
yönetmeliğine
göre sicilleri üzerine kurumlarınca re'sen emekliye
sevk
edilenlere ise, 28 inci maddenin ikinci ve
üçüncü
fıkrasında belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını
tamamlamaları halinde yaşlılık aylığı bağlanır.
Birinci fıkranın
(a) ve (b) bentleri gereğince bağlanan
yaşlılık aylıkları, 28 inci maddenin ikinci ve
üçüncü fıkrasında aranan yaş ve
prim ödeme
gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran
kamu
idarelerinden tahsil edilir.
Kanunları
gereğince görevden
uzaklaştırılanlar, tutuklananlar veya görevine son
verilenlerin
sigortalılıkları ve primleri
MADDE 45- Bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında olan sigortalılardan görevden
uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi
bir
suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan,
kanunları
gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların prime esas
kazançlarının yarısı; kanunlarına göre bu
müddetler
için sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa
hak
kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı
üzerinden
prim alınır. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/66 md.) Prime esas
kazançların yarısı üzerinden prim alınanların prim
ödeme gün sayısı bu sürelerin yarısı olarak
hesap edilir.
Görevine
son verilenlerden yargı kararı ile
görevlerine iade edilenlerin primleri, göreve son
verildiği
tarihten görevine başladığı tarihe kadar kendi kadrosunun veya
emsali kadronun prime esas kazancına göre hesaplanır. Bu
durumdakilerin primlerine ait sigortalı ve işveren hisselerinin gecikme
cezası ve gecikme zamları kurumlarınca ödenir ve bu
süreler
sigortalılık süresinden sayılır.
Birinci ve ikinci
fıkraya göre sigortalılık durumu
değişenler için ek bildirge düzenlenerek Kuruma
verilir ve
bu durumda 102 nci madde hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili
kanunları gereğince kullandıkları aylıksız izin sürelerinin
bitiminden sonra göreve başlayanlar ile göreve
başlaması
için tanınan süreler ile bir yıl ve daha az
süreyle
aylıksız izne ayrılanların aylıksız izin sürelerinde bu
Kanunun 67
nci maddesinde aranan 30 günlük prim ödeme
şartı
aranmaz. (Ek cümleler: 13/2/2011-6111/31 md.) Bu durumdaki
sigortalıların aylıksız izinli oldukları süreler
için prime
esas kazanç alt sınırının altında olmamak kaydıyla aylıksız
izne
ayrıldıkları tarihteki prime esas kazançları
üzerinden % 12
oranında genel sağlık sigortası primi işverenlerince ödenir.
Ancak
askerlik hizmeti nedeniyle aylıksız izne ayrılanların genel sağlık
sigortası priminin ödenmesinde, bir yıllık süre
sınırı
uygulanmaz. (1)
Bazı
kamu görevlilerinin prime esas
kazançları ve prime esas kazanç üst
sınırı
MADDE 46- (Değişik:
17/4/2008-5754/26 md.)
Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda
silâhlı
kuvvetler hesabına okuyanların ve astsubay meslek yüksek okulu
öğrencileri ile astsubay nasbedilmek üzere temel
askerlik
eğitimine tabi tutulan adayların öğrenci
harçlıkları ile
ilgisine göre en az aylık alan teğmen veya astsubay
çavuşun
prime esas kazançları arasındaki farkın primi; polis
akademisi
ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okuyan
öğrencilerin
öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı veya
polis
memuru prime esas kazançları arasındaki farkın primi,
öğrenciler adına kurumlarınca ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına
okuduktan sonra
subay veya astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık hizmetini
takiben subaylığa geçirilenler ile fakülte ve
yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan sonra, komiser
yardımcısı
veya polis memuru olarak atananların başarılı öğrenim
süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine
göre
en az aylık alan teğmenin, astsubay çavuşun veya polis
memuru ya
da komiser yardımcısının prime esas kazancı üzerinden, bu
sürelere ait primler kendilerince ödenerek
borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu şekilde
hesap
edilecek borç, tebliğ tarihinden itibaren iki yıl
içinde
eşit taksitler halinde ödenir.
Fakülte
veya yüksek okullarda kendi hesabına
okumakta iken Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okumaya devam
eden
öğrencilerin, daha önce kendi hesabına okudukları
normal okul
süreleri hakkında, ikinci fıkra hükümleri
uygulanır.
Talim ve manevra
için rütbe ile silâh
altına alınan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi
kapsamında olan sigortalılardan rütbelerinin prime esas
kazançları, vazifelerinin prime esas kazancından fazla
olanların
prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife
gördükleri kurumlarınca ve seferberlik ve harp
için
silâh altına alınanlardan vazifelerinin prime esas
kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından
fazla
olanların prime esas kazançları arasındaki farkın primleri
de,
rütbelerinin prime esas kazancını ödeyen kamu
idaresince
kesilerek Kuruma ödenir.
4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamına giren sigortalıların prime esas kazançlarının
tespitinde 82 nci maddede belirtilen üst sınır aranmaz. 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına
giren
sigortalılardan, aylıksız izinli sayılmaksızın ve tabi olduğu personel
kanunu ile ilgisi devam edecek şekilde yurt dışına geçici ya
da
sürekli görevle gönderilenlerin prime esas
kazancının
hesabında; geçici görevle gönderilenlerin
bulundukları
kadroya ilişkin prime esas kazancı, yurt dışı kadrolarına atananların
ise yurt dışına atanma tarihi itibarıyla, atandıkları kadro ile
atanmadan önceki yurt içi kadrosuna ilişkin prime
esas
kazançtan yüksek olanı esas alınır.
Sürekli
görevle atananların yurt dışı kadrolarına ilişkin prime esas
kazancın hesabında dikkate alınacak ödeme unsurlarından,
ilgili
mevzuatı uyarınca söz konusu kadroya bağlı olarak belirleme
yapılmamış ödeme unsur ve tutarlarını, kadrosunun bulunduğu
kurum
personelinin yararlanmakta olduğu ödeme unsurlarıyla sınırlı
olmak
ve aynı veya benzer nitelikteki kadroya ilişkin prime esas kazanca tabi
ödemeleri gözönünde bulundurmak
suretiyle
belirlemeye ilgili kamu idaresinin görüşü
üzerine
Kurum ve Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.
–
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “göreve başlaması için tanınan
sürelerde” ibaresi “göreve başlaması için
tanınan
süreler ile bir yıl ve daha az süreyle aylıksız izne
ayrılanların aylıksız izin sürelerinde” şeklinde değiştirilmiş
ve
metne işlenmiştir.
Vazife
Malûllüğü (1)
MADDE 47- (Değişik:
17/4/2008-5754/27 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
ilk defa 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife
malûllüğü hükümleri
uygulanır. 25 inci
maddede belirtilen malûllük; sigortalıların
vazifelerini
yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince
görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka
işleri
yaparken bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla
bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve
işten dönüşü sırasında veya işyerinde
meydana gelen
kazadan doğmuş olursa, buna vazife
malûllüğü ve bunlara
uğrayanlara da vazife malûlü denir.
Vazife malûllükleri;
a) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler
kullanmaktan,
b) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş
olmaktan,
c) Yasak fiilleri yapmaktan,
d) İntihara teşebbüsten,
e) Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat
sağlama veya zarar verme amacından,
doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında vazife
malûllüğü hükümleri
uygulanmaz.
Kamu idareleri vazife malûllüğüne sebep
olan olayı, o
yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre
yetkili
mercilere derhal, Kuruma da en geç onbeş iş
günü
içinde bildirmekle
yükümlüdür. Kuruma
bildirim, aynı süre içerisinde sigortalılar veya
hak
sahiplerince de yapılabilir. Vazife
malûllüğüne sebep
olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş
olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim
sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Kuruma bildirim süresi;
a) Vazife malûllüğüne sebep olan olayın
meydana geldiği
tarihten,
b) Hastalıklarının sebep ve mahiyetleri dolayısıyla haklarında vazife
malûllüğü hükümleri
uygulanacaklar
için, hastalıklarının tedavisinin imkânsız
olduğuna dair
düzenlenen kati raporun onay tarihinden,
c) Esirlik ve gaiplik hallerinde ise, bu hallerin sona erdiği tarihten,
başlar.
Süresi içerisinde bildirimde bulunulan vazife
malûllüğü aylıkları, sigortalının
ölüm ya da
malûliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin kesildiği
tarihi
takip eden aybaşından itibaren bağlanır.
Vazife malûllüğü süresi
içerisinde
bildirilmeyen sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar veya hak
sahiplerince sonradan yapılacak bildirim üzerine, vazife
malûllüklerinin belgelenmesi ve müstahak
olmaları
şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate
alınmak
suretiyle vazife malûllüğü aylığı bağlanır
veya
bağlanmış olan aylıklar düzeltilir. Bu durumda sigortalı veya
hak
sahiplerine bağlanacak aylık ya da aylık farklarının, vazife
malûllüğünün bildirildiği tarihe
kadar olan toplam
tutarı Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilir.
–
(1) Bu madde başlığı "Vazife malûllüğü,
harp
malûllüğü ile harp malûllerine
verilecek
malûllük zammı ve vazife malûllerine
verilecek
sürekli iş göremezlik geliri karşılığı " iken,
17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
Vazife malûllüğü aylığı, vazife
malûllerinden
itibari hizmet süreleri eklenmek suretiyle bulunacak prim
ödeme gün sayısı toplamı;
a) 10800 güne kadar olanlara 10800 gün
üzerinden,
b) 10800 günden fazla olanlara, toplam prim ödeme
gün
sayıları üzerinden,
en son prime esas kazancı esas alınmak suretiyle 29 uncu maddeye
göre hesaplanacak aylıklara, malûllük
derecelerine
göre aşağıda yazılı oranlarda ayrıca zam yapılmak suretiyle
bağlanır:
Malûllük Derecesi Zam nispeti
1 % 30
2 % 23
3 % 15
4 % 7
5 % 3
6 % 2
Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş
ve
er ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilen 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki
sigortalılardan; (1)
a) Harpte fiilen ateş altında,
b) Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve
hizmetleri
sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle,
c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit
düşman
silâhlarının etkisiyle,
d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip
ve sınır
hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle,
e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir veya
görev ile
uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan
olursa
olsun emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan
uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle ve yine emir ve
görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve
sınıftan
olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya
dalgıç kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın veya
dalgıçlığın çeşitli sebep ve etkileriyle,
f) Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası sözleşmeler uyarınca Türk
Silâhlı
Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini
gerektiren
durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren
yurt içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde veya
yurda
dönüş sırasında,
vazife malûlü olanlara harp
malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere
bulundukları
kademenin üç ilerisindeki kademenin, uzman
jandarmalara
bulundukları rütbenin bir üst rütbesinin
aynı
kademesinin; astsubaylarla yarbay rütbesine kadar (yarbay
hariç) bir üst rütbenin aynı kademesinin,
yarbaylara
albay, albaylara kıdemli albay, kıdemli albay ile general ve amirallere
bir üst rütbenin, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılara ise bir
üst derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas
kazancı
üzerinden aylık bağlanır. (1)
(1) 10/3/2011
tarihli ve 6191 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesiyle, sekizinci fıkrada yer alan “uzman erbaş” ibaresinden sonra
gelmek üzere “, sözleşmeli erbaş ve er” ibaresi
eklenmiş ve
dokuzuncu fıkrada yer alan “uzman erbaşlara” ibaresi “uzman erbaş ve
sözleşmeli erbaş ve erlere” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
Bulundukları derecenin bir üst derecesi olmayanlar
için o
derecenin üç ilerisindeki kademe
göstergesi,
üç ilerisindeki kademe göstergesi
olmayanlar
için de o derecenin son kademe göstergesinin prime
esas
kazancı esas alınır.
Harp malûllerinin, malûllük derecesine
göre
aşağıdaki yazılı göstergelerin, memur aylık katsayısı ile
çarpımı sonucu bulunacak miktar "Harp
malûllüğü
zammı" olarak ayrıca eklenir.
Malûllük Derecesi Göstergeler
1 1100
2 950
3 800
4 600
5 500
6 400
Harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın
başarıyla
sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek tutulacak
cesaret
ve fedakârlık gösterdiği sıralarda bu
malûllüğe
uğradıkları usûlüne göre sıralı
üstlerince
saptanan Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları ile
Türk
Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen sivil
görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi
ve
Millî Savunma Bakanının onayı ile harp
malûllüğü
zamları % 25 fazlasıyla bağlanır.
Bu madde gereğince vazife malûllüğü aylığı
almakta iken
veya vazife malûllüğü aylığı bağlanması
gerekirken
ölenlerin, hak sahiplerine, müstahak olmaları halinde
harp
malûllüğü zammı da dahil olmak
üzere prim
ödeme gün sayısına bakılmaksızın
ölüm aylığı
bağlanır.
Harp malûlü olanlara verilecek harp
malûllüğü zammı tutarının Kurumca
belirlenecek peşin
sermaye değeri toplamı en geç bir ay içinde
Millî
Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından Kurumun
göstereceği hesaplara yatırılır. Süresinde
yatırılmayan
tutarlar için 89 uncu madde hükümleri
uygulanır.
Vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan;
a) 5 inci maddenin (c) bendi hükmü saklı kalmak
kaydıyla
vazife malûllüğü aylığı bağlanmış
olanlardan harp
malûllüğü zammı hariç Kanunun 4
üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya
başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip
eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir ve bunlar
hakkında uzun vadeli sigorta kolları uygulanır. Bunlardan
çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye
göre
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci
madde
gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık
sigortasına ait prim alınır. Bunlar ile 4 üncü
maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaları
nedeniyle
istekleri üzerine haklarında uzun vadeli sigorta kolları
uygulananlardan; yeniden aylık bağlanması için yazılı
istekte
bulunan ya da emekliye ayrılan veya herhangi bir nedenle
görevi
sona erenler hakkında sonraki çalışmaları karşılığında
aylığa
hak kazanmaları halinde bu süre için, 29 uncu
maddeye
göre aylık hesaplanır. Sonradan geçen
çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak
kazanamayanların
kendilerine toptan ödeme, vefatı halinde ise hak sahiplerine
ölüm aylığı bağlanır veya toptan ödeme
yapılır.
b) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmaları sırasında
malûllük
derecelerinin değişmesi halinde aylığı yeni malûllük
derecesi de dikkate alınarak son prime esas kazancı üzerinden
ilk
vazife malûllüğü aylığından az olmamak
kaydıyla yeniden
hesaplanır.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin 4
numaralı
alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine
tabi
çalışmaya başlayanlar hakkında 30 uncu maddenin
üçüncü fıkrasının (b) bendi
hükmü
uygulanır.
Vazife malûllüğüne bağlı nedenlerden dolayı
ölen
sigortalının hak sahiplerine, bu madde gereğince tespit edilecek aylık,
34 üncü ve 35 inci madde
hükümlerine göre
bağlanır. Ayrıca 37 nci madde hükümlerine
göre hak
sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği de verilir.
Bu maddeye göre bağlanacak vazife veya harp
malûllüğü aylıkları, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434
sayılı Kanun
hükümlerine göre emsali
iştirakçiye bağlanacak
harp veya vazife malûllüğü aylığından az
olamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki
sigortalılardan, uluslararası barışı koruma ve destekleme
operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince
görevlendirilenlere,
bu görevleri esnasında veya bu görevleri nedeniyle
vazife
malûlü aylığı ödendiği sürece harp
malûllüğü zammı ayrıca verilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kamu
görevlilerinin emekliye sevk onayları
MADDE 48- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/28 md.) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olanların yaşlılık, malûllük veya vazife
malûllüğü işlemleri;
a) Re'sen emekliye sevk hallerinde, sigortalının çalıştığı
göreve atamasındaki usûle göre atamaya
yetkili makamın,
b) İstek üzerine veya yaş haddi, malûllük
veya vazife
malûllüğü hallerinde kamu idaresinin en
yüksek
amirinin,
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri için
Meclis Başkanlığının, belediye başkanları için belediye
encümeninin, illerin daimi komisyon üyeleri
için il
valiliğinin, çalıştıkları kamu idareleri ile ilişikleri
kesilmiş
olup da bir kanunla sigortalılık hakkı devam edenler için
daha
önce görev yaptıkları son kamu idaresinin en
yüksek
amirinin,
d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin istek,
malûliyet ve yaş haddi hallerinde, atanmalarında atamayı
yapan
kurumun en yüksek amirinin,
e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve yaş haddi
hallerinde
Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı halleri için
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı,
onayı ile tekemmül eder.
Özel kanun hükümleri hariç olmak
üzere
yetkili makamın emekliye sevk onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı
geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek
kararname ile
atananların görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili
bakanın
onayı ile tekemmül eder.
Özelleştirilmeleri
sonucu sermayesindeki kamu payı
% 50'nin altına düşen kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış
olan kuruluşlarda çalışmakta iken emekliye ayrılanlar
için emekliye sevk onayı aranmaz. Birinci fıkranın (b)
bendine
göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda,
istek
tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş
sayılır.
İtibarî
hizmet süreleri ve
itibarî hizmet süresi primi
MADDE 49- (Değişik:
17/4/2008-5754/29 md.)
İtibarî hizmet süresi, bu Kanuna göre
bağlanacak
aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında dikkate
alınan
ancak hiçbir şekilde bu Kanunla tanınan hakları kazanma
bakımından gerekli prim ödeme gün sayısı, yaş ve
emeklilik
ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan süredir.
Sigortalıların
aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar
hariç,
fiilî hizmet sürelerinin her yılı için;
a) Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve
sözleşmeli erbaş ve erlerden; (1)
1) Harbi doğuran genel ve kısmî seferberliğe katılanların,
harbin
ilânından seferberliğin bitim tarihine,
2) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen
katılan
birliklerde görevli olanların, çarpışmaların
başlangıcından
seferberliğin sona erdiği tarihe,
3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden, Anayasanın 92 nci
maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca, yabancı ülkelere
gönderilen
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapanların
çarpışma meydana gelmesi halinde, çarpışma
süresince
veya çarpışma bitmeden dönenler için
Türkiye'ye
dönüş tarihine,
kadar geçen tutsaklık süreleri dahil
fiilî hizmet
sürelerinin,
b) 4 üncü madde gereği sigortalı sayılanlardan bu
fıkranın
(a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yazılı
hareketlere sivil görevli, er veya erbaş olarak katılanların,
bu
durumlarda geçen fiilî hizmet
sürelerinin, bu
tarihlerden sonra devam eden tutsaklık sürelerinin,
c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya
düşman
tarafından enterne edilen sigortalılardan kanunları gereğince,
aylıkları ödenmek suretiyle, sözleşmeli personel
hariç
olmak üzere kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin, bu
durumlarda
geçen fiilî hizmet sürelerinin,
her yılı için altı ay itibarî hizmet
süresi olarak
eklenir. Bu nedenlerle eklenecek itibarî hizmet
sürelerinin
toplamı, üç yıldan fazla olamaz.
Kamu idarelerinde pilot olan ve olmayan uçucu, denizaltıcı,
dalgıç, kurbağa adam ve
paraşütçülerin bu
görevlerde geçirdikleri fiilî hizmet
sürelerinin
her yılı için üç ay itibarî
hizmet süresi
eklenir. Bunlardan bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve
(2) numaralı alt bentlerinde gösterilenler için
itibarî hizmet süresi zamları ayrıca eklenir.
Her yıl sonunda, sigortalının fiilî hizmet süresine
bu
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile ikinci fıkrası
hükümleri uyarınca eklenen itibarî hizmet
süresinin her otuz günü için,
yılın son ayında
sigortalı adına ödenen malûllük, yaşlılık
ve
ölüm sigortasına ait sigortalı ve işveren prim
toplamı kadar
ayrıca itibarî hizmet süresi primi işverenden tahsil
edilir.
Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde
hükümleri uygulanır.
–
(1) 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu
bentte yer alan “ve uzman erbaşlardan” ibaresi “, uzman erbaş ve
sözleşmeli erbaş ve erlerden” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
ALTINCI
BÖLÜM
İsteğe Bağlı Sigorta Hükümleri
İsteğe bağlı sigorta ve şartları
MADDE 50- İsteğe bağlı
sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak
prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel
sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigortadır.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/30 md.) İsteğe bağlı sigortalı
olabilmek için Türkiye'de ikamet edenler ile
Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk
vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek
şekilde
çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla
birlikte ay
içerisinde 30 günden az çalışmak ya da
tam gün
çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda
bulunmak,
şartları aranır.
İsteğe
bağlı sigorta başlangıcı ve sona ermesi
MADDE 51- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/31 md.)
İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına
intikal
ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.
İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde, 4
üncü maddeye göre sigortalı olmayı
gerektirecek
çalışması bulunduğu tespit edilenlerin, zorunlu
sigortalılıkla
çakışan isteğe bağlı prim ödenen süreleri
iptal
edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler
ilgililere
iade edilir.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/31 md.) Ay içerisinde 30
günden
az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim ödeme
gün
sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857
sayılı
Kanuna göre belirlenen günlük normal
çalışma
saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların
aynı ay
içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri
halinde,
primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin
prim
ödeme gün sayısına otuz günü
geçmemek
üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık
süresi olarak kabul edilir. (1)
İsteğe bağlı sigortalılık;
a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların,
primi ödenmiş son günü takip eden
günden,
b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla
talep tarihinden,
c) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler,
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile genel
sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate
alınır ve
söz konusu süreler, bu maddenin
üçüncü
fıkrası hükmü saklı olmak üzere 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık
süresi olarak kabul edilir. (1)
–––
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu
maddenin üçüncü fıkrasında yer
alan “(b) bendi”
ibaresi “(a) bendi”, beşinci fıkrasında yer alan “bu süreler”
ibaresi “söz konusu süreler, bu maddenin
üçüncü fıkrası
hükmü saklı olmak
üzere” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
İsteğe
bağlı sigorta primleri ve ödenmesi
MADDE 52- (Değişik:
17/4/2008-5754/32 md.)
İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye göre belirlenen
prime
esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı
tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32'sidir. Bunun %
20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları
primi, % 12'si genel sağlık sigortası primidir. 51 inci maddenin
üçüncü fıkrasında belirtilenler
için 82
nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile
üst sınırı arasında olmak kaydıyla belirlenen
günlük
kazanç ve gün sayısı üzerinden
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık
sigortası primi
alınır.
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla
yükümlü olunan
kişi olsa dahi, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası
primini de ödemekle
yükümlüdürler. Yabancı
ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik olma hali
bir yılı
doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu
kişiler
genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde 89
uncu
maddenin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak gecikme cezası ve
gecikme zammıyla birlikte primi ödenmeyen süreler,
sigortalılık süresinden sayılmaz. Bu 12 aylık süreden
sonra
ödenen primler 89 uncu maddenin
üçüncü
fıkrası hükümlerine göre iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu sigortalılık nedeniyle prim
borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya tâbi
ödenen primler öncelikle zorunlu sigortalılık
nedeniyle
Kuruma olan borçlarına mahsup edilir.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına
İlişkin Ortak Hükümler
Sigortalılık hallerinin birleşmesi
MADDE 53- (Değişik birinci
fıkra: 13/2/2011-6111/33 md.)
Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
ve (b)
bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde
yer
alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak
şekilde
Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin
birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan
sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına
girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, sigortalılık hallerinin
çakışması nedeniyle Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı
talepte bulunmak ve Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen
prime
esas kazanç alt sınırı ve üst sınırına ilişkin
hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan
sigortalılık
statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim
ödeyebilirler. Bu şekilde ödenen primler; iş kazası
ve meslek
hastalığı sigortasından sağlanan haklar yönünden,
Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında
sigortalılık statüsünde, kısa vadeli sigorta
kollarından
sağlanan diğer yardımlar ile uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan
yardımlar yönünden ise Kanunun 4
üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık
statüsünde değerlendirilir. Bu fıkra
hükümlerine
göre ödeme talebinde bulunulduğu halde ait olduğu ayı
izleyen
ayın sonuna kadar ödenmeyen primlerin ödenme hakkı
düşer. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinin
(4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin birinci fıkrasının (b)
bendindeki diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi
olacak
şekilde çalışılması durumunda, (b) bendinin (4) numaralı alt
bendi dışındaki diğer sigortalılık durumu dikkate alınır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak
oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) İsteğe bağlı sigortalı olanların 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri
kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde,
bu
Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü
fıkrası saklı
kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona erer.
Sigortalının, 4
üncü maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık halleri
ile 5 inci maddenin (a) ve (e) bentlerine tâbi sigortalılık
hallerinin çakışması halinde, 4 üncü madde
kapsamında
sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır.
Birinci fıkra
hükmü saklı olmak üzere
sigortalının, bu madde hükmüne göre
sigortalı sayılması
gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali
için
prim ödemiş olması durumunda, ödenen primler birinci
fıkraya
göre esas alınan sigortalılık hali için
ödenmiş ve
esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir. (1)
(Değişik fıkra:
17/4/2008-5754/33 md.) Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa
sigortalı
sayılanlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a),
(b) ve
(c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış
olanların
yaşlılık aylığı bağlanma taleplerinde, en fazla sigortalılığın
geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit
olması
ile malûllük ve ölüm halleri ile
yaş haddinden
re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere
atanma
veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık halinin kanunla
değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır.
Aylık
ve gelirlerin birleşmesi
MADDE 54- Bu Kanuna
göre bağlanacak aylık ve gelirlerin
birleşmesi durumunda;
a) Uzun vadeli sigorta kollarından;
1) Hem malûllük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan
sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse
yalnız
yaşlılık aylığı,
2) Malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık
aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanan
sigortalıya her iki aylığı, (2)
3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara,
yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı,
4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya
en
fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan
yüksek olan
aylığın tamamı, düşük olan aylığın yarısı,
5) (Değişik: 17/4/2008-5754/34 md.) Hem eşinden, hem de ana ve/veya
babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine
göre
eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı,
6) (Ek: 17/4/2008-5754/34 md.) Bu Kanuna göre vazife
malûllüğü aylığı almakta iken, tekrar
sigortalı
olanlardan hem vazife malûllüğüne hem de
malûllük aylığına hak kazananlara bu aylıklardan
yüksek
olanı, aylıkları eşitse yalnızca vazife
malûllüğü
aylığı, bunlardan hem vazife malûllüğü hem
de yaşlılık
aylığına hak kazananlara, bu aylıkların her ikisi,
7) (Ek: 17/4/2008-5754/34 md.) Evliliğin ölüm
nedeniyle sona
ermesi durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara tercih
ettiği aylığı,
bağlanır.(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 33
üncü
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sigortalının,” ibaresi “Birinci fıkra
hükmü saklı olmak üzere sigortalının,”
olarak
değiştirilmiş ve metne işlenimştir.
(2) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 34 ücü
maddesiyle; bu bentte yer alan “Malûllük”
ibaresinden sonra
gelmek üzere “,vazife malûllüğü”
ibaresi eklenmiş
ve metne işlenmiştir.
b) Kısa vadeli sigorta kollarından;
1) Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte
ölen eşinden
dolayı da gelire hak kazanan eşe her iki geliri,
2) Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara, yüksek
olan
gelirin tamamı, az olanın yarısı,
3) (Değişik: 17/4/2008-5754/34 md.) Birden fazla çocuğundan
gelire hak kazanan ana ve babaya, en fazla ödemeye
imkân
veren ilk iki dosyadan yüksek olan gelirin tamamı,
düşük
olan gelirin yarısı,
4) (Değişik: 17/4/2008-5754/34 md.) Hem eşinden, hem de ana ve/veya
babasından ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine
göre
eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri,
5) (Ek: 17/4/2008-5754/34 md.) Evliliğin ölüm
nedeniyle sona
ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih
ettiği geliri,
bağlanır.
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/34 md.)Malûllük,
yaşlılık,
ölüm sigortaları ve vazife
malûllüğü ile iş
kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve
gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya
gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği
halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin
tümü, malûllük, vazife
malûllüğü
veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.
Birinci fıkradaki sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler
sonucunda, bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği
takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye
imkân
veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer
dosya
veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer
bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar
düşer.
Gelir
ve aylıkların düzeltilmesi,
yükseltilmesi, alt sınırı, ödenmesi ve yoklama
işlemleri (1)
MADDE 55- Bu Kanuna
göre gelir veya aylık bağlanan
sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka
hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir veya aylık tutarının
düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde gelir
veya
aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki
ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma
göre
düzeltilir.
(Değişik: 17/4/2008-5754/35 md.) Bu Kanuna göre bağlanan gelir
ve
aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden
geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık
döneme
göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan en
son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim
oranı kadar artırılarak belirlenir.
(1) Bu madde başlığı “Gelir ve aylıkların düzeltilmesi,
yükseltilmesi, ödenmesi ve yoklama işlemleri” iken,
17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
(Ek:
17/4/2008-5754/35 md.) Bu Kanuna göre
sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen sigortalının hak
sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar, çalışma
sürelerindeki her yıl için 82 nci maddeye
göre tespit
edilen prime esas günlük kazanç alt
sınırları dikkate
alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı
itibariyle 29
uncu maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık
kazancın % 35'inden, sigortalının bakmakla
yükümlü
olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40'ından az olamaz. Hak
sahibi
kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise bu fıkraya göre
hesaplanan alt sınır aylığının % 80'inden, hak sahibi iki kişi ise %
90'ından az olamaz. Uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri
gereğince bağlanan kısmı aylıklar için bu fıkra
hükümleri uygulanmaz.
(Ek: 17/4/2008-5754/35 md.) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için ayrı ayrı olmak üzere,
malûllük
sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık
başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl
içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları,
yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme
ayında
söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı dosya
bazında
ödenen en düşük yaşlılık aylığından az
olamaz.
(Ek: 17/4/2008-5754/35 md.) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu
başka birinin sürekli bakımına muhtaç duruma gelen
sigortalı için bu Kanunun 19 uncu maddesine göre
hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, 82 nci
maddeye
göre tespit edilen prime esas kazanç alt sınırının
aylık
tutarının %85'inden az olamaz.
Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklar, her ay
peşin olarak ödenir. Gelir ve aylıkların ödeme
dönemleri, ödeme tarihleri, ödeme şekli ve
ödeme
merkezleri Kurumca belirlenir.
Gelir ve aylık alma şartlarının devam edip etmediğine yönelik
yoklama işlemlerine ilişkin usûl ve esaslar ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Gelir
ve aylık bağlanmayacak haller
MADDE 56- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/36 md.)
Ölen sigortalının hak sahiplerinden;
a) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık
bağlanmış olan sigortalıyı kasten
öldürdüğü veya
öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun
gereğince
sürekli iş göremez hale veya malûl duruma
getirdiği,
b) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık
bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir
suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan
yükümlülüklerini önemli
ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle
ölüme
bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları,
hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık
ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar, 96 ncı
madde
hükümlerine göre geri alınır.
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı
belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve
aylıkları
kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde
hükümlerine göre geri alınır.
Yaş
MADDE 57- İş kazasıyla
meslek hastalığı halinde, hak
sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya
meslek hastalığının hekim veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit
edildiği tarihte nüfus kütüğünde
kayıtlı bulunan
doğum tarihleri esas alınır.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına ilişkin
yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında,
sigortalıların ve
hak sahibi çocuklarının, mülga 2/6/1949 tarihli ve
5417
sayılı Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Kanun
ile
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1rihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1rihli ve
2926
sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara, 17/7/1964 tarihli
ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi
sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu
tarihte,
nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan
doğum tarihleri,
sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya
başladığı
tarihten sonra doğan çocuklarının ise nüfus
kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri
esas alınır.
İş kazası, meslek hastalığı, malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarından gelir ve aylık tahsisleri ile
sermaye
değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim
raporuyla ilk defa tespit edildiği veya sigortalıların bu Kanuna ve bu
Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara
tâbi
olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş
düzeltmeleri dikkate alınmaz.
Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı
olmayanlar 1
Temmuz’da, doğum ayı yazılı olup da günü yazılı
olmayanlar o
ayın birinde doğmuş sayılır.
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı
maddesinde
belirlenen yaş hadleri sebebiyle emeklilik işlemleri, doğum
tarihlerinde ay ve gün yazılı olmayanlar ile doğum
günleri 1
Eylülden önce olanlar için 1
Eylül, doğum
günleri 1 Eylül ve daha sonra olanlar için
müteakip yılın 1 Eylül tarihinde yapılır.
Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulu (1)
MADDE 58- Bu Kanunda yazılı
olan görevleri yerine
getirmek üzere branşları Kurum tarafından belirlenecek uzman
hekimlerden oluşan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu
kurulur.
Kurul; Millî Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı,
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yüksek Öğretim
Kurulu, en
fazla üyeye sahip işveren, işçi ve kamu
çalışanlarını temsil eden konfederasyonlar, Türkiye
Odalar
ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları
Konfederasyonu, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye
Ziraat
Odaları Birliği ile Kurum tarafından görevlendirilecek birer
uzman
hekimden oluşur. Aynı usûlle birden fazla Kurul oluşturmaya
Bakanlık yetkilidir.
Kurula, kendi aralarından seçecekleri üye başkanlık
eder.
Başkan, yokluğunda yerine bakacak üyeyi belirler. Kurul,
haftada
en az bir kez ve en az yedi üye ile toplanır, kararlar salt
çoğunlukla alınır. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/37
md.)
Oylarda eşitlik olması halinde başkanın bulunduğu taraf
çoğunluk
sayılır.Kurulda görevlendirilecek olan hekimlerin hizmet
süreleri üç yıl olup,
üç yıl sonunda
yeniden görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı
içerisinde
mazeretsiz olarak birbirini izleyen beş veya toplam on toplantıya
katılmayan üyelerin üyelikleri kendiliğinden sona
erer. Bu
şekilde üyeliği sona eren üyenin yerine bir başka
kişi, aynı
usûlle görevlendirilir.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/37 md.)
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak edenlerden;
katıldıkları her toplantı günü için 4000
gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
miktarda ve ayda sekiz toplantıyı geçmemek üzere
huzur
hakkı ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her
türlü giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek
gördüğü hallerde dışarıdan uzman kişilerin
görüşüne başvurabilir. Bu kişilere de aynı
miktar ve
şartlarda huzur hakkı ödenir.
Kurul, sigortalılar hakkında vazife malûllük
derecesi, iş
kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş
göremezlik
derecesi tespiti ile çalışma
gücünün
malûliyeti gerektirecek derecede kaybına ilişkin Kurumca
verilen
kararlardan itiraza konu olanları inceleyerek karara bağlar. Kurul,
sigortalı veya hak sahiplerinin talebi üzerine
görevlendirdiği uzman bir hekimi dinlemek zorundadır.
Kurul, bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak kaydıyla,
mahkemelerden intikal eden ve bilirkişi sıfatıyla rapor
düzenlenmesi talep edilen dava dosyaları hakkında, gerekli
incelemeleri yaparak görüş bildirir. Mahkemeler,
bahse konu
dosyalar için belirlediği bilirkişi ücretini kurul
üyelerine iletilmek üzere Kuruma gönderir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini ifa etmesi
için gerekli sekretarya işlemleri Kurumca yerine getirilir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun görev, yetki,
çalışma usûl ve esasları ile bu maddenin
uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumun
denetleme ve kontrol yetkisi
MADDE 59- Bu Kanunun
uygulanmasına ilişkin işlemlerin
denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları eliyle yürütülür.
Askerî
işyerlerine ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü,
askerî iş müfettişleri tarafından da yapılabilir.
(1) 17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 37 nci
maddesiyle; bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Türk
Tabipleri Birliği,” ibaresinden sonra gelmek üzere
“Türkiye
Ziraat Odaları Birliği” ibaresi, dördüncü
fıkrasına
“sigortalılar hakkında” ibaresinden sonra gelmek üzere “vazife
malûllük derecesi,” ibaresi eklenmiş ve metne
işlenmiştir.
Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum
alacağını
doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her
türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından
düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar
geçerlidir.
İşverenler ve sigortalılar ile işyeri sahipleri, tasfiye ve
iflâs
idaresinin memurları, işle ilgili gerçek ve tüzel
kişiler,
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarına
bilgi
verilmek üzere çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli
olan
defter, belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek,
görevlerini yapmak için her türlü
kolaylığı
sağlamak ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle
yükümlüdürler. Kurumun denetim ve
kontrol ile
görevlendirilmiş memurları görevlerini yaparken,
tüm
kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir ve
yardımcı
olurlar.
Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları, 4857 sayılı İş Kanununda
belirtilen
denetim, teftiş ve kontrol yetkisini de haizdir.
İhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri işverenlerine,
Kuruma prim borçlarının bulunmadığını gösteren
ilişiksizlik
belgesinin verilmesinde, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest
Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve
Yeminli
Malî Müşavirlik Kanununa göre yetki
verilmiş serbest
muhasebeci malî müşavirler ile yeminli
malî
müşavirler tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi
sonucunda
Kuruma bildirildiği tespit edilen işçilik tutarlarının
uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, esas
alınabilir.
Usûl ve esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama
yöntemine
uygun olarak serbest muhasebeci malî müşavirler ile
yeminli
malî müşavirlerce düzenlenen rapor ile
Kuruma yeterli
işçilik bildirilmediği anlaşılan işyeri ve işverenlerinin,
tespit edilen fark işçilik tutarı üzerinden
hesaplanacak
prim, gecikme cezası ve gecikme zammı tutarını 102 nci maddenin birinci
fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca
verilecek idarî para cezaları ile birlikte ödemeleri
kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilebilir.
Kurumca belirlenen usûl ve esaslara aykırı hareket ederek
Kurum
zararına sebebiyet verdiği anlaşılan serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî müşavirler
tarafından
düzenlenen raporlar dikkate alınmaz ve bunların daha sonra
düzenleyecekleri raporlar Kurumca işleme konulmaz.
Gerçeğe
aykırı rapor düzenleyen serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî müşavirler,
Kurumun bu
nedenle uğradığı zarardan işverenle birlikte müştereken ve
müteselsilen sorumlu olup, bunlar hakkında, genel
hükümlere göre Kurumun takip hakkı saklıdır.
Meslek
mensupları, işverenlerin devamlı işyerlerinin sigortalıları ile
yaptıkları işler ile Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş
olmakla birlikte işçilik bildiriminde bulunulmamış olan
yukarıdaki işler hakkında inceleme yapamazlar.
Kamu idarelerinin denetim elemanları kendi mevzuatı gereğince
işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında,
çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit
ederek,
sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır. Bu
kurumlar ayrıca kendi mevzuatları gereğince yaptıkları inceleme ve
tespitler sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların
prime
esas kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının
eksik
bildirilmesi sonucunu doğuran tespitlerini de en geç bir ay
içinde Kuruma bildirirler. Kurum bu bildirimleri esas almak
üzere gerekli yasal işlemi yapar. İlgililerin itiraz hakları
saklıdır. (1)
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
–
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurları,” ibaresi “denetim elemanları” şeklinde değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
Genel Sağlık Sigortası Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Kapsamdaki Kişiler ve Tescili
Genel sağlık sigortalısı sayılanlar
MADDE 60- (Değişik:
17/4/2008-5754/38 md.)
İkametgahı Türkiye'de olan kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı
sayılmayanlardan;
1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da
dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve
veriler
kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi
başına
düşen aylık tutarı asgari ücretin
üçte birinden
az olan vatandaşlar,
2) Vatansızlar ve sığınmacılar,
3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş
Muhtaç,
Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre
aylık alan
kişiler,
4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında
Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan
kişiler,
5) 28/5/1rihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre
aylık alan
kişiler,
6) 3/11/1rihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan
kişiler,
7) 24/5/1rihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme
Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma,
bakım ve
rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler,
8) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile
Terörle
Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,
9) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74
üncü
maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen
kişiler ile
aynı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kişiler,
10) 11/10/1rihli ve 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa
Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre
aylık alan
kişiler,
d) Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma
izni
almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke
mevzuatı
kapsamında sigortalı olmayan kişiler,
e) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik
ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma
ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
f) Bu Kanun veya bu Kanundan önce
yürürlükte
bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya
aylık
alan kişiler,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede
sağlık
sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar,
genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin
birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f),
(g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi olup
olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz.
Aksi takdirde
birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende
göre
genel sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında
gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı
zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması
halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d), (e) ve (l) bentleri kapsamında
olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde
bulunan
hükümlü ve tutuklular, birinci fıkranın (d)
bendi
kapsamına girenlerden Türkiye'de bir yıldan kısa
süreyle
yerleşik olanlar, (f) bendi kapsamında olup mülga
30/5/1tarihli ve
2147 sayılı ve 8/5/1rihli ve 3201 sayılı kanunlara göre
borçlanarak aylık bağlanan kişilerden ise
Türkiye’de ikamet
etmeyenler genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.
Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar
için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel
sağlık
sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü
olunan kişi
olacağının tespiti kendi tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği
eşlerin her ikisinin de genel sağlık sigortalılık şartlarının oluşması
halinde her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı sayılır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında
sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince bir yıldan fazla
aylıksız izin kullanan eşler, genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile
80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde
yaşayan
eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve
büyük
babadan oluşur.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34 md.) 4/11/1rihli ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununa göre
üniversitelerde
yükseköğrenim gören yabancı uyruklu
öğrenciler,
yükseköğrenimlerinin devam ettiği sürelerle
sınırlı
olarak birinci fıkranın (d) bendindeki ve 52 nci maddenin ikinci
fıkrasının ikinci cümlesindeki şartlar aranmaksızın, 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç
alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden
kendilerince
genel sağlık sigortası primi ödenmek suretiyle genel sağlık
sigortalısı olurlar. Ancak bunlardan kamu idareleri, kanunla kurulan
kurum ve kuruluşlar, kamu yararına faaliyet gösteren dernekler
ile
vergi muafiyeti tanınan vakıflar tarafından tam burs sağlanan ve
Yükseköğretim Kurulu tarafından ayrılan kontenjanlar
dâhilinde yükseköğrenim gören
yabancı uyruklu
öğrenciler genel sağlık sigortalısı sayılmaz ve bunların
sağlık
giderleri 2547 sayılı Kanunun 46 ncı ve 47 nci maddeleri
çerçevesinde üniversitelerin
bütçelerine
konulacak ödenekten karşılanır.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34 md.) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı
Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta olanlardan bu Kanuna
göre genel sağlık sigortalısı veya bakmakla
yükümlü
olunan kişi durumunda olmayanlar staj süresi ile sınırlı olmak
üzere genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu şekilde genel
sağlık
sigortalısı sayılanların genel sağlık sigortası primleri Kanunun 82 nci
maddesine göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının
% 6'sıdır.
Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir.
Genel sağlık
sigortalılığının başlangıcı, bildirimi
ve tescili
MADDE 61- Genel sağlık
sigortalılığı başlangıcının tespiti ve
tescil işlemleri aşağıdaki hükümlere göre
yürütülür. 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar; sigortalı veya isteğe bağlı
sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil
edilmiş sayılır.
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/39 md.) (c) bendinde sayılanlardan; (1)
numaralı alt bentte belirtilenler Kurumca tescil edildiği, (3), (4),
(5), (6), (8), (9) ve (10) numaralı alt bentlerde belirtilenler ise
aylığa hak kazandıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı
sayılır. Yukarıdaki alt bentler kapsamı dışında kalanlar ise vatansız
ve sığınmacı sayıldıkları, korunma, bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya başladıkları tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili kurumlarca kapsama
alındığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.
(1)
numaralı alt bentte belirtilenlerin taleplerinin Kurumca
değerlendirilmesi sonucu talep tarihi itibariyle müstahak
olduğu
anlaşılanların talep tarihi; daha sonra müstahak olanların ise
müstahak oldukları tarih, Kurumca tescil edildikleri tarih
olarak
kabul edilir.
c) (d) bendinde sayılanlar; Türkiye'deki yerleşim
süresinin
bir yılı geçtiği tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı
sayılır ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri
genel
sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.d) (Değişik:
17/4/2008-5754/39 md.) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik veya kısa
çalışma ödeneğinden yararlanmaya başladıkları
tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve Türkiye İş Kurumu
tarafından işsizlik ödeneğinin bağlandığı tarihten itibaren
bir ay
içinde Kuruma bildirilir.
e) (f) bendinde sayılanlar; gelir veya aylıktan yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve
ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
f) (Değişik: 13/2/2011-6111/35 md.) (g) bendinde sayılanlar; diğer
bentlere göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları veya diğer
bentlere göre genel sağlık sigortasından yararlanma haklarının
sona erdiği tarihten itibaren bu bent kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılırlar ve Kurumca resen tescil edilirler.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/39 md.) 60 ıncı madde gereği
genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da
babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme
gerek olmaksızın 18 yaşını dolduruncaya kadar genel sağlık sigortalısı
veya genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu
kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır.
18 yaşından küçük çocuğun ana
ve babası da yok
ise 18 yaşını dolduruncaya kadar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında primi Devlet tarafından
ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı sayılır.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/39 md.) 60
ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı iken durumunda değişiklik
olan kişilerden, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1)
numaralı alt bendine veya (g) bendi kapsamına giren kişiler
durumlarında değişiklik olduğu tarihten itibaren en geç bir
ay
içinde Kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilerin 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi
kapsamına girmediğinin tespit edilmesi halinde, durumlarında değişiklik
olduğu tarihten başlamak üzere (g) bendi kapsamında genel
sağlık
sigortalısı sayılırlar.
Genel sağlık sigortalılığı, yerleşim yerinin Türkiye olmadığı
veya
60 ıncı maddenin üçüncü fıkrası
gereği genel
sağlık sigortası kapsamı dışına çıkılan tarihten itibaren
sona
erer.
Bu maddede belirtilen genel sağlık sigortası giriş bildirgesini
süresi içinde vermeyenler hakkında 102 nci maddenin
birinci
fıkrasının (a) bendine göre idarî para cezası
uygulanır.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/35 md.) 60 ıncı maddenin yedinci fıkrası
kapsamında sayılanlar yükseköğrenimlerinin başladığı
tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve
yükseköğrenimlerinin devam ettiği sürece
genel sağlık
sigortalılıkları devam eder. Bu kapsamdaki öğrenciler
yüksek
öğrenimlerinin başladığı tarihten itibaren bir ay
içerisinde ilgili üniversitelerce genel sağlık
sigortası
giriş bildirgesiyle Kuruma bildirilir.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/35 md.) 60 ıncı maddenin sekizinci fıkrası
kapsamında sayılanlar avukatlık stajına başladıkları tarihten itibaren
genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve avukatlık stajları devam ettiği
sürece genel sağlık sigortalılıkları devam eder. Bu kapsamdaki
stajyerler, staja başladıkları tarihten itibaren bir ay
içerisinde Türkiye Barolar Birliğince genel sağlık
sigortası giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilir.
Genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin içerik ve şekli
ile
bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sağlık
hizmetleri ve diğer haklar ile bunlardan
yararlanma
MADDE 62- Bu Kanun
gereğince genel sağlık sigortasından
sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişiler
için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve
hakların
finansmanını sağlamak bir
yükümlülüktür.
Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile
bakmakla yükümlü olduğu kişiler
yararlandırılır.
Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer
haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz.
İKİNCİ
BÖLÜM
Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklar
Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi
MADDE 63- Genel sağlık
sigortalısının ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı
kalmalarını;
hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile meslek
hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli
görülen
sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin
ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca
finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik
koruyucu sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde
bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık
hizmetleri.
b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim
tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum
üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler,
laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan
teşhise
dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler,
hasta
takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku ve kök
hücre
nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık
hizmetleri, acil
sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu
sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları
tıbbî
bakım ve tedaviler.
c) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak
muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine
teşhis
için gereken klinik muayeneler, doğum, laboratuvar tetkik ve
tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı
olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta
takibi,
rahim tahliyesi, tıbbî sterilizasyon ve acil sağlık
hizmetleri,
ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların
hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım ve
tedaviler.
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/40 md.) Kişilerin hastalanmaları halinde
ayakta veya yatarak; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin
göreceği
lüzum üzerine ağız ve diş hastalıklarının teşhisi
için
gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer
tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak
tıbbî müdahale ve tedaviler, diş çekimi,
konservatif
diş tedavisi ve kanal tedavisi, hasta takibi, diş protez uygulamaları,
ağız ve diş hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını
doldurmamış kişilerin ortodontik diş tedavilerinin 72 nci maddeye
göre belirlenen tutarı,
e) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık
sigortalısı kadın ise kendisinin, erkek ise karısının;
1) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî
yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak
yardımcı
üreme yöntemi ile çocuk sahibi
olabileceğinin Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından
tıbben mümkün görülmesi,
2) 23 yaşından büyük, 39 yaşından
küçük
olması,
3) Son üç yıl içinde diğer tedavi
yöntemlerinden sonuç alınamamış olduğunun Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından
belgelenmesi,
4) Uygulamanın yapıldığı tıbbî merkezin Kurum ile
sözleşme
yapmış olması,
5) En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla
yükümlü olunan kişi olup, 900 gün
genel sağlık
sigortası prim gün sayısının olması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde en fazla iki
deneme
ile sınırlı olmak üzere yardımcı üreme
yöntemi
tedavileri ile bir hastalığın tedavisinin başka tıbbî bir
yöntemle mümkün olmaması ve Kurumca
yetkilendirilen
sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben zorunlu
görülmesi halinde yardımcı üreme
yöntemi
tedavileri.
f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili
teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan
ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç, ortez,
protez,
tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına
mahsus
tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki
tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti
süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/40 md.) Kurum, finansmanı
sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri
ile
(f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini,
miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme
usûl ve
esaslarını Sağlık Bakanlığının
görüşünü alarak
belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar
kurabilir,
ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir.
Komisyonların çalışma usûl ve esasları Maliye
Bakanlığı
ile Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak
Kurumca
belirlenir.
60 ıncı maddede sayılan genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının
yitirilmesi halinde, devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak
sağlık hizmetleri kişinin iyileşmesine kadar sürer.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık
Bakanlığının görüşü üzerine Kurum
tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumca
finansmanı sağlanmayacak sağlık
hizmetleri (1)
MADDE 64- Kurumca
finansmanı sağlanmayacak sağlık hizmetleri
şunlardır:
a) Vücut
bütünlüğünü sağlamak
amacıyla
yapılan ve iş kazası ile meslek hastalığına, kazaya, hastalıklara veya
konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda
yapılacak sağlık hizmetleri dışında estetik amaçlı yapılan
her
türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı
ortodontik diş
tedavileri.
b) Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat verilmeyen sağlık hizmetleri
ile Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen
sağlık hizmetleri.
c) (Ek: 17/4/2008-5754/41 md.) Yabancı ülke vatandaşlarının;
genel
sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi sayıldığı tarihten
önce mevcut
olan kronik hastalıkları,
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Sağlık
Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Kurumca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri
MADDE 65- Hekimin veya diş hekiminin muayene veya tedavi sonrası tıbben
göreceği lüzum üzerine genel sağlık
sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık
hizmetinden
yararlanmaları için muayene ve tedavi edildikleri yerleşim
yeri
dışına yapılan sevkinde, ayakta tedavilerde kendisinin ve bir kişi ile
sınırlı olmak üzere refakatçisinin gidiş ve
dönüş
yol gideri ve gündelikleri; yatarak tedavilerde ise gidiş ve
dönüş tarihleri için gündelikleri
ile yol gideri
Kurumca karşılanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu
kişilerin yatarak tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin
tıbben göreceği lüzum üzerine yanında kalan
refakatçinin yatak ve yemek giderleri bir kişi ile sınırlı
olmak
üzere Kurumca karşılanır.
–
(1) Bu madde başlığı “Kurumca sağlanmayacak sağlık hizmetleri “ iken,
17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkrasına “Kurumca”
ibaresinden sonra gelmek üzere “finansmanı” ibaresi
eklenmiştir.
Yurt içinde veya yurt dışına yapılan sevkler nedeniyle
ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin
tutarı 72
nci maddede belirtilen Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu
tarafından belirlenir.
Sürekli iş göremezlik veya
malûllük durumlarının
tespiti, kontrolü veya periyodik sağlık muayenesi amacıyla
yapılan
sağlık hizmeti giderleri ile yol ve gündelik giderleri de bu
madde
hükümlerine göre ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Yurt
dışında tedavi
MADDE 66- 63
üncü maddede sayılan sağlık
hizmetlerinin yurt içindeki sağlık hizmet sunucularından
sağlanması esastır. Ancak;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından
Kurumca belirlenen usûle uygun olarak veya kamu idareleri
için özel mevzuatlarında belirtilen usûle
uygun
olarak geçici görevle yurt dışına
gönderilenlere, acil
hallerde,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından
Kurumca belirlenen usûle uygun olarak veya kamu idareleri
için özel mevzuatlarında belirtilen usûle
uygun
olarak sürekli görevle yurt dışına
gönderilenler ile
bunların yurt dışında birlikte yaşadıkları bakmakla
yükümlü olduğu kişilere,
c) Sağlık Bakanlığının uygun görüşü
üzerine yurt
içinde tedavisinin yapılamadığı tespit edilen kişilerin, (1)
sağlık hizmetleri yurt dışında sağlanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/66 md.) Yurt içinde yapılması
mümkün olmayan tetkiklerin de yurt dışında yapılması
sağlanabilir.
Ancak, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği yurt dışında
sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri, yurt
içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına
ödenen
tutarı geçemez. Bu tutarı aşan kısım işverenler tarafından
ödenir. Uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri
hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu kararı ile birlik halinde ya da kamu idarelerinin
yetkili makamlarınca yurt dışına askerî veya
güvenlik
amaçlı görevlendirilenlerin, bu Kanun kapsamına
giren
sağlık hizmetlerinin sağlanması ile bu hizmetlere ilişkin giderlerin
yurt içindeki sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularına
ödenen tutarı aşan kısmı, kurumlarınca karşılanır.
Kurum, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamındaki kişilerin
sağlık hizmetlerini, bu kişilerin geçici veya
sürekli
görev süresince genel sağlık sigortası
için Kuruma
ödenen prim tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili
ülkede
sağlık sigortası yaptırmak suretiyle de sağlayabilir.
Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk edilen kişilerin
sağlık hizmeti bedelinin tümü ödenir. Ancak
bu tutar
varsa Kurumun yurt dışında sevke konu tedaviye ilişkin
sözleşmeli
olduğu sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı
geçemez. Bu
kişilerin 65 inci madde hükümlerine göre
yapılacak
giderleri ayrıca karşılanır.
–
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu
bentte “tedavisi mümkün olmadığı” ibaresi
“tedavisinin
yapılamadığı” yer alan şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Yukarıdaki haller
dışında, yurt dışında sağlık
hizmetlerine ilişkin giderler Kurumca ödenmez.
Bu maddenin uygulanmasında 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının
(c) bendi kapsamında sigortalı olması nedeniyle genel sağlık
sigortalısı sayılanların daimi olarak altı aydan fazla süreyle
yurt dışında görevlendirilmeleri durumu, sürekli
görevle
yurt dışına gönderilme sayılır.
Kamu idarelerinde çalışan sigortalılar dışında 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların
geçici veya sürekli görevlendirilmesine
ilişkin
usûller ve süreler ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin
diğer usûl ve esaslar, ilgili Bakanlıkların
görüşü
alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları ve Katılım Payı
Sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartları
MADDE 67- (Değişik:
17/4/2008-5754/42 md.)
18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına
muhtaç olan kişiler, trafik kazası halleri, acil haller, iş
kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı
hastalıklar, 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
ve (c)
bentleri gereğince sağlanan sağlık hizmetleri, 75 inci maddede sayılan
afet ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç olmak
üzere
sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek
için;
(1)
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri
hariç
diğer bentleri gereği genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti
sunucusuna
başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde
toplam 30
gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün
sayısının
olması,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt
bendi ile (g) bendine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentte
sayılan
şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 21/7/1953
tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında
Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilerek
tecil
ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden
fazla
prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,
(2)
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (d) bentlerine tabi olan
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu
kişilerin yukarıdaki bentlerde sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti
sunucusuna başvurduğu tarihte prim ve prime ilişkin her
türlü
borcunun bulunmaması,
d) (Ek: 13/2/2011-6111/36 md.) 60 ıncı maddenin yedinci fıkrasına
göre genel sağlık sigortalısı sayılanlar, (c) bendinde sayılan
şartlarla birlikte, bir öğretim dönemine ilişkin
genel sağlık
sigortası primlerinin tamamını öğrenim
gördükleri
üniversitenin öğrenim dönemi başından
itibaren bir ay
içinde ödemeleri,
şarttır.
––––
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle, bu
fıkrada yer alan “acil haller” ibaresinden önce gelmek
üzere
“trafik kazası halleri,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu
bentte yer alan “60 günden fazla prim ve prime ilişkin”
ibaresi
“21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü
Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve
taksitlendirilerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler
hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin” olarak
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Ancak, genel sağlık
sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi kapsamından
çıkanların genel
sağlık sigortalısı olduğu tarihten itibaren otuz gün
içinde
sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için bu maddenin
birinci
fıkrasının (a) bendindeki prim ödeme gün sayısı
aranmaz.
Ayrıca 60 ıncı madde kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların;
a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan sigortalının
askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle
sonuçlanmayan tutuklulukta
geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından
geçici iş göremezlik ödeneği alan
sigortalının iş
göremediği süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması
hallerinde geçen süre,
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir
yıl
içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası primi
ödeme gün sayısı hesabında dikkate alınmaz.
Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü
olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlanabilmeleri için sağlık hizmet sunucularına
başvurduklarında acil haller hariç olmak üzere
(acil
hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra); nüfus
cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme
cüzdanı,
pasaport veya Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı
belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılanlar, zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten
itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından
yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri
tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90
günlük zorunlu
sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten
itibaren 90 gün süreyle (…)(1) bakmakla
yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık
hizmetlerinden
yararlandırılırlar. (1)
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/36 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı İş
Kanununun 56 ncı ve 74 üncü maddeleri ile diğer iş
kanunlarında ücretsiz izin sayılan süreler haricinde
ayrıca
bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aşmayan ve
işverenlerince belgelendirilen ücretsiz izin
sürelerinde
genel sağlık sigortalılıkları devam eder.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Katılım payı alınması
MADDE 68- 63 üncü maddede sayılan sağlık
hizmetlerinden
katılım payı alınacak olanlar şunlardır:
a) Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi.
b) (Değişik: 25/6/2009-5917/40 md.) Vücut dışı protez ve
ortezler
c) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar.
d) (Ek: 25/6/2009-5917/40 md.) Kurumca belirlenecek hastalık gruplarına
göre yatarak tedavide finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri.
––––
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle, bu
fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “zorunlu
sigortalılıklarından
sonraki genel sağlık sigortalılıklarından dolayı prim borcu olup
olmadığına bakılmaksızın” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
(Değişik ikinci fıkra: 25/6/2009-5917/40 md.) Katılım payı, birinci
fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için 2
Türk
Lirası olarak uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık
hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma, sağlık
hizmetlerinin
niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması,
kişilerin
prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve
benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10
ilâ % 20
oranları arasında olmak üzere Kurumca belirlenir. Kurum,
birinci
fıkranın (a) bendi gereği belirlediği katılım payını; birinci basamak
sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayenelerde almamaya ya da daha
düşük tutarlarda belirlemeye veya tekrar birinci
fıkranın (a)
bendi için belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve
üçüncü basamak sağlık hizmet
sunucularında
yapılan muayenelerde ise müracaat edilen sağlık hizmeti
sunucusunun yer aldığı basamak, sağlık hizmeti sunucusunun resmi ve
özel sağlık hizmeti sunucusu niteliğinde olup olmaması,
önceki basamaklardan sevkli olarak başvurulup başvurulmadığı
gibi
hususları göz önünde bulundurarak on katına
kadar
artırmaya ve sağlık hizmeti sunucuları için farklı
belirlemeye
yetkilidir. Birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri
için belirlenen katılım payı tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213
sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı
kadar her yıl artırılır. Birinci fıkranın (d) bendinde belirtilen
sağlık hizmetleri bedelinin yüzde birine kadar katılım payı
alınabilir. Yüzde birine kadar tespit edilen katılım payını
almamaya, yarısına kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya,
gerektiğinde bu tutarları kanuni tutarlarına getirmeye veya indirmeye
Kurum yetkilidir.
(Mülga üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/43 md.)
(Değişik dördüncü fıkra: 25/6/2009-5917/40
md.) Genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin
birinci fıkranın (b) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının
tutarı, sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgarî
ücretin
% 75’ini, (d) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının tutarı
ise
bir takvim yılında asgari ücret tutarını geçmemek
kaydıyla
her bir yatarak tedavi için asgari ücretin
dörtte
birini geçemez.
63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi
gereğince
sağlanan ve bir hastalığın tedavisinin başka tıbbî bir
yöntemle mümkün olmaması nedeniyle yapılacak
yardımcı
üreme yöntemi tedavisi dışındaki, yardımcı
üreme
yöntemi tedavisinde katılım payı ilk denemede % 30, ikinci
denemede % 25 oranında uygulanır. Ancak katılım payında
dördüncü fıkra gereği uygulanan üst
limit dikkate
alınmaz.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (3)
numaralı alt bentleri gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar ile
bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
ödemiş
oldukları katılım payları, talepleri halinde, 29/5/1rihli ve 3294
sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu
hükümlerine göre kendilerine geri
ödenir.
(Değişik yedinci fıkra: 25/6/2009-5917/40 md.) Katılım paylarını, gelir
veya aylık alan kişilerin gelir veya aylıklarından,
çalışanların
ücret veya maaşlarından mahsup edilmek suretiyle veya
eczaneler
ile diğer kurum ve kuruluşlar aracılığı ile tahsile ve katılım
paylarının ödenme usulünü belirlemeye Kurum
yetkilidir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil ettikleri
katılım
payı düşüldükten sonra kalan tutar
ödenir.
(Değişik sekizinci fıkra: 17/4/2008-5754/43 md.) Katılım paylarının
hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit edilen sağlık
hizmeti
tutarları esas alınır.
Katılım paylarının ödenme usûlleri ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı
alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve
kişiler (1)
MADDE 69- 68 inci maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı
alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler şunlardır:
a) İş kazası ile meslek hastalığı halleri ile askerî tatbikat
ve
manevralarda sağlanan sağlık hizmetleri.
b) 75 inci maddede yer alan afet ve savaş hali nedeniyle sağlanan
sağlık hizmetleri.
c) Aile hekimi muayeneleri ve kişiye yönelik koruyucu sağlık
hizmetleri.
d) Sağlık raporu ile belgelendirilmek şartıyla; Kurumca belirlenen
kronik hastalıklar ve hayati önemi haiz 68 inci maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sağlık hizmetleri ile organ, doku ve
kök hücre; nakli. (2)
e) (Değişik: 17/4/2008-5754/65 md.) 94 üncü maddede
tanımlanan kontrol muayeneleri,
f) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c ) bendinin (4) numaralı alt
bendinde belirtilen kişiler ile bunların eşleri, (5), (6), (7) ve (8)
numaralı alt bentleri kapsamında sayılanlar, vazife malûlleri
ile
4 üncü maddenin dördüncü
fıkrasının, (d) ve
(e) bentlerinde sayılanlar. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/66 md.)
Ayrıca, 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış
malûller ile
aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife
malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların
sağlık kurulu
raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü
ortez/protez ve
diğer iyileştirici araç/gereçler herhangi bir
katılım
payı veya fark alınmaksızın ve kısıtlama getirilmeksizin karşılanır.
Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerini tek tek
veya gruplandırarak tespite Kurum yetkilidir.
Hizmet basamakları ve sevk zinciri (1)
MADDE 70- Bu Kanunun uygulanması bakımından sağlık hizmeti sunucuları
birinci, ikinci ve üçüncü basamak
olarak Sağlık
Bakanlığı tarafından basamaklandırılır. Bu basamaklar ve sağlık hizmet
sunucuları arasında sevk zinciri; tanı, ön tanı, hekimlerin ve
diş
hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm yurtta
veya il ya da ilçe bazında Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Kurum tarafından belirlenir.
Aile
hekimleri birinci basamak hizmet sunucuları içinde yer alır.
Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için, genel
sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişiler sevk
zinciri kurallarına uygun hareket etmek zorundadır.
(Mülga üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/67 md.)
Kimlik tespiti ve acil haller (1)
MADDE 71- Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık
hizmeti sunumu
aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra), 67 nci
maddenin üçüncü fıkrasında
sayılan belgeleri ve
bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek
zorundadır. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
–––––
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; 69
uncu maddenin birinci fıkrasının (f) bendinde geçen “4
üncü maddenin
üçüncü fıkrasının”
ibaresi “4 üncü maddenin
dördüncü
fıkrasının,”, 70 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan
“sınıflandırılır” ibaresi “basamaklandırılır”, 71 inci maddesinin
birinci fıkrasındaki “ikinci” ibaresi
“üçüncü”
şeklinde değiştirilmiş; aynı Kanunun 66 ncı maddesiyle (d) bendine “ile
organ” ibaresinden sonra gelmek üzere “, doku ve kök
hücre;”, (f) bendine “(c) bendinin (4)” ibaresinden sonra
gelmek
üzere “numaralı alt bendinde belirtilen kişiler ile bunların
eşleri” ibareleri eklenmiş ve metne işlenmiştir.
(2) Bu bentte yer alan "sağlık kurulu raporu" ibaresi, 9/5/2007 tarihli
ve 5655 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle "sağlık raporu" olarak
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin kendi adına bir
başkasının
sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini
sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın
iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve
müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004
tarihli
ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin
neler olduğuna, hangi yöntem ve
ölçütlerle tespit
edileceğine ilişkin hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun
görüşü üzerine Kurum tarafından
çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Malî ve Çeşitli Hükümler
Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi
MADDE 72- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/44 md.) 65 inci madde
gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek
giderlerinin
Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet
basamağını, alt yapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını
dikkate alarak sağlık hizmeti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak
üzere ayrı ayrı sınıflandırabilir. Komisyon, 63
üncü
madde hükümlerine göre finansmanı sağlanan
sağlık
hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin
sunulduğu il ve basamak, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış
olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla
hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp
uygulamaları,
maliyet-etkililik ölçütleri ve genel
sağlık sigortası
bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf
için
tek tek veya gruplandırarak belirlemeye yetkilidir.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/44 md.) Komisyon;
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, Maliye Bakanlığını, Sağlık
Bakanlığını, Devlet Planlama Teşkilâtı
Müsteşarlığını,
Hazine Müsteşarlığını temsilen birer üye ve Kurumu
temsilen
iki üye olmak üzere toplam yedi üyeden
oluşur. Komisyon
kararlarını salt çoğunluk ile alır, kararlar Resmî
Gazetede yayımlanır. Komisyonca gerekli görülen
hallerde
sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt
komisyon
kurulabilir. Komisyonun sekreterya işlemleri Kurumca yerine getirilir.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonuna iştirak edenlere, ayda iki
defadan fazla olmamak üzere katıldıkları her toplantı
günü için (3000) gösterge
rakamının memur aylık
katsayısı ile çarpılarak bulunacak tutarı üzerinden
toplantı ücreti ödenir. Komisyon
çalışmaları ile
ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir.
(Değişik dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/44
md.) Kurum,
ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile dernek, vakıf, federasyon,
konfederasyon ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının
görüşlerini alabilir.
Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonunun
çalışmasına, görev ve yetkileri ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Komisyon
üyesi
kurumların görüşleri alınarak Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin
ödenmesi
MADDE 73- (Değişik: 17/4/2008-5754/45 md.)
Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt
içindeki
veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan
sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun
hükümlerine uygun
olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü
olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından
satın
aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle
sağlanır.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf
üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularınca,
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık
hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti
sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin
maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate
alınarak bu bedellerin bir katına kadar alınabilecek ilave
ücretin
tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tavan dahilinde
alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. Ancak
kamu
idaresi sağlık hizmeti sunucuları tarafından sevk edilmesi halinde 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4), (6) ve (8) numaralı
alt bentleri kapsamında sayılanlar ile bakmakla
yükümlü
oldukları kişilerden ilave ücret alınamaz. Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen eşdeğer ilaçların,
azami
fiyatı ile kişinin talep ettiği eşdeğer ilacın fiyatı arasında oluşacak
fark ve optik için tavan uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında
değerlendirilmez.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik hizmeti ile
dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık
hizmetleri
dışında, sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerden ilave
ücret talep edemez. (Mülga ikinci cümle:
21/1/2010-5947/19 md.)
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Kurumca belirlenmiş
standartların üstündeki talepleri karşılayan
otelcilik
hizmetleri ile hayati öneme sahip olmama ve alternatif
tedavilerin
bulunması gibi hususlar göz önüne alınarak
Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen istisnai
sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet
fiyatlarının
üç katını geçmemek üzere
ilâve ücret
alabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Kurumca
ödenecek sağlık hizmeti bedellerinin yayımlanmasını takiben
otuz
gün içinde ilâve ücret
ödemeleri
için belirlenen tavanlar dahilinde belirledikleri sağlık
hizmeti
fiyatlarını kuruma bildirmek zorundadır. Sözleşmeli sağlık
hizmeti
sunucuları fiyat değişikliklerini 5 iş günü
içinde
Kuruma bildirirler. Tavanlar dahilinde de olsa Kurumca belirlenen
süreden önce bu fiyatlarını artıramazlar.
Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere
sağlık
hizmeti sunucularının mahallinde provizyon merkezi açabilir
ve
personel çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun bağımsız mekân
tahsis
etmek zorundadır.
Acil haller dışında sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından
kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca
ödenmez.
Sözleşmesiz
sağlık hizmeti sunucularından acil
hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği
sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için
belirlenen
bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı
ödenir.
Sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları,
acil
hallerde, sözleşmeli sağlık hizmetleri sunucuları ise Kurumun
belirlediği sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı
ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya
Kurumdan
herhangi bir ilave ücret talep edemez.
Kurum, bu Kanunun birinci fıkrasında belirtilen yöntemler
dışında,
kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini
götürü
bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle de
sağlamaya
yetkilidir. Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları, sözleşmede
belirtilen götürü bedel karşılığında genel
sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilere
sözleşme kapsamında verilmesi gereken her
türlü sağlık
hizmetini sunmakla yükümlüdür ve
sözleşmede
belirtilen götürü bedel dışında Kurumdan
veya genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerden
Kanunda belirtilen ilave ücretler ve katılım payları dışında
ayrıca bir bedel talep edemez. Götürü bedel
üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle temin edilen
hizmetler
için Kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge
gönderilmez. Bu
fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile
müştereken belirlenir.
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin sağlık
hizmetlerinden
yararlanmaya müstahak olup olmadığını, Kurumun elektronik veya
diğer ortamlarda sağlayacağı yöntemlere uygun olarak kontrol
etmek
ve belgelemek zorundadır.
Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin hazırlanması ve
akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu
maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Genel sağlık sigortası gelirlerinin kullanım amacı, kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları için yapılan sağlık harcamaları
MADDE 74- Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim
giderleri, genel sağlık sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve
diğer haklar dışında başka bir amaçla kullanılamaz.
Uzun ve kısa vadeli sigorta kolları bakımından sürekli iş
göremezlik, malûllük, çalışma
gücü
kaybı hallerinin tespiti veya bu amaçla yapılan kontroller
nedeniyle oluşan sağlık hizmeti giderleri ile 72 nci maddeye
göre,
usûl ve esasları Kurumca belirlenecek gündelik ve
yol
giderleri, refakatçı giderleri, kısa ve uzun vadeli sigorta
kolları prim gelirlerinden karşılanır.
Doğal afetler veya savaş hali
MADDE 75- 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata
Müessir
Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair
Kanun kapsamındaki afetler ile 4/11/1rihli ve 2941 sayılı Seferberlik
ve Savaş Hali Kanunu gereğince ilân edilen savaş halinde
genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin
sağlık hizmetleri Kurum tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, afet
veya savaş hallerine bağlı nedenlerden dolayı Kurumca yapılan sağlık
hizmeti giderleri, giderlerin ödendiği takvim yılı sonu esas
alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl
içinde
transfer edilir.
İşverenin, genel sağlık sigortalısının ve
üçüncü
kişilerin sorumluluğu
MADDE 76- İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan
genel sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık
hizmetlerini derhal sağlamakla
yükümlüdür. Bu
amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan
sağlık
hizmeti giderleri ve 65 inci madde hükümlerine
göre
yapılacak masraflar Kurum tarafından karşılanır.
Birinci fıkrada belirtilen
yükümlülüklerin yerine
getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık
sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malûl
kalmasına veya malûllük derecesinin artmasına sebep
olan
işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık
hizmeti
giderini ödemekle
yükümlüdür.
(Değişik
üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/46 md.) İlgili kanunları gereğince sağlık raporu
alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan
raporlarda söz konusu işte çalışması
tıbbî
yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde genel sağlık
sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca
yapılan
sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sağlık kurulu raporu ile
belli bir işte çalışamayacağı belgelenen 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki kişiler bu işte
çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran
işverenler, genel
sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan
masraflarını ödemekle
yükümlüdür. Tedavinin
sona erdiğine ve çalışılabilir durumda olduğuna dair Kurumca
yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın başka
işte çalışan genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı
sebebiyle yapılan tedavi masrafları ise kendisinden alınır.
İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya genel sağlık
sigortalısının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili
mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa,
Kurumca
yapılan sağlık hizmeti giderleri işverene tazmin ettirilir. İşverenin
sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate
alınır.
(1)
(Mülga beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/46 md.)
(Değişik altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/46 md.) Genel sağlık
sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü
olduğu
kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili
kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali
nedeniyle
Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi
süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit
edilen
üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı
sağlık hizmeti
giderleri tazmin ettirilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve sağlık
hizmet sunucusunu seçme serbestisi
MADDE 77- Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetinden
yararlanmak
için başvuracakları yurt içinde veya yurt
dışındaki
sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim ve
adresleri
Kurumca elektronik ortamda veya diğer yöntemlerle duyurulur.
Genel sağlık sigortalıları ve bakmakla
yükümlü olduğu
kişiler, sağlık hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla
ilgili diğer madde hükümlerine uymak şartıyla
istediğini
seçme hakkına sahiptir.
Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu ve kontrol
yetkisi
MADDE 78- Kurum ile sözleşmesi olan, tüm sağlık
hizmeti
sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere ait
sözleşme
hükümlerinde yer verilen bilgileri, belirlenen
yöntemlere ve süreye uygun biçimde
elektronik ortamda
veya yazılı olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu bilgiler
gönderilmeksizin talep edilen sağlık hizmeti bedelleri,
bilgiler
gönderilinceye kadar ödenmez. (2)
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu
kişinin sağlık bilgilerinin gizliliği esastır. Sağlık bilgilerinin ne
şekilde korunacağı, ulusal güvenlik nedeniyle sağlık bilgisi
paylaşıma açılmayacak kişilerin tespiti ilgili bakanlıkların
önerisi üzerine Bakanlıkça tespit edilir.
(Ek
cümle: 17/4/2008-5754/66 md.) Bu kişi ve grupların sağlık
bilgilerinin nasıl tutulacağı ilgili kuruluşların
görüşleri
alınarak hazırlanacak yönetmelik ile düzenlenir.
(1) 17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 46 ncı
maddesiyle; bu fıkrada yer alan “sigortalının” ibaresi “genel sağlık
sigortalısının” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “olup olmadığına bakılmaksızın tüm” ibaresi
“olan,” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Kurum, genel
sağlık sigortası hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili olarak işverenler, sağlık hizmeti sunucuları ve
diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki defter,
belge ve
bilgileri inceleyebilir, ibrazını isteyebilir.
Kurum, bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sağlık
hizmeti sunucularının yürüttüğü
hizmet ve işlemleri
kontrol yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini
görevlendirdiği
personeli vasıtasıyla veya kamu kurumları ve özel kurumlardan
hizmet satın almak suretiyle kullanabilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Primlere İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve
Asgarî
İşçilik
Prim alınması zorunluluğu
MADDE 79- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası
için, bu Kanunda öngörülen her
türlü
ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak
üzere Kurum
prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır.
Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri, tahsil
edilmesini müteakip doğrudan Kurum
bütçesinin genel
sağlık sigortası kalemine aktarılır.
Prime esas kazançlar
MADDE 80- (Değişik: 17/4/2008-5754/47 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki
sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde
belirlenir.
a) Prime esas kazançların hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o
ay
içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından
sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve
bireysel
emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1)
ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar
niteliğinde
olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan
ödemelerin,
brüt toplamı esas alınır.
b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme
yardımları,
görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem
tazminatı, iş
sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme,
keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları
yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları,
işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık
sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık
toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen
özel sağlık
sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime
esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa
yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine
geçmek
üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi
tutulur.
Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve
istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.
d)
Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek
suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise
öncelikle
ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret
dışındaki bu
ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması
nedeniyle
prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip
eden
aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere
üst sınırın
altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına
ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri
işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen
kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki
ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu
bir
tarihte ödenmesi durumunda, 82 nci madde
hükmü de nazara
alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına
dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen
mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar
ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve
102
nci madde hükümleri uygulanmaz.
e) Saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak
belirli bir
ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve
kâra
katılma gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden ücret
alan
sigortalıların prim ve ödeneklerinin hesabında esas tutulacak
günlük kazançları, 82 nci madde
hükmüne
göre belirlenen alt sınırdır.
f) Bir işverene tabi olarak çalışan sigortalının belirli
ücretinin dışında ayrıca (e) bendi kapsamında ücret
alması
halinde, prime esas günlük kazancı bunların
toplamından
oluşur.
g) Primlerin hesabına esas tutulacak günlük
kazanç,
sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının
otuzda
biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan
ay
içindeki bazı günlerde çalışmamış ve
çalışmadığı günler için ücret
almamış
sigortalının günlük kazancı, o ay için
prime esas
tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına
bölünmesi suretiyle hesaplanır.
h) Sigortalıların günlük kazançlarının
hesabında esas
tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim
ödeme
gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı
arasında
kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış
olması
kaydıyla, ay içerisinde günün bazı
saatlerinde
çalışan ve çalıştığı saat karşılığında
ücret alan
sigortalının ay içindeki prim ödeme gün
sayısı, ay
içindeki toplam çalışma saati süresinin
4857 sayılı
İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma
süresine
göre hesaplanan günlük çalışma
saatine
bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada
gün kesirleri bir gün kabul edilir.
ı) İşveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine
çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar
arasında
çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak
belirlenmemiş
ise, sigortalının ay içindeki prim ödeme
gün sayısı
haftalık çalışma süresi en az yirmi saat
kararlaştırılmış
sayılarak (h) bendi hükmüne göre hesaplanır.
i) 88 inci maddenin dördüncü fıkrasına
göre ay
içerisinde 30 günden az prim ödeme
gün sayılarına
ait eksik günlerin genel sağlık sigortası primleri, eksik
çalışma süreleri dikkate alınmak suretiyle
hesaplanır.
j) (Ek: 31/7/2008-5797/1 md.) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece
ve türdeki örgün ve yaygın eğitim
kurumlarında ek ders
ücreti karşılığında ilgili mevzuatı
çerçevesinde
uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların
prim
ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak
kaydıyla, bir
takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders
ücreti toplam tutarının, prime esas günlük
kazanç
alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde
yapılacak
hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz.
(1)
k) (Ek: 13/2/2011-6111/37 md.) Meslek liselerinde okumakta iken veya
yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan
öğrenciler ve 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi olarak
kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık
prime esas
kazanç tutarı 82 nci maddeye göre belirlenen
günlük prime esas kazanç alt sınırının
otuz katından
fazla olmayanlar ile kursiyerlerin prime esas günlük
kazançlarının hesaplanmasında prime esas
günlük
kazanç alt sınırı dikkate alınır. Aday çırak,
çırak ve meslekî eğitim gören
öğrencilerin prime
esas kazançları ilgili kanunlarında
öngörüldüğü şekilde
belirlenir.
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki
sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde
belirlenir.
–
(1) 31/7/2008 tarihli ve 5797 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle bu
bendin 15/10/2008 tarihinde yürürlüğe
gireceği
hüküm altına alınmıştır.
a) Aylık prime esas
kazanç, 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt
sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri
tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz
katıdır. Bu
sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık
prime
esas kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların
aylık prime esas kazancı, prime esas günlük
kazanç alt
sınırının otuz katı olarak belirlenir.
b) Sigortalı aynı zamanda işveren ise aylık prime esas kazancı,
çalıştırdığı sigortalıların prime esas
günlük
kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık prime
esas
kazancı, çalıştırdığı sigortalının otuz
günlük prime
esas kazancından düşük olduğu tespit edilen
sigortalıların
aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç
düzeyine çıkartılarak aradaki farkın primi, 89 uncu
madde
hükümlerine göre gecikme cezası ve gecikme
zammı
uygulanmak suretiyle tahsil edilir.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında
sigortalı sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz
konusu
olması halinde, bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen esaslara
göre tek beyanda bulunulur.
Bu Kanuna göre ilk defa 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların prime esas
kazançlarının hesabında;
a) Aylıklarını personel kanunlarına göre alan sigortalılar
için;
1) İlgili kanunları uyarınca aylık gösterge ve ek
göstergeler
üzerinden ödenen aylık tutarları,
2) Memuriyet taban aylık ve kıdem aylık tutarları,
3) Makam, temsil ve görev tazminatları, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen
tazminatlar
(bölge, kurum, birim, çalışma mahalli,
görevin
niteliği ve benzeri kriterlere dayalı olarak asıl tazminatlara ilave,
ek veya ayrıca ödenen tazminatlar hariç), 27/7/1967
tarihli
ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 17
nci
maddesinin (A) bendinde yer alan cetvelde belirtilen oranlar
üzerinden ödenen hizmet tazminatı (28/2/1rihli ve
2629 sayılı
Kanun ile 17/11/1rihli ve 2955 sayılı Kanuna göre tazminat
veya
üniversite ödeneği alanların sadece
rütbelerinin
karşılığı hizmet tazminatları), 11/10/1rihli ve 2914 sayılı
Yükseköğretim Personel Kanununun 12 nci maddesi
uyarınca
ödenen üniversite ödeneği, 2802 sayılı
Hakimler ve
Savcılar Kanununun 106 ncı maddesinin
üçüncü
fıkrası uyarınca ödenen ek ödeme,
b) Kadro karşılığı sözleşmeli olarak görev yapan
sigortalılar
için işgal ettikleri kadrolar esas alınmak suretiyle (a)
bendinde öngörülen unsurlar
üzerinden hesaplanan
tutarı,
c) Açıktan vekil olarak atanan sigortalılar için,
(a)
bendinde öngörülen unsurlardan ilgili
mevzuatı uyarınca
ödenen tutarı,
ç) Başka bir kadro ya da görevin ödeme
unsurları esas
alınmak ve kıyaslanmak suretiyle aylık veya ücret
ödenen
sigortalılar için; emsal alınan kadro veya görevin
prime
esas kazanç tutarını geçmemek üzere, bu
kazancın
aylık veya ücret ödenmesinde
öngörülen
oranında hesaplanacak tutarı,
d) Büyükşehir belediye başkanları için
bakanlık genel
müdürünün, diğer belediye
başkanları için
ise öğrenim durumları itibarıyla 657 sayılı Kanuna
göre
yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla, 657 sayılı
Kanuna
ekli (I) sayılı ek gösterge cetvelinin “VIII. Mülki
İdare
Amirliği Hizmetleri Sınıfı”
bölümünün (d) bendinde
belirtilenlerin prime esas kazançları,
e) 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim
Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname eki
cetvellerde yer alan yükseköğretim kurumlarına bağlı
konservatuvarlarda 2914 sayılı Yüksek Öğretim
Personel
Kanununun 15 inci maddesi uyarınca sözleşme ile istihdam
edilen
öğretim elemanlarından sanatçı öğretim
elemanı olarak
istihdam edilenler için, anılan Kanunda öğretim
görevlisi kadro unvanında istihdam edilenlerin tahsil ve
derecelerine göre belirlenen prime esas kazanç
tutarı; kamu
idarelerinde sanatçı, sanatkar ve sanatçı
öğretmen
olarak sözleşme ile istihdam edilenler için, tahsil
ve
dereceleri itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak teknik hizmetler
sınıfında yer alan mühendislerin (a) bendindeki prime esas
kazanç tutarı; yüksek öğretim kurumları
ile diğer kamu
idarelerinde sanat uygulatıcısı ve sahne uygulatıcısı olarak
sözleşme ile istihdam edilenlerden en az önlisans
mezunu
olanlar için tahsil ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı
Kanuna
tabi olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan teknikerlerin,
diğerleri için ise teknisyenlerin prime esas
kazanç
tutarları,
f) İlgili kanunlarında emeklilik ya da ek gösterge
açısından belirli bir kadro, unvan veya görevle
bağlantı
kurulanlar için, bağlantı kurulan kadro, unvan veya
görevin
prime esas kazanç tutarı,
g) Bu fıkranın (a) ilâ (f) bentleri kapsamı dışında kalan
sigortalılar için atandıkları görev itibarıyla 657
sayılı
Kanuna göre girebilecekleri sınıflardaki benzer
görevlerin
aynı kadro, unvan, tahsil ve derecesi için belirlenen prime
esas
kazanç tutarları,
esas alınır. Vekalet veya ikinci görev karşılığında ilgili
mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeler prime esas kazancın
hesabında
dikkate alınmaz.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar bakımından
prime
esas aylık kazancın tespitinde; 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d)
bendinde sayılan kişiler için 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının iki
katının otuz günlük tutarı, 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler için asgari
ücret, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde
belirtilen
kişiler için ise prime esas asgari kazanç tutarı
esas
alınır. 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılanlar için Kurumca belirlenecek test
yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilen aile
içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı;
asgari
ücretin üçte birinden asgari
ücrete kadar olduğu
tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre
belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının
otuz
günlük tutarının üçte biri,
asgari ücretten
asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler
için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük
tutar, asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen
kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime
esas
günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük
tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak
esas
alınır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/37 md.) Şu kadar ki, 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılanlar için gelir testleri Kurumca
sonuçlandırılıncaya kadar 82 nci maddeye göre
belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının
otuz
günlük tutarı prime esas asgari kazanç
tutarı olarak
esas alınır. Ancak gelir testi sonucu, aile içindeki
gelirleri
asgari ücretin altında kalan genel sağlık sigortalılarının bu
sürelerde gelir testi sonucuna göre
ödemeleri gereken
tutarların üzerinde yaptıkları ödemeler herhangi bir
faiz
uygulanmaksızın iade veya mahsup edilir. (1)
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
–
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle, bu
fıkrada yer alan “(d) ve (g) bentlerinde” ibaresi “(d) bendinde”
şeklinde, aynı fıkrada yer alan “Ancak, 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılmak için müracaat etmekle
birlikte,”
ibaresi “60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılanlar için” şeklinde değiştirilmiş
ve
metne işlenmiştir.
Prim oranları
ve Devlet katkısı
MADDE 81- Bu Kanun
gereğince alınacak sigorta prim oranları
aşağıdaki şekildedir:
a) Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim
oranı, sigortalının prime esas kazancının % 20'sidir. Bunun % 9'u
sigortalı hissesi, % 11'i işveren hissesidir.
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/48 md.) Bu Kanunda belirtilen
fiilî
hizmet süresi zammı uygulanan işlerde 4 üncü
maddenin
birinci fıkrasının;
1) (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için
uygulanacak malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları
prim oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı
maddeye göre 60 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek
işlerde 1 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek
işlerde
1,5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek
işlerde 3
puan,
2) (c) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için
ise
uygulanacak malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları
prim oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı
maddeye göre 60 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek
işlerde 3,33 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek
işlerde 5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek
işlerde 10 puan,
eklenmesi suretiyle belirlenir ve bu şekilde bulunan oran ile bu
maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranı arasındaki farka ait primin
tamamı işveren tarafından ödenir.
c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve
meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına
göre % 1 ilâ % 6,5 oranları arasında olmak
üzere, 83
üncü maddeye göre Kurumca belirlenir. Bu
primin tamamını
işveren öder.(1)
d) (Değişik: 13/2/2011-6111/38 md.) 5 inci maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilenler için prim oranı, prime esas
kazançlarının % 6’sıdır. Bu prim oranının % 1’i kısa vadeli
sigorta kolları, % 5’i genel sağlık sigortası primidir. Aynı maddenin
birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kursiyerler için
prim
oranı, prime esas kazançlarının % 13,5’idir. Bu prim
oranının %
1’i kısa vadeli sigorta kolları, % 12,5’i genel sağlık sigortası
primidir.
(1) Bu bent Ana.Mah.nin 15.12.2006 tarihli, E. 2006/111, K. 2006/112
sayılı Kararı ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar
yönünden iptal
edilmiş olup, İptal Kararının Resmi Gazete’de yayımlanacağı
güne
kadar, 15/12/2006 tarihli ve E:2006/111, K:2006/36
(Yürürlüğü Durdurma) sayılı Karar
ile
Yürürlüğü Durdurulmuştur,
sözkonusu iptal
kararı için 30/12/2006 tarihli ve 26392(5.
Mükerrer) sayılı
Resmi Gazete’ye bakınız.
e)
(Mülga: 17/4/2008-5754/48 md.)
f) (Değişik: 17/4/2008-5754/48 md.) Genel sağlık sigortası primi, kısa
ve uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için
82 nci
maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın
%
12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar ile 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun geçici
13
üncü maddesinde belirtilenlerin genel sağlık
sigortası primi,
prime esas kazancın % 12'sidir.
g) (Değişik: 17/4/2008-5754/48 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar (a), (c) ve (f)
bentlerindeki prim oranlarının toplamı üzerinden primlerini
öderler.
h) (Ek: 17/4/2008-5754/48 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılara bağlanan veya
bağlanacak vazife malûllüğü aylıkları ile
bunların hak
sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarının karşılığı
olmak
üzere, bu kapsamdaki sigortalılar için kamu
idarelerinin
bütçelerinden ayrılan sosyal güvenlik
kurumlarına
devlet primi ödeneklerinin % 20’si oranında ek karşılık primi
alınır. Ayrılan ek karşılık priminin tamamı kurum
bütçelerinin yetkili makamlarca onaylanarak
yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay
başlarından
itibaren altı ay içinde ve aylık eşit taksitlerle
ödenir.
Genel bütçe kapsamındaki idarelerin ek karşılık
primleri
Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak
ödenekten
karşılanır.
ı) (Ek: 17/4/2008-5763/24 md.) Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları
çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu
maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük,
yaşlılık ve
ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş
puanlık
kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait
primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin
çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun
uyarınca
aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi
içerisinde
Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına
ait
sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece
karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde
ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para
cezası
ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması
şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin
gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli
ve
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
48
inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler ile
29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve
22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim
Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma
Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu
tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece
bu
fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu bent
hükümleri;
21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci
fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile
8/9/1rihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve
4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma
hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri
ile 4734
sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri,
sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve
yurt
dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Hazinece
karşılanan prim tutarları gelir ve
kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak
dikkate alınmaz. Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta
prim desteklerinin aynı dönem için birlikte
uygulanması
halinde, bu destek öncelikle uygulanır. Bu Kanun gereğince
yapılan
kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı
olarak
bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu
fıkrayla
sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.(Ek cümle:
31/7/2008-5797/2 md.) Bu fıkrada düzenlenen teşvik, kamu
idareleri
hariç bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah, oran ve esaslar
üzerinden 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personel
için de
uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
ve
Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.
(1)(2)
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/48 md.) Devlet, Kurumun ay
itibarıyla tahsil ettiği malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası priminin
dörtte biri oranında Kuruma katkı yapar. Devlet katkısı olarak
hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden 15 gün
içinde Hazinece Kuruma ödenir.
(1)31/7/2008
tarihli ve 5797 sayılı Kanunun 2 nci
maddesiyle; bu bentte yer alan "29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal
Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna göre
yapılandırılan işverenler bu tecil ve taksitlendirme ile
yapılandırmaları devam ettiği sürece" ibaresi "29/7/2003
tarihli
ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve 22/2/2006 tarihli
ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden
Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre
taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve
yapılandırmaları devam ettiği sürece" şeklinde değiştirilmiş
ve
metne işlenmiştir.
(2) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle, bu
bentte yer alan “Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri
işyerleri
ile bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine
tabi
çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar
hakkında
uygulanmaz.” cümlesi “Bu bent hükümleri;
21/4/2005
tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası
kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1rihli ve
2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine
istinaden
yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım
ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek
primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan
sigortalılar hakkında uygulanmaz.” şeklinde, aynı bentte yer alan “Bu
fıkrayla düzenlenen destek unsurundan diğer ilgili mevzuat
uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem
için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan
yararlanamaz.
Bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle uygulama,
destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.”
cümleleri “Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta
prim desteklerinin aynı dönem için birlikte
uygulanması
halinde, bu destek öncelikle uygulanır.” şeklinde
değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
Günlük
kazanç sınırları
MADDE 82- (Değişik birinci
fıkra: 13/2/2011-6111/39 md.) Bu
Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin
hesabına
esas tutulan günlük kazancın alt sınırı,
sigortalıların
yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri,
üst sınırı
ise 16 yaşından büyük sigortalıların
günlük
kazanç alt sınırının 6,5 katıdır.
Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada
belirtilen alt
sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz
çalışan
sigortalıların günlük kazançları alt sınır
üzerinden, günlük kazançları
üst sınırdan
fazla olan sigortalıların günlük
kazançları da
üst sınır üzerinden hesaplanır.
İkinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında
ise
bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta
primleri
ile ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta
primlerinin
tümünü işveren öder.
Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine
göre
belirlenen aynı sigortalılık haline tâbi olacak şekilde
birden
fazla işte çalışması nedeniyle Kuruma ödenen
primler
toplamı, bu sigortalılık hali için belirlenen prime esas
kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak
miktarı
aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en
geç talep tarihini takip eden ay içinde hissesi
oranında
sigortalıya defaten geri ödenir. Geri verilen primler
için
ayrıca gecikme cezası ve gecikme zammı ile faiz ödenmez.
Kısa
vadeli sigorta kolları prim tarifesi ve
işkollarının ve işlerin tehlike sınıf ve derecelerinin belirlenmesi
MADDE 83- Kısa vadeli
sigorta kolları primi, yapılan işin iş
kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin
ağırlığına göre tespit edilir. İş kolları tehlikenin
ağırlığına
göre sınıflara, bu sınıflar da özel iş şartlarına ve
tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere
göre
derecelere ayrılır. Hangi iş kollarının hangi tehlike sınıfına girdiği,
tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike
derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak esaslar, ilgili bakanlıkların
görüşleri de alınarak Bakanlığın teklifi
üzerine
Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe
konulacak bir tarife
ile tespit edilir. Prim tarifesi gerekli
görülürse aynı
usûlle değiştirilebilir.
Yapılan işin birinci fıkrada belirtilen tarifeye göre hangi
tehlike sınıf ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli
sigorta kolları primi oranı Kurumca belirlenerek işverene ve 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre
sigortalı sayılanlara tebliğ edilir. İş kazasını ve meslek hastalığını
önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat
hükümlerine uygun
bulunmadığı tespit edilen işler, Kurumca daha yüksek primli
derecelere konulabilir.
Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini
yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin ya da 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre
sigortalı sayılanların isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca
yapılacak değişikliklere ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay
önce işverene, işveren tarafından değişiklik isteğinin de
takvim
yılından en az iki ay önce Kuruma bildirilmesi şarttır.
Böylece karara bağlanacak değişiklikler, karar veya istekten
sonraki takvim yılı başında yürürlüğe girer.
İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine
göre sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim
oranı hakkında Kurumca yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay
içinde Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek
en
geç üç ay içinde karara
bağlayarak sonucunu
itiraz edene bildirir. İlgililer, Kurumun kararı üzerine,
kararın
tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeye
başvurabilir. Kuruma itiraz edilmesi veya mahkemeye başvurulması,
primlerin takip ve tahsilini durdurmaz.
İşverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine
göre sigortalı sayılanların itirazı; işyerinin tehlike sınıfı
ve
derecesi ile kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine
ilişkin yazının işverence veya 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar tarafından
tebellüğünden itibaren bir ay içinde
yapılmış ise,
değiştirilen iş kolu kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike derecesinin
hatalı uygulandığı tarihten, bir aylık süre dışında yapılmış
ise,
itirazın Kurum kayıtlarına intikali tarihini izleyen yılbaşından,
üçüncü fıkrada belirtilen
sürelerin aşılması
durumunda ise, Kurumca yapılacak değişikliğe ilişkin kararın tebliğini
izleyen takvim yılı başından geçerli olarak uygulanır.
Bu değişiklik nedeniyle tehlike sınıf ve derecesinin
yükselmesi
halinde, kararın işverene veya 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara tebliğ
edildiği
tarih ile yürürlük tarihi arasındaki
süreye ilişkin
kısa vadeli sigorta kollarına ait prim farkının tebliği tarihini takip
eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi halinde,
fark prim
için gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz. Aksi takdirde,
fark primi 89 uncu madde uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile
birlikte tahsil olunur. Tehlike sınıf ve derecesinin düşmesi
halinde ise, kısa vadeli sigorta kolları sigortası prim farkı,
işverenin varsa borçlarına mahsup edilir, yoksa iade edilir.
Bir
ay içinde iade edilmesi halinde faiz ödenmez.
Tehlike
sınıf ve derecelerini etkileyebilecek
değişiklikler
MADDE 84- İşverenler ile 4
üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar, tehlike
sınıf ve
derecesini etkileyebilecek her türlü değişikliği bir
ay
içinde Kuruma bildirmekle
yükümlüdür. Bu
bildirim üzerine Kurum, yaptıracağı incelemeler sonunda
tehlike
sınıf ve derecesini değiştirebilir. Tehlike sınıf ve derecesini
etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde bildirilirse bu
konuda
Kurumca verilecek karar, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki
ay başından başlanarak uygulanır.
Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay
içinde bildirilmezse;
a) Tehlike sınıfı yükseliyorsa, değişikliğin meydana geldiği,
b) Tehlike sınıfı düşüyorsa, değişikliğin Kurumca
öğrenildiği,
tarihler esas alınmak ve bu tarihlerden sonraki ay başından itibaren
uygulanmak üzere, Kurumca karar alınır ve ilgililere tebliğ
olunur.
Asgari
işçilik uygulaması ve uzlaşma (1)
MADDE 85- İşverenin, işin
emsaline, niteliğine, kapsam ve
kapasitesine göre işin
yürütümü
açısından gerekli olan sigortalı sayısının,
çalışma
süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında
bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin
yürütümü açısından
gerekli olan asgarî
işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji,
işyerinin büyüklüğü, benzer
işletmelerde
çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu
kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate
alınarak
tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun denetim ve
kontrolle
görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan
kurum
ve kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre
yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden
dolayı
bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik
bildirilmiş
olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli
işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen
işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, 89
uncu
madde gereği hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte
bir ay içinde ödenmek üzere işverene
tebliğ edilir.
Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının
ödendiği
veya ödeneceğinin işveren tarafından yazılı olarak
taahhüt
edilmesi halinde borç kesinleşir. Kuruma verilecek
taahhütnamede üstlenilen ödeme
yükümlülüğünün
yerine getirilmemesi
halinde, işveren hakkında 88 inci ve 89 uncu maddeler uyarınca işlem
yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının
ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya Kurumca
işyerinin
denetlenmesine gerek görülmesi durumunda Kurumca
inceleme
yapılır.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle
Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik
tutarı
üzerinden Kurumca re’sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri,
88
inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir.
İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren
bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi
durdurur.
Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir.
Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.
––––––
(1)Bu madde başlığı “Asgarî işçilik uygulaması”
iken,
17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin ikinci ve beşinci
fıkralarında yer alan “döner sermayeli kuruluşlar,”
ibaresinden
sonra gelmek üzere “kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar”
ibaresi,
dokuzuncu fıkrasında yer alan “yapılacak yerinde tespit kriterleri,”
ibaresinden sonra gelmek üzere “uzlaşma komisyonlarının
oluşumu,
çalışma usûl ve esasları” ibaresi eklenmiş ve
metne
işlenmiştir.
Kurumun denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca, Kuruma asgarî işçilik tutarının
bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca 102 nci maddenin
birinci fıkrasının (d) bendi ile © bendinin (4) numaralı alt
bendi
uyarınca idarî para cezası uygulanır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan
kurum
ve kuruluşlar ile bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca
istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir
ay
içinde vermeye mecburdur.
Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup
olmadığının
araştırılmasında, işin yürütümü
için gerekli
olan asgarî işçilik tutarının tespitinde dikkate
alınacak
asgarî işçilik oranlarının saptanması ve
asgarî
işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara
bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik
elemanlarından
dört üye, Yönetim Kurulunda temsil edilen
işçi ve
işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki
üye,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak
üzere toplam yedi teknik elemandan oluşan, Asgarî
İşçilik Tespit Komisyonu kurulur.
Kurumca gerek görüldüğünde, aynı
esaslara göre
birden fazla Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu
kurulabilir.
Komisyon salt çoğunlukla toplanır ve kararlar en az
dört
üyenin aynı yöndeki oyu ile alınır. Kurum dışındaki
üyelerin üst üste üç
toplantıya, son altı ay
içinde ise beş toplantıya katılmaması halinde, toplantıya
katılmayan üyeyi görevlendiren konfederasyonların
yerine,
üye sayısı bakımından en yüksek bir sonraki
konfederasyondan
üye davet edilir.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonuna Kurum dışından
görevlendirilenlere, katıldıkları her toplantı
günü
için (2500) gösterge rakamının memur aylıklarının
hesabında
kullanılan katsayı ile çarpılarak bulunacak tutarı
üzerinden huzur hakkı Kurumca ödenir.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/49 md.) Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurları tarafından devamlı mahiyetteki işyerlerinde
yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda tespiti yapılan
ve
sigortalılara maledilemeyen fark sigorta primine esas kazanç
matrahı üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte
hesaplanacak sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak idari para
cezalarında, konuya ilişkin raporun Kurumun ilgili birimine
gönderilmesinden önce işverenle uzlaşma yapılabilir.
Uzlaşmaya varılması halinde, bu durum tutanakla tespit edilir.
Uzlaşılan tutarlar kesin olup, uzlaşma konusu yapılan tutarlar hakkında
işverence dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayet
ve
itirazda bulunulamaz. Uzlaşılan prim ve idari para cezaları, uzlaşma
tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay
içinde
ödenir. İşveren, uzlaşılan idari para cezası tutarı
için
ayrıca peşin ödeme indiriminden yararlandırılmaz. Uzlaşılan
tutarların, bu sürede tam olarak ödenmemesi halinde
uzlaşma
bozulur ve uzlaşılan tutarlar kazanılmış hak teşkil etmez. Uzlaşmanın
temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya
varılamamış
olması veya uzlaşmanın bozulması hallerinde işveren, bu konuya ilişkin
daha sonra uzlaşma talep edemez.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/49 md.) Uzlaşma neticesinde indirim yapılması
nedeniyle tahsil edilmemiş olan sigorta primlerinin daha sonra Kurum
veya mahkeme kararıyla sigortalılara mal edilmesi halinde, daha
önce eksik tahsil olunan sigorta primleri, sigortalının
çalıştığı süre ve sigorta primine esas kazancı
dikkate
alınarak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonunun
çalışma
usûl ve esasları, Komisyonda görev alacak teknik
elemanların
nitelikleri, asgarî işçilik tespitinde uygulanacak
yöntem, verilerin belirlenmesi, tamamlanmış veya devam etmekte
olan işlerle ilgili yapılacak yerinde tespit kriterleri, uzlaşma
komisyonlarının oluşumu, çalışma usûl ve esasları
ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
Prim
belgeleri ve işyeri kayıtları (1)
MADDE 86- İşveren bir ay
içinde 4 üncü ve 5
inci maddeye tâbi çalıştırdığı sigortalıların ve
sosyal
güvenlik destek primine tâbi sigortalıların;
a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını,
b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas
kazançlarını,
c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını,
gösteren ve örneği Kurum tarafından
çıkarılacak
yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet
belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi
kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek
günün sonuna kadar, diğer sigortalılar
için ise ait
olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün
sonuna
kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı
takdirde, bu
hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren,
onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle
yükümlüdür.
İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili
olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl
süreyle, kamu idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve
iflâs idaresi memurları ise görevleri
süresince,
saklamak ve Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen
memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde
ibraz
etmek zorundadır.
İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine
göre başka bir işverene iş görme edimini yerine
getirmek
üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı
devir
alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin birinci
fıkrada
belirtilen belgelerin aynı süre içinde işverene ait
işyerinden Kuruma verilmesinden, işveren ile birlikte
müteselsilen
sorumludur.
Ay içinde bazı işgünlerinde
çalıştırılmadığı ve
ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların, otuz
günden az çalıştıklarını ispatlayan belgelerin
işverence
ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesine eklenmesi şarttır.
(Değişik ikinci cümle: 13/2/2011-6111/40 md.) Kurumca
belirlenen
işyerlerinde bu şart aranmaz.
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 50 nci maddesiyle; bu
maddenin birinci fıkrasında yer alan “ait olduğu ayı takip eden ayın
yirmibeşinci gününün sonuna kadar” ibaresi
“4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındakiler
için en geç Kurumca belirlenecek
günün sonuna
kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden
ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar”
şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Sigortalıların otuz günden az çalıştığını
gösteren
bilgi ve belgelerin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken
süre içinde Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi
ve
belgelerin Kurumca geçerli sayılmaması halinde, otuz
günden
az bildirilen sürelere ait aylık prim ve hizmet belgesi
Kurumca
re’sen düzenlenir ve muhteviyatı primler, bu Kanun
hükümlerine göre tahsil olunur.
(Mülga altıncı fıkra: 13/2/2011-6111/40 md.)
(Değişik yedinci fıkra: 17/4/2008-5754/50 md.) Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan
denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya
da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu
kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge
veya
alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait
olup,
bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata
rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi
halinde,
bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta
primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu
maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ
tarihinden
itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine
itiraz
edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren
kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili
iş
mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun
takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi
halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin
hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/50 md.) Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarınca işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve
kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelerden kayıt ve belgelere dayanmaksızın
çalıştığı belirlendiği halde, hizmetlerinin veya prime esas
kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya eksik
bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye yönelik
hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının, en fazla
tespitin
yapıldığı tarihten geriye yönelik bir yıllık süreye
ilişkin
kısmı dikkate alınır.
Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya
çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar,
çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın
sonundan
başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak,
alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme
kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim
ödeme
gün sayıları dikkate alınır.
Sigortalının
çalıştığı bir veya birden fazla
işte, bu Kanunda yazılı şartları yerine getirmiş olmasına rağmen,
kendisi için verilmesi gereken aylık prim ve hizmet
belgesinin
işveren tarafından verilmediği veya verilen aylık prim ve hizmet
belgesinde kazançların veya prim ödeme gün
sayılarının
eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık
sigortalarından gerekli ödemeler yapılır.
Bu maddede belirtilen
yükümlülüklerin yerine
getirilmemesi halinde, 102 nci maddeye göre işlem yapılır.
Kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle prim
belgelerinin
farklı sürelerde verilme zamanını belirlemeye, Kurum
yetkilidir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile
belgelerin
içerik ve şekli, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Prim
ödeme yükümlüsü
MADDE 87- Bu Kanunun
uygulanmasında kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları ile genel sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta
bakımından;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/51 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin (a) bendine tabi
olanlar için bunların işverenleri,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
tâbi
olanlar ile bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik
destek
primine tâbi olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişilerin
kendileri,
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan kişiler
için primi yılı merkezî yönetim
bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu
idareleri,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/51 md.) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(e) bendinde sayılan kişiler ile 5 inci maddenin (e) bendinde
belirtilenler için Türkiye İş Kurumu,
e) 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilen aday çırak,
çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
görenler ile
meslek liselerinde (…)(1) staja tâbi tutulan
öğrenciler
için Milli Eğitim Bakanlığı veya bu öğrencilerin
eğitim
gördükleri okullar, yüksek öğrenim
sırasında (…)(1)
staja tâbi tutulan öğrenciler için
öğrenim
gördükleri yüksek öğretim kurumu,
(1)
f) (Değişik: 17/4/2008-5754/51 md.) 5 inci maddenin (c) ve (g)
bentlerine tabi olanlar için işverenleri veya kendileri,
prim ödeme
yükümlüsüdür.
Primlerin
ödenmesi
MADDE 88- (Değişik:
17/4/2008-5754/52 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen
sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde
çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak
kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince
hesaplanacak
sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve
kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç
Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma
öder.
Hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler
üzerinden
hesaplanacak primler hakkında da birinci fıkradaki
hüküm
uygulanır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (d) ve (g) bentleri
gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar için, her ay otuz
tam
gün genel sağlık sigortası primi ödenmesi zorunludur.
Şu
kadar ki, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı olanların aynı ay içinde zorunlu
sigorta kapsamında prim ödeme gün sayısı bulunması
halinde,
ayın kalan günleri için isteğe bağlı sigorta
gün
sayısı kadar genel sağlık sigortası primi ödenir.
–
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle, bu
bentte yer alan “zorunlu” ibareleri madde metninden
çıkarılmıştır.
4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14
üncü maddelerine göre kısmi süreli
veya
çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna
göre ev
hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az
çalışan
sigortalılar için eksik günlerine ait genel sağlık
sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur. Bu
durumda
olan sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık
sigortası
primleri, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı
alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir. Kamu idaresine ait
işyerlerinde çalıştırılan sigortalıların iş
sözleşmesinin
askıda kaldığı aylara ait genel sağlık sigortası primi, 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazancın
alt sınırının
30 günlük tutarı üzerinden ilgili kamu
idaresince
ödenir.(Ek cümle: 13/2/2011-6111/42 md.) Ancak, kamu
idaresine ait işyerinde çalıştırılan sigortalıların iş
sözleşmesinin askıda olduğu sürede 4
üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi çalışmaları ya
da
isteğe bağlı sigortalı olmaları halinde bu sigortalılar için
belirtilen şekilde çalıştıkları veya isteğe bağlı sigortalı
olarak prim ödedikleri sürelerle sınırlı olarak
ilgili kamu
idaresinden genel sağlık sigortası primi alınmaz.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına girenler
için prim ödeme
yükümlülerinin
ödeyecekleri genel sağlık sigortası primi; primin tahakkuk
ettirileceği ay itibarıyla anılan bendin (1) ve (2) numaralı alt
bentlerinde sayılan toplam kişi sayısının üçe
bölünmesi suretiyle bulunacak kişi sayısına (3)
ilâ
(10) numaralı alt bentlerde sayılan kişi sayısının eklenmesi suretiyle
bulunacak toplam kişi sayısı esas alınarak hesaplanır. Ancak, bu
kişilerden aynı zamanda 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamı dışındaki bentlerin kapsamına girerek genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, bu fıkraya göre tespit edilecek kişi sayısı
hesabına
dahil edilmez.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
yükümlüler, her aya ait primlerini takip
eden ayda
Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma
öderler.
Bu kişiler primlerini en fazla 360 günle sınırlı olmak
üzere
peşin olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde
erken
ödenen her gün için 21/7/1953 tarihli ve
6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun ek
1 inci
maddesine göre erken ödeme indirimi
hükümleri
uygulanır. Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas
kazançtan indirilmez. Erken ödemede sigortalılık
süresi, sigorta priminin ait olduğu her ayın ilk
gününden itibaren, prim ödeme gün
sayısına dahil
edilir. Erken ödeme yapılan ve prim ödeme
gün sayısına
dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı sigortalılığın sona ermesi
halinde, sigortalılık süresinden sayılmayan günlere
ait
primler ilgililere iade edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)
numaralı
alt bendine tabi sigortalılar için, genel sağlık sigortası
primi
ile kısa ve uzun vadeli sigorta kolları primlerini ayrı ayrı veya
birlikte tahsil edilecek şekilde prim ödeme tarihlerini veya
dönemlerini belirlemeye Kurum yetkilidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında
sigortalı sayılanların, her ay için otuz tam gün
prim
ödemesi zorunludur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde
belirtilen
sigortalıları çalıştıran işverenler, çalıştırdığı
sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı
üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını
ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu
tutara ekleyerek, en geç Kurumca belirlenecek
günün
sonuna kadar Kuruma öderler.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde belirtilen
yükümlüler, her aya ait primleri ilgili ayı
takip eden
ayın sonuna kadar Kuruma öderler.
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve
kurumlar
vergisi uygulamasında gider yazılamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)
numaralı
alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olanların prim
borçlarını, sattıkları tarımsal ürün
bedellerinden
borç tutarını geçmemek şartıyla % 1 ilâ
% 5
oranları arasında olmak üzere kesinti yapılmak suretiyle
tahsil
etmeye Kurum yetkilidir.
Prim
borçları katma değer vergisi iade
alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma
değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın
aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu
işverenlerin prim borçları için de mahsup talep
edebilir.
Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan prim
borçlarının birinci fıkrada belirtilen ödeme
sürelerini izleyen onbeş gün içinde mahsup
suretiyle
ödenmesi halinde, yasal süresi içinde
ödendiği
kabul edilir. Ancak prim borçlarının katma değer vergisi
iade
alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu
halde,
süresinde mahsup edilemeyen veya eksik mahsup edilen prim
borçları için birinci fıkrada belirtilen
ödeme
sürelerini izleyen günden başlanarak gecikme cezası
ve
gecikme zammı uygulanır. Kurum, Maliye Bakanlığının uygun
görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak
işverenleri;
iştigal konusu, işletme türü ve işletme
büyüklüğü itibarıyla belirlemeye ve
lehine mahsup
talebinde bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme
süresini
otuz günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir.
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını, işverenlere
olan
borçlarından mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle
ödenmesi zorunluluğunu getirmeye ve primlerin yatırılacağı
tahsilât kuruluşlarını belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve
diğer
alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı
maddeleri
hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun
uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve
mercilere verilen yetkileri kullanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen alacakları
hariç olmak üzere her türlü
alacağın teminatını
teşkil etmek üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı
para
birimi üzerinden ticari işletme, taşınır ve/veya taşınmaz
rehni
dahil olmak üzere her türlü teminat almaya
yetkilidir.
Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer
alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun
taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin
kısmen veya
tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun
uygulamasından
doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde
Kurumun
alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş
mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın
bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu
idarelerinin
tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri,
tüzel
kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu
üyeleri de dahil olmak üzere üst
düzeydeki
yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı
işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen
sorumludur.
Kurum, kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle
primlerin
farklı zamanlarda ödeme süresini belirlemeye
yetkilidir. Prim
alacaklarının tahsili için muacceliyet tarihinden itibaren
en
geç bir yıl içinde icra yoluna başvurmayan Kurum
yetkili
personeli hakkında genel hükümlere göre
kovuşturma
yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Prim
borçlarına halef olma, gecikme
cezası ve gecikme zammı ile iadesi gereken primler (1)
MADDE 89- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/53 md.)
Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile
birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine
katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme
cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan
borçlarından,
aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve
müteselsilen
sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme
hükümleri
Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usûl ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve
tam
olarak ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin
bittiği
tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her
bir ay
için % 3 (% 2) oranında gecikme cezası uygulanarak
artırılır.
Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme
süresinin
bittiği tarihten başlamak üzere borç
ödeninceye kadar
her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca
açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk
Lirası
cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç
borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda
uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak, ödemenin
yapıldığı ay
için gecikme zammı günlük hesaplanır.
Bakanlar Kurulu,
ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası
oranını iki
katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına kadar indirmeye,
yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini
belirlemeye
yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve
diğer
Kurum alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme
cezası ve
gecikme zammı tahsil edilir. (1)
Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları
tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında
işverenlere,
sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık
sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile
birlikte
geri verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi
takip
eden ay başından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen
süre için hesaplanır. Ancak Borçlar
Kanununun 65
inci maddesi hükmü saklıdır.
Prim iadesi nedeniyle sigortalıların, isteğe bağlı sigortalıların,
genel sağlık sigortalılarının aylık, gelir, ödenek ve sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartlarını yitirmeleri durumunda, bu Kanuna
göre ödenen aylık, gelir ve ödenekler ile
sağlanan
sağlık hizmetleri durdurulur. Yanlış veya yersiz yapılan masraflar 96
ncı madde hükümlerine göre ilgililerden geri
alınır.
Prim
ve idari para cezası borçlarının
hakedişlerden mahsubu, ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin
aranması (2)
MADDE 90- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Kamu
idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı
Bankacılık
Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar,
ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri
üstlenenleri ve bunların adreslerini onbeş gün
içinde
Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
–
(1) Bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan gecikme cezası oranı,
1/3/2010 tarihli ve 2010/260 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Kararın
1 inci maddesiyle 28/4/2010 tarihini takip eden aybaşından
geçerli olmak üzere ( %2 ) olarak belirlenmiş ve
metne
parantez içinde siyah punto ile işlenmiştir.
(2) Bu madde başlığı “İlişiksizlik belgesinin aranması” iken, 17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 54 üncü maddesiyle
metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(Değişik ikinci
fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.)
İşverenlerin hakedişleri, Kuruma idari para cezası, prim ve prime
ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin
teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma
borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade
edilir. İşverenlerin, kamu idareleri ile döner sermayeli
kuruluşlar, bankalar ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar nezdindeki
her çeşit alacak, teminat ve hakedişleri üzerinde
işçi ücreti alacakları hariç olmak
üzere
yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme,
Kurum
alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım
üzerinde hüküm ifade eder.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/54 md.)
Hakedişlerin mahsubu ve ödenmesi ile teminatların prim ve
idari
para cezası borçlarına karşılık tutulmasına ilişkin
işlemlerin
usûl ve esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak
yönetmelikle tespit edilir.
(Değişik dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/54
md.)
Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye
yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskân
veya yapı
kullanma izin belgesi verilmeden önce yapılan inşaat
dolayısıyla,
diğer kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlar ve bankaların ise Bakanlar Kurulu kararı
ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma borçlarının
bulunmadığına
dair ilgililerden Kurumca düzenlenmiş bir belgenin istenmesi
zorunludur.
Bu maddede belirtilen yükümlülükler
yerine
getirilmeden hak ediş ödenmesi, kesin teminatın iade edilmesi
veya
geçici iskân izin belgesi ve yapı kullanma izin
belgesi
verilmesi veya diğer işlemlerin gerçekleştirilmesi
hallerinde,
ilgililer hakkında genel hükümlere göre
idarî ve
cezaî işlem yapılır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Ülke çapında
uygulanan ve
özel bir izne veya belgeye dayanmayan genel
düzenlemeler
hariç olmak üzere, belirli bölgelere veya
sektörlere yönelik ya da kamu kurum ve kuruluşları
tarafından
verilen özel belgelere veya izinlere dayalı olarak kamudan
kaynak
tahsis edilmesi şeklinde kanun, kararname ve diğer mevzuatla sağlanan
araştırma, geliştirme, üretim, yatırım, pazarlama ve benzeri
tüm aşamalarda uygulanan devlet yardımı, teşvik ve
desteklerin,
daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar ile kamu kurum
ve
kuruluşları tarafından proje ve faaliyetleri karşılığında kamu kurum ve
kuruluşlarına sağlananlar hariç olmak üzere,
verilmesinden
önce işverenlerden Kuruma muaccel olmuş prim ve idari para
cezası
borçlarının bulunmadığına veya tecil ve taksitlendirildiğine
ya
da yapılandırıldığına dair belge ve bilgilerin istenmesi zorunludur.
(Ek cümle: 13/2/2011-6111/43 md.) Devlet yardımı, teşvik ve
desteklerden; işverenlerin muaccel prim ve idari para cezası
borçları kesilip Kuruma aktarıldıktan sonra, varsa kalan
kısmı
üzerinden yararlanılabilir. Tecil ve takside bağlanmış ya da
yapılandırılmış olan borçlara ilişkin
yükümlülüklerin yerine
getirilmemesinden dolayı
anlaşması bozulanlardan veya bu sebepler dışında söz konusu
yardım, teşvik ve desteklerden yararlanmaması gerektiği sonradan
anlaşılanlardan, yapılan devlet yardımı teşvik ve destek
ödemeleri
ilgili mevzuat çerçevesinde müeyyideleri
ile
birlikte geri alınır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl
ve
esaslar Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının
görüşleri alınarak Kurumca belirlenir. (1)
–
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 43 üncü
maddesiyle, bu fıkranın ilk cümlesinde geçen “daha
önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından proje
ve
faaliyetleri karşılığında kamu kurum ve kuruluşlarına sağlananlar”
ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
Afet durumunda
belgelerin verilme süresi ve
primlerin ertelenmesi
MADDE 91- İşyerleri yangın,
su baskını, yer kayması, deprem
gibi afete uğrayan, tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı
zarar gören işverenler ile 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar, bu durumu belgelemeleri
kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren
üç ay
içinde talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine
düştüklerinin, yapılacak inceleme sonucu anlaşılması
halinde,
afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş
mevcut prim
borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren
tahakkuk
edecek üç aylık prim borçları, olayın
meydana
geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar Kurumca ertelenebilir.
Birinci fıkrada belirtilen durumlarda, afetin meydana geldiği ayda
verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana
geldiği ayı takip eden üç ay içinde
Kuruma verildiği
takdirde, süresinde verilmiş sayılır.
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun
uyarınca genel hayatı etkilediğine karar verilen afetler nedeniyle,
afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar
gören
işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin bu Kanuna göre
vermekle
yükümlü oldukları belgelerin verilme
süresi ile
ödenmesi gereken primlerin ve diğer Kurum alacaklarının
ödeme
sürelerini bu Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın,
afet
bölgesindeki şartları ve gelişmeleri göz
önünde
tutarak belirlemeye ve ertelemeye Kurum yetkilidir.
Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve
ertelenen
kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.
BEŞİNCİ
KISIM
Ortak ve Çeşitli Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Sigortalılığın
zorunlu oluşu, sona ermesi ve
sosyal güvenlik sicil numarası
MADDE 92- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/55 md.) Kısa
ve uzun vadeli sigorta kapsamındaki kişilerin sigortalı ve genel sağlık
sigortalısı olması, genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin ise
genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Bu Kanunda yer alan sigorta
hak ve yükümlülüklerini ortadan
kaldırmak,
azaltmak, vazgeçmek veya başkasına devretmek için
sözleşmelere konulan hükümler
geçersizdir.
Bu Kanuna göre alınacak sigorta primleri ve idarî
para
cezalarının ödenmesi için, Kurumca işverene
yapılacak
bildirim üzerine prim borçları ve idarî
para cezaları
ödenmezse, Kurumca düzenlenen prim borcunu ve
idarî
para cezasını gösteren belgeler resmî dairelerin
usûlüne göre düzenledikleri
belgeler
hükmündedir.
Sigortalılık, bu
Kanunda sayılan sigortalı sayılma
şartlarının kaybedilmesi veya ölüm halinde sona erer.
Sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin;
genel sağlık sigortalıları ve bunların bakmakla
yükümlü
olduğu kişilerin tescil ve diğer tüm işlemlerinde sosyal
güvenlik sicil numarası olarak Türk vatandaşları
için
T.C. kimlik numarası, yabancı uyruklu kişiler için ise
İçişleri Bakanlığınca verilen kimlik numarası kullanılır. (1)
Devir,
temlik, haciz ve Kurum alacaklarında
zamanaşımı (2)
MADDE 93- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.) Bu
Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve
ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık
sigortası
hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan
alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve
ödenekler;
88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile
nafaka
borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre
haczi
yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin
talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra
müdürü tarafından reddedilir. (3)
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.) Kurumun prim ve diğer
alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden
takvim
yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir.
Kurumun
prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme
kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor
tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı
gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise
bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma
intikal
ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar,
kamu
idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve
belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten
itibaren, zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar
için
89 uncu madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı,
88 inci maddede belirtilen ödeme süresinin son
gününü takip eden günden itibaren
uygulanır.
Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve
rücû davaları, on yıllık zamanaşımına
tâbidir.
Zamanaşımı tarihi; rücû konusu gelir ve aylıklar
bakımından
Kurum onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise
masraf
veya ödeme tarihinden itibaren başlar.
Zamanaşımından sonra yapılan ödemeler kabul edilir. Ancak, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
tâbi
sigortalıların zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen
süreleri,
sigortalılık süresinden sayılmaz ve bu süreye ilişkin
sigortalılık hak ve yükümlülükleri
düşer.
Kontrol
muayenesi
MADDE 94- Kurum
yürütülen soruşturma kapsamıyla
sınırlı olmak üzere;
a) Sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, sağlık
hizmetinin
gerçekten alınıp alınmadığını,
b) Sigortalının, isteğe bağlı sigortalının veya bunların hak
sahiplerinin malûllük, iş göremezlik
raporlarında
belirtilen rahatsızlıklarının mevcut olup olmadığını,
tespit amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik yaptırılmasını talep
edebilir.
Malûllük, vazife
malûllüğü aylığı veya
sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılar,
malûllük durumlarında artma veya başka birinin
sürekli
bakımına muhtaç olduğunu ileri sürerek aylık ve
gelirlerinde değişiklik yapılmasını isteyebilecekleri gibi; Kurum da
harp malûllüğü, vazife
malûllüğü,
malûllük aylığı veya sürekli iş
göremezlik geliri
bağlanmış sigortalılar ile aylık veya gelir bağlanan ve
çalışma
gücünün en az % 60’ını yitiren
malûl
çocukların kontrol muayenesine tâbi tutulmasını
talep
edebilir. (4)
_____________________
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 55 inci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “Kurumca verilecek sosyal güvenlik sicil”
ibaresi
“İçişleri Bakanlığınca verilen kimlik” şeklinde
değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
(2) Bu madde başlığı “Devir, temlik ve Kurum alacaklarında zamanaşımı”
iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(3) 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle; bu
fıkraya “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve
ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler,
borçlunun
muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü
tarafından
reddedilir.” ibaresi eklenmiştir.
(4) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “harp malûlleri ve vazife
malûlleri
hariç,” ibaresi “harp malûllüğü,
vazife
malûllüğü” şeklinde değiştirilmiş; aynı
Kanunun 66 ncı
maddesiyle “Malûllük” ibaresinden sonra gelmek
üzere “,
vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş ve metne
işlenmiştir.
Kurumca yaptırılan
kontrol muayenesinde veya
sigortalının isteği üzerine ya da işe alıştırma sonunda
yapılan
muayenesinde yeniden tespit edilecek malûllük
durumuna
göre, malûllük aylığı veya sürekli
iş
göremezlik geliri, yeni malûllük durumuna
esas tutulan
raporun tarihini takip eden ödeme dönemi başından
başlanarak
artırılır, azaltılır veya kesilir.
Çalışma gücünün en az % 60’ını
yitiren
malûl çocuklara bağlanmış bulunan gelir ve
aylıklar,
kontrol muayenesi sonunda tespit edilecek malûllük
durumuna
göre, rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi
başından
itibaren kesilir.
Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki ödeme
dönemi başına kadar kabul edilebilir bir zrü olmadığı
halde
kontrol muayenesini yaptırmayan sigortalının
malûllük aylığı
veya sürekli iş göremezlik geliri ile
çalışma
gücünün en az % 60’ını yitiren
malûl
çocukların kendilerine bağlanmış olan gelir veya aylığı,
kontrol
muayenesi için belirtilen tarihten sonraki ödeme
dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen
tarihten başlayarak üç ay içinde
yaptıran ve
malûllük veya sürekli iş
göremezlik halinin devam
ettiği tespit edilen sigortalının veya aylık ya da gelir bağlanmış olan
malûl çocuğun kesilen aylık veya geliri, kesildiği
tarihten başlanarak yeniden bağlanır.
Kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten
üç ay geçtikten sonra yaptıran ve
malûllük veya sürekli iş
göremezlik halinin devam
ettiği tespit edilen sigortalının malûllük aylığı
veya yeni
sürekli iş göremezlik derecesine göre
hesaplanacak
geliri, gelir veya aylık bağlanan çalışamayacak durumda
malûl çocukların ise almakta oldukları gelir veya
aylık,
rapor tarihinden sonraki ay başından başlanarak yeniden bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sağlık raporlarının usûl ve esaslarının belirlenmesi
MADDE 95- Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için
yapılacak
sevklere, çalışma gücü kaybı,
geçici iş
göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar
ile iş
kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma
gücü veya
çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek
sağlık kurulu
raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili
sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri
belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu
raporu ve
dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet
sunucusuna
iade ederek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden
düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı
tıbbî
belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında
tedavi için yapılacak sevklere, vazife
malûllük
derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen
meslekte kazanma gücünün kaybına veya
meslekte kazanma
gücünün kaybı derecelerine ilişkin
usûlüne
uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere
istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. (1)
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık
Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı
yönetmelikle
düzenlenir.
–
(1)17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “yapılacak sevklere,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “vazife malûllük derecesini,” ibaresi
eklenmiş ve
metne işlenmiştir.
Yersiz
ödemelerin geri alınması
MADDE 96- Kurumca
işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı
sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak
sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla
yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz
olarak
yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her
türlü
ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin
tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede
yapılan
ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit
tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan
ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren
yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde
faizsiz,
yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra
yapılacak
ödemelerde ise bu süre sonundan, (1)
itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte,
ilgililerin
Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları
yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski
borçtan
başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan
borca
uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat
etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz
ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin
başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla
kanunî faizi
ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25
oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Zamanaşımı,
hakkın düşmesi ve avans
MADDE 97- Bu Kanunda aksine
hüküm bulunmayan
hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife
malûllüğü
ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve
aylıkların,
hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde
istenmeyen
kısmı zamanaşımına uğrar. (Mülga son cümle:
17/4/2008-5754/57
md.) (2)
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel
hükümlere göre ispat edenler hakkında,
yukarıdaki
hükümler uygulanmaz.
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından
kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl
içinde istenmezse düşer.
Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk
ettirildiği
tarihlerden itibaren aralıksız altı ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin
gelir ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip
etmediğinin tespiti amacıyla durdurulur.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu
kişilerin alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği
tarihten
itibaren iki yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı
doğuran olay tarihinden itibaren ise beş yıl sonunda düşer.
––
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 44 üncü
maddesiyle, bu bentte yer alan “üç ay” ibaresi
“yirmidört ay” ve “üç aylık” ibaresi
“yirmidört
aylık” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2)17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 57 nci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “meslek hastalığı” ibaresinden sonra gelmek
üzere
“, vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş ve
metne
işlenmiştir.
Sigortalılar ile
bunların hak sahiplerinin, genel
sağlık sigortalıları ile bakmakla yükümlü
olduğu
kişilerin, bu Kanunun uygulanması bakımından hak ettikleri
alacaklarının süresi içinde ödenememesi
halinde, avans
verilmesine Kurum yetkilidir.
(Değişik yedinci fıkra: 18/2/2009-5838/2 md.) Sağlık hizmeti
sunucuları, sunmuş oldukları hizmetlere ilişkin bir ay
içinde
düzenledikleri fatura ve eki belgeleri izleyen ayın onbeşine
kadar
Kuruma teslim ederler. Fatura teslim tarihi; süresi
içinde
teslim edilen faturalar için teslim edildiği ayın onbeşinci
günü, süresi içinde teslim
edilmeyen faturalar
için ise teslim edildiği ayı takip eden ayın onbeşinci
günü olarak kabul edilir. Fatura bedelinin tamamı,
fatura
teslim tarihinden itibaren, altmış gün içinde,
sağlık
hizmet sunucularına avans olarak ödenir. Fatura ve eki
belgeler,
fatura teslim tarihinden itibaren üç ay
içinde
incelenerek avans hesabı kapatılır. İnceleme süresinin takip
eden
mali yıla sirayet etmesi durumunda, avans artıkları hakkında 5018
sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 35 inci
maddesindeki akreditiflere ilişkin hükümler uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/57 md.) 66 ncı madde gereği sağlanan sağlık
hizmetlerinin bedelleri için, yurt dışında bulunan sağlık
hizmet
sunucusunun talebi halinde, sağlık hizmetinin sunumundan önce
de
avans ödenebilir.
Ücretlerden
kesinti yapılmaması, özel
sigortalara ilişkin hükümler ve sosyal
güvenlik
sözleşmelerinin yürütülmesi
MADDE 98- İşveren, sosyal
sigortalar ve genel sağlık sigortası
için kendisine düşen
yükümlülükler
nedeniyle, sigortalıların ücretlerinden kesinti yapamaz. Bu
Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel
sigortalara
ilişkin hükümler, bu Kanun
hükümlerinin
uygulanmasında dikkate alınmaz.
Bu Kanun gereğince sağlık hizmetlerinden yararlananların
ödemekle
yükümlü oldukları katılım payları,
özel sigorta
şirketleri tarafından teminat veya ödeme konusu yapılamaz.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/58 md.) Yıllık veya daha uzun süreli
tamamlayıcı veya destekleyici özel sağlık sigortalarına
ilişkin
usûl ve esaslar Kurumun uygun
görüşü alınarak
Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenir.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri kapsamında
yapılacak her türlü işlemler ve hesaplaşmalar, Kurum
tarafından yürütülür. İlgili
sözleşmelerde
irtibat kurumuna yapılan atıflar, Kuruma yapılmış sayılır.
İKİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Sosyal
güvenlikle ilgili düzenlemeler
ve bildirimler
MADDE 99- Sosyal
güvenlik hak ve
yükümlülükleri ile ilgili yapılacak
her
türlü kanunî düzenlemeler bu
Kanunda yapılır.
Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimler hakkında, 11/2/1959 tarihli ve
7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.
Bilgi ve belge
isteme hakkı, bilgi ve belgelerin
Kuruma verilme usûlü
MADDE 100- (Değişik:
17/4/2008-5754/59 md.)
5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, döner
sermayeli kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel
kişiler
doğrudan, münferit olarak bilgi ve belge istenmesi
hariç
olmak üzere kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlar
ise Kurumla yapılacak protokoller çerçevesinde,
Devletin
güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır
sonuçlar
doğuracak hâller ile özel hayat ve aile hayatının
gizliliği
ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak
kaydıyla
özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı
hükümler
dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından kişilerin sosyal
güvenliğinin sağlanması, 6183 sayılı Kanuna göre
Kurum
alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında verilen diğer
görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her
türlü bilgi ve belgeyi sürekli ve/veya belli
aralıklarla
vermeye, bilgilerin elektronik ortamda
görüntülenmesini
sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin
güvenliğini
sağlamaya, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü
belge
ile vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin mikrofiş, mikrofilm,
manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu
kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek
için
gerekli tüm sistem ve şifreleri incelemek için
ibraz etmeye
mecburdurlar.
Bu madde kapsamında ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar Kurumun
belirleyeceği süre içerisinde söz konusu
talebe cevap
vermek ve gereken kolaylığı göstermekle
yükümlüdürler.
Kurum, bu Kanun gereği verilecek her türlü belge veya
bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi
hususunda, gerçek ve tüzel kişileri zorunlu
tutmaya, Kuruma
verilmesi gereken her türlü belge, bildirge ve
taahhütnameyi diğer kamu idarelerine ait formlarla
birleştirmeye,
söz konusu belgeleri kamu idarelerinin internet ve elektronik
bilgi işlem ortamından almaya, bu idarelere yapılacak bildirimleri
Kuruma verilmiş saymaya, bu Kanunun uygulaması ile ilgili işveren,
sigortalı ve diğer kurum, kuruluş ve kişilerin talepleri
üzerine
veya re’sen düzenleyeceği her türlü bilgi ve
belgeyi
bilgi işlem ortamında oluşturmaya, bu şekilde hazırlanacak olan bilgi
ve belgelerin sadece internet ve benzeri iletişim ortamından ilgili
kişilere verilmesini kararlaştırmaya yetkilidir. Elektronik ortamda
hazırlanacak bilgi ve belgeler adli ve idari makamlar nezdinde resmi
belge olarak geçerlidir.
Belge veya bilgileri internet, elektronik ve benzeri ortamda
göndermekle zorunlu tutulan gerçek ve
tüzel kişilerin,
Kurumun bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dışı
kalması sonucu belge ve bilgiyi, bu Kanunda
öngörülen
sürenin son gününde Kuruma
gönderememesi ve
muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde
ödeyememesi halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip
eden
beşinci işgününün sonuna kadar belge veya
bilgiyi
gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede
Kuruma
öder ise bu yükümlülükleri
Kanunda
öngörülen sürede yerine getirmiş
kabul edilir.
(Ek fıkra: 18/2/2009-5838/3 md.)
Üçüncü fıkra
hükümleri çerçevesinde
yetkilendirilen kamu
idaresi, yetkilendirildiği hususlarla sınırlı olarak kendi mevzuatında
yer alan yetkileri kullanabilir.
(Ek fıkra: 25/6/2009-5917/41 md.) Kurum, genel sağlık sigortalılarının
bakmakla yükümlü oldukları kişilerin genel
sağlık
sigortasından yararlanmalarına esas bilgilerinin, sağlayacağı
elektronik alt yapı üzerinden girilmesini kamu idarelerinden,
işverenlerden ve bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılardan isteme yetkisine sahiptir.
Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10)
numaralı
bendinde belirtilen şartlara uygun olarak veya Kurumca belirlenecek
sürede bilgi girişlerini yapmayanlar hakkında bu Kanunun 102
nci
maddesine göre idari para cezası uygulanır.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Uyuşmazlıkların
çözüm yeri
MADDE 101- Bu Kanunda
aksine hüküm bulunmayan
hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili
ortaya
çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde
görülür.
ALTINCI KISIM
İdarî Para Cezaları ve Fesih Hükümleri
Kurumca
verilecek idarî para cezaları
MADDE 102- (Değişik:
17/4/2008-5754/60 md.)
Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda
belirtilen fiiller için idari para cezası
öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu
Kanunun;
a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci maddede belirtilen
bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da
Kurumca
belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca
internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu
tutulduğu hâlde anılan ortamda göndermeyenler
hakkında her
bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari
para cezası
uygulanır.
2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin
verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu
idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar,
döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan
kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde
bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında
her bir
sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında
idari para
cezası uygulanır.
3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin;
mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle
görevli
memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner
sermayeli
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan
alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl
içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan
durumlardan
biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi
vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa
her bir
sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında
idari para
cezası uygulanır.
b) 11 inci maddesinde belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle
ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik
veya
benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan
ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen
süre
içinde Kuruma vermeyenlere;
1) Kamu idareleri ile bilânço esasına
göre defter
tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin
üç
katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari
ücretin iki katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar
için bir
aylık asgari ücret tutarında,
idari para cezası uygulanır.
c) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken
belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler
ya da
Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle
zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya
belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil
için;
1) Belgenin asıl
olması halinde aylık asgari
ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede
kayıtlı
sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri
tutarında,
2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını
geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı
sayısı
başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca
re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin
iki
katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı
sigortalı
sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer
kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da
bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile
kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri
veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik
bildirildiği
anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek
nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip
düzenlenmediği
dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında,
idari para cezası uygulanır.
d) 59 uncu maddesi uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından
veya 59
uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci
malî müşavirler ile yeminli malî
müşavirlerce
düzenlenen raporlara istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit
edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay
için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari
para
cezası uygulanır.
e) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki
yükümlülüğü Kurumca
yapılan yazılı ihtara
rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep
olmaksızın tam
olarak yerine getirmeyenlere;
1) Bilânço esasına göre defter tutmakla
yükümlü olanlar için, aylık
asgari ücretin
oniki katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar
için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler,
asgari
ücretin üç katı tutarında,
4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve
belgelerin ibraz
edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla;
defter ve belgelerin tümünü verilen
süre
içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik
süresi
geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik
tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili
giderlerin
işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına
esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine
imkân
vermeyecek şekilde usûlsüz veya noksan tutulmuş
defterler,
herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas
tutulması
gereken kazançların ve kazançlarla ilgili
ödemelerin
(sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar
dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere
işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları
geçerli
sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin
gerçekleştiği her
bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı
tutarında;
kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu
olduğu
halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler geçerli sayılmaz ve
tutmakla yükümlü bulunulan defter
türü dikkate
alınarak bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre;
Vergi
Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına
göre defter
tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş
defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt
bendine
göre,
5) İşverenler
tarafından ibraz edilen aylık ücret
tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu
ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik
sicil
numarası, ücret ödenen gün sayısı,
sigortalının
ücreti, ödenen ücret tutarı ve
ücretin alındığına
dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen
unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı
yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla
yapılan
ödemeler hariç) ücret tediye bordroları
geçerli
sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu
için aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası uygulanır. İbraz süresi
geçirildikten
sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir
bölümünün geçersiz
olduğu tespit edilen
defter ve belgeler yönünden, ayrıca
geçersizlik
fiilleri için idari para cezası uygulanmaz, sadece tutulan
defter türü dikkate alınarak bu bendin (1), (2) ve
(3)
numaralı alt bentlerine göre idari para cezası uygulanır.
f) 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında (…) (1) belirtilen
yükümlülükleri belirtilen
sürede yerine
getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari
para
cezası uygulanır. (1)
g) 8 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında, 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler
için
aynı maddenin üçüncü fıkrasında,
47 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında ve
90 ıncı maddenin
birinci fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine
getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık
asgari
ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 8 inci maddesinin
yedinci fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine
getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık asgari
ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
h) 11 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında
belirtilen bildirim
yükümlülüğünü
yasal
süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili
memurlukları
ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen
yükümlülüğü yasal
süresi içinde
yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen her bir
bildirim yükümlülüğü
için aylık asgari
ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
ı) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının;
l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma
görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler,
sigortalılar,
işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini
yapmasına engel olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri başka bir
suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş katı
tutarında idari
para cezası uygulanır.
2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit
kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili
diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir
suç
teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci
maddesinin
ikinci fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu
işleyenler
hakkında ayrıca asgari ücretin on katı tutarında idari para
cezası
uygulanır.
i) Kurum tarafından bu Kanunun 100 üncü maddesi
kapsamında
Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre
içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu
idareleri,
bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum
ve
kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler
hakkında,
aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç
verilmesi
halinde ise aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para
cezası uygulanır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/45 md.) Ancak 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki
sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği
ödemelerinde 100 üncü maddeye istinaden
Kurumca
işverenlerden istenilen bildirimlerin belirlenen süre
içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde
sigortalı
başına aylık asgari ücretin onda biri, hiç
yapılmaması
halinde ise sigortalı başına aylık asgari ücretin yarısı
tutarında
idari para cezası uygulanır.
j) (Ek: 18/2/2009-5838/4 md.) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile
506
sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara,
sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin
bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen
şekle ve
usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya
benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan
ortamda
göndermeyenler hakkında, her bir sigortalı veya sandık
iştirakçisi için asgari ücret tutarında
idari para
cezası uygulanır.
k) (Ek: 25/6/2009-5917/42 md.) 100 üncü maddesinin
altıncı
fıkrasına göre genel sağlık sigortalılarının bakmakla
yükümlü oldukları kişilere ait bilgi
girişlerini
süresinde yapmayanlar ile bakmakla
yükümlü olunan
kişi olmayanlara ait bilgi girişi yapanlara asgari ücretin
yarısı
tutarında idari para cezası uygulanır.
l) (Ek: 13/2/2011-6111/45 md.) Ek 6 ncı maddesine göre
yapılması
gereken bildirim veya kontrol
yükümlülüğünün
yerine getirilmemesi
halinde, her bir fiil için asgari ücret tutarında
idari
para cezası uygulanır.
(1) 13/2/2011
tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 45 inci
maddesiyle, bu bentte yer alan “ve 86 ncı maddesinin altıncı
fıkrasında” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Mahkeme kararına,
Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer
kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu
idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler
hariç olmak üzere, bildirgenin yasal
süresi
geçtikten sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi
halinde,
bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde
öngörülen
cezalar üçte ikisi oranında uygulanır.(1)
İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 9 uncu, 11 inci ve 86
ncı
maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi
yükümlülüğünü
kaldırmaz. (2)
İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ
tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da
Kurumun
ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde
Kuruma
itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı
reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz
gün içinde yetkili idare mahkemesine
başvurabilirler. Bu
süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde,
idari
para cezası kesinleşir.
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı
yoluna
başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş
gün
içinde peşin ödenmesi halinde, bunun
dörtte
üçü tahsil edilir. Peşin ödeme
idari para
cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca
veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce
tahsil edilmemiş olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu
maddenin
ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil
edilir.
Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini
durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün
içinde
ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde
hükmü
gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte
tahsil edilir.
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine
tabidir.
Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve 16/5/2006 tarihli
ve
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda
hüküm
bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu
hükümleri uygulanır.
İdarî
yaptırımlar ve fesih
MADDE 103- (Değişik:
17/4/2008-5754/61 md.)
Kurumca yapılan inceleme neticesinde;
a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura ettiği,
b) Faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri,
gerçeğe
aykırı olarak düzenlediği,
c) 64 üncü madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık
hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi
gösterdiği,
d) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere, sağlık hizmeti sunarak
Kuruma fatura ettiği,
e) 73 üncü madde gereğince belirlenen tavanın
üzerinde
ilave ücret aldığı,
tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları hakkında genel
hükümlere göre takip yapılır. Bu fiiller
nedeniyle
Kurumun yersiz ödediği tutar 96 ncı maddeye göre geri
alınır.
Ayrıca bu fiilleri işleyen veya sağlık hizmeti satınalınmasına ilişkin
sözleşmelerde belirtilen hükümlere aykırı
davrandığı
tespit edilen sağlık hizmeti sunucularının Kurum ile yaptıkları
sözleşmeleri feshedilebilir ve Kurumca belirlenecek
süre
içinde tekrar sözleşme yapılmaz.
71 inci maddede yer alan kimlik tespiti
yükümlülüğünü
yapmayan ve bu nedenle bir
başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara
uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından uğranılan
zarar geri alınır.
–––
(1)18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesiyle; bu fıkrada yer alan “(a) ve (b) bentlerinde” ibaresi “(b)
bendinde” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2)18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesiyle; bu fıkrada yer alan“8 inci,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “9 uncu,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
YEDİNCİ
KISIM
Yürürlükten Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve
Geçici Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan
Hükümler
Diğer
kanunlardaki atıflar
MADDE 104- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/62 md.) Bu
Kanunla yürürlükten kaldırılmayan
hükümleri
saklı kalmak kaydıyla, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1rihli ve 2925 sayılı, 17/10/1rihli ve
2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara yapılan
atıflar ile ilgili mevzuatında emeklilik, malûllük,
vazife
malûllüğü ve sosyal sigorta haklarına,
yardımlarına ve
yükümlülüklerine,
iştirakçiliğe ve
sigortalılığa, dul, yetim ve hak sahipliği şartlarına, emekli
ikramiyesine, ek ödemelere, sağlık hizmetleri veya tedavi
bedellerinin ödenmesine ilişkin yapılan atıflar bu Kanunun
ilgili
maddelerine yapılmış sayılır.
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı
Kuvvetleri
Personel Kanununda kadrosuzluk tazminatının ödenmesine ilişkin
T.C. Emekli Sandığına yapılmış olan atıf ile diğer kanunlarda T.C.
Emekli Sandığına, Sosyal Sigortalar Kurumuna, Bağ-Kur’a yapılmış
atıflar Kuruma yapılmış sayılır.
Uygulanmayacak
hükümler (1)
MADDE 105- (Değişik:
17/4/2008-5754/63 md.)
21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 26/10/1990
tarihli ve 3671 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile
10/7/1rihli
ve 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci
maddesinin
onbirinci fıkrası hariç olmak üzere, diğer
kanunların bu
Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.
Yürürlükten
kaldırılan
hükümler
MADDE 106 – (Değişik:
17/4/2008-5754/64 md.)
1) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 142 ve
143 üncü, ek 36 ncı, geçici 20 nci,
geçici 81
inci ve geçici 87 nci maddeleri hariç diğer
maddeleri,
2) 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve
Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 83,
84,
geçici 10 uncu ve ek geçici 6 ncı maddeleri
hariç
diğer maddeleri,
3) 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal
Güvenlik Yasasının 5 inci maddesi,
4) 17/10/1rihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu,
5) 24/5/1rihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi
Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun,
–––
(1) Bu madde başlığı “Değiştirilen, eklenen ve uygulanmayacak
hükümler” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı
Kanunun 63
üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
6) 17/10/1rihli ve
2925 sayılı Tarım İşçileri
Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17
nci, 24
üncü, 33 üncü ve 35 inci maddeleri,
(1)
7) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 107 nci,
209 uncu ve ek 22 nci maddeleri,
8) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanununun 12 ilâ 19 uncu maddeleri, 23
üncü
maddesi, 30 ilâ 39 uncu maddeleri, 41 ilâ 55 inci
maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 ilâ 64
üncü maddeleri, 66 ilâ 71 inci maddeleri,
72 nci
maddesinin birinci, ikinci ve
üçüncü fıkraları,
73 ilâ 80 inci maddeleri, 82 ilâ 88 inci maddeleri,
90
ilâ 100 üncü maddeleri, 102 nci maddesi,
104 ilâ
124 üncü maddeleri, 127 ilâ 129 uncu
maddeleri, 131
ilâ 135 inci maddeleri, ek 2 ilâ ek 4
üncü
maddeleri, ek 8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek 11 inci maddesi, ek 13
ilâ ek 19 uncu maddeleri, ek 21 ilâ ek 23
üncü
maddeleri, ek 25 ilâ ek 27 nci maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu
maddeleri, ek 31 inci maddesinin (a) ve (b) bentleri, ek 32
ilâ
ek 39 uncu maddeleri, ek 46 ila ek 49 uncu maddeleri, ek 56 ve ek 57
nci maddeleri, ek 59 uncu maddesi, ek 67 ilâ ek 70 inci
maddeleri, ek 72 ilâ ek 76 ncı maddeleri, ek 78 inci maddesi,
ek
80 inci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 15
inci
maddesi, geçici 16 ncı maddesi, geçici 54
üncü,
geçici 65 inci, geçici 85 inci, geçici
86 ncı,
geçici 88 inci, geçici 96 ilâ
geçici 98
inci, geçici 103 üncü, geçici
104
üncü, geçici 109 ilâ
geçici 113
üncü, geçici 115 ilâ
geçici 118 inci,
geçici 120 nci, geçici 139 ilâ
geçici 140
ıncı, geçici 146 ncı, geçici 147 nci,
geçici 150
ilâ geçici 151 inci, geçici 153
üncü,
geçici 157 nci, geçici 159 uncu,
geçici 161
ilâ geçici 166 ncı, geçici 170 inci,
geçici
171 inci, geçici 173 üncü,
geçici 176 ncı,
geçici 180 inci, geçici 182 ilâ
geçici 186
ncı, geçici 190 ilâ geçici 192 nci,
geçici
195 ilâ geçici 200 üncü,
geçici 203
üncü, geçici 204 üncü,
geçici 207 nci
ve geçici 208 inci, geçici 210 ilâ
geçici
212 nci, geçici 216 ncı, geçici 218 ilâ
geçici 220 nci, ek geçici 1 inci, ek
geçici 2 nci,
ek geçici 7 nci, ek geçici 8 inci, ek
geçici 11
inci, ek geçici 19 uncu, ek geçici 20 nci, ek
geçici 22 nci ve ek geçici 23
üncü maddeleri,
9) 1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun geçici 1 inci
maddesi, 24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1
inci
maddesi ve 13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1
inci maddesi,
10) 14/1/1rihli ve 311 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu
Görevlileri
ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin geçici 3
üncü maddesi,
11) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 50
nci maddesinin beşinci fıkrası ile altıncı fıkrasının ikinci
cümlesi ve 56 ncı maddesinin (c) fıkrası,
12) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 186
ilâ
188 inci ve 191 inci maddeleri,
13) 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 201
ilâ
203 üncü maddeleri,
14) 7/5/1rihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3
üncü maddesinin (d) bendi ile geçici 3
üncü
maddesi,
––––
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 46 ncı maddesiyle, bu
bentte yer alan “ve 33 üncü” ibaresi “, 33
üncü ve
35 inci” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
15) 22/1/1990
tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233
Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin
Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun
Hükmünde
Kararnamenin 32 nci maddesindeki “resmî ve özel
sağlık
kuruluşlarında ayakta ve yatarak tedavileri ile” ibaresi,
16) 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilâtı
Kanununun
89 uncu maddesi,
17) 1/11/1rihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli
İstihbarat Teşkilâtı Kanununun 18 inci maddesi,
18) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan
“ve tedavi ettirilirler” ile (g) bendinde yer alan “ve tedavileri
yaptırılır” ibaresi,
19) 23/4/1rihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele
Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ile
yaralanan
veya sakat kalanların tedavi giderleri” ibaresi,
20) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir
Afetler
Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 10
uncu maddesinin üçüncü ve
dördüncü
fıkraları,
21) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş
Muhtaç,
Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanunun 7 nci maddesi,
22) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında
Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası,
23) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 18 inci
maddesinin © bendi ile 20 nci maddesi,
24) 8/5/1rihli ve 3201 sayılı Kanunun 7 nci, 11 inci, geçici
1
ilâ geçici 4 üncü maddeleri ile
aynı Kanunda
geçen “döviz” ibareleri,
25) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesi,
26) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 65 inci maddesinin
beşinci fıkrasında yer alan “Kısa çalışma ödeneği
aldığı
süre içinde işçinin hastalık ve analık
sigortasına
ait primler İşsizlik Sigortası Fonu tarafından 2/3 oranında Sosyal
Sigortalar Kurumuna aktarılır. Bu primler, sigorta primlerinin
hesabında esas alınan en alt kazanç sınırı
üzerinden
hesaplanır.” Cümleleri,
27) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun
geçici 23 üncü maddesi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun 1/1/2012 tarihinde, 506 sayılı
Kanunun ek 36 ncı ve geçici 20 nci maddeleri ise bu Kanunun
geçici 20 nci maddesinde belirtilen devir işlemlerinin
tamamlanmasından sonra yürürlükten
kaldırılmıştır. (1)
–––––––––
(1) 16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu
fıkrada yer alan “bu Kanunun yürürlük
tarihinden
itibaren iki yıl sonra,” ibaresi “1/1/2012 tarihinde,” olarak
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Yönetmelikler
MADDE 107- Bu Kanunda bahsi
geçen yönetmelikler bu
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl
içerisinde çıkarılır. Kurum, bu Kanunun diğer
maddelerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları
yönetmelik ile düzenleme yetkisine sahiptir.
Kuruma
yapılan bazı bildirimlerin yeterli
sayılması
EK MADDE 1- (Ek:
18/2/2009-5838/5 md.)
İşverenler tarafından 8 inci, 9 uncu ve 11 inci maddelere göre
Kuruma yapılan sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimler; 5953
sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla
Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 3
üncü maddesi, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 62 nci
maddesi, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci maddesi ve
4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesi
hükümleri
uyarınca Bakanlık ile ilgili bölge
müdürlüklerine
ve Türkiye İş Kurumuna yapılması gereken bildirimlerin yerine
geçer.
Ticaret sicili memurluklarınca işyeri tesciline ilişkin Kuruma yapılan
bildirimlerin dışında, ayrıca Bakanlık ilgili bölge
müdürlüğüne bildirimde bulunulmaz.
Geçici 20 nci maddede belirtilen sandıklar, Kuruma devir
tarihine kadar iştirakçilerinin sandıkla ilgilerinin başlama
ve
sona ermesine ilişkin bildirimlerini en geç on gün
içinde Kuruma yaparlar.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle
belirlenir.
EK MADDE 2- (Ek:
11/8/2009-5921/3 md.)
Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlar
çerçevesinde teşvik edilen yatırımlara bağlı
olarak
gerçekleştirilecek istihdam için, 5510 sayılı
Kanunun 81
inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime
esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta
primlerinin işveren hisselerinin tamamına kadar olan kısmı Hazinece
karşılanır. Hazinece karşılanacak tutarın uygulama süresini,
karşılama oranını ve kapsamını; yatırımın sektörü,
büyüklüğü ve bulunduğu illere
göre
farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
İşveren hissesine ait primlerin karşılanabilmesi için
işverenlerin, çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak
5510
sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal
süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna
vermesi ve
sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine
isabet eden tutarın Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait
tutarını ödemiş olması şarttır. Bu maddeye göre
işveren
tarafından ödenmesi gereken primlerin geç
ödenmesi
halinde, Hazineden Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak
ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden
tahsil edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine
Müsteşarlığı tarafından belirlenir.
EK MADDE 3 –
(Ek: 21/1/2010-5947/14 md.)
4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık
Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek
Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesi (altıncı fıkra
kapsamında ek ödeme alanlar ile diğer kurumlardan vekaleten
atama
veya görevlendirme suretiyle Sağlık Bakanlığında
görevlendirilenler hariç) gereğince döner
sermaye
gelirlerinden ek ödeme alan ve aynı zamanda bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında
sigortalı bulunanlardan; tabip ve diş tabipleri ile tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olanlar, sigorta priminin işveren payı
dahil
tamamını kendileri ödemek kaydıyla, 209 sayılı Kanunun ek 3
üncü maddesine göre kendilerine
ödenen tutar
üzerinden malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortasıyla
sınırlı olacak şekilde ilave olarak sigorta primine tabi tutulur.
Ancak, bu şekilde ilave olarak sigorta primine tabi tutulacak kazancın
tutarı, bu haktan yararlanacakların tamamı açısından 80 inci
maddenin üçüncü fıkrasına
göre belirlenecek
sigorta primine esas kazanç toplamı ile 82 nci maddenin
birinci
fıkrasında belirtilen sigorta primine esas kazanç
üst
sınırı arasındaki farkı geçemez.
Bu şekilde ilave prim ödemesinde bulunanlardan
malullük,
yaşlılık, vazife malullüğü veya emeklilik aylığı ya
da
sürekli tam iş göremezlik geliri bağlanmasına hak
kazananlara; ilave olarak ödedikleri her yıla ait sigorta prim
matrahının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren söz konusu
aylık
veya geliri talep ettiği tarihe kadar geçen yıllar
için
her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, ilave
prim
ödedikleri gün sayısına bölünmesi
sonucu bulunacak
ortalama günlük kazancın otuz katının, ilave prim
ödedikleri gün sayısının her 360
günü için %
2'si oranında bulunacak tutarda ilave aylık ödenir. Bu
hesaplamada, 360 günden eksik süreler orantılı olarak
dikkate
alınır. Sigortalının ölmesi halinde ise, bu fıkra
çerçevesinde hesaplanacak ilave aylık
geçici 18
inci madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
geçici 4
üncü madde kapsamında bulunan sigortalıların aylığa
müstahak dul ve yetimleri için geçici 4
üncü madde hükümlerine, diğer
sigortalıların hak
sahipleri için ise 34 ve 54 üncü madde
hükümlerine göre ödenir. Bu şekilde
ilave aylık
alan kız çocuğunun 37 nci madde uyarınca evlenme
ödeneğine
hak kazanması durumda, aynı madde hükümleri
çerçevesinde ilave evlenme ödeneği
ödenir.
İlave aylıklar, 55 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca artırılır.
Bu şekilde ilave prim ödemesinde bulunanlardan 31 inci madde
ve
geçici 4 üncü madde uyarınca toptan
ödeme yapılan
veya emeklilik kesenekleri geri verilenlere; ilave olarak
ödedikleri sigorta primlerinin her yıla ait tutarı, primlerin
ait
olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen
yıllar
için, her yıl gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile
güncellenerek bulunacak tutarda ilave toptan ödeme
yapılır.
Sigortalının ölmesi halinde ise, bu fıkra
çerçevesinde hesaplanacak ilave toptan
ödeme,
geçici 4 üncü madde kapsamında bulunan
sigortalıların
aylığa müstahak dul ve yetimlerine geçici 4
üncü
madde hükümlerine, diğer sigortalıların hak
sahiplerine ise
34 üncü madde hükümlerine
göre ödenir.
İlave aylıkların başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında
geçici 4 üncü madde kapsamına girenler
için
geçici 4 üncü madde
hükümleri, diğerleri
için ise 27, 30 ve 34 üncü madde
hükümleri
kıyasen uygulanır. Ancak, geçici 4 üncü
madde
kapsamında veya 30 uncu maddenin
üçüncü fıkrası
kapsamında aylıklarının kesilmesi sebebiyle ilave aylıkları da kesilmiş
olanlardan birinci fıkra kapsamında yeniden ilave sigorta primi
ödemiş ve yeniden aylık bağlanmasına hak kazanmış olanların
yeni
ilave aylığı, eski aylığın kesildiği tarihten yeniden ilave aylık
bağlanacak tarihe kadar 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
aylıklara yapılan artışlar uygulanarak bulunacak tutara, yeniden ilave
sigorta primi ödediği süreler için ikinci
fıkraya
göre hesaplanacak ilave aylığın eklenmesi suretiyle tespit
olunur.
Birinci fıkra gereğince ilave sigorta primi kesilmesine, 209 sayılı
Kanunun ek 3 üncü maddesine göre ek
ödeme verilecek
ilk aybaşında başlanır. Bu şekilde ilave sigorta primi alınacakların
sigorta primleri için ayrı bir bildirge düzenlenir.
Ancak,
bu bildirgelerin verilme ve primlerin ödeme zamanının
tespitinde
genel hükümlere uygun olarak işlem tesis edilir.
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası
için bu
madde hükümlerine göre sigorta primi
ödenen
süreler, prim ödeme gün sayısı, sigortalılık
süresi
ve prime esas kazanç hesabına dahil edilemez.
Ödenen prim
tutarları ve bildirilen kazanç tutarları ise emekli
ikramiyesi,
iş sonu tazminatı ve kıdem tazminatı da dahil olmak üzere bu
maddede belirtilmeyen herhangi bir hakkın elde edilmesinde veya
hesabında dikkate alınmaz.
Bu madde kapsamında ödenen sigorta primleri daha sonra geri
talep
edilemez ve bu Kanunun ihya hükümleri ilave aylıklar
hakkında
uygulanmaz.
EK MADDE 4- (Ek:
23/7/2010-6009/57 md.)
Kamu idarelerinde çalışanlardan bu Kanunun 66 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girenler için acil
hallerle sınırlı olmak üzere sadece kendilerinin, aynı
fıkranın
(b) bendi ile söz konusu maddenin sekizinci fıkrası kapsamına
girenlerin ise kendilerinin ve yurtdışında birlikte yaşadıkları
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kamu
kurumları
tarafından yurtdışında sağlık hizmetlerinden yararlandırılması aşağıda
belirtilen temel ilkelere göre
yürütülür.
1) Eşlerin aylıksız izinli olması veya aylıksız izin süresini
borçlanması, bu Kanunun geçici 4
üncü maddesi
kapsamına girenler açısından isteğe bağlı
iştirakçiliğin
devam etmesi, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında eşin kendi
adına
aylık veya gelir bağlanmış olması, bakmakla
yükümlü
olunan aile ferdi sıfatını ortadan kaldırmaz.
2) Çocuklar için yetim aylığı bağlanmış olması
bakmakla
yükümlü olunan aile ferdi sıfatını ortadan
kaldırmaz.
3) Kamu kurumlarınca bedeli ödenecek sağlık hizmetlerinin
kapsamı,
bu Kanunun 66 ncı maddesine göre Sosyal Güvenlik
Kurumu
Başkanlığı tarafından ödenen sağlık hizmetleri ile sınırlıdır.
Ancak, bulunulan ülke mevzuatı gereğince zorunlu olarak
yaptırılması gereken kontrol ve muayeneler ile aşı gibi
Türkiye’de
Sağlık Bakanlığı tarafından doğrudan ve ücretsiz olarak
yürütülmesi sebebiyle 66 ncı madde
kapsamında herhangi
bir belirleme yapılmamış sağlık hizmetlerine ilişkin giderler
Türkiye’deki uygulamanın sınırlılıkları dahilinde ayrıca
ödenir.
4) 68 inci maddede belirtilen tutar veya oranları geçmemek
kaydıyla, Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından tespit
edilecek tutar, oran ve usule göre katılım payı alınır. Alınan
katılım payları, ilgisine göre genel
bütçeye ya da
ilgili kurum bütçesine gelir kaydedilir.
5) Tıbbi lüzum üzerine yaptırılan diş tedavileri
sonucu doğan
giderler;
a) Diş çekimi, kanal tedavisi, diş dolguları ve travma
sonucu
oluşan çene defektlerine yapılan cerrahi
müdahalelerle,
protez tamirlerine ait tedavi bedelleri aynen,
b) Diğer diş tedavilerine ait giderler ise, bedeli ödenecek
her
bir diş tedavisi kalemi için faturada yer alan tutarı
geçmemek kaydıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından aynı
tedavi için tespit edilen birim fiyatların % 100 oranında
artırılması suretiyle bulunacak miktar üzerinden,
ödenir.
6) Gözlük camı ve çerçeveye
ilişkin tedavi
bedeli, bedeli ödenebilecek her bir kalem için
faturada yer
alan tutarı geçmemek kaydıyla, Sosyal Güvenlik
Kurumu
tarafından tespit edilen birim fiyatların % 100 oranında artırılması
suretiyle bulunacak miktar üzerinden ödenir.
7) Sürekli görev yaptıkları memuriyet merkezinde
tedavileri
sağlanamadığı için aynı ülke içinde
başka bir yere
tedavi amacıyla sevk edilenlerin, yurtdışı gündeliklerine dair
karar ekinde yer alan cetvelde belirlenen miktar kadar
gündelik ve
fiilen kullandıkları taşıtlara ilişkin gider belgelendirilmiş olması
kaydıyla ödenir. Kendi araçlarını kullanmış
olanlara
yapılacak ödeme, o ülkede aynı yer için
geçerli
olan genel ulaşım türü esas alınarak belirlenir.
8) Yurtdışında sağlık hizmetinden ve yol giderlerinden yararlanacak
olanların hastalanmaları halinde tedavilerinin sağlanabilmesi
için, gerekli olması halinde tedaviye mahalli usule
göre
lüzum gösterilmiş olması zorunludur.
9) Kamu kurumlarınca bedeli ödenecek tutarın yurtdışına
transferi
halinde, yılın ilk günündeki kurlar esas alınır.
Kapsama dahil kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmasına ilişkin
usul ve esaslar ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar,
Maliye Bakanlığının koordinatörlüğünde,
Dışişleri
Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından müştereken
çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
Tarım
veya orman işlerinde hizmet akdiyle
süreksiz olarak çalışanların sigortalılığı
EK MADDE 5- (Ek:
13/2/2011-6111/51 md.)
4 üncü madde ile isteğe bağlı sigortalılık
hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20
nci maddesi
kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu
kanunlara göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş
olanlardan; tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz
olarak çalışanlar, örneği Kurumca hazırlanan ve
Kurumca
belirlenen ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe
tarım
müdürlükleri tarafından usulüne
uygun olarak
düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte bulundukları
tarihten
itibaren sigortalı sayılırlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılık; 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dâhil olmak
üzere 4 üncü maddeye istinaden sigortalı
olarak
çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları
tarihten,
sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunanların talep
tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi
ödenmiş son günden, gelir ya da aylık talebinde
bulunanların
aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden ve ölen
sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların 4 üncü madde
kapsamında
çalışmaları halinde, bu madde kapsamındaki sigortalılıkları
sona
erer. 4 üncü madde kapsamındaki çalışmanın
sona ermesi
halinde, bu madde kapsamındaki çalışmasının devam etmesi
kaydıyla çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden
günden
itibaren bu madde kapsamındaki sigortalılıkları kendiliğinden başlar.
Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak
çalışanlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunlar hakkında bu Kanunun kısa
vadeli sigorta kolları bakımından yalnızca iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası, uzun vadeli sigorta kolları
yönünden
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası ile
genel sağlık
sigortası hükümleri uygulanır.
Bu madde hükümlerine tabi sigortalıların iş kazası ve
meslek
hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri
için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün
önce
tescil edilmiş olmaları ve sigortalılıklarının sona ermemiş olması, bu
Kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığından dolayı
geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmesi veya
sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük,
yaşlılık ve
ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi
için prim ve
prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş
olması şartı aranır. İş kazası ve meslek hastalığı halinde durum,
kendilerince veya işverenlerince kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da
en geç üç iş günü
içinde bildirilir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar, 82 nci maddeye göre
belirlenen
prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında olmak kaydıyla
sigortalı tarafından belirlenen günlük kazancın otuz
katının
% 34,5’i oranında prim öderler. Bunun % 20’si
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları, % 12,5’i genel sağlık
sigortası, % 2’si iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası primidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ve bakmakla
yükümlü
olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası
hükümlerinden
yararlanabilmesi için 67 nci maddede sayılan diğer şartların
yanı sıra sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil
ve
taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden
fazla prim
ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması
şarttır.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların primlerinin yılda bir veya birden
fazla dönem halinde ödenmesini ve ödeme
tarihlerini
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ile ilgili olarak bu maddede aksine
hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili
hükümleri uygulanır.
Kamu idarelerinin tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle
süreksiz olarak çalıştırılanlar hakkında bu madde
hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
Bazı
kısmi süreli çalışanların
sigortalılıkları
EK MADDE 6- (Ek:
13/2/2011-6111/51 md.)
Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu
taşıma aracı işyerleri ile 4 üncü maddenin ikinci
fıkrasının
(b) bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm
Bakanlığınca
belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle
bir veya
birden fazla kişi tarafından çalıştırılan ve
çalıştıkları
kişi yanında ay içerisinde çalışma saati
süresine
göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10
günden az
olan kişilerin sigortalılıkları, bu madde kapsamında kendileri
tarafından 30 gün üzerinden prim ödemeleri
suretiyle
sağlanır.
Bu madde
kapsamında sigorta hak ve
yükümlülükleri; kendilerince veya
kendilerini
çalıştıranlar tarafından ya da çalışanların
üye
oldukları meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlarca bildirimin
Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlar, birinci fıkrada belirtilen
şekildeki çalışma durumlarının son bulmasından itibaren sona
erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar hakkında; malullük,
yaşlılık ve
ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası ve
istekleri
halinde işsizlik sigortası hükümleri uygulanır.
Bu sigortalılar, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak
üzere
kendileri tarafından belirlenecek günlük kazancın
otuz
katının % 32,5’i oranında prim öderler. Bu prim oranının %
20’si
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları, % 12,5’i
genel sağlık sigortası primidir. İşsizlik sigortasına tabi olmayı
isteyenlerin, sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik
sigortası primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar
ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik sigortası primini
ödeme hakları düşer.
Bu madde kapsamında ödenen primler, Kanunun 4
üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık olarak
değerlendirilir. Ancak, ticari taksi ile dolmuş ve benzeri nitelikteki
şehir içi toplu taşıma araçlarını işleten
kişilerin
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (1)
numaralı alt bendine tabi olmalarını gerektirecek nitelikte vergi
mükellefi olmaları halinde, bu kişiler Kanunun 4
üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olurlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ve bakmakla
yükümlü
olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası
hükümlerinden
yararlanabilmesi için 67 nci maddede sayılan diğer şartların
yanı sıra sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihte 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil
ve
taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden
fazla prim
ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması
şarttır.
Bu Kanun kapsamında tam süreli çalışma ile uzun
vadeli
sigorta kollarına tabi olan sigortalılar ile 506 sayılı Kanunun
geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sigortalılar ve kendi
sigortalılıklarından dolayı gelir veya aylık almakta olanlar, birinci
fıkrada belirtilen çalışma durumları nedeniyle ayrıca
sigortalı
olmazlar.
Kurum, bu madde kapsamındaki sigortalıların bu Kanunun diğer
hükümlerine göre uzun vadeli sigorta
kollarına tabi olma
durumlarını dikkate alarak prim ödeme gün sayılarını
ve prim
ödeme sürelerini belirlemeye, bu sigortalıları
çalıştıranlara ve çalıştıranların bağlı olduğu
meslek
odası, birlik veya benzeri kuruluşlara Kurumca belirlenecek
süre
içinde bu sigortalıların işe başlama ve işten ayrılışlarını
bildirmeleri, bu madde veya bu Kanunun uzun vadeli sigorta kollarını
ihtiva eden sigortalılık statüleri kapsamında sigortalılık
kontrolünden sonra çalıştırılmaları,
çalıştırıldıkları süre içerisinde
sigortalılıklarının devam edip etmediği ve Kurumca verilecek
sigortalılık belgelerinin periyodik kontrolünü
sağlama
hususunda zorunluluk getirmeye yetkilidir.
Bu madde kapsamında bulunan sigortalıları çalıştıranlar ile
çalışanların üye olduğu meslek odası, birlik veya
benzeri
kuruluşlara bu madde uyarınca getirilecek bildirim ve kontrol
yükümlülüklerinin yerine
getirilmemesi halinde 102
nci madde uyarınca idari para cezası uygulanır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ile ilgili olarak, bu maddede aksine
hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili
hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortasına ilişkin
bazı geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım
İşçileri
Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4
üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf
ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı Tarımda
Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi
olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b)
bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı
Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1rihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1rihli ve
2926
sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir
ve
diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1
inci
maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin
verilmesine
devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle
artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun
hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı ve 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı kanunlara
göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi
edici
ödeme tutarları, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği
tarihte ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin gelir ve
aylıklarına ilâve edilerek ödenir. Sosyal yardım
zammının
ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde, hak sahiplerinin gelir ve
aylıklardaki hisseleri esas alınır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
ve (b)
bentlerine göre sigortalı sayılanlara ve bunların hak
sahiplerine
bağlanmış olan aylık ve gelirler, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre artırılır.
506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanunlar kapsamında
geçen
sigortalılık süresi fiili hizmet süresi ve prim
ödeme
gün sayısı, genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli
olan
sigortalılık süresi ve prim ödeme gün
sayılarında
dikkate alınır.
Bu Kanundan önce yürürlükte bulunan
sosyal
güvenlik kanunlarına tâbi geçen
çalışmalar
için bağlanacak aylıkların hesabı
GEÇİCİ
MADDE 2 – (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1rihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1rihli ve
2926
sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki
şekilde hesaplanır:
a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihe
kadar geçen sürelerdeki prim ödeme
gün sayılarına
veya fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki
kanun
hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki
toplam prim
ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet
süresi
üzerinden, bu Kanunun yürürlük
tarihi itibarıyla
hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe
girdiği
tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya
fiilî hizmet
süresi ile orantılı bölümü, aylık
talep tarihine
kadar geçen yıllar için, her yıl
gerçekleşen
güncelleme katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
b) Sigortalının bu
Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim
ödeme
gün sayılarına ait aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim
ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu
Kanunun
yürürlük tarihinden sonraki prim
ödeme gün
sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak,
Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
3600 prim gün
sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama
oranının hesabında, sigortalının Kanunun
yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun
yürürlük
tarihinden önceki prim gün sayısını 3600
güne tamamlayan
hizmet sürelerinin her 360 günü
için % 3 oranı
esas alınır.
c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanan
kısmî
aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin son
fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin (a)
bendine göre gösterge sistemi içinde
hesaplanacak
kısmî aylıklara esas gösterge, sigortalıların
ortalama
yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas alınmak
suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst
gösterge
tespit tabloları esas alınarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar
geçen
sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık
tutarı
ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci
maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık
tutarı,
toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu
Kanunun
yürürlük tarihine kadar geçen
prim ödeme
gün sayısının oranına tekabül eden tutar
üzerinden esas
alınır.
Yurt dışı hizmet borçlanması yapanların aylıkları da
yukarıda
belirtilen fıkralara göre hesaplanır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
ve (b)
bentleri kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
ilgili kanun
hükümleri ile bu madde hükümlerine
göre
yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlaması
nedeniyle
aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı
bağlanması için yazılı istekte bulunanların yeni aylıkları,
bu
Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasına
göre hesaplanır.
Malûllük ve ölüm aylıkları, bu
Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki
sigortalılar için yukarıdaki fıkralarda belirtilen
hükümler, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar
için ise
bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki
hükümlere göre esas alınan süreler
dikkate alınarak
27 nci veya 33 üncü madde
hükümlerine göre
hesaplanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce
sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık
talebinde
bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu
Kanunda
belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara
aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829
sayılı Kanun hükümlerine göre tespit olunur
ve bunlar
hakkında, bu Kanunun geçici maddelerindeki
hükümler
uygulanır. Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4
üncü
maddesi kapsamına girmeyenlere 5434 sayılı Kanun
hükümleri
uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanuna göre
5434
sayılı Kanun hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu
Kanunun
geçici 4 üncü maddesi kapsamına
girmeyenler
için, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri esas
alınır. (a) bendi hükümlerinin
uygulamasına esas alınacak kanun, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen
süreler hariç, bu Kanunla mülga 2829
sayılı Kanun
hükümlerine göre belirlenir. Bu Kanuna tabi
hizmetlerle
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda
geçen hizmetlerin birleştirilmesinde de bu fıkra
hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla
mülga 2829
sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Önceki
mevzuat hükümlerinin
uygulanması (1)
GEÇİCİ MADDE 3-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanuna göre çıkarılması gereken
yönetmelikler ile
diğer düzenlemeler yürürlüğe
girinceye kadar,
mevcut tüzük ve yönetmelikler ile diğer
düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan
hükümleri
uygulanmaya devam edilir.
5434
sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 4-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp
malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve
yardımlar ile
8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre
ek
ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla
yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda
kendileri
için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları
müddetçe bunların ödenmesine devam olunur.
Ancak, 5
ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan
iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta
olanların,
aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34
üncü ve
37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları
müddetçe
devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce
iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar
ile
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis
talebinde
bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun
4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi
olarak
çalışmaya başlayanlardan vazife
malûllüğü
kapsamına girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci
fıkrasına göre işlem yapılır.
Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde;
iştirakçi iken, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
5434 sayılı Kanun
hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu
Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi
olarak
yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri
hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun
hükümlerine
göre işlem yapılır.
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması,
azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri,
ilgi
devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve
yardımlar
ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır
ve bu
maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun
hükümleri ayrıca dikkate alınır. (Ek cümle:
16/6/2010-5997/10 md.) Ancak, Polis Akademisinde öğrenim
görmekte olan öğrencilerin yetim aylıkları bu
öğrenimleri süresince kesilmeksizin ödenmeye
devam
edilir.
–
(1)Bu madde başlığı “Önceki mevzuat
hükümlerinin
uygulanması, Devlet katkısı ve geçici iş göremezlik
ödeneği” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 68
inci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten
önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi
olarak
çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan
önce
ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında
özürlü olduklarını gösterir sağlık
kurulu raporu
bulunanlar ile en az % 40 oranında doğuştan
özürlü
olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının © bendi
kapsamında
sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları
primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması
kaydıyla,
istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak
yaşlılık
aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca
usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı
tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca
çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en
az
5760,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en
az
6480,
gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması
kaydıyla,
haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu
idarelerinde
hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak
çalışanlardan;
ilgili kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı
statüde çalışmaya devam ettikleri sürece,
bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine
göre
sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında bu madde
hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce
iştirakçi olup, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların kesenek ve karşılıkları,
fiili hizmet zammı ve itibari hizmet süresi karşılıkları ile
%100
artış farkları hakkında 5434 sayılı Kanunun bu Kanunun
yürürlüğe girmeden önceki
hükümleri
uyarınca işlem yapılır. (Değişik ikinci cümle:
31/7/2008-5797/3
md.) Geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca kamu
idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin
görevlerinin Kurum tarafından devralındığı tarihten itibaren,
kamu
idarelerince bu kapsamdaki sigortalılar için her ay emekli
keseneklerine esas aylıklarının % 12’si oranında ayrıca genel sağlık
sigortası primi ödenir. Bunlar için Kanunun 81 inci
maddesinin (h) fıkrası uyarınca ödenecek ek karşılıkların
hesabında, genel sağlık sigortası primi tutarları dikkate alınmaz.
5434 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar ile bu madde
kapsamında bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki artışlara
göre yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra barem,
teşkilat, kadro
ve sair kanunlar ile aynı rütbe, kadro ve sair kanunlarda
yapılacak değişiklikler sonucunda aylık tutarlarında meydana gelecek
yükselmeler, aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden
bağlanmış
bulunan emeklilik, malûllük ve vazife
malûllüğü aylıkları ile dul ve yetim
aylıkları hakkında
da uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Polis
Akademisi ile
fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okuyan veya
kendi hesabına
okumakta iken Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrenciler ile Emniyet Hizmetleri Sınıfında
4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışmakta olanların, bahse konu okullarda geçen
başarılı
eğitim süreleri, istekleri halinde; borçlanma talep
tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser
yardımcısının emekli keseneğine esas unsurları üzerinden, bu
sürelere ait sigortalı ve işveren hissesi priminin tamamı
borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak
borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten
itibaren
iki yıl içinde kendileri tarafından ödenir. Ayrıca,
bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
üniversitelerin çeşitli fakülte,
yüksek okul veya
meslek yüksek okullarında kendi hesabına öğrenim
yaptıktan
sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü edilen
okullarda
geçen başarılı öğrenim süreleri de
istekleri halinde;
borçlanma talep tarihinde en az aylık alan astsubay
çavuşun emekli keseneğine ait unsurlar üzerinden,
bu
fıkradaki esaslar dâhilinde borçlandırılarak
tahsil
edilmek suretiyle hizmetten sayılır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce,
seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev
yapmış
olup, bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce 5434
sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan ek 68
inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak
temsil
veya görev tazminatı ödenenler hariç olmak
üzere,
sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya
yaşlılık
aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine
göre aylık
bağlanması şartlarını haiz olanlara, bu Kanunun
yürürlük
tarihinden itibaren, bu kişilerden bu Kanunun
yürürlük
tarihi itibarıyla 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine
göre aylık
bağlanması şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz oldukları
tarihten itibaren 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde
belirtilen
şartlar da dikkate alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu
makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev
tazminatı
tutarı, almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarına
ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce
seçimler
neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu
Kanuna
göre sigortalı iken yaşlılık aylığı bağlananlardan; 5434
sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39
uncu
maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara bu
Kanunun geçici 2 nci ve geçici 4
üncü maddeleri
hükümleri de dikkate alınarak bu fıkrada belirtilen
şartlar
dahilinde söz konusu tazminatlar aylıklarına ilâve
edilmek
suretiyle ödenir. Bu Kanunun
yürürlük tarihinden
önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak
görev yapmış olanlardan ölenlerin bu Kanunun 32 nci
maddesinde belirtilen şartlara sahip olmaları halinde, 5434 sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek
68 inci
maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, hak sahiplerine bu
Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci,
geçici 2 nci ve
geçici 4 üncü maddeleri
hükümlerine
göre söz konusu tazminatlar bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce
ölenler için
bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu
Kanunun
yürürlük tarihinden sonra ölenler
için ise
ölüm tarihinden itibaren ölüm
aylıklarına eklenmek
suretiyle ödenir. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği
tarihten önce seçimler neticesinde belediye başkanı
olarak
görev yapmış olanlardan; malûllük aylığı
almakta
olanlar ile malûllük aylığına hak kazanacaklar 5434
sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39
uncu
maddesinde belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar dikkate
alınmaksızın yukarıda belirtilen tazminat haklarından yararlandırılır.
Bu fıkraya göre tazminat tutarları
ödendikçe Hazineden
tahsil edilir.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten
önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan
alacakların takip ve tahsil işlemleri 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili
hükümlerine
göre Kurumca sonuçlandırılır. Ancak bunlardan bu
Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
Maliye Bakanlığının
ilgili birimleri tarafından takip ve tahsil işlemleri başlatılmış
olanların işlemleri bunlar tarafından sonuçlandırılır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi
kapsamındaki sigortalıların borçlandığı, ihya ettiği
hizmetleri
ile birlikte bu Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve
müracaat etmeleri halinde, paranın ödendiği tarihi
takip eden
ay başından itibaren kendilerine aylık bağlanır. Ancak emeklilik
ikramiyesi ödenmiş süreler emeklilik ikramiyesinde
nazara
alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce
ölen, ancak bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan
ilgili kanun hükümlerine göre
ölüm aylığının
bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün
sayısı
olmayan sigortalının hak sahiplerinin, prim ödeme gün
sayısı
bakımından bu Kanun hükümlerine göre
ölüm
aylığına hak kazanması halinde, müracaat tarihini takip eden
aybaşından itibaren, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan
5434 sayılı Kanun hükümlerine göre
hesaplanacak
aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci
maddelerine
göre ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 5434
sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun
4
üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında
sigortalılığı
bulunmayanların borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile
birlikte
bu Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve müracaat
etmeleri
halinde, bu maddeye göre borçlandığı ve ihya ettiği
hizmetlerine ait paranın ödendiği tarihi takip eden ay
başından
itibaren kendilerine bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan
5434 sayılı Kanun hükümlerine göre
hesaplanarak aylık
bağlanır. Hak sahipleri hakkında bu fıkra hükmü
uygulanmak
suretiyle aylığa hak kazandıklarında hesaplanan aylıkları, bu Kanunun
32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre
ödenir.
Ancak bu süreler emeklilik ikramiyesinde nazara alınmaz.
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış olması
nedeniyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş
süreleri bu Kanuna göre birleştirilecek hizmetlerden
kabul
edilir.
Personel mevzuatına
göre almış oldukları disiplin
cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005 tarihleri arasında
memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun
uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün
sonuçları ile ortadan kaldırılanların, bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren 30/6/2011
tarihine kadar
Kuruma müracaatları halinde, görevlerinden
ayrıldıkları tarih
ile göreve başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek
ödenmemiş süreleri, istekleri halinde,
görevlerinden
ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek
ödenmemiş
veya borçlanmak istedikleri sürenin her
üç
yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim
durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı
maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek
üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek
göstergeleri ile
emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların
toplamının müracaat tarihinde
yürürlükte olan
katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak,
yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları
borçlandırılmak
suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının
tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren 31/12/2014 tarihine
kadar kendileri tarafından eşit taksitlerle veya defaten
ödenir.
(1)
Toptan
ödeme ve ihya geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 5-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
ve (b)
bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanuna
göre
yapılacak toptan ödemelerin, bu Kanunun
yürürlüğe
girdiği tarihten önceki hizmet sürelerine ait
bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun
hükümlerine göre bu Kanunun
yürürlük
tarihi itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun
yürürlüğe
girdiği tarih ile toptan ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı
istek
tarihine kadar geçen yıllar için her yılın
güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar,
bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki
süreler
için bu Kanuna göre hesaplanan toptan
ödeme tutarına
ilâve edilerek ödenir
(1) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 47 nci maddesiyle, bu
fıkrada yer alan “altı ay içerisinde” ibaresi “30/6/2011
tarihine kadar” şeklinde ve “iki yıl içinde” ibaresi
“31/12/2014
tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce toptan
ödeme yapılarak tasfiye edilen hizmetlerin 31 inci, 36 ncı ve
41
inci maddelere göre ihyasında veya
borçlanılmasında, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
bu Kanunla
bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili
kanun
hükümlerine göre hesaplanan tutarı, bu
Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine
ilişkin yazılı
istek tarihi arasında geçen yıllar için, her
yılın
güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan değeri
dikkate
alınır.
506
sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 6-
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna
göre 1/4/1rihinden önce malûllük,
yaşlılık ve
ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında,
bu
Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık
süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin
hükmü uygulanmaz.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga ek 24
üncü
maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlarca, Kuruma ödenmeyen
sosyal
yardım zamları, Hazine tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan tahsil
edilmek üzere Kuruma ödenir.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/69 md.)
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun hükümlerine
göre
yapılmış olan işyeri tescilleri, bu Kanun hükümlerine
göre yapılmış sayılır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesi
hükmüne göre topluluk sigortasına
tâbi olanların
ödedikleri iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık,
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primleri
genel sağlık sigortası dahil bu Kanuna göre ödenmiş
sayılır.
Bu süreler yatırıldıkları sigorta kolları bakımından
başlangıç süresi ve prim ödeme
gün sayısı olarak
kabul edilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 506
sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesine göre
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları bakımından
topluluk sigortasına devam edenler, bu Kanunun 4 üncü
maddesi
kapsamında durumları değerlendirilerek, durumlarına uyan bent
kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunların kendileri veya işverenleri
tarafından verilmesi gereken belgeler en geç
üç ay
içinde Kuruma verilmek zorundadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 96 ncı maddesinin
ikinci fıkrasına göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devir olan
sandıklardan 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun geçici
2
nci maddesine göre bağlanmış emekli, adi
malûllük veya
vazife malûllüğü aylıkları ile 23/1/1968
tarihli ve 991
sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına
göre Kurumca bağlanan aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık
alan tek kişi de olsa) toplamı, net asgarî ücretin %
70’inden aşağı olamaz.
Aylık bağlama şartları bakımından bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılarak
aylık bağlanacaklar için;
a) (Mülga: 17/4/2008-5754/69 md.)
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin
üçüncü fıkrasında belirtilen 5400
günlük süre ilk defa;
1) 30/4/2008 tarihi ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı
sayılanlar için 4600 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için
ise
her takvim yılı başında 4600 güne 100 gün eklenmek
suretiyle
5400 günü geçmemek üzere,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin
dördüncü fıkrasında belirtilen 3960
günlük
süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile
31/12/2008
tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700
gün
olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için
ise
her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek
suretiyle
3960 günü geçmemek üzere,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen 4320 günlük süre ilk
defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile
31/12/2008
tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700
gün
olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için
ise
her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek
suretiyle
4320 günü geçmemek üzere,
e) (Değişik: 17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilen 4680 günlük süre ilk
defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile
31/12/2008
tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4100
gün
olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için
ise
her takvim yılı başında 4100 güne 100 gün eklenmek
suretiyle
4680 günü geçmemek üzere,
uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/69 md.) Sosyal güvenlik
sözleşmesi
imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce
çalıştırılmak üzere bu ülkelere
götürülen Türk
işçilerinden, bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce sadece
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tabi
topluluk sigortasına devam edenler ile isteğe bağlı sigortalı olarak
söz konusu ülkelere
götürülmüş olan
sigortalıların, bu Kanunun 5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında
sigortalılıkları bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren
üç ay içerisinde işverenlerince sağlanır
ve buna
ilişkin yükümlülükler yerine
getirilir.
506,
1479, 5434, 2925, 2926 sayılı kanunlara
ilişkin ortak geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 7-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964
tarihli ve
506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1rihli ve 2925
sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1rihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara
tabi
sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri,
fiilî
hizmet süresi zammı, itibarî hizmet
süreleri,
borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve
sigortalılık
süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine
göre
değerlendirilir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce
24/6/1965 tarihli
ve 635, 18/3/1rihli ve 3269, 22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1rihli ve
2937, 25/3/1957 tarihli ve 6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı
kanunlar ile 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiili
hizmet süresine müstehak görevlerde
çalışanların
bu görevlerde geçirdikleri süreler bu
Kanunun 40 ıncı
maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında
nazara
alınır. 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde
sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp bu Kanunun
40
ıncı maddesinde sayılmayan işlerde bu Kanunun
yürürlük
tarihinden önce geçen çalışma
sürelerinin bu
maddenin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesinde 3600
gün
prim ödeme şartı aranmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi
kapsamındaki sigortalıların borçlandıkları hizmetleri
nedeniyle
borçlanma tutarlarından ödenmeyen kısmı var ise
aylıklarından emekli keseneği oranında tahsil edilmeye devam edilir.
Aylıkların
hesabında 41 inci maddeye ve 8/5/1rihli ve
3201 sayılı Kanuna göre yapılan borçlanmaların bu
Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki
sürelere ait
kazançları, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerine göre
değerlendirilir. Ancak, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi
kapsamında bulunan sigortalılar için bu Kanunun
yürürlük tarihinden önceki
dönemlere ait
sürelerin bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra
borçlanılması halinde de 41 inci madde ve 8/5/1rihli ve 3201
sayılı Kanun hükümleri uygulanır. (Ek cümle:
13/2/2011-6111/48 md.) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b)
bendi kapsamında değerlendirilen 1/10/2008 tarihinden önceki
yurt
dışı borçlanma sürelerine göre tespit
edilen
basamaklar, 2008 yılı Eylül ayında
yürürlükte
bulunan gelir tablosunda, 41 inci maddenin beşinci fıkrası
hükmüne göre belirlenen prime esas aylık
kazanca yakın
gelire karşılık gelen basamağı geçemez.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce birden
fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra yeni dosyadan
gelir veya aylık
alınmasına hak kazanılması durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve
aylık miktarı da dahil olmak üzere mukayese yapılarak en
düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılır.
Birinci fıkrada belirtilen kanunlar kapsamında zorunlu sigortalı
sayılanlar ile isteğe bağlı sigortalı olup sağlık sigortasından
yararlananların prim ödeme gün sayıları da genel
sağlık
sigortası prim ödeme gün sayısı olarak
değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
4
üncü maddenin birinci fıkrasının © bendine
göre ilk
defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden
önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri,
5434
sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre
borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın
başlangıç
tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında
bu Kanunun
geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.
Kanunun yürürlük tarihinden önce
5434 sayılı
Kanunun ilgili hükümlerine göre itibari
hizmet
süresine müstehak kadro ve görevlerde
bulunanlardan bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi
kapsamında çalışmaya devam edenlerin itibari hizmet
süreleri hakkında, bu Kanunun
yürürlük tarihinden
önceki hükümlerinin uygulanmasına devam
edilir.
30/4/2008 tarihinden sonra 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı
kanunlara göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi
olanlar
hakkında bu Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve
üçüncü fıkrası
hükümleri uygulanır.
Geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin son
cümlesi hükmü bunlar hakkında uygulanmaz.
1479
sayılı Kanuna ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 8-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin
(4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine
göre
sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun
yürürlük tarihine kadar kayıt ve
tescillerini
yaptırmayanların sigortalılık hak ve
yükümlülüğü bu Kanunun
yürürlük
tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre
sigortalı
sayılanların hak ve
yükümlülüğü ise 7 nci
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre başlar.
Ancak, bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine
göre
sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük
tarihinden
itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun
yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi
arasında
geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak
kaydıyla,
sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren 6
ay içinde talepte bulunması halinde, vergi
mükellefiyet
sürelerinin tamamı için 80 inci maddenin ikinci
fıkrasının
(a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının %
32’si
üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve
sigortalıya tebliğ
edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma
tutarının
tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde
ödemesi
halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu
süre içerisinde tam olarak ödenmemesi
halinde bu
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez
ve
ödenen tutar bu Kanunun 89 uncu maddesine göre iade
edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 1479
sayılı Kanunun 53 üncü maddesi gereğince 2004 sayılı
İcra ve
İflas Kanununa göre başlatılmış olan icra takipleri anılan
Kanun
hükümlerine göre takip edilerek
sonuçlandırılır.
Emeklilik
yaşına ilişkin bazı geçiş
hükümleri (1)
GEÇİCİ MADDE 9-
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008
tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise
60 yaşını doldurmak ve 7000 gün malûllük,
yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla
veya kadın
ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 25 yıldan beri sigortalı
bulunmak ve en az 4500 gün malûllük,
yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla
yaşlılık
aylığından yararlanırlar.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/70 md.) 4 üncü
maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden
30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın ise 58,
erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi
ödemiş
olması veya kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az 15
tam yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları
primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/70 md.) 4 üncü maddenin
birinci
fıkrasının © bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden
30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın ise 58,
erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi
ödemiş
olması veya 61 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi
ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanırlar.
17/10/1rihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup da 8/9/1999
tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar;
kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve onbeş yıldan beri
sigortalı olup 3600 gün malûllük, yaşlılık
ve
ölüm sigortaları primi ödemek şartıyla
yaşlılık
aylığından yararlanırlar.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
bazı
hükümleri yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalı sayılanlardan;
a) En az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işyerlerinde sürekli çalışan
ve bu
işlerde en az 5000 gün malûllük, yaşlılık
ve
ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara
yazılı
talepleri halinde 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş
şartları aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanır.
b) En az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işyerlerinde yeraltı münavebeli işlerinde
çalışan ve bu işlerde en az 4000 gün
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen
sigortalılara
da 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş şartları
aranmaksızın 8100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi
yaşlılık
aylığı bağlanır.
(1) 17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 70 inci
maddesiyle; bu maddenin birinci ve
üçüncü
fıkralarında yer alan “bu Kanunun yürürlük”
ibareleri
“30/4/2008” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
c) 50 yaşını
dolduran ve malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına tâbi
çalışmalarının en az
1800 gününü Bakanlıkça tespit
edilen maden
işyerlerinin yeraltı işlerinde geçirmiş olan sigortalılara
da
birinci fıkrada belirtilen diğer şartlarla yaşlılık aylığı bağlanır.
(Değişik beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/70 md.) Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
beşinci fıkrada
belirtilen işlerde çalışmaya başlayan sigortalıların, bu
Kanunun
yürürlük tarihinden önce veya sonra
bu işlerde
geçen çalışmalarının en az 1800 gün
olması halinde
bu çalışmalarının dörtte biri toplam prim
ödeme
gün sayılarına ilave edilir. Bunlar için
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi,
sigortalının prime esas kazancının % 23’üdür. Bunun %
9’u
sigortalı hissesi, % 14’ü de işveren hissesidir. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa
maden
işyerlerinin yeraltı veya yeraltı münavebeli işlerde
çalışmaya başlayanlar hakkında, bu Kanunun fiili hizmet
zammı
süresine ait hükümleri uygulanır.
506
sayılı Kanunun malûllük ve
sakatlık hükümlerine ilişkin geçiş
hükümleri
(1)
GEÇİCİ MADDE 10-
4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bu Kanunun
yürürlük
tarihinden önce ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı
olarak
ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506
sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 53 üncü
maddesine
göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık
veya
özrü bulunan ve bu nedenle
malûllük aylığından
yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan
beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş
olmak şartıyla
yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.) Bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce sigortalı
olup bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce veya sonra
sakatlığı
nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan
sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
mülga 60 ıncı maddesinin (c) bendinin (b) alt bendi ve
geçici 87 nci maddesine göre işlem yapılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce
sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı
bağlananların aylıklarının kesilmesi ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun
yürürlük tarihinden önceki
hükümler
geçerlidir.
Birinci ve ikinci fıkraya göre bağlanan aylıkların aylık
bağlama
oranı, 5400 gün üzerinden hesaplanan orandan az
olamaz.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.) Bu Kanunun
yürürlüğe
girdiği tarihten önce, malûllük
durumlarının tespiti
için talepte bulunan ve bu Kanunun
yürürlük
tarihinden sonra malûl olduklarına karar verilenler hakkında
506
ve 2925 sayılı kanunlardaki diğer şartları da taşımaları halinde anılan
kanunlara göre malûllük aylığı bağlanır.
55 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki
malûllük aylığı alt sınırı ile 33
üncü maddesinin
ikinci fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı
17/10/1rihli ve
2925 ve bu Kanunla mülga 17/10/1rihli ve 2926 sayılı Kanunlara
göre bağlanacak malûllük ve
ölüm
aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan yaşlılık aylığı ile
kıyaslanarak uygulanır.
––
(1) Bu madde başlığı “506 sayılı Kanunun malûllük,
sakatlık
hükümleri ile sosyal güvenlik destek primi
ödemesi
geçiş hükümleri” iken, 17/4/2008 tarihli
ve 5754
sayılı Kanunun 71 inci maddesiyle metni işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
(Ek fıkra:
17/4/2008-5754/71 md.) 1/1/2000 tarihinden
itibaren sigortalı olup, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği
tarihten önce malûllük aylığı bağlanması
için
tahsis talebinde bulunan sigortalılar ile ölen sigortalıların
hak
sahiplerine 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunla bağlanan aylıklar,
506 sayılı Kanunun geçici 89 uncu maddesinde belirtilen alt
sınır aylığı esas alınarak aylık başlangıç tarihi itibariyle
yeniden hesaplanır. Oluşacak farklar bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren dört
ay
içerisinde ilgililere ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınır aylıklarının hesabında, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 92 nci maddesinin
ikinci
fıkrasına göre belirlenen yarım aylıklar ile aynı Kanunun
mülga 96 ncı maddesinin beşinci fıkrası
hükmüne
göre alt sınır aylığı uygulanmayan aylıklar ile sosyal
güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan
kısmî aylıklar
dikkate alınmaz.
(Mülga son fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.)
Sigortalı
tesciline, sigorta sicil numarasına ve
dış temsilciliklerdeki görevlilere ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 11-
(Değişik birinci fıkra:
17/4/2008-5754/72 md.) Bu Kanun yürürlüğe
girmeden
önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarında tescili
yapılan
sigortalılar ve ilk defa tescili yapılacak sigortalılar ile bunların
hak sahipleri için ortak bilgi bankası oluşturulur. Bu
sigortalılar ile sisteme yeni katılacak sigortalıların tescilinde,
Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları sosyal güvenlik
sicil
numarası olarak esas alınır.
Sigortalıların eski sigorta sicil numaraları, bu Kanuna göre
tescil edilecekleri tarihe kadar kullanılmaya devam edilir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin (b) bendi kapsamında
olan
sigortalıların, bu Kanunun 17 nci maddesine göre hesaplanacak
günlük kazançlarında; bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonraki
sürelere ait prime esas
kazanç hesabında dikkate alınan unsurlar, bu Kanunun
yürürlük tarihinden önceki
sürelere ait prime
esas kazanç hesabında da dikkate alınır. (1)
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/72 md.) Hizmet akdiyle çalışan
sigortalılar için Kanunun 17 nci maddesi gereğince tespit
edilecek günlük kazanç hesabına esas
üç
aylık dönemdeki kazançları Kanunun
yürürlüğe
girdiği tarihten önce olanların son takvim ayı itibarıyla
gelirlerinin hesaplanmasında bu Kanunla
yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dış
temsilciliklerde görevli sigortalı veya genel sağlık
sigortalısı
personelden, temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli
ikamet
iznini veya bu devletin vatandaşlığını da haiz olanlar, uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmelerindeki
hükümler saklı
kalmak üzere ve Dışişleri Bakanlığının olumlu
görüşünün alınması şartıyla
bulunduğu ülkenin
sosyal güvenlik kurumları ile irtibatlandırılabilirler.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/72 md.) Bu Kanun
yürürlüğe
girmeden önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre
iştirakçi çalıştıran ve bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra da 4
üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan
kişileri çalıştırmaya devam eden kamu idareleri 11 inci
madde
uyarınca işyeri bildirgesini Kurumca belirlenecek sürede
vermek
zorundadırlar. İşyeri bildirgesinin Kurumca belirlenecek süre
içinde verilmemesi durumunda, 102 nci maddenin (b) bendi
gereğince idari para cezası uygulanır.
––
(1) 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 72 nci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri” ibaresi “(b)
bendi” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Genel
sağlık sigortası geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 12-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık
kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda
yapmaya
başlaması için gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık
bilgilerinin yazılı olarak tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin
veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam edilir.
Kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin
görevleri, yürürlükten kaldırılan
kanunlardaki hak
ve yükümlülükler
çerçevesinde ilgili
kayıt ve işlemler Kurum tarafından devralınan tarihe kadar devam eder.
Devir süreci 1/1/2012 tarihine kadar tamamlanır. (1)
Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun
hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri,
bu Kanun
hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise tedavi
tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan
kanun
hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya devam
edilir. 67 nci
madde gereği hesaplanan 30 günün hesabında kişilerin
lehine
olan durum uygulanır. Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
başlayan, ancak, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karşılanır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden 1/1/2012
tarihine kadar
bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1)
numaralı alt bendi uygulanmaz. Bu sürede, 18/6/1992 tarihli ve
3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart verilen ve verilecek kişiler
durumlarında değişiklik olmaması kaydıyla başka bir işleme gerek
kalmaksızın bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılır. 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart almak için
müracaat etmekle birlikte, 3816 sayılı Kanun
hükümlerine
göre tespit edilen aile içindeki kişi başına
düşen
gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin
üçte
birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler
için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük
tutarının üçte biri, asgari ücretten
asgari
ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler
için
82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük
kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı;
asgari
ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler
için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük
tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak
esas
alınır. (Ek cümle: 16/6/2010-5997/8 md.) 1/1/2012 tarihine
kadar
bu Kanunun uygulanmasında Kurumca talep edilen aile içindeki
kişi başına düşen gelir tutarlarının tespiti kararları,
gerekli
araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra, il ve ilçe idare
kurulları tarafından verilir. (2)
––
(1) 31/7/2008 tarihli ve 5797 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle bu
fıkrada yer alan “Ancak bu süre altı ayı geçemez”
ibaresi
“Devir süreci üç yıl içinde
tamamlanır”
şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı
Kanunun 49 uncu maddesiyle “üç yıl
içinde” ibaresi
“1/1/2012 tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu
fıkrada yer alan “itibaren iki yıl süresince” ibaresi
“1/1/2012
tarihine kadar” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri
gereğince sigortalı sayılanlar, bu Kanunun
yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren 1/1/2012 tarihine kadar bildirimlerini yapmak
zorundadır. Bu süre içinde, 60 ıncı maddenin
birinci
fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı
sayılanlardan; tescil talebi olmayanların 18 yaşından
küçük çocuklarının sağlık
hizmetlerinden
yararlandırılması halinde bu kişiler Kurumca tescil edildikleri tarih
itibarıyla genel sağlık sigortalısı olurlar. Ancak, aile hekimliği
uygulamasına başlanan illerde, bu kişiler bu süreye
bakılmaksızın
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişi
olarak Kurumca tescil edildikleri tarih itibarıyla kapsama alınır.
(1)(2)
Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk zincirine uygun olarak alınan
sağlık hizmetlerinde 68 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen
katılım payları, üç yıl süreyle % 50
oranında
azaltılarak uygulanabilir.
70 inci maddenin birinci fıkrası gereği yapılacak belirlemeler, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
en
geç bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre
içerisinde 70 inci maddenin ikinci fıkrasının uygulanmasını
il
ve ilçe bazında ertelemeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir.
İlgili kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi
bir işleme
gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık
sigortalısı
veya genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu
kişi sayılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte
ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü
olunan kız
çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla
yükümlü
olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık
hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun
hükümlerine
göre yeniden belirlenir. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/49
md.)
Kız çocuklarının durum değişikliklerinin ortadan kalkması
halinde, bu kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla
yükümlü olunan kişi sayılır. Bu kişilerin
sigortalı ve
sigortalının bakmakla yükümlü olduğu
kişilere ilişkin
bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu Kanunun
yürürlük
tarihinden itibaren en geç üç ay
içinde
Kuruma bildirilir.
211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç
Hizmet
Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl
süreyle
uygulanır.
(Değişik onuncu fıkra: 13/2/2011-6111/49 md.) 2925 sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar ile
bunların bu Kanuna göre bakmakla
yükümlü oldukları
kimseler, genel sağlık sigortası hükümlerine
göre
sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanma hakkına
sahiptir.
–
(1) 16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu
fıkrada yer alan “bu kişilerin tescili çocuklarının sağlık
hizmet sunucusuna müracaat tarihi itibarıyla yapılır” ibaresi
“bu
kişiler Kurumca tescil edildikleri tarih itibarıyla genel sağlık
sigortalısı olurlar” şeklinde, “bakmakla
yükümlü olduğu
kişi olarak kapsama alınır” ibaresi ise “bakmakla
yükümlü olduğu kişi olarak Kurumca tescil
edildikleri
tarih itibarıyla kapsama alınır”olarak değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
(2) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle, bu
fıkrada yer alan “en geç iki yıl içinde” ibaresi
“1/1/2012 tarihine kadar”, “iki yıllık süreye” ibaresi “bu
süreye” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
63
üncü maddede sayılan finansmanı Kurumca
sağlanacak sağlık hizmetleri ile 65 inci madde gereği ödenecek
gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin 72 nci madde
hükümlerine göre Kurumca ödenecek
bedelleri tespit
edilip yayımlanıncaya, 73 üncü madde
hükümlerine
göre sağlık hizmeti sunucuları ile sözleşmeler
yapılıncaya
kadar, Kurum tarafından belirlenmiş olan usûl ve esaslar,
sağlık
hizmeti bedelleri ile protokol ve sözleşmeler
geçerlidir.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/49 md.) 4857 sayılı İş Kanununun 13
üncü ve 14 üncü maddelerine
göre kısmi
süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar ile bu
Kanuna
göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30
günden az
çalışan sigortalıların eksik günlerine ait genel
sağlık
sigortası primlerini 30 güne tamamlama
yükümlülüğü 1/1/2012
tarihinde başlar.
4046
sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin
geçiş esasları
GEÇİCİ MADDE 13- (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iş
kaybı tazminatı alanlar 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılır,
ancak kısa vadeli sigorta kollarına tâbi değildir.
Sigortalıların sigortalı olduklarını ayrıca Kuruma bildirme
sorumlulukları yoktur.
Türkiye İş Kurumu tarafından ilk iş kaybı tazminatının
ödendiği tarihi takip eden ay sonu itibarıyla, iş kaybı
tazminatı
alanlara ilişkin primlerin aktarıldığı anda sigortalı bildirimi ve
tescili yapılmış sayılır.
Bu kapsamdakilerin sigortalılıkları iş kaybı tazminatı ödeme
süresinin bittiği tarihte sona erer. İş kaybı tazminatı sona
erenler için bu Kanunun 9 uncu madde
hükümleri
uygulanmaz.
İş kaybı tazminatından yararlananlar için Türkiye
İş Kurumu
prim ödeme yükümlüsü
olmakla birlikte bu Kanun
kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz.
Sosyal
güvenlik destek primine ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 14 –
(Ek: 17/4/2008-5754/73 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce
iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife
malûllüğü, malûllük ve
yaşlılık veya emekli
aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe
girdiği
tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek
çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik
destek
primine tabi olma bakımından bu Kanunla
yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına
devam
edilir. Ancak;
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi
kapsamında çalışanlar için sosyal
güvenlik destek
primi oranı 80 inci maddeye göre tespit edilen prime esas
kazançlar üzerinden 81 inci maddenin birinci
fıkrasının (c)
bendinde belirtilen prim oranına yüzde 30 oranının eklenmesi
suretiyle bulunan toplamdır. Yüzde 30 oranının dörtte
biri
sigortalı, dörtte üçü işveren
hissesidir. Bu
kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine
tabi
olanların prim ödeme
yükümlüsü bunların
işverenleridir. Bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası hükümleri uygulanır.
b) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette
bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak
üzere
çalışılan süreleri için, sosyal
güvenlik destek
primi oranı olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin
üçüncü fıkrasının (b) bendinde
belirtilen
hükümler uygulanır. Bu oran, bu maddenin
yürürlüğe girdiği yılda % 12 olarak, takip
eden her
yılın Ocak ayında bir puan artırılarak uygulanır. Ancak bu oran % 15’i
geçemez.
c) Harp
malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1rihli ve 2330
sayılı
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre
aylıkları
hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin
sağlanması ile
ilgili kanunlara göre vazife
malûllüğü aylığı
almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih
itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan bu Kanuna
tabi
çalışmaya başlayacaklar için sosyal
güvenlik destek
primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5 inci maddesinin © bendi
hükümleri uygulanır.
d) 5434 sayılı Kanuna göre vazife
malûllüğü aylığı
almakta iken bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih
itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının
(a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenler
hakkında, bu
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay
içinde yazılı talepleri doğrultusunda bu Kanunun iş kazası
ve
meslek hastalığı sigortası hükümleri ve uzun vadeli
sigorta
kolları veya sosyal güvenlik destek primine ait
hükümler
uygulanır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin
belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunmamaları
halinde
ayrıca iş kazası meslek hastalığı hükümleri
uygulanır, sosyal
güvenlik destek primi kesilmez. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçi
olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre vazife
malûllüğü aylığı bağlananlardan bu Kanunun
4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi
kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı
talepleri
doğrultusunda işlem yapılır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel
sağlık sigortası primi alınmaz. 3713 sayılı Kanuna göre vazife
malûllüğü aylığı almakta olanlar, sınıf
veya görev
değiştirerek çalışmaya devam eden iştirakçiler
ile aynı
Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife
malûllüğü aylığı alan ve bu Kanunun 4
üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışan
veya
daha sonra çalışmaya başlayan er ve erbaşların, bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra müracaat
tarihlerini
takip eden aybaşından itibaren bu Kanunla
yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre görevlerinden
ayrılmasına gerek
kalmaksızın alınacak emekliye sevk onayına istinaden vazife
malûllüğü aylıkları bağlanarak
ödenir. Bu kapsamda
olup da görevlerinden emekliye ayrılanlar hakkında, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan
hükümleri de dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
(Ek fıkra: 18/2/2009-5838/32 md.) 2925 sayılı Tarım İşçileri
Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık aylığı almakta iken
çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez ve bunlar
hakkında da
bu maddenin sosyal güvenlik destek primi alınmasına ilişkin
hükümleri uygulanır. (1)
Prime
esas kazancın beyanına ilişkin
geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 15 –
(Ek: 17/4/2008-5754/73 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin
(4) numaralı alt bendi hariç, kendi adına ve hesabına
bağımsız
çalışan sigortalılardan, bu Kanunun
yürürlük
tarihinden önce sigortalı olarak kaydı ve tescili yapılmış
olanların bu Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenen prime
esas
kazançlarını Kurumca belirlenecek sürede beyan
etmemeleri
halinde, ödeyecekleri aylık primler beyanda bulununcaya kadar
daha
önce ödemiş oldukları gelir basamaklarına karşılık
gelen
tutarlar üzerinden alınır.
Ancak, bu tutarlar 82 nci maddede belirtilen asgari
günlük
kazanç alt sınırına göre hesaplanan aylık prime
esas
kazanç tutarından az olamaz.
Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan sigortalılar (…)(3)
ile esnaf muaflığından yararlanan kadın sigortalılara ilişkin
geçiş hükümleri (2)(3)
GEÇİCİ MADDE 16 – (Ek: 17/4/2008-5754/73 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde
yer alan köy muhtarları ile (4) numaralı alt bendinde
belirtilenler için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen “otuz” ibaresi ile (4) numaralı alt bendinde
belirtilenler için, bu Kanunun 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (ı) bendinde belirtilen “otuz” ibaresi, bu maddenin
yürürlüğe girdiği yıl için
“onbeş” olarak
uygulanır ve prime esas günlük kazancın otuz katını
geçmemek üzere takip eden her yıl için
bir puan
artırılır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5763/25 md.; Mülga: 31/7/2008-5797/11
md.)
–
(1) 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 33 üncü
maddesiyle; bu fıkranın 1/10/2008 tarihinden geçerli olmak
üzere uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
(2) 15/5/2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle bu
madde başlığı “Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan
sigortalılara ilişkin geçiş hükmü” iken
1/10/2008
tarihinden geçerli olmak üzere metne işlendiği
şekilde
değiştirilmiştir.
(3) 31/7/2008 tarihli ve 5797 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle; bu
başlıkta yer alan ",Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
düzenlenen
kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar"
ibaresi
metinden çıkarılmıştır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5763/25 md.) (…)(1) 31/12/1960 tarihli ve 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6)
numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir
işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici
nitelikte yaptıkları (…)(1) Maliye Bakanlığının
görüşü
alınarak Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre tespit
edilen
kadın isteğe bağlı sigortalılar; bu maddenin
yürürlüğe
girdiği yıl için 82 nci maddeye göre belirlenen
prime esas
günlük kazanç alt sınırının onbeş katı
üzerinden
başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak
suretiyle otuz katını geçmemek üzere
malullük,
yaşlılık, ve ölüm sigortaları ile genel sağlık
sigortası
primi öderler.(1)
Kendi
adına ve hesabına çalışanların
sigortalılıklarının durdurulmasına ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 17 –
(Ek: 17/4/2008-5754/73 md.)
Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926
sayılı
kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin
yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan
süreye
ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim
borçlarını, prim borçlarının ödenmesine
ilişkin
Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip
eden
aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri
halinde,
prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce
ödedikleri
primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim
ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla
sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler
sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu
sürelere
ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında
yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları
tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
belirlenecek
prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak
borç
tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren
üç ay
içinde ödedikleri takdirde, bu süreler
sigortalılık
süresi olarak değerlendirilir.
Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar
için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü
uygulanır.
Bazı
aylık tazminat ve yardımlara ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE l8 –
(Ek: 17/4/2008-5754/73 md.)
İlgili kanunlarında düzenleme yapılıncaya kadar;
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin birinci
fıkrasında belirtilenlerden bu Kanunla
yürürlükten
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre vazife veya
harp malûlü sayılması gerekenlerin ve Türk
Silâhlı Kuvvetleri tarafından görevlendirildiği
tarihte uzun
vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmayanlardan bu
Kanunla
yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434
sayılı
Kanuna göre harp malûlü sayılması
gerekenlerin
kendileri ile bunların dul ve yetimlerine bağlanacak aylıklar hakkında
bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki
hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
b) 5434 sayılı Kanunun ek 77 nci maddesinin birinci fıkrası ile bu
Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında sayılanlara ve bunların
haksahiplerine, ilgili kanunları ve bu Kanun
çerçevesinde
bağlanacak aylıkları toplamının, emsallerinin 5434 sayılı Kanunun ek 77
nci maddesine göre yükseltilerek hak kazandıkları
aylıklardan
düşük olması halinde, aradaki fark ayrıca
ödenir.
(1) 13/2/2011
tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 50 nci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bu maddenin
yürürlüğe
girdiği tarihten önce,” ibaresi ile “bu maddenin
yürürlük tarihinden sonra aynı şartlarla bu
işleri
yaptıkları,” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “yapmakta
olanların” ibaresi “yaptıkları” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
c) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Kanunun ek 16 ncı maddesi, 24/2/1968
tarihli ve 1005 sayılı Kanun, 3/11/1rihli ve 2330 sayılı Kanun,
11/10/1rihli ve 2913 sayılı Kanun, 28/5/1rihli ve 3292 sayılı Kanun,
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Kanun ile yılı
bütçe
kanunlarına ekli cetveller kapsamına giren kişilere ve diğer kanunlarda
yapılan atıflar sebebiyle 2330 sayılı Kanun esas alınarak ilgililerine
aylık, tazminat ve ek ödeme verilmesi ile yardım işlemleri
hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
maddeleri
dahil 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin
uygulanmasına
devam edilir.
(Ek fıkra: 16/6/2010-5997/11 md.) Polis Akademisinde öğrenim
görmekte olan öğrencilerin yetim aylıkları bu
öğrenimleri süresince kesilmeksizin ödenmeye
devam
edilir.
Bu madde kapsamına girenler için yukarıdaki fıkralar
gereğince
Kurumun yükleneceği ilâve giderler, ödeme
tarihinden
itibaren en geç iki ay içinde faturası karşılığı
Hazineden tahsil edilir.
Aylık
alanlardan kesilecek sağlık sigortası primi
GEÇİCİ MADDE 19 –
(Ek: 17/4/2008-5754/73 md.; Değişik:
13/2/2011-6111/50 md.)
1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık almakta olanlarla 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
çalışmaları nedeniyle geçici 2 nci maddeye
göre
aylık bağlanacaklara aylık bağlamaya esas tüm hizmetleri
süresince on yıl süreyle hastalık sigortası veya
sağlık
sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş
olanlardan,
hastalık sigortası, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası primi
kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla,
aylıklarının %
10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık
sigortası primi kesilir. Ancak, bu maddenin
yürürlük
tarihinden önce yapılan kesintiler iade edilmez.
506
sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki sandıklar ve ilgili hükümler
GEÇİCİ MADDE 20 –
(Ek: 17/4/2008-5754/73 md.)
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki
bankalar,
sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi
odaları,
borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli
için
kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri ile aylık veya
gelir
bağlanmış olanlar ile bunların hak sahipleri herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın bu maddenin yayımı tarihinden itibaren
üç yıl
içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilerek bu
Kanun
kapsamına alınır. Üç yıllık süre Bakanlar
Kurulu
kararı ile en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Devir tarihi itibarıyla
sandık iştirakçileri bu Kanunun 4 üncü
maddesinin (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı
Müsteşarlığı,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu, her sandık için ayrı ayrı olmak üzere
hesabı
yapılan Sandığı temsilen bir ve Sandık iştirakçilerini
istihdam
eden kuruluşu temsilen bir üyenin katılımıyla oluşturulacak
komisyonca; her bir sandık için sandıktan ayrılan
iştirakçiler de dâhil olmak üzere, devir
tarihi
itibarıyla devredilen kişilerle ilgili olarak, sandıkların bu Kanun
kapsamındaki sigorta kolları itibariyle gelir ve giderleri dikkate
alınarak
yükümlülüğünün
peşin değeri
hesaplanır. Peşin değerin aktüeryal hesabında kullanılacak
teknik
faiz oranı yüzde 9,8 olarak esas alınır.
Belirlenen peşin değer, onbeş yıldan fazla olmamak üzere,
yıllık
eşit taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak Yeni Türk
Lirası cinsinden
iskontolu ihraç edilen Devlet iç
borçlanma
senetlerinin yıllık ortalama nominal faizi üzerinden
sandıklardan
ve bu sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlardan
müteselsilen Kurumca bu Kanun hükümlerine
göre
tahsil edilir.
Devir işlemi tamamlanıncaya kadar, sandık iştirakçileri,
sandıktan aylık ve gelir alanlar ile bunların hak sahiplerinin sağlık
ve sosyal sigorta yardımlarının sağlanması ile primlerinin tahsil
edilmesine, ilgili sandık mevzuat hükümlerine
göre
sandıklarca ve sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlarca
devam edilir.
Devir işlemi tamamlandıktan sonra sandıklarca ödenen aylık ve
gelirlerin, bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki
süreler için 506 sayılı Kanun,
yürürlük
tarihinden sonraki süreler için bu Kanun
hükümleri uygulanmak suretiyle hesaplanacak aylık ve
gelirlerin üzerinde olması halinde söz konusu
farklar, peşin
değer hesabında dikkate alınır ve Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir. Devir tarihinden
sonra bu kişilerin gelir ve aylıklarının durum değişikliği nedeniyle
artırılması, azaltılması, kesilmesi ve yeniden bağlanması işlemleri
sırasında vakıf senetlerine göre yapılacak hesaplamalar ilgili
sandıklar veya sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlar
tarafından Kurum kontrolünde yapılır.
Devir tarihi itibariyle sandıklarda iştirakçi olanlar ile
sandıklardan ayrılmış olup, aylık veya gelir almayanların sandıklara
karşı hak sahibi olmaları halinde tahsis talep tarihi itibariyle
aylıkları, bu Kanunun geçici 2 nci maddesi
hükümlerine
göre hesaplanır. Geçici 2 nci maddenin birinci
fıkrasının
(a) bendinin uygulanmasında bu Kanunun
yürürlüğe girdiği
tarihten önceki dönem için 506 sayılı
Kanun
hükümlerine göre Kurum tarafından ve vakıf
senetlerine
göre ilgili sandıklar ve sandık iştirakçilerini
istihdam
eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde hesaplama
yapılır.
Geçici 2 nci madde kapsamında hesaplanacak aylıklar ile
sandıkta
geçen süreler dikkate alınarak sandık
hükümlerine
göre hesaplanacak aylıklar arasında fark olması halinde
söz
konusu farklar, peşin değer hesabında dikkate alınır ve Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam
edilir.
Bu kişilerin gelir ve aylıklarının durum değişikliği nedeniyle
artırılması, azaltılması, kesilmesi ve yeniden bağlanması işlemleri
sırasında vakıf senetlerine göre yapılacak hesaplamalar ilgili
sandıklar veya sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlar
tarafından Kurum kontrolünde yapılır.
Sandık iştirakçileri ile aylık ve/veya gelir bağlanmış
olanlar
ve bunların hak sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna
devrinden
sonra bu kişilerin tabi oldukları vakıf senedinde bulunmasına rağmen
karşılanmayan diğer sosyal hakları ve ödemeleri, sandıklar ve
sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca
karşılanmaya
devam edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile bu
maddenin
beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen farklara ilişkin peşin
değerin ilk taksitle birlikte defaten veya taksitler halinde
ödenmesi konusu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye
Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı
Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu,
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sandık iştirakçilerini
istihdam
eden kuruluşlar ile sandıkların görüş ve
önerileri
alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir. Taraflar, Sosyal
Güvenlik Kurumunca belirlenecek tarihe kadar
görüş ve
önerilerini yazılı olarak verirler.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin iş ve işlemlerde Türkiye
Odalar,
Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli Sandığı Vakfı
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşları, 18/5/2004 tarihli
ve
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve
Borsalar Kanunu ile kurulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
temsil eder.
Söz konusu sandıklar ve sandık iştirakçilerini
istihdam
eden kuruluşlar ile Kurum, bu madde uygulamasına ilişkin tüm
işlemler nedeniyle doğacak her türlü vergi, resim ve
harçtan muaftır.
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası
hariç diğer hükümleri bakımından; vakıf
senetlerinde
bu Kanuna aykırı hükümler bulunması halinde, bu
Kanunun
yürürlük tarihi itibariyle bu Kanun
hükümleri
uygulanır.
30/4/2008 tarihinden itibaren, sandıklarca bağlanmış/bağlanacak olan
gelir veya aylıklara yapılacak artışlar, 506 sayılı Kanuna
göre
bağlanan gelir veya aylıklara yapılan artışlardan fazla olamaz.
Bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarına göre Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından ödenecek olan aylık ve
gelirler
üzerindeki farklar ve bu madde
çerçevesinde devre
ilişkin belirlenecek usûl ve esaslar bu maddenin yayımından
önce 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı maddesine göre
devri
gerçekleşmiş veya devam eden sandıklar için
uygulanmaz.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 58 inci maddesi
hükümleri bu
madde kapsamında yapılacak devir ve diğer işlemler hakkında uygulanmaz.
2108
sayılı Yasaya ilişkin geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE 21 –
(Ek: 17/4/2008-5754/73 md.)
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
2108 sayılı
Yasanın 4 üncü maddesine göre muhtar
seçildikleri
tarih itibarıyla 1479 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescilleri
yapılan köy muhtarlarından; bu Kanunun 4
üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi
hükümlerine göre sigortalılıklarını devam
ettirmek
isteyenlerin bu maddenin yürürlük tarihinden
itibaren
altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde
sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre
içerisinde
talepte bulunmayanlar hakkında ise bu Kanun hükümleri
uygulanır.
Anonim
şirket kurucu ortaklarının
sigortalılıklarına ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 22 –
(Ek: 17/4/2008-5754/73 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin
(3) numaralı alt bendinde belirtilen anonim şirketlerin kurucu
ortaklarından daha önce 1479 sayılı Kanunun 24
üncü
maddesine tabi olarak sigortalı olanlardan sigortalılıklarını devam
ettirmek isteyenlerin bu maddenin yürürlük
tarihinden
itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde
sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre
içerisinde
talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise bu Kanunun
yürürlük tarihi itibariyle sona erer
Sosyal
güvenlik prim yapılandırılması
bozulanlara ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 23 –
(Ek: 15/5/2008-5763/26 md.)
(1) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim
Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri kapsamına giren
borçları yeniden yapılandırıldığı halde aynı Kanunun 3
üncü maddesi uyarınca yeniden yapılandırma haklarını
bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden
ayın sonuna
kadar kaybedenlerin, bu maddenin yürürlüğe
girdiği
tarihi takip eden iki ay içinde Kuruma yazılı
olarak başvurmaları halinde, bozulmuş olan yeniden yapılandırma
anlaşmaları, 5458 sayılı Kanuna göre yapılmış olan başvuru
tarihi
ve taksitlendirme süresi dikkate alınmak suretiyle ihya
edilir.
(2) Yeniden yapılandırma anlaşmaları ihya edilen
borçluların,
yeniden yapılandırma anlaşmalarının bozulduğu tarihten sonra 5458
sayılı Kanun kapsamına giren borçları için
yaptıkları
ödemeler, anılan Kanunun 1 inci maddesi kapsamında olanlar
için aynı borç türündeki taksit
tutarlarına, 2
nci maddesi kapsamında olanlar için ise anılan Kanunun 10
uncu
maddesi hükmüne göre mahsup edilir.
(3) İhya veya mahsup işlemleri sonucunda bu maddeye göre
yapılan
başvuru tarihinden önce vadesinde ödenmediği veya
eksik
ödendiği anlaşılan taksit tutarlarının, ödeme
tarihine kadar
gecikilen her ay için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca
açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk
Lirası (YTL)
cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç
borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan
eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması
sonucunda hesaplanacak faiz miktarıyla birlikte başvuru tarihini takip
eden altı ay içinde ödenmesi halinde, 5458 sayılı
Kanunun
yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanılır. Bu
fıkrada
belirtilen ödeme
yükümlülüklerinin söz
konusu altı aylık süre içinde tam olarak yerine
getirilmemesi halinde yeniden yapılandırma hakkı kaybedilir ve
yapılandırma işlemleri iptal edilerek, ödedikleri tutarlar
sosyal
güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine
göre
borçlarına mahsup edilir.
(4) Bu madde hükümlerinden yararlandırılan
borçluların, bu maddeye göre yapılan başvuru
tarihinden
itibaren vadesi gelecek taksitleri ile cari ay prim ödeme
yükümlülükleri
yönünden, 5458 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesi hükümleri
uygulanır. Şu
kadar ki, 5458 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi
hükümleri, anılan Kanunun 1 inci maddesi kapsamına
giren
borçlular yönünden, bu maddeye
göre yapılan
başvuru tarihini takip eden
üçüncü ayın sonundan,
2 nci maddesi kapsamına giren borçlular
yönünden ise
bu maddenin üçüncü fıkrasında
belirtilen altı
aylık sürenin sonundan itibaren geriye doğru bakılarak
uygulanmaya
başlanır.
(5) 5458 sayılı Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri kapsamına giren
borçları yeniden yapılandırılanlardan, aynı Kanunun 3
üncü maddesi uyarınca yeniden yapılandırma haklarını
kaybetmiş olup, kapsama giren bu borçlarının tamamını sosyal
güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine
göre
ödemiş olanlar hakkında bu madde hükümleri
uygulanmaz.
Borçlarını kısmen ödemiş olup bu maddeden
yararlanmak
için başvuranlara, daha önce ödemiş
oldukları tutarlar
iade edilmez, bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları saklı kalmak
kaydıyla mahsup işlemi yapılmaz.
(6) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce
5458 sayılı Kanun kapsamına giren borçlar nedeniyle, taşınır
ve
taşınmaz mallara konulan hacizler ile alınan teminatlar vadesi
geçmiş taksitlerin ödenmesinden sonra yapılan
ödemeler
nispetinde, üçüncü şahıslar
nezdindeki hak ve
alacaklarla ilgili hacizler ise vadesi geçmiş taksitlerin
ödenmesinden sonra tümüyle kaldırılır.
(7) 1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamındaki sigortalılar veya
bunların hak sahipleri, ödeme vadesi geçmiş
taksitleri ile
1/4/2006 tarihinden sonraki süreye ilişkin prim
borçlarını
ödemeleri ve bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten
sonraki taksit ve cari ay primlerine ilişkin ödeme
yükümlülüklerini yerine getirmeleri
durumunda
sağlık sigortasından yararlanmaya başlatılır.
(8) Bu maddede belirtilen hükümlerden yararlanmak
üzere
başvuran borçluların, kapsama giren borçları
nedeniyle
Sosyal Güvenlik Kurumuna yaptıkları itirazlardan ve yargı
nezdinde
sürdürdükleri davalardan feragat etmeleri ve
ihtilaf
yaratmamaları şarttır.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
Sosyal
güvenlik alacakları
GEÇİCİ MADDE 24 –
(Ek: 15/5/2008-5763/27 md.)
(1) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa
göre takip edilen 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3
üncü maddesi, mülga 7/12/2004 tarihli ve
5272 sayılı
Belediye Kanununun geçici 7 nci maddesi ve 3/7/2005 tarihli
ve
5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesine
istinaden
Uzlaşma Komisyonunca karara bağlanan ve Bakanlar Kurulunca onaylanarak
Resmi Gazetede yayımlanan borçlar hariç olmak
üzere,
bu maddeye göre yapılan başvuru tarihine kadar tahakkuk ettiği
halde ödenmemiş olan, 2008/Mart ve önceki
dönemlere
ilişkin sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası,
sosyal yardım zammı ile bu Kanunun yürürlüğe
girdiği
tarihi takip eden ayın sonuna kadar müracaat edilmiş olması
kaydıyla 31/3/2008 tarihine kadar bitirilmiş olan özel bina
inşaatı ile ihale konusu işlerden Sosyal Güvenlik Kurumunca
yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda
yeterli
işçilik bildiriminde bulunulmadığı anlaşılanların fark
işçiliğe ilişkin borçları, isteğe bağlı
sigortalıların
2003/Mayıs ila 2008/Mart dönemleri arasında isteğe bağlı
sigortalılıklarının devam ettiği süre içindeki prim
borçları, topluluk sigortasına tabi olanların 2008/Mart ve
önceki dönemlere ilişkin malullük, yaşlılık
ve
ölüm sigortalarına ait prim borçları,
2/9/1971 tarihli
ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 17/10/1rihli
ve
2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar
Sosyal
Sigortalar Kanununa göre sigortalı olanların 31/3/2008
tarihine
kadar olan prim ve sosyal güvenlik destek prim
borçları, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden
iki ay
içinde yazılı olarak başvurulması kaydıyla, bu maddede
belirtilen şartlarla peşin veya yirmidört aya kadar eşit
taksitler
halinde ödenir.
(2) Peşin ödeme yolunun tercih edilerek borç
aslının
tamamının ve başvurunun yapıldığı ayın sonuna kadar sosyal
güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine
göre
hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde onbeşinin
başvuru tarihini takip eden bir ay içinde ödenmesi
halinde,
gecikme cezası ve gecikme zammının kalan yüzde seksenbeşi
terkin
edilir.
(3) Taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi halinde, birinci
fıkra
kapsamına giren borç asıllarına başvurunun yapıldığı ayın
sonuna
kadar sosyal güvenlik mevzuatının ilgili
hükümlerine
göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının; oniki aya
kadar taksitlendirmelerde yüzde ellibeşi, oniki ayı aşan
taksitlendirmelerde yüzde otuzu terkin edilir ve kalan kısmı
borç asıllarına ilave edilerek taksitlendirmeye esas
borç
hesaplanır. Bulunan bu tutar, taksit süresine
bölünmek
suretiyle ödenecek aylık taksit miktarı bulunur. İlk taksitin
ödeme
yükümlülüğü, bu maddeye
göre
başvurunun yapıldığı ayı takip eden ayda başlar. Başlangıçta
taksitle ödeme yolu seçilip daha sonra
taksitlendirilen
borcun kalan kısmının peşin ödenmek istenilmesi halinde,
başlangıçta seçilen taksitlendirme
süresine bağlı
terkin oranı değiştirilmez.
(4) Borçlular, borç türü
bazında
taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme
yükümlülüklerini bir takvim yılında
üç
defadan fazla yerine getirmemeleri veya eksik yerine getirmeleri ya da
bir takvim yılında üç defaya kadar
ödenmeyen veya
eksik ödenen taksit tutarlarını en geç son taksiti
izleyen
ayın sonuna kadar gecikilen her ay için Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya
ait Yeni
Türk Lirası (YTL) cinsinden iskontolu ihraç edilen
Devlet
iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz
oranına 1
puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda
uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarı ile birlikte
ödememeleri halinde, bu maddeye göre taksitlendirme
haklarını
kaybederler ve taksitlendirme öncesi duruma
dönülerek
ödedikleri taksit tutarları sosyal güvenlik
mevzuatının
ilgili hükümlerine göre
borçlarına mahsup edilir.
(5) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce
tahsil edilmiş gecikme cezası ve gecikme zammı, yanlış veya yersiz
alınan tutarlar hariç iade ve mahsup edilmez.
(6) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce bu
madde kapsamına giren borçlar nedeniyle, taşınır ve taşınmaz
mallara konulan hacizler ile alınan teminatlar yapılan
ödemeler
nispetinde, üçüncü şahıslar
nezdindeki hak ve
alacaklarla ilgili hacizler ise ilk taksitin ödenmesinden
sonra
tümüyle kaldırılır.
(7) Bu madde kapsamına giren borçları ilgili Kanunlar
gereğince
tecil ve taksitlendirilmiş veya yapılandırılmış olan
borçlularca, tecil ve taksitlendirme veya yapılandırma
işlemlerinin bozularak birinci fıkra kapsamına giren
borçlarının
bu maddeye göre peşin ödenmesinin veya
taksitlendirilmesinin
başvuru süresi içinde yazılı olarak talep edilmesi
halinde,
daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirme veya
yapılandırma
işlemleri bozularak, ödemiş oldukları tutarlar, sosyal
güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine
göre mahsup
edildikten sonra birinci fıkra kapsamına giren kalan
borçları bu
maddeye göre peşin ödenir veya taksitlendirilir.
(8) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim
Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanuna göre yapılandırma anlaşmaları devam
eden
veya ihya edilen borçluların 5458 sayılı Kanun kapsamı
dışında
kalan ancak, bu madde kapsamına giren borçları hakkında,
talep
etmeleri halinde bu madde hükümleri uygulanır.
(9) Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bunlara
bağlı
kuruluşlar birinci fıkra kapsamına giren borçlarının
taksitlendirilmesini talep etmeleri halinde, 10/7/2004 tarihli ve 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun
geçici 5 inci
maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun
geçici 6 ncı maddesi kapsamına giren borçları
için
ilgili kanunlar gereğince yapılan kesinti tutarları bu madde uyarınca
ödenmesi gereken taksit tutarlarına mahsup edilebilir. Kesinti
tutarlarının, aylık taksit tutarlarına mahsup edilmediği durumlarda
aylık taksit tutarlarının tamamı, kesinti tutarlarının, aylık taksit
tutarlarını tam olarak karşılamadığı durumlarda ise bakiye taksit
tutarları borçlularca ödenir.
(10) 1479 ve 2926 sayılı kanunlar kapsamındaki sigortalılar veya
bunların hak sahipleri, bu madde kapsamı dışında borçlarının
bulunmaması veya bu madde kapsamı dışında borçları
bulunmakla
birlikte bu borçların özel kanunlara göre
yapılandırılmış olup ödeme
yükümlülüklerinin
de yerine getiriliyor olması ve birinci fıkraya göre
hesaplanan
toplam borçlarının ilk dört taksitini
ödemeleri
kaydıyla sağlık sigortasından yararlanmaya başlatılır.
(11) Bu maddede belirtilen hükümlerden yararlanmak
üzere
başvuran borçluların, kapsama giren borçları
nedeniyle
Sosyal Güvenlik Kurumuna yaptıkları itirazlardan ve yargı
nezdinde
sürdürdükleri davalardan feragat etmeleri ve
ihtilaf
yaratmamaları şarttır.
(12) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
GEÇİCİ
MADDE 25 – (Ek:
31/7/2008-5797/4 md.)
5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü maddesi
kapsamına
giren borçları anılan madde hükümlerine
göre
yapılandırılmamış olan işveren ve sigortalıların, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yirmi
gün
içinde yazılı olarak Kuruma başvurmaları kaydıyla,
söz
konusu madde kapsamına giren borçları bu maddede belirtilen
şartlarla peşin veya oniki aya kadar taksitler halinde ödenir.
Peşin ödeme yolunun tercih edilerek, başvuru tarihini takip
eden
ayın sonuna kadar borç aslının tamamının ve başvurunun
yapıldığı
ayın sonuna kadar sosyal güvenlik mevzuatının ilgili
hükümlerine göre hesaplanan gecikme cezası
ve gecikme
zammının yüzde yirmisinin ödenmesi halinde, gecikme
cezası ve
gecikme zammının kalan yüzde sekseni terkin edilir.
Taksitle ödeme yolunun tercih edilerek, borç
aslının
tamamının ve başvurunun yapıldığı ayın sonuna kadar sosyal
güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine
göre
hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde ellisini
12
aya kadar eşit taksitle ödemeleri halinde, gecikme cezası ve
gecikme zammının kalan yüzde ellisi terkin edilir. İlk
taksitin
ödeme yükümlülüğü
bu maddeye göre
başvurunun yapıldığı ayı takip eden ayda başlar. Başlangıçta
taksitle ödeme yolunun seçilip daha sonra
taksitlendirilen
borcun kalan kısmının peşin ödenmek istenmesi halinde,
başlangıçta seçilen taksitlendirme
süresine bağlı
terkin oranı değiştirilmez.
Geçici 24 üncü maddenin
dördüncü,
beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu ve onbirinci
fıkraları bu maddeden yararlanmak için başvuranlar hakkında
da
uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Sosyal
Güvenlik Kurumu yetkilidir.
GEÇİCİ
MADDE 26 – (Ek:
28/1/2010-5951/11 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri
kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerine;
a) 2010 yılı başından önce bağlanmış gelir ve aylık tutarları,
dosya bazında ödenmesi gereken miktar esas alınmak kaydıyla;
1) 2010 yılı Ocak ödeme döneminden geçerli
olmak
üzere 60 TL tutarında artırılır. Ancak, bu artış tutarının 55
inci
madde gereğince yapılması gereken artış tutarından az olması halinde 55
inci maddeye göre artırılarak ödenir.
2) 2010 yılı Temmuz ödeme döneminden
geçerli olmak
üzere, 55 inci maddeye göre 2010 yılı Temmuz ayı
ödeme
dönemine ait artış oranında artırılarak ödenir.
b) 2010 yılında bağlanacak malullük, yaşlılık veya
ölüm
aylıklarının 27 nci, 29 uncu, 33 üncü ve
geçici 2 nci
maddelere göre 2010 yılı Ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık
tutarları, (a) bendinde belirtilen şekilde artırılarak ödenir.
c) İş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan
gelirlere esas günlük kazanç hesabına
giren;
1) Son takvim ayı 2010 yılının birinci yarısına ait olanlara bağlanacak
gelirler birinci fıkranın (a) bendinin (l) numaralı alt bendine
göre,
2) Son takvim ayı 2010 yılının ikinci yarısına ait olanlara bağlanacak
gelirler sadece birinci fıkranın (a) bendinin (2) numaralı alt bendine
göre,
artırılarak ödenir.
d) Birinci fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendine göre
yapılacak artış tutarı;
1) İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından sürekli iş
göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına esas
olan
sürekli iş göremezlik derecesi oranında,
2) Ölüm dosyalarında hak sahiplerinin hisseleri
oranında,
3) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal güvenlik
sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara,
ülkemiz mevzuatına tabi olarak geçen prim
ödeme
gün sayılarının, sosyal güvenlik
sözleşmesine göre
nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan
oranına
göre,
uygulanır.
e) Birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen şekilde
artırılan gelir ve aylıklar, 2010 yılında bu maddede belirtilen
artışlar dışında 55 inci maddeye göre ayrıca artırılmaz.
GEÇİCİ
MADDE 27 – (Ek :
16/6/2010-5997/12 md.)
1479 sayılı Kanunun mülga 50 nci maddesine göre
belirlenmesi
gereken sigortalıların ödeyecekleri primler ile bağlanacak
aylıkların hesabına esas gelir basamakları kendinden önceki
dönemde yürürlükte bulunan gelir
basamakları esas
alınarak;
1/4/2002 – 30/6/2002 döneminde % 32,32,
1/7/2002 – 31/3/2003 döneminde % 17,89,
1/4/2003 – 30/6/2003 döneminde % 20,
1/7/2003 – 31/12/2003 döneminde % 16,5,
oranında artırılarak belirlenir. Bu dönemlerde 1479 sayılı
Kanunun
mülga 50 nci maddesinin ikinci cümlesi uygulanmaz.
GEÇİCİ
MADDE 28 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
Geçici 11 inci maddenin altıncı fıkrasında
öngörülen
yükümlülükler ile 2008
yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olmak üzere 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki
sigortalılara ilişkin asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet
belgelerine ilişkin yükümlülüklerin
yasal
süresi içinde yerine getirilmemiş olması halinde,
bu
maddede sayılan yükümlülüklerle
sınırlı olarak 102
nci maddede öngörülen idari para cezaları
yerine, işyeri
bildirgesi ile belgenin asıl veya ek olma durumuna göre
belgede
kayıtlı sigortalı başına uygulanabilecek oran da dikkate alınarak her
bir aya ait aylık prim ve hizmet belgesi için ayrı ayrı
olmak
üzere asgari ücret tutarında idari para cezası
uygulanır.
Bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce
uygulanmış idari
para cezalarına ilişkin tahsil edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.
GEÇİCİ
MADDE 29 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
Bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren ek
5 inci ve ek
6 ncı maddeler kapsamındaki sigortalılardan, bu maddenin
yürürlüğe girdiği yıl için 82 nci
maddeye
göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt
sınırının on sekiz katı üzerinden başlanılarak, takip eden her
yıl
için bir puan artırılmak suretiyle otuz katını
geçmemek
üzere prim alınır.
1/5/2008 ila 30/9/2008 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi
sigortalı olanlar hakkında da bu maddenin
yürürlük
tarihinden itibaren birinci fıkra ile ek 5 inci madde
hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ
MADDE 30 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
1/10/2008 ila bu maddenin yayımı tarihine kadarki sürede
geçici 12 nci maddenin beşinci fıkrası uyarınca 18 yaşını
doldurmamış çocuklarından dolayı tescil süreci
başlatılanların kendileri ile 18 yaşını doldurmamış
çocukları
hariç bakmakla yükümlü oldukları
kişilerin tescil
tarihine kadarki genel sağlık giderlerine ilişkin fatura tutarları
Kurumca ödenir. Bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar
söz
konusu süreler için ödenmiş olan primler
iade ve
mahsup edilmez.
1/10/2008 ila 31/12/2011 tarihleri arasında, geçici 12 nci
maddenin beşinci fıkrası uyarınca tescili yapılanların sağlık hizmet
sunucusuna başvuru tarihinden Kurumca tescil edildikleri tarihe kadarki
sürede 18 yaşını doldurmamış çocukları adına
düzenlenen genel sağlık giderlerine ilişkin fatura tutarları
Hazineden karşılanmak üzere Kurumca ödenir.
GEÇİCİ
MADDE 31 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki
örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders
ücreti
karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman
ve usta
öğretici olarak çalıştırılanlar, bu durumlarını
milli
eğitim il veya ilçe
müdürlüklerince
belgelendirmeleri kaydıyla, bu maddenin
yürürlük
tarihinden önceki bu çalışmalarından dolayı ay
içinde 30 günden eksik kalan sürelerini 41
inci madde
esaslarına göre kendileri veya hak sahipleri
borçlanabilirler. Borçlanılan bu süreler
4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalılık süresi sayılır.
GEÇİCİ
MADDE 32 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası uyarınca genel sağlık
sigortalısı sayılan yabancı uyruklu öğrencilerden
yükseköğrenimleri, aynı maddenin sekizinci fıkrası
uyarınca
avukatlık stajına başlayanlardan stajyerlikleri anılan fıkraların
yürürlüğe girdiği tarihten önce
başlamış olanların
genel sağlık sigortalılıkları söz konusu fıkraların
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar
ve yabancı
uyruklu öğrenciler ilgili üniversitelerce, stajyerler
Türkiye Barolar Birliğince bu tarihten itibaren bir ay
içerisinde genel sağlık sigortası giriş bildirgesiyle Kuruma
bildirilir.
GEÇİCİ
MADDE 33 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu
maddenin
yürürlük tarihi itibarıyla yapılan
değişiklikler, bu
değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten
öncesi
için uygulanmaz.
GEÇİCİ
MADDE 34 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentleri
kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerine;
a) 2011 yılı başından önce bağlanmış gelir ve aylık tutarları,
dosya bazında ödenmesi gereken miktar esas alınmak kaydıyla;
1) 2011 yılı Ocak ödeme döneminden geçerli
olmak
üzere 60 TL tutarında artırılır. Ancak bu artış tutarının,
gelir
ve aylıkların % 4 oranında artırılması halinde gerçekleşecek
artış tutarından az olması halinde % 4 oranında artırılarak
ödenir.
2) 2011 yılı Temmuz ödeme döneminden
geçerli olmak
üzere % 4 oranında artırılarak ödenir.
b) 2011 yılında bağlanacak malullük, yaşlılık veya
ölüm
aylıklarının 27 nci, 29 uncu, 33 üncü ve
geçici 2 nci
maddelere göre 2011 yılı Ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık
tutarları, (a) bendinde belirtilen şekilde artırılarak ödenir.
c) İş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan
gelirlere esas günlük kazanç hesabına
giren;
1) Son takvim ayı 2011 yılının birinci yarısına ait olanlara bağlanacak
gelirler birinci fıkranın (a) bendinin (l) numaralı alt bendine
göre,
2) Son takvim ayı 2011 yılının ikinci yarısına ait olanlara bağlanacak
gelirler sadece birinci fıkranın (a) bendinin (2) numaralı alt bendine
göre,
artırılarak ödenir.
d) Birinci fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendine göre
yapılacak artış tutarı;
1) İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından sürekli iş
göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına esas
olan
sürekli iş göremezlik derecesi oranında,
2) Ölüm dosyalarında hak sahiplerinin hisseleri
oranında,
3) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal güvenlik
sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara,
ülkemiz mevzuatına tabi olarak geçen prim
ödeme
gün sayılarının, sosyal güvenlik
sözleşmesine göre
nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan
oranına
göre,
uygulanır.
e) Birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen şekilde
artırılan gelir ve aylıklar, 2011 yılında bu maddede belirtilen
artışlar dışında 55 inci maddeye göre ayrıca artırılmaz.
GEÇİCİ
MADDE 35 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
Bu Kanunun 8 inci maddesinin
üçüncü fıkrasında ve
9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler
için aynı maddenin
üçüncü fıkrasında
belirtilen yükümlülükler ile 11
inci maddesinin
altıncı fıkrasında belirtilen
yükümlülüklerden bu
maddenin yürürlük tarihine kadar yerine
getirilmiş
olanları, yasal süresinde yerine getirilmiş sayılır ve idari
para
cezası uygulanmaz. Bu yükümlükler
için daha
önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip
kesinleşmediğine
bakılmaksızın terkin edilir, ancak tahsil edilmiş tutarlar red ve iade
veya mahsup edilmez.
GEÇİCİ
MADDE 36 – (Ek:
13/2/2011-6111/52 md.)
13/5/1971 tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca
kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına
giren
suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan,
Türk
Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül
1rihinden
itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar
verilenlerin, gözaltında veya tutuklulukta geçen
süreleri için kendilerinin ya da hak sahiplerinin
bu
durumlarını belgeleyerek bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay
içerisinde talepte bulunması kaydıyla, gözaltında
veya
tutuklulukta geçen süreleri, talep tarihinde 82 nci
maddeye
göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt
sınırının % 32’si üzerinden hesaplanacak primlerinin; bu
durumlarından dolayı dava açıp tazminat alanların borcun
tebliğ
tarihinden itibaren altı ay içerisinde kendilerince veya hak
sahiplerince, tazminat almamış olanların ise Hazinece ödenmesi
suretiyle borçlandırılır. Bu şekilde borçlanılan
süreler Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a)
bendi kapsamında prim ödeme gün sayısı olarak
değerlendirilir. Ancak, sigortalılık başlangıç tarihinden
önceki borçlanılan süreler sigortalılık
başlangıç tarihini geriye götürmez.
5434 sayılı Kanuna tabi çalışmakta iken 1402 sayılı
Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim
mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle
yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin
yönetime el koyduğu 12 Eylül 1rihinden itibaren
haklarında
kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin,
herhangi bir nedenle hizmet sayılmayan gözaltında veya
tutuklulukta geçen süreleri, kendileri veya hak
sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek bu maddenin yayımı tarihinden
itibaren altı ay içerisinde talepte bulunması kaydıyla,
gözaltına alındığı veya tutuklandığı tarihteki emeklilik
keseneğine esas aylık derece ve kademesinin talep tarihindeki
katsayılar ve emeklilik keseneğine esas aylığın hesabına ait diğer
unsurlar ile kesenek ve karşılık oranları esas alınmak suretiyle
hesaplanacak borçlanma tutarının altı ay
içerisinde
kendilerince veya hak sahiplerince ödenmesi halinde hizmet
sürelerine eklenir. Borçlanılan süreler
5434 sayılı
Kanunun geçici 205 inci maddesine göre yaş
tespitinde
dikkate alınmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar,
kendi
sigortalılıklarından dolayı sosyal güvenlik kanunlarına
göre
gelir veya aylık bağlanmış olanlar ile birinci ve ikinci fıkra
kapsamında sayılan söz konusu süreleri herhangi bir
şekilde
sigortalılık hizmeti olarak değerlendirilmiş olanlar bu madde uyarınca
borçlanamazlar. Sosyal güvenlik kanunlarına
göre gelir
veya aylık bağlanmayan ya da toptan ödeme yapılmak suretiyle
hizmetleri tasfiye edilenlerden borçlanacakları bu
süreler
ile birlikte emekli veya yaşlılık aylığına veya gelire hak kazanacak
olanlara, geçmişe yönelik aylık ve farkı
ödenmez. Bu
maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında borçlandırılan
süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Kurum
yetkilidir.
Yürürlük
MADDE 108- (Değişik: 17/4/2008-5754/74 md.)
Bu Kanunun;
a) Geçici 20 nci maddesinin son fıkrası 1/1/2008 tarihinde,
b) 72 nci ve 73 üncü maddeleri, geçici 6
ncı
maddesinin yedinci fıkrasının (b) bendi, geçici 7 nci
maddesinin
son fıkrası, geçici 9 uncu maddesinin bir ilâ
dördüncü fıkraları ile geçici 17
nci maddesi,
geçici 20 nci maddesinin onikinci fıkrası 30/4/2008
tarihinde,
c) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının © bendinin (3)
ilâ
(8) ve (10) numaralı alt bentleri ile (f) bendinde sayılanlar
için genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulanmasına
ilişkin olarak; 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(1),
(2), (8), (9), (10), (16), (17), (20), (22), (23), (24), (25), (26) ve
(27) numaralı bentleri, 63, 64, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 74, 75, 77,
78, 79 uncu maddeleri, 80 inci maddesinin
dördüncü
fıkrası, 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve ikinci
fıkrası, 82 nci maddesinin birinci, ikinci ve
üçüncü fıkraları, 87
ilâ 89 uncu maddeleri,
97 nci maddesinin son fıkrası, geçici 1 inci maddesinin son
fıkrası, geçici 3 üncü maddesi,
geçici 6 ncı
maddesinin dördüncü fıkrası,
geçici 11 inci
maddesinin ikinci fıkrası, geçici 12 inci maddesi
hükümleri 1/7/2008 tarihinde,
d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 109- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
5510 SAYILI
KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN
MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR
LİSTE
Değiştiren Kanun Yürürlüğe
No. 5510 sayılı Kanunun değiştirilen maddeleri giriş tarihi
5655 69 ve 108 20/5/2007
5754 a) Geçici 20 nci maddesinin son fıkrası 1/1/2008
tarihinde,
b) 72 nci ve 73 üncü maddeleri, geçici 6
ncı
maddesinin yedinci fıkrasının (b) bendi, geçici 7 nci
maddesinin
son fıkrası, geçici 9 uncu maddesinin bir ilâ
dördüncü fıkraları ile geçici 17
nci maddesi,
geçici 20 nci maddesinin onikinci fıkrası 30/4/2008
tarihinde,
c) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (3) ilâ
(8)
ve (10) numaralı alt bentleri ile (f) bendinde sayılanlar
için
genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasına
ilişkin
olarak; 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1),
(2), (8),
(9), (10), (16), (17), (20), (22), (23), (24), (25), (26) ve (27)
numaralı bentleri, 63, 64, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 74, 75, 77, 78,
79 uncu maddeleri, 80 inci maddesinin
dördüncü fıkrası,
81 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve ikinci fıkrası, 82
nci maddesinin birinci, ikinci ve
üçüncü
fıkraları, 87 ilâ 89 uncu maddeleri, 97 nci maddesinin son
fıkrası, geçici 1 inci maddesinin son fıkrası,
geçici 3
üncü maddesi, geçici 6 ncı maddesinin
dördüncü fıkrası, geçici 11 inci
maddesinin
ikinci fıkrası, geçici 12 inci maddesi
hükümleri
1/7/2008 tarihinde,
d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında,
yürürlüğe girer.
5763 Geçici Madde 23 ve 24 26/5/2008
81 ve Geçici Madde 16 1/10/2008
5797 Geçici Madde 4,12 ve 25 19/8/2008
81,Geçici Madde 16 1/10/2008
80 15/10/2008
5838 5, Geçici Madde 14 1/10/2008 tarihinden
geçerli
olmak üzere 28/2/2009
93, 97, 100 28/2/2009
5917 68, 100, 102 10/7/2009
5838 102 ve Ek Madde 1 1/8/2009
5921 Ek Madde 2 18/8/2009
5951 Geçici Madde 26 1/1/2010 tarihinden geçerli
olmak
üzere 5/2/2010
5510
SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN
MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR
LİSTE
Değiştiren Kanun Yürürlüğe
No. 5510 sayılı Kanunun değiştirilen maddeleri giriş tarihi
5977 40, 67, 106, Geçici Madde 12/4 19/6/2010
Geçici Madde 4,Geçici Madde 12/4, 12/5,
Geçici
Madde 18 1/10/2008 tarihinden
geçerli olmak üzere 19/6/2010
Geçici Madde 27 1/4/2002 tarihinden geçerli olmak
üzere 19/6/2010
5947 Ek Madde 3 30/8/2010
73 30/1/2011
6009 Ek Madde 4 15/1/2010 tarihinden geçerli olmak
üzere
1/8/2010
6111 (1) Bu Kanunun;
a) Aşağıdaki alt bentlerde belirtilen hükümleri
1/10/2008
tarihinden geçerli olmak üzere 25/2/2011 tarihinde;
1) 24 üncü maddesiyle değiştirilen 5510 sayılı
Kanunun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin sonuna eklenen
cümle,
2) 25 inci maddesiyle değiştirilen 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (ı) bendinde “belgeleyenler ile 65 yaşını
dolduranlardan talepte bulunanlar,” şeklindeki ibare değişikliği,
3) 36 ncı maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin
dördüncü fıkrasının ikinci
cümlesinden
çıkarılan ibare,
4) 27 nci, 28 inci, 37 nci, 43 üncü, 46 ncı ve 5510
sayılı
Kanunun geçici 12 nci maddesinin sekizinci fıkrasına eklenen
cümle hariç 49 uncu maddeleri,
5) 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 30
uncu
maddesi,
b) 23 üncü maddesi, 5510 sayılı Kanunun 5 inci
maddesinin
birinci fıkrasının (g) bendinin sonuna eklenen cümle
hariç
24 üncü maddesi, 26 ncı, 31 inci, 33
üncü, 34
üncü, 35 inci, 38 inci, 39 uncu, 41 inci ve 42 nci
maddeleri
ile 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 32
nci
maddesi 25/2/2011 tarihini takip eden ayın birinci
gününde,
c) 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 34
üncü maddesi, 92 nci maddesi, 117 nci maddesinin
birinci
fıkrasının (g) bendi, 118 inci ve 122 nci maddeleri 1/1/2011 tarihinden
geçerli olmak üzere 25/2/2011 tarihinde,
ç) 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının
(ı)
bendine eklenen “belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte
bulunanlar,” ibaresi hariç 25 inci maddesi, 45 inci maddesi
ile
5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesine eklenen (l) bendi, 51 inci
maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri,
52 nci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 29 uncu
maddesi 1/3/2011 tarihinde,
d) 5510 sayılı Kanunun yukarıda sayılan hükümlere
girmeyen
maddeleri ile 18, 41, 51, 67, 96, 102, Geçici Madde 4, 7,
12,
28, 31, 33, 35, 36 25/2/2011 tarihinde,
yürürlüğe girer.
6191 40, 47, 49 22/3/2011
KHK/665 4, 5 2/11/201
Dosyayı PDF
olarak aç ve Download Et.
Diğer Personel
Evrakları için Tıklayın
Hizmet
Belgesi
Yıllık İzin Talep Formu
Fesih
Bildirimi
Belirsiz
Süreli İş Sözleşmesi
Belirli
Süreli İş Sözleşmesi
.

|