İŞ
KANUNU
Kanun
No : 4857
Kanun
Kabul Tarihi : 22/05/2003
Resmi
Gazete Tarihi: 10/06/2003
Resmi
Gazete Sayısı: 25134
BİRİNCİ
BÖLÜM : GENEL
HÜKÜMLER
AMAÇ
VE KAPSAM
Madde
1 - Bu Kanunun amacı
işverenler
ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan
işçilerin çalışma şartları ve çalışma
ortamına
ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.
Bu Kanun, 4
üncü maddedeki istisnalar dışında
kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri
ile
işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına
bakılmaksızın uygulanır.
İşyerleri,
işverenler, işveren vekilleri ve
işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim
gününe
bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar.
TANIMLAR
Madde
2 - Bir iş
sözleşmesine
dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi,
işçi
çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye
yahut tüzel
kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile
işveren
arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. İşveren tarafından mal
veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar
ile
işçinin birlikte örgütlendiği birime
işyeri denir.
İşverenin
işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile
nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı
yönetim
altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile
dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve
bakım,
beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve
araçlar
da işyerinden sayılır.
İşyeri, işyerine
bağlı yerler, eklentiler ve
araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir
bütündür.
(Ek fıkra:
23/07/2010-6009 S.K/48.md.) Bu Kanunun
uygulanması bakımından;
a) İşyerinde iş
sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde
görev yapmak üzere Bakanlıkça
belgelendirilmiş
hekimler, işyeri hekimini; mühendis, mimar ve teknik elemanlar
ise
iş güvenliği uzmanını,
b) İş sağlığı ve
güvenliği hizmetlerini vermek
üzere, gerekli donanım ve personele sahip olan
Bakanlıkça
yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Ticaret
Kanunu
hükümlerine göre faaliyet gösteren
şirketlerce
kurulan ve işletilen müesseseler ortak sağlık ve
güvenlik
birimini,
c) İş sağlığı ve
güvenliği hizmetlerinde
görev yapacak işyeri hekimi ve iş güvenliği
uzmanlarının
eğitimlerini vermek üzere Bakanlıkça
yetkilendirilen kamu
kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve Türk Ticaret
Kanunu
hükümlerine göre faaliyet gösteren
şirketlerce
kurulan ve işletilen müesseseler eğitim kurumunu,
ifade eder.
İşveren adına
hareket eden ve işin, işyerinin ve
işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren
vekili
denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve
yükümlülüklerinden doğrudan işveren
sorumludur.
Bu Kanunda işveren
için öngörülen
her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri
hakkında
da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak
ve
yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.
Bir işverenden,
işyerinde yürüttüğü
mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl
işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği
ile
teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş
için görevlendirdiği işçilerini sadece
bu işyerinde
aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren
arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu
ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o
işyeri
ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt
işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan
yükümlülüklerinden alt işveren ile
birlikte
sorumludur.
Asıl işverenin
işçilerinin alt işveren
tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi
suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde
çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi
halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı
işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri
başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi
sayılarak
işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile
teknolojik
nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş
bölünerek alt işverenlere verilemez.
(Ek fıkra :
01/07/2006 - 5538 S.K/18.mad) Kanuna veya
kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşları
ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin en az
yüzde
ellisine sahip oldukları ortaklıklarda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu
veya diğer kanun hükümleri
çerçevesinde, hizmet
alımı amacıyla yapılan sözleşmeler gereğince,
yüklenici
aracılığıyla çalıştırılanlar, bu şekilde çalışmış
olmalarına dayanarak;
a) Bu kurum,
kuruluş ve ortaklıklara ait kadro veya
pozisyonlara atanmaya,
b) Bu kurum,
kuruluş ve ortaklıklara ait işyerlerinin
kadro veya pozisyonlarında çalışanlar için toplu
iş
sözleşmesi, personel kanunları veya ilgili diğer mevzuat
hükümlerine göre belirlenen her
türlü
malî haklar ile sosyal yardımlardan yararlanmaya,
hak kazanamazlar.
(Ek fıkra :
01/07/2006 - 5538 S.K/18.mad) Sekizinci
fıkrada belirtilen işyerlerinde yükleniciler dışında kalan
işverenler tarafından çalıştırılanlar ile bu işyerlerinin
tâbi oldukları ihale mevzuatı
çerçevesinde kendi
nam ve hesabına sözleşme yaparak üstlendiği ihale
konusu işte
doğrudan kendileri çalışanlar da aynı
hükümlere
tâbidir. Sekizinci fıkrada belirtilen kurum, kuruluş veya
ortaklıkların sermayesine katıldıkları ortaklıkların kadro veya
pozisyonlarında çalışan işçilerin, ortak
durumundaki kamu
kurum, kuruluş veya ortaklıkların kadro veya pozisyonlarına atanma ya
da bu kurum, kuruluş veya ortaklıklarda geçerli olan
malî
haklar ile sosyal yardımlardan yararlanma talepleri hakkında da
sekizinci fıkra hükümleri uygulanır. Hizmet alımına
dayanak
teşkil edecek sözleşme ve şartnamelere;
a) İşe alınacak
kişilerin belirlenmesi ve işten
çıkarma yetkisinin kamu kurum, kuruluşları ve ortaklıklarına
bırakılması,
b) Hizmet alım
sözleşmeleri
çerçevesinde ya da geçici
işçi olarak aynı
iş yerinde daha önce çalışmış olanların
çalıştırılmasına devam olunması,
yönünde
hükümler konulamaz.
b) 4857 sayılı İş
Kanununun 81 inci maddesinin sonuna
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İŞYERİNİ
BİLDİRME
Madde
3 - Bu Kanunun
kapsamına giren
nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan,
çalışma konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya
herhangi
bir sebeple faaliyetine son veren ve işyerini kapatan işveren,
işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan işçi
sayısını,
çalışma konusunu, işin başlama veya bitme
gününü,
kendi adını ve soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili
veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde
bölge müdürlüğüne
bildirmek zorundadır.
( Değişik fıkra:
15/05/2008-5763 S.K./1.md.) Bu Kanunun
2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren;
kendi
işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt
işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci
fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla
yükümlüdür. Bölge
müdürlüğünce tescili yapılan bu
işyerine ait
belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme
sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin
gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ
edilir. Bu
rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü
içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz
edilebilir.
İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Rapora altı iş
günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme
muvazaalı
işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt
işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl
işverenin
işçileri sayılır.
(Ek fıkra:
11/06/2003 - 4884 S.K./10. md.) Ancak,
şirketlerin tescil kayıtları ise ticaret sicili memurluklarının
gönderdiği belgeler üzerinden yapılır ve bu belgeler
ilgili
ticaret sicili memurluğunca bir ay içinde Çalışma
ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili bölge
müdürlüklerine gönderilir.
( Ek fıkra:
15/05/2008-5763 S.K/1.md.) Asıl işveren-alt
işveren ilişkisinin kurulması, bildirimi ve işyerinin tescili ile
yapılacak sözleşmede bulunması gerekli diğer hususlara ilişkin
usul ve esaslar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı
tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
İSTİSNALAR
Madde
4 - Aşağıda
belirtilen işlerde
ve iş ilişkilerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz;
a) Deniz ve hava
taşıma işlerinde,
b) 50'den az
işçi çalıştırılan (50 dahil)
tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,
c) Aile ekonomisi
sınırları içinde kalan tarımla
ilgili her çeşit yapı işleri,
d) Bir ailenin
üyeleri ve 3 üncü
dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları
arasında
dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı
işlerde,
e) Ev
hizmetlerinde,
f) İş sağlığı ve
güvenliği hükümleri
saklı kalmak üzere çıraklar hakkında,
g) Sporcular
hakkında,
h) Rehabilite
edilenler hakkında,
ı) 507 sayılı
Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 2 nci
maddesinin tarifine uygun üç kişinin
çalıştığı
işyerlerinde.
Şu kadar ki;
a) Kıyılarda veya
liman ve iskelelerde gemilerden
karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri,
b) Havacılığın
bütün yer tesislerinde
yürütülen işler,
c) Tarım sanatları
ile tarım aletleri, makine ve
parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda
görülen işler,
d) Tarım
işletmelerinde yapılan yapı işleri,
e) Halkın
faydalanmasına açık veya işyerinin
eklentisi durumunda olan park ve bahçe işleri,
f) Deniz İş Kanunu
kapsamına girmeyen ve tarım
işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su
ürünleri
üreticileri ile ilgili işler,
Bu Kanun
hükümlerine tabidir.
EŞİT
DAVRANMA İLKESİ
Madde
5 - İş ilişkisinde
dil, ırk,
cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç,
din ve
mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.
İşveren, esaslı
sebepler olmadıkça tam
süreli çalışan işçi karşısında kısmi
süreli
çalışan işçiye, belirsiz süreli
çalışan
işçi karşısında belirli süreli çalışan
işçiye
farklı işlem yapamaz.
İşveren, biyolojik
veya işin niteliğine ilişkin
sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş
sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında,
uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle
doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Aynı veya eşit
değerde bir iş için cinsiyet
nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz.
İşçinin
cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu
hükümlerin uygulanması, daha düşük
bir ücretin
uygulanmasını haklı kılmaz.
İş ilişkisinde
veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra
hükümlerine aykırı davranıldığında işçi,
dört aya
kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun
bırakıldığı haklarını da talep edebilir. 2821 sayılı Sendikalar
Kanununun 31 inci maddesi hükümleri saklıdır.
20 nci madde
hükümleri saklı kalmak
üzere işverenin yukarıdaki fıkra hükümlerine
aykırı
davrandığını işçi ispat etmekle
yükümlüdür.
Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini
güçlü bir biçimde
gösteren bir durumu
ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını
ispat etmekle yükümlü olur.
İŞYERİNİN
VEYA BİR
BÖLÜMÜNÜN DEVRİ
Madde
6 - İşyeri veya
işyerinin bir
bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka
birine
devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir
bölümünde mevcut olan iş
sözleşmeleri
bütün hak ve borçları ile birlikte
devralana
geçer.
Devralan işveren,
işçinin hizmet süresinin
esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe
başladığı tarihe göre işlem yapmakla
yükümlüdür.
Yukarıdaki
hükümlere göre devir halinde,
devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi
gereken
borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte
sorumludurlar.
Ancak bu yükümlülüklerden devreden
işverenin
sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Tüzel
kişiliğin birleşme veya katılma ya da
türünün değişmesiyle sona erme halinde
birlikte
sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Devreden veya
devralan işveren iş sözleşmesini
sırf işyerinin veya işyerinin bir
bölümünün
devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi
yönünden
fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan
işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu
değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve
işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.
Yukarıdaki
hükümler, iflas dolayısıyla
malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir
bölümünün başkasına devri halinde
uygulanmaz.
GEÇİCİ
İŞ İLİŞKİSİ
Madde
7 - İşveren, devir
sırasında
yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding
bünyesi
içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir
işyerinde
veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması
koşuluyla
başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek
üzere
geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi
gerçekleşmiş olur. Bu halde iş sözleşmesi devam
etmekle
beraber, işçi bu sözleşmeye göre
üstlendiği işin
görülmesini, iş sözleşmesine
geçici iş ilişkisi
kurulan işverene karşı yerine getirmekle
yükümlü olur.
Geçici iş ilişkisi kurulan işveren işçiye talimat
verme
hakkına sahip olup, işçiye sağlık ve güvenlik
risklerine
karşı gerekli eğitimi vermekle
yükümlüdür.
Geçici
iş ilişkisi altı ayı geçmemek
üzere yazılı olarak yapılır, gerektiğinde en fazla iki defa
yenilenebilir.
İşverenin,
ücreti ödeme
yükümlülüğü devam eder.
Geçici iş
ilişkisi kurulan işveren, işçinin kendisinde
çalıştığı
sürede ödenmeyen ücretinden,
işçiyi gözetme
borcundan ve sosyal sigorta primlerinden işveren ile birlikte
sorumludur.
İşçi,
işyerine ve işe ilişkin olup kusuru ile
sebep olduğu zarardan geçici iş ilişkisi kurulan işverene
karşı
sorumludur. İşçinin geçici
sözleşmesinden aksi
anlaşılmıyorsa, işçinin diğer hak ve
yükümlülüklerine ilişkin bu
Kanundaki
düzenlemeler geçici iş ilişkisi kurulan işverenle
olan
ilişkisine de uygulanır.
İşçiyi
geçici olarak devralan işveren
grev ve lokavt aşamasına gelen bir toplu iş uyuşmazlığının tarafı ise,
işçi grev ve lokavtın uygulanması sırasında
çalıştırılamaz. Ancak, 2822 sayılı Toplu İş
Sözleşmesi,
Grev ve Lokavt Kanununun 39 uncu maddesi hükümleri
saklıdır.
İşveren, işçisini grev ve lokavt süresince kendi
işyerinde
çalıştırmak zorundadır.
Toplu
işçi çıkarmaya gidilen işyerlerinde
çıkarma tarihinden itibaren altı ay içinde toplu
işçi çıkarmanın konusu olan işlerde
geçici iş
ilişkisi gerçekleşmez.
İKİNCİ
BÖLÜM : İŞ
SÖZLEŞMESİ, TÜRLERİ VE FESHİ
TANIM
VE ŞEKİL
Madde
8 - İş sözleşmesi,
bir
tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer
tarafın
(işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden
oluşan
sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi
belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi değildir.
Süresi
bir yıl ve daha fazla olan iş
sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu
belgeler
damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan
muaftır.
Yazılı
sözleşme yapılmayan hallerde işveren
işçiye en geç iki ay içinde genel ve
özel
çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık
çalışma süresini, temel ücreti ve varsa
ücret
eklerini, ücret ödeme dönemini,
süresi belirli ise
sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak
zorunda
oldukları hükümleri gösteren yazılı bir
belge vermekle
yükümlüdür. Süresi bir ayı
geçmeyen
belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra
hükmü
uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan
sona ermiş
ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde
işçiye
yazılı olarak verilmesi zorunludur.
TÜRÜ
VE ÇALIŞMA
BİÇİMLERİNİ BELİRLEME SERBESTİSİ
Madde
9 - Taraflar iş
sözleşmesini, Kanun hükümleriyle getirilen
sınırlamalar
saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlarına uygun türde
düzenleyebilirler.
İş
sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli
yapılır. Bu sözleşmeler çalışma
biçimleri bakımından
tam süreli veya kısmi süreli yahut deneme
süreli ya da
diğer türde oluşturulabilir.
SÜREKLİ
VE SÜREKSİZ İŞLERDEKİ İŞ
SÖZLEŞMELERİ
Madde
10 - Nitelikleri
bakımından en
çok otuz iş günü süren işlere
süreksiz iş,
bundan fazla devam edenlere sürekli iş denir.
Bu Kanunun 3, 8,
12, 13, 14, 15, 17, 23, 24, 25, 26,
27, 28, 29, 30, 31, 34, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 75, 80 ve
geçici 6 ncı maddeleri süreksiz işlerde yapılan iş
sözleşmelerinde uygulanmaz. Süreksiz işlerde, bu
maddelerde
düzenlenen konularda Borçlar Kanunu
hükümleri
uygulanır.
BELİRLİ
VE BELİRSİZ SÜRELİ İŞ
SÖZLEŞMESİ
Madde
11 - İş ilişkisinin
bir
süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme
belirsiz
süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir
işin
tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi
objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında
yazılı
şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş
sözleşmesidir.
Belirli
süreli iş sözleşmesi, esaslı bir
neden olmadıkça, birden fazla üst üste
(zincirleme)
yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan
itibaren
belirsiz süreli kabul edilir.
Esaslı nedene
dayalı zincirleme iş sözleşmeleri,
belirli süreli olma özelliğini korurlar.
BELİRLİ
VE BELİRSİZ SÜRELİ İŞ
SÖZLEŞMESİ AYIRIMIN SINIRLARI
Madde
12 - Belirli
süreli iş
sözleşmesi ile çalıştırılan işçi,
ayırımı haklı
kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin
süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş
sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye
göre
farklı işleme tabi tutulamaz.
Belirli
süreli iş sözleşmesi ile
çalışan işçiye, belirli bir zaman
ölçüt
alınarak ödenecek ücret ve paraya ilişkin
bölünebilir menfaatler, işçinin
çalıştığı
süreye orantılı olarak verilir. Herhangi bir
çalışma
şartından yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede
geçirilen kıdem arandığında belirli süreli iş
sözleşmesine göre çalışan işçi
için
farklı kıdem uygulanmasını haklı gösteren bir neden
olmadıkça, belirsiz süreli iş sözleşmesi
ile
çalışan emsal işçi hakkında esas alınan kıdem
uygulanır.
Emsal
işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte
belirsiz süreli iş sözleşmesiyle
çalıştırılan
işçidir. İşyerinde böyle bir işçi
bulunmadığı
takdirde, o işkolunda şartlara uygun bir işyerinde aynı veya benzer işi
üstlenen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle
çalıştırılan işçi dikkate alınır.
KISMİ
SÜRELİ VE TAM SÜRELİ İŞ
SÖZLEŞMESİ
Madde
13 -
İşçinin normal
haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş
sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye
göre
önemli ölçüde daha az
belirlenmesi durumunda
sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir.
Kısmi
süreli iş sözleşmesi ile
çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden
olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmi
süreli
olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye
göre farklı
işleme tabi tutulamaz. Kısmi süreli çalışan
işçinin
ücret ve paraya ilişkin bölünebilir
menfaatleri, tam
süreli emsal işçiye göre
çalıştığı süreye
orantılı olarak ödenir.
Emsal
işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam
süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde
böyle
bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun
işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş
sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas
alınır.
İşyerinde
çalışan işçilerin,
niteliklerine uygun açık yer bulunduğunda kısmi
süreliden
tam süreliye veya tam süreliden kısmi
süreliye
geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş yerler
zamanında duyurulur.
ÇAĞRI
ÜZERİNE ÇALIŞMA
Madde
14 - Yazılı
sözleşme ile
işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak
kendisine
ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine
getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı
üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir
iş
sözleşmesidir.
Hafta, ay veya yıl
gibi bir zaman dilimi içinde
işçinin ne kadar süreyle çalışacağını
taraflar
belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi
yirmi
saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine
çalıştırılmak için belirlenen sürede
işçi
çalıştırılsın veya çalıştırılmasın
ücrete hak
kazanır.
İşçiden
iş görme borcunu yerine getirmesini
çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu
çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça,
işçinin
çalışacağı zamandan en az dört gün
önce yapmak
zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine
işçi iş
görme edimini yerine getirmekle
yükümlüdür.
Sözleşmede günlük çalışma
süresi
kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda
işçiyi
günde en az dört saat üst üste
çalıştırmak
zorundadır.
DENEME
SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
Madde
15 - Taraflarca iş
sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun
süresi en
çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş
sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir.
Deneme
süresi içinde taraflar iş
sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve
tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı
günler
için ücret ve diğer hakları saklıdır.
TAKIM
SÖZLEŞMESİ İLE OLUŞTURULAN İŞ
SÖZLEŞMELERİ
Madde
16 - Birden
çok
işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu
işçilerden birinin, takım kılavuzu sıfatıyla işverenle
yaptığı
sözleşmeye takım sözleşmesi denir.
Takım
sözleşmesinin, oluşturulacak iş
sözleşmeleri için hangi süre
kararlaştırılmış olursa
olsun, yazılı yapılması gerekir. Sözleşmede her
işçinin
kimliği ve alacağı ücret ayrı ayrı gösterilir.
Takım
sözleşmesinde isimleri yazılı
işçilerden her birinin işe başlamasıyla, o işçi
ile
işveren arasında takım sözleşmesinde belirlenen şartlarla bir
iş
sözleşmesi yapılmış sayılır. Ancak, takım sözleşmesi
hakkında
Borçlar Kanununun 110 uncu maddesi hükmü
de uygulanır.
İşe başlamasıyla
iş sözleşmesi kurulan
işçilere ücretlerini işveren veya işveren vekili
her birine
ayrı ayrı ödemek zorundadır. Takım kılavuzu için,
takıma
dahil işçilerin ücretlerinden işe aracılık veya
benzeri bir
nedenle kesinti yapılamaz.
SÜRELİ
FESİH
Madde
17 - Belirsiz
süreli iş
sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa
bildirilmesi gerekir.
İş
sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan
az sürmüş olan işçi
için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki
hafta
sonra,
b) İşi altı aydan
birbuçuk yıla kadar
sürmüş olan işçi için,
bildirimin diğer tarafa
yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi
birbuçuk yıldan üç yıla kadar
sürmüş olan işçi için,
bildirimin diğer tarafa
yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi
üç yıldan fazla sürmüş
işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak
sekiz hafta
sonra,
Feshedilmiş
sayılır.
Bu
süreler asgari olup sözleşmeler ile
artırılabilir.
Bildirim şartına
uymayan taraf, bildirim süresine
ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bildirim
süresine ait ücreti peşin
vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
İşverenin bildirim
şartına uymaması veya bildirim
süresine ait ücreti peşin ödeyerek
sözleşmeyi
feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi
hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci
maddenin
birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin
uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş
sözleşmesinin,
fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği
durumlarda işçiye bildirim süresinin
üç katı
tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim
şartına da
uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca
tazminat
ödenmesini gerektirir.
Bu maddeye
göre ödenecek tazminatlar ile
bildirim sürelerine ait peşin ödenecek
ücretin hesabında
32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak
işçiye sağlanmış para veya para ile
ölçülmesi
mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler
de göz
önünde tutulur.
FESHİN
GEÇERLİ SEBEBE DAYANDIRILMASI
Madde
18 - Otuz veya daha
fazla
işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık
kıdemi olan
işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini
fesheden
işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da
işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan
geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Altı aylık kıdem
hesabında bu Kanunun 66 ncı
maddesindeki süreler dikkate alınır.
Özellikle
aşağıdaki hususlar fesih için
geçerli bir sebep oluşturmaz:
a) Sendika
üyeliği veya çalışma saatleri
dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri
içinde
sendikal faaliyetlere katılmak.
b) İşyeri sendika
temsilciliği yapmak.
c) Mevzuattan veya
sözleşmeden doğan haklarını
takip (Ek ibare: 18/02/2009-5838 S.K./32.mad) veya
yükümlülüklerini yerine getirmek
için
işveren aleyhine idari veya adli makamlara
başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
d) Irk, renk,
cinsiyet, medeni hal, aile
yükümlülükleri, hamilelik, doğum,
din, siyasi
görüş ve benzeri nedenler.
e) 74
üncü maddede öngörülen
ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu
sürelerde işe gelmemek.
f) Hastalık veya
kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I)
numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen
bekleme
süresinde işe geçici devamsızlık.
İşçinin
altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir
veya değişik işyerlerinde geçen süreler
birleştirilerek
hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması
halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu
işyerlerinde
çalışan toplam işçi sayısına göre
belirlenir.
İşletmenin
bütününü sevk ve idare
eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin
bütününü sevk ve idare eden ve
işçiyi işe
alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri
hakkında
bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası
uygulanmaz.
SÖZLEŞMENİN
FESHİNDE USUL
Madde
19 - İşveren fesih
bildirimini
yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir
şekilde
belirtmek zorundadır.
Hakkındaki
iddialara karşı savunmasını almadan bir
işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o
işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle
feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi
şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.
FESİH
BİLDİRİMİNE İTİRAZ VE USULÜ
Madde
20 - İş
sözleşmesi
feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep
gösterilmediği
veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı
iddiası
ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay
içinde
iş mahkemesinde dava açabilir. (İptal ibare: Anayasa Mah.nin
19/10/2005 tarihli ve E. 2003/66, K. 2005/72 sayılı Kararı ile.) * ...
taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel
hakeme
götürülür.
Feshin
geçerli bir sebebe dayandığını ispat
yükümlülüğü işverene
aittir. İşçi,
feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını
ispatla yükümlüdür.
Dava seri muhakeme
usulüne göre iki ay
içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın
temyizi
halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(İptal fıkra :
Anayasa Mah.nin 19/10/2005 tarihli ve E.
2003/66, K. 2005/72 sayılı Kararı ile.)
GEÇERSİZ
SEBEPLE YAPILAN FESHİN
SONUÇLARI
Madde
21 - İşverence
geçerli
sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin
geçerli
olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek
feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren,
işçiyi
bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi
başvurusu
üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise,
işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz
aylık
ücreti tutarında tazminat ödemekle
yükümlü
olur.
Mahkeme veya
özel hakem feshin
geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe
başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın
kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı
süre için işçiye en çok
dört aya kadar
doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi
işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen
bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı,
yukarıdaki
fıkra hükümlerine göre yapılacak
ödemeden mahsup
edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi
verilmemiş
veya bildirim süresine ait ücret peşin
ödenmemişse, bu
sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi
kesinleşen mahkeme veya özel hakem
kararının tebliğinden itibaren on işgünü
içinde işe
başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır.
İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz
ise,
işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve
işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin
birinci, ikinci ve
üçüncü fıkra
hükümleri sözleşmeler
ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde
sözleşme
hükümleri geçersizdir.
ÇALIŞMA
KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİK VE İŞ
SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
Madde
22 - İşveren, iş
sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki
personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri
uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir
değişikliği
ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle
yapabilir.
Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı
işgünü içinde yazılı olarak kabul
edilmeyen
değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik
önerisini bu süre içinde kabul etmezse,
işveren
değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih
için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı
olarak
açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş
sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila
21 inci
madde hükümlerine göre dava
açabilir.
Taraflar
aralarında anlaşarak çalışma
koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında
değişiklik geçmişe etkili olarak
yürürlüğe
konulamaz.
YENİ
İŞVERENİN SORUMLULUĞU
Madde
23 - Süresi
belirli olan
veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin
işine
girmiş olan işçi, sözleşme süresinin
bitmesinden
önce yahut bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp
başka
bir işverenin işine girerse sözleşmenin bu suretle feshinden
ötürü, işçinin sorumluluğu
yanında, ayrıca yeni
işveren de aşağıdaki hallerde birlikte sorumludur:
a)
İşçinin bu davranışına, yeni işe girdiği
işveren sebep olmuşsa.
b) Yeni işveren,
işçinin bu davranışını bilerek
onu işe almışsa.
c) Yeni işveren
işçinin bu davranışını
öğrendikten sonra dahi onu çalıştırmaya devam
ederse.
İŞÇİNİN
HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI
Madde
24 - Süresi
belirli olsun
veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş
sözleşmesini
sürenin bitiminden önce veya bildirim
süresini
beklemeksizin feshedebilir:
I.
Sağlık sebepleri:
a) İş
sözleşmesinin konusu olan işin yapılması
işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya
yaşayışı için tehlikeli olursa.
b)
İşçinin sürekli olarak yakından ve
doğrudan buluşup görüştüğü işveren
yahut başka bir
işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan
bir
hastalığa tutulursa.
II.
Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan
haller ve benzerleri:
a) İşveren iş
sözleşmesi yapıldığı sırada bu
sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar
veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan
bilgiler
vermek veya sözler söylemek suretiyle
işçiyi
yanıltırsa.
b) İşveren
işçinin veya ailesi üyelerinden
birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler
söyler,
davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren
işçiye veya ailesi üyelerinden
birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut
işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı
davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler,
yahut
işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi
gerektiren
bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve
haysiyet
kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
d)
İşçinin diğer bir işçi veya
üçüncü kişiler tarafından
işyerinde cinsel tacize
uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli
önlemler alınmazsa.
e) İşveren
tarafından işçinin ücreti kanun
hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun
olarak hesap
edilmez veya ödenmezse,
f)
Ücretin parça başına veya iş tutarı
üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren
tarafından
işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği
hallerde,
aradaki ücret farkı zaman esasına göre
ödenerek
işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut
çalışma şartları uygulanmazsa.
III.
Zorlayıcı sebepler:
İşçinin
çalıştığı işyerinde bir haftadan
fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler
ortaya çıkarsa.
İŞVERENİN
HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI
Madde
25 - Süresi
belirli olsun
veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini
sürenin bitiminden önce veya bildirim
süresini
beklemeksizin feshedebilir:
I-
Sağlık sebepleri:
a)
İşçinin kendi kastından veya derli toplu
olmayan yaşayışından yahut içkiye
düşkünlüğünden doğacak bir
hastalığa veya sakatlığa
uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına
üç iş günü veya bir ayda beş iş
gününden fazla sürmesi.
b)
İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi
edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında
sakınca
bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.
(a) alt bendinde
sayılan sebepler dışında
işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde
işveren
için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı;
belirtilen
hallerin işçinin işyerindeki çalışma
süresine
göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta
aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74
üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar.
Ancak
işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle
işine
gidemediği süreler için ücret işlemez.
II-
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan
haller ve benzerleri:
a) İş
sözleşmesi yapıldığı sırada bu
sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli
vasıflar
veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde
bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun
olmayan
bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin
işvereni
yanıltması.
b)
İşçinin, işveren yahut bunların aile
üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak
sözler
sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref
ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c)
İşçinin işverenin başka bir işçisine
cinsel tacizde bulunması.
d)
İşçinin işverene yahut onun ailesi
üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine
sataşması
veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
e)
İşçinin, işverenin güvenini
kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek
sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda
bulunması.
f)
İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla
hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç
işlemesi.
g)
İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı
bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya
bir ay
içinde iki defa herhangi bir tatil
gününden sonraki iş
günü, yahut bir ayda üç
işgünü işine
devam etmemesi.
h)
İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu
görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar
etmesi.
ı)
İşçinin kendi isteği veya savsaması
yüzünden işin güvenliğini tehlikeye
düşürmesi,
işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan
makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz
günlük
ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve
kayba
uğratması.
III-
Zorlayıcı sebepler:
İşçiyi
işyerinde bir haftadan fazla süre
ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya
çıkması.
IV-
İşçinin gözaltına alınması
veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim
süresini aşması.
İşçi
feshin yukarıdaki bentlerde
öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası
ile 18, 20 ve
21 inci madde hükümleri
çerçevesinde yargı
yoluna başvurabilir.
DERHAL
FESİH HAKKINI KULLANMA SÜRESİ
Madde
26 - 24 ve 25 inci
maddelerde
gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere
dayanarak
işçi veya işveren için tanınmış olan
sözleşmeyi
fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda
bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak
altı iş
günü geçtikten ve her halde fiilin
gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak
işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir
yıllık
süre uygulanmaz.
Bu haller
sebebiyle işçi yahut işverenden iş
sözleşmesini yukarıdaki fıkrada
öngörülen süre
içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları
saklıdır.
YENİ
İŞ ARAMA İZNİ
Madde
27 - Bildirim
süreleri
içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması
için
gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve
ücret
kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi
günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş
arama izin
saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini
toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı
günden
evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek
zorundadır.
İşveren yeni iş
arama iznini vermez veya eksik
kullandırırsa o süreye ilişkin ücret
işçiye
ödenir.
İşveren, iş arama
izni esnasında işçiyi
çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir
çalışma
karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten,
çalıştırdığı
sürenin ücretini yüzde yüz zamlı
öder.
ÇALIŞMA
BELGESİ
Madde
28 - İşten ayrılan
işçiye, işveren tarafından işinin çeşidinin ne
olduğunu
ve süresini gösteren bir belge verilir.
Belgenin vaktinde
verilmemesinden veya belgede doğru
olmayan bilgiler bulunmasından zarar gören işçi
veyahut
işçiyi işine alan yeni işveren eski işverenden tazminat
isteyebilir.
Bu belgeler her
türlü resim ve harçtan
muaftır.
TOPLU
İŞÇİ ÇIKARMA
Madde
29 - İşveren;
ekonomik,
teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri
sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en
az otuz
gün önceden bir yazı ile, işyeri sendika
temsilcilerine,
ilgili bölge müdürlüğüne
ve Türkiye İş
Kurumuna bildirir.
İşyerinde
çalışan işçi sayısı:
a) 20 ile 100
işçi arasında ise, en az 10
işçinin,
b) 101 ile 300
işçi arasında ise, en az
yüzde on oranında işçinin,
c) 301 ve daha
fazla ise, en az 30 işçinin,
İşine 17 nci madde
uyarınca ve bir aylık süre
içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi
toplu
işçi çıkarma sayılır.
Birinci fıkra
uyarınca yapılacak bildirimde işçi
çıkarmanın sebepleri, bundan etkilenecek işçi
sayısı ve
grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde
gerçekleşeceğine ilişkin bilgilerin bulunması zorunludur.
Bildirimden sonra
işyeri sendika temsilcileri ile
işveren arasında yapılacak görüşmelerde, toplu
işçi
çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak
işçi
sayısının azaltılması yahut çıkarmanın işçiler
açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi konuları
ele
alınır. Görüşmelerin sonunda, toplantının yapıldığını
gösteren bir belge düzenlenir.
Fesih
bildirimleri, işverenin toplu işçi
çıkarma isteğini bölge
müdürlüğüne
bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğurur.
İşyerinin
bütünüyle kapatılarak kesin ve
devamlı suretle faaliyete son verilmesi halinde, işveren sadece durumu
en az otuz gün önceden ilgili bölge
müdürlüğüne ve Türkiye İş
Kurumuna bildirmek
ve işyerinde ilan etmekle
yükümlüdür. İşveren toplu
işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay
içinde aynı nitelikteki iş için yeniden
işçi almak
istediği takdirde nitelikleri uygun olanları tercihen işe
çağırır.
Mevsim ve kampanya
işlerinde çalışan
işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten
çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa,
toplu
işçi çıkarmaya ilişkin hükümler
uygulanmaz.
İşveren toplu
işçi çıkarılmasına ilişkin
hükümleri 18, 19, 20 ve 21 inci madde
hükümlerinin
uygulanmasını engellemek amacıyla kullanamaz; aksi halde
işçi bu
maddelere göre dava açabilir.
ÖZÜRLÜ,
ESKİ
HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURU
ÇALIŞTIRMA
ZORUNLULUĞU
Madde
30 - ( Değişik madde:
15/05/2008-5763 S.K/2.md.)
İşverenler, elli
veya daha fazla işçi
çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde
yüzde
üç özürlü, kamu
işyerlerinde ise yüzde
dört özürlü ve yüzde iki
eski
hükümlü işçiyi meslek, beden ve
ruhi durumlarına
uygun işlerde çalıştırmakla
yükümlüdürler.
Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan
işverenin
bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü
olduğu
işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre
hesaplanır.
Bu kapsamda
çalıştırılacak işçi sayısının
tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine
göre çalıştırılan işçiler esas alınır.
Kısmi
süreli iş sözleşmesine göre
çalışanlar,
çalışma süreleri dikkate alınarak tam
süreli
çalışmaya
dönüştürülür. Oranın
hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha
fazla olanlar tama
dönüştürülür. İşyerinin
işçisi iken sakatlananlara öncelik tanınır.
İşverenler
çalıştırmakla yükümlü
oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile
sağlarlar. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin
nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların
işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları
özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri,
mesleki
yönden işverence nasıl işe alınacakları, Çalışma ve
Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak
yönetmelikle
düzenlenir.
Yer altı ve su
altı işlerinde özürlü
işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki
hükümler
uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı
ve su
altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.
Bir işyerinden
malulen ayrılmak zorunda kalıp da
sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde
tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski
işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk
işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak
zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş
sözleşmesi
yapma
yükümlülüğünü
yerine getirmezse,
işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık
ücret
tutarında tazminat öder.
Özel
sektör işverenlerince bu madde
kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Sosyal
Sigortalar Kanununa tabi özürlü sigortalılar
ile
1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesinde
belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan
özürlü sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci
ve 73
üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle
belirlenen
prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan
sigorta
primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası
özürlü çalıştıran,
yükümlü
olmadıkları halde özürlü
çalıştıran işverenlerin
bu şekilde çalıştırdıkları her bir
özürlü
için prime esas kazanç alt sınırı
üzerinden
hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde
ellisi
Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece
karşılanabilmesi için işverenlerin
çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve
hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal
Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait
sigorta
primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece
karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması
şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi
gereken
primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal
Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden
kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir. Hazinece
karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında
gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. (Ek cümle:
31/07/2008-5797 S.K./10.mad) Bu fıkrada düzenlenen teşvik,
kamu
idareleri hariç 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılara
ilişkin matrah ve oranlar üzerinden olmak üzere, 506
sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların
statülerine tabi personeli için de uygulanır. Bu
fıkranın
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.
Bu maddeye
aykırılık hallerinde 101 inci madde uyarınca
tahsil edilecek cezalar, özürlülerin ve eski
hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki
rehabilitasyonu,
kendi işini kurmaları, özürlünün iş
bulmasını
sağlayacak destek teknolojileri ve bu gibi projelerde kullanılır.
(İptal tümce: Anayasa Mah.nin 04.02.2010 tarihli ve E.
2008/57, K.
2010/26 sayılı Kararı ile.) Komisyonun çalışma usul ve
esasları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Eski
hükümlü çalıştırılmasında,
kanunlardaki kamu güvenliği ile ilgili hizmetlere ilişkin
özel hükümler saklıdır.
ASKERLİK
VE KANUNDAN DOĞAN ÇALIŞMA
Madde
31 - Muvazzaf
askerlik
ödevi dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına
alınan veyahut herhangi bir kanundan doğan çalışma
ödevi
yüzünden işinden ayrılan işçinin iş
sözleşmesi
işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence
feshedilmiş sayılır.
İşçinin
bu haktan faydalanabilmesi için o
işte en az bir yıl çalışmış olması şarttır. Bir yıldan
çok çalışmaya karşılık her fazla yıl
için, ayrıca
iki gün eklenir. Şu kadar ki bu sürenin tamamı doksan
günü geçemez.
İş
sözleşmesinin feshedilmiş sayılabilmesi
için beklenilmesi gereken süre içinde
işçinin
ücreti işlemez. Ancak özel kanunların bu husustaki
hükümleri saklıdır. Bu süre
içinde iş
sözleşmesinin Kanundan doğan başka bir sebebe dayanılarak
işveren
veya işçi tarafından feshedildiği öteki tarafa
bildirilmiş
olsa bile, fesih için Kanunun gösterdiği
süre bu
sürenin bitiminden sonra işlemeye başlar. Ancak iş
sözleşmesi
belirli süreli olarak yapılmış ve sözleşme yukarıda
yazılı
süre içinde kendiliğinden sona eriyorsa bu madde
hükümleri uygulanmaz.
Herhangi bir
askeri ve kanuni ödev dolayısıyla
işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden
başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde
işveren
bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa
boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla
işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş
sözleşmesi yapma
yükümlülüğünü
yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye
üç aylık ücret tutarında tazminat
öder.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM :
ÜCRET
ÜCRET
VE ÜCRETİN ÖDENMESİ
Madde
32 - Genel anlamda
ücret
bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya
üçüncü kişiler tarafından
sağlanan ve para ile
ödenen tutardır.
(Değişik fıkra:
17/04/2008-5754 S.K./85.mad.)
Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkak
kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel
olarak
açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret,
prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para
olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki
rayice
göre Türk parası ile ödeme yapılabilir.
Çalıştırılan işçilerin ücret, prim,
ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak
açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi
hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti
türü, işletme
büyüklüğü, çalıştırdığı
işçi sayısı,
işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak
işverenleri veya üçüncü kişileri
zorunlu tutmaya,
banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki
her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni
kesintiler
düşüldükten sonra kalan net miktar
üzerinden olup
olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu
Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir.
Çalıştırdığı
işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her
çeşit istihkakını özel olarak açılan
banka hesapları
vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya
üçüncü kişiler,
işçilerinin ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını
özel olarak açılan banka hesapları dışında
ödeyemezler.
(Ek fıkra:
17/04/2008-5754 S.K./85.mad.) İşçinin
ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına
yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl
ve
esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Emre muharrer
senetle (bono ile), kuponla veya yurtta
geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya
diğer
herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz.
Ücret en
geç ayda bir ödenir. İş
sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile
ödeme
süresi bir haftaya kadar indirilebilir.
İş
sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin
ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile
ölçülmesi mümkün
menfaatlerinin tam olarak
ödenmesi zorunludur.
Meyhane ve benzeri
eğlence yerleri ve perakende mal
satan dükkan ve mağazalarda, buralarda çalışanlar
hariç, ücret ödemesi yapılamaz.
Ücret
alacaklarında zamanaşımı süresi beş
yıldır.
İŞVERENİN
ÖDEME ACZİNE DÜŞMESİ
Madde
33 - ( Mülga
madde:
15/05/2008-5763 S.K/37. md.)
ÜCRETİN
GÜNÜNDE ÖDENMEMESİ
Madde
34 - Ücreti
ödeme
gününden itibaren yirmi gün
içinde mücbir
bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme
borcunu
yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel
kararlarına
dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak
toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez.
Gününde ödenmeyen ücretler
için mevduata
uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu
işçilerin bu nedenle iş akitleri
çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni
işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.
ÜCRETİN
SAKLI KISMI
Madde
35 - İşçilerin
aylık
ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez
veya
başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak
zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından
takdir
edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının
hakları saklıdır.
KAMU
MAKAMLARININ VE ASIL İŞVERENLERİN
HAKEDİŞLERİNDEN ÜCRET KESME
YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Madde
36 - Genel ve katma
bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu
iktisadi
teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel
kanunla
verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl
işverenler müteahhide verdikleri her türlü
bina,
köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım
işlerinde
çalışan işçilerden müteahhit veya
taşeronlarca
ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının
kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen
işçinin
başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa
müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara
göre bu
ücretleri bunların hakedişlerinden öderler.
Bunun
için hakediş ödeneceği ilgili idare
tarafından işyerinde şantiye şefliği işyeri ilan tahtası veya
işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin
görebileceği yerlere yazılı ilan asılmak suretiyle duyurulur.
Ücret alacağı olan işçilerin her hakediş
dönemi
için olan ücret alacaklarının
üç aylık
tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir
sorumluluk düşmez.
Anılan
müteahhitlerin bu işverenlerdeki her
çeşit teminat ve hakedişleri üzerinde yapılacak her
türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz ve
icra
takibi bu işte çalışan işçilerin ücret
alacaklarını
karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde
hüküm ifade eder.
Bir işverenin
üçüncü kişiye karşı
olan borçlarından dolayı işyerinde bulunan tesisat, malzeme,
ham, yarı işlenmiş ve tam işlenmiş mallar ve başka kıymetler
üzerinde yapılacak haciz ve icra takibi, bu işyerinde
çalışan işçilerin icra kararının alındığı
tarihten
önceki üç aylık dönem
içindeki ücret
alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım
üzerinde hüküm ifade eder.
Bu maddede kamu
tüzel kişilerine ve bazı
teşekküllere verilen yetkileri 2 nci maddenin altıncı fıkrası
gereğince sorumluluk taşıyan bütün işverenler de
kullanmaya
yetkilidir.
ÜCRET
HESAP PUSULASI
Madde
37 - İşveren
işyerinde veya
bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret
hesabını
gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan
bir
pusula vermek zorundadır.
Bu pusulada
ödemenin günü ve ilişkin
olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili,
bayram ve
genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her
çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans
mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı
ayrı
gösterilmesi gerekir.
Bu işlemler damga
vergisi ve her çeşit resim ve
harçtan muaftır.
ÜCRET
KESME CEZASI
Madde
38 - İşveren toplu
sözleşme
veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler
dışında
işçiye ücret kesme cezası veremez.
İşçi
ücretlerinden ceza olarak yapılacak
kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi
gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak
kesintiler
bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut
yapılan iş
miktarına göre verilen ücretlerde işçinin
iki
günlük kazancından fazla olamaz.
Bu paralar
işçilerin eğitimi ve sosyal
hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça
belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme
yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay
içinde yatırılır. Her işveren işyerinde bu paraların ayrı
bir
hesabını tutmaya mecburdur. Birikmiş bulunan ceza paralarının nerelere
ve ne kadar verileceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanının
başkanlık edeceği ve işçi temsilcilerinin de katılacağı bir
kurul tarafından karara bağlanır. Bu kurulun kimlerden
teşekkül
edeceği, nasıl ve hangi esaslara göre çalışacağı
çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir.
ASGARİ
ÜCRET
Madde
39 - İş
sözleşmesi ile
çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her
türlü işçinin ekonomik ve sosyal
durumlarının
düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal
Güvenlik
Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile
ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir
belirlenir.
Asgari
Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığının tespit edeceği üyelerden
birinin
başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Çalışma Genel Müdürü veya
yardımcısı, İş Sağlığı
ve Güvenliği Genel Müdürü veya
yardımcısı, Devlet
İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi
Başkanı
veya yardımcısı, Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, Devlet
Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığından konu ile ilgili dairenin başkanı
veya
yetki vereceği bir görevli ile bünyesinde en
çok
işçiyi bulunduran en üst işçi
kuruluşundan değişik
işkolları için seçecekleri beş,
bünyesinde en
çok işvereni bulunduran işveren kuruluşundan değişik
işkolları
için seçeceği beş temsilciden kurulur. Asgari
Ücret
Tespit Komisyonu en az on üyesinin katılmasıyla toplanır.
Kurul,
üye oylarının çoğunluğu ile karar verir. Oyların
eşitliği
halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.
Komisyon kararları
kesindir. Kararlar Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girer.
Komisyonun
toplanma ve çalışma şekli, asgari
ücretlerin tespiti sırasında uygulanacak esaslar ile başkan,
üye ve raportörlere verilecek huzur hakları Maliye
Bakanlığı
ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının birlikte
hazırlayacakları yönetmelikte belirtilir.
Asgari
Ücret Tespit Komisyonunun sekretarya
hizmetleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından
yerine getirilir.
YARIM
ÜCRET
Madde
40 - 24 ve 25 inci
maddelerin
(III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler
dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan
işçiye bu bekleme süresi içinde bir
haftaya kadar
her gün için yarım ücret ödenir.
FAZLA
ÇALIŞMA ÜCRETİ
Madde
41 - Ülkenin
genel
yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi
nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla
çalışma,
Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık
kırkbeş
saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde
hükmüne göre denkleştirme esasının
uygulandığı hallerde,
işçinin haftalık ortalama çalışma
süresi, normal
haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda
toplam
kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla
çalışma
sayılmaz.
Her bir saat fazla
çalışma için verilecek
ücret normal çalışma ücretinin saat başına
düşen
miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle
ödenir.
Haftalık
çalışma süresinin
sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda
yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık
çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar
yapılan
çalışmalar fazla sürelerle
çalışmalardır. Fazla
sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla
çalışma
için verilecek ücret normal çalışma
ücretinin
saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş
yükseltilmesiyle ödenir.
Fazla
çalışma veya fazla sürelerle
çalışma yapan işçi isterse, bu
çalışmalar
karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her
saat
karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle
çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı
serbest
zaman olarak kullanabilir.
İşçi
hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında,
çalışma süreleri içinde ve
ücretinde bir
kesinti olmadan kullanır.
63
üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık
nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69
uncu
maddede belirtilen gece çalışmasında fazla
çalışma
yapılamaz.
Fazla saatlerle
çalışmak için
işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla
çalışma süresinin toplamı bir yılda
ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.
Fazla
çalışma ve fazla sürelerle
çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak
yönetmelikte gösterilir.
ZORUNLU
NEDENLERLE FAZLA ÇALIŞMA
Madde
42 - Gerek bir arıza
sırasında,
gerek bir arızanın mümkün görülmesi
halinde yahut
makineler veya araç ve gereç için
hemen yapılması
gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya
çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını
sağlayacak
dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına
fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla
çalışma
yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi
zorunludur.
Şu kadar ki,
zorunlu sebeplerle yapılan fazla
çalışmalar için 41 inci maddenin birinci, ikinci
ve
üçüncü fıkraları
hükümleri uygulanır.
OLAĞANÜSTÜ
HALLERDE FAZLA
ÇALIŞMA
Madde
43 - Seferberlik
sırasında ve bu
süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının gereklerini
karşılayan
işyerlerinde fazla çalışmaya lüzum
görülürse
işlerin çeşidine ve ihtiyacın derecesine göre
Bakanlar
Kurulu günlük çalışma süresini,
işçinin en
çok çalışma gücüne
çıkarabilir.
Bu suretle fazla
çalıştırılan işçiler
için verilecek ücret hakkında 41 inci maddenin
birinci,
ikinci ve üçüncü fıkraları
hükümleri
uygulanır.
ULUSAL
BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİNDE
ÇALIŞMA
Madde
44 - Ulusal bayram ve
genel
tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp
çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş
sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde
hüküm bulunmaması halinde söz konusu
günlerde
çalışılması için işçinin onayı
gereklidir.
Bu
günlere ait ücretler 47 nci maddeye
göre ödenir.
SAKLI
HAKLAR
Madde
45 - Toplu iş
sözleşmesi
veya iş sözleşmelerine hafta tatili, ulusal bayram ve genel
tatillerde işçilere tanınan haklara, ücretli
izinlere ve
yüzde usulü ile çalışan
işçilerin bu Kanunla
tanınan haklarına aykırı hükümler konulamaz.
Bu hususlarda
işçilere daha elverişli hak ve
menfaatler sağlayan kanun, toplu iş sözleşmesi, iş
sözleşmesi
veya gelenekten doğan kazanılmış haklar saklıdır.
HAFTA
TATİLİ ÜCRETİ
Madde
46 - Bu Kanun
kapsamına giren
işyerlerinde, işçilere tatil gününden
önce 63
üncü maddeye göre belirlenen iş
günlerinde
çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük
bir zaman
dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat
dinlenme
(hafta tatili) verilir.
Çalışılmayan
hafta tatili günü
için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o
günün ücreti tam olarak ödenir.
Şu kadar ki;
a)
Çalışmadığı halde kanunen çalışma
süresinden sayılan zamanlar ile günlük
ücret
ödenen veya ödenmeyen kanundan veya
sözleşmeden doğan
tatil günleri,
b) Evlenmelerde
üç güne kadar, ana
veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların
ölümünde üç
güne kadar verilmesi
gereken izin süreleri,
c) Bir haftalık
süre içinde kalmak
üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim
raporuyla
verilen hastalık ve dinlenme izinleri,
Çalışılmış
günler gibi hesaba katılır.
Zorlayıcı ve
ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki
çalışmanın haftanın bir veya birkaç
gününde
işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın
çalışılmayan
günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak
için
çalışılmış sayılır.
Bir işyerinde işin
bir haftadan fazla bir süre ile
tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya
çıktığı
zaman, 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde
gösterilen zorlayıcı sebeplerden
ötürü
çalışılmayan günler için
işçilere ödenen
yarım ücret hafta tatili günü
için de ödenir.
Yüzde
usulünün uygulandığı işyerlerinde
hafta tatili ücreti işverence işçiye
ödenir.
GENEL
TATİL ÜCRETİ
Madde
47 - Bu Kanun
kapsamına giren
işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal
bayram
ve genel tatil günü olarak kabul edilen
günlerde
çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o
günün
ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa
ayrıca
çalışılan her gün için bir
günlük
ücreti ödenir.
Yüzde
usulünün uygulandığı işyerlerinde
işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri
işverence
işçiye ödenir.
GEÇİCİ
İŞ GÖREMEZLİK
Madde
48 -
İşçilere
geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi
gerektiği
zamanlarda geçici iş göremezlik süresine
rastlayan
ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan
kurum
veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik
ölçüsü üzerinden
ödenir.
Hastalık nedeni
ile çalışılmayan günlerde
Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici
iş
göremezlik ödeneği aylık ücretli
işçilerin
ücretlerinden mahsup edilir.
ÜCRET
ŞEKİLLERİNE GÖRE TATİL
ÜCRETİ
Madde
49 -
İşçinin tatil
günü ücreti çalıştığı
günlere göre bir
güne düşen ücretidir.
Parça
başına, akort, götürü veya
yüzde usulü ile çalışan
işçilerin tatil
günü ücreti, ödeme
döneminde kazandığı
ücretin aynı süre içinde
çalıştığı günlere
bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Saat
ücreti ile çalışan işçilerin
tatil günü ücreti saat ücretinin
yedibuçuk
katıdır.
Hasta, izinli veya
sair sebeplerle mazeretli olduğu
hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli
işçilere 46, 47 ve 48 inci maddenin birinci fıkrası
hükümleri uygulanmaz. Ancak bunlardan ulusal bayram
ve genel
tatil günlerinde çalışanlara ayrıca
çalıştığı her
gün için bir günlük
ücreti ödenir.
TATİL
ÜCRETİNE GİRMEYEN KISIMLAR
Madde
50 - Fazla
çalışma
karşılığı olarak alınan ücretler, primler, işyerinin temelli
işçisi olarak normal çalışma saatleri dışında
hazırlama,
tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin
bu işler
için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal
bayram,
hafta tatili ve genel tatil günleri için verilen
ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.
YÜZDELERİN
ÖDENMESİ
Madde
51 - Otel, lokanta,
eğlence
yerleri ve benzeri yerler ile içki verilen ve hemen orada
yenilip içilmesi için çeşitli yiyecek
satan
yerlerden "yüzde" usulünün uygulandığı
müesseselerde işveren tarafından servis karşılığı veya başka
isimlerle müşterilerin hesap pusulalarına "yüzde"
eklenerek
veya ayrı şekillerde alınan paralarla kendi isteği ile müşteri
tarafından işverene bırakılan yahut da onun kontrolü altında
bir
araya toplanan paraları işveren işyerinde çalışan
tüm
işçilere eksiksiz olarak ödemek zorundadır.
İşveren veya
işveren vekili yukarıdaki fıkrada
sözü edilen paraların kendisi tarafından alındığında
eksiksiz
olarak işçilere dağıtıldığını belgelemekle
yükümlüdür.
Yüzdelerden
toplanan paraların o işyerinde
çalışan işçiler arasında yapılan işlerin
niteliğine
göre, hangi esaslar ve oranlar
çerçevesinde
dağıtılacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca
hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir.
YÜZDELERİN
BELGELENMESİ
Madde
52 - Yüzde
usulünün uygulandığı işyerlerinde işveren, her hesap
pusulasının genel toplamını gösteren bir belgeyi
işçilerin
kendi aralarından seçecekleri bir temsilciye vermekle
yükümlüdür. Bu belgelerin şekli ve
uygulama
usulleri iş sözleşmelerinde veya toplu iş
sözleşmelerinde
gösterilir.
YILLIK
ÜCRETLİ İZİN HAKKI VE İZİN
SÜRELERİ
Madde
53 - İşyerinde işe
başladığı
günden itibaren, deneme süresi de içinde
olmak
üzere, en az bir yıl çalışmış olan
işçilere yıllık
ücretli izin verilir.
Yıllık
ücretli izin hakkından vazgeçilemez.
Niteliklerinden
ötürü bir yıldan az
süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara
bu
Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin
hükümleri
uygulanmaz.
İşçilere
verilecek yıllık ücretli izin
süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş
yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara
ondört günden,
b) Beş yıldan
fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi
günden,
c) Onbeş yıl
(dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı
günden,
Az olamaz.
Ancak onsekiz ve
daha küçük yaştaki
işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere
verilecek
yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az
olamaz.
Yıllık izin
süreleri iş sözleşmeleri ve toplu
iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
YILLIK
ÜCRETLİ İZNE HAK KAZANMA VE İZNİ
KULLANMA DÖNEMİ
Madde
54 - Yıllık
ücretli izine
hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında
işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli
işyerlerinde
çalıştıkları süreler birleştirilerek göz
önüne alınır. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun
kapsamına
giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı
işverenin
işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş
bulundukları süreler de hesaba katılır.
Bir yıllık
süre içinde 55 inci maddede
sayılan haller dışındaki sebeplerle işçinin devamının
kesilmesi
halinde bu boşlukları karşılayacak kadar hizmet süresi eklenir
ve
bu suretle işçinin izin hakkını elde etmesi için
gereken
bir yıllık hizmet süresinin bitiş tarihi gelecek hizmet yılına
aktarılır.
İşçinin
gelecek izin hakları için
geçmesi gereken bir yıllık hizmet süresi, bir
önceki
izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına
doğru ve yukarıdaki fıkra ve 55 inci madde hükümleri
gereğince hesaplanır.
İşçi
yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde
hükümlerine göre hesaplanacak her hizmet
yılına
karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır.
Aynı bakanlığa
bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı
tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler
ve kamu
iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya
özel
kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya
bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler,
işçinin
yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında göz
önünde bulundurulur.
YILLIK
İZİN BAKIMINDAN ÇALIŞILMIŞ GİBİ
SAYILAN HALLER
Madde
55 - Aşağıdaki
süreler
yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış
gibi
sayılır:
a)
İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu
hastalıktan ötürü işine gidemediği
günler (Ancak,
25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde
öngörülen süreden fazlası
sayılmaz.).
b) Kadın
işçilerin 74 üncü madde
gereğince doğumdan önce ve sonra
çalıştırılmadıkları
günler.
c)
İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında
manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi
sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda
90
günden fazlası sayılmaz.).
d)
Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı
sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan
çok
tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan
geçirdiği zamanın onbeş günü
(işçinin yeniden
işe başlaması şartıyla).
e) 66 ncı maddede
sözü geçen zamanlar.
f) Hafta tatili,
ulusal bayram, genel tatil
günleri.
g) 3153 sayılı
Kanuna dayanılarak çıkarılan
tüzüğe göre röntgen
muayenehanelerinde
çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım
günlük izinler.
h)
İşçilerin arabuluculuk toplantılarına
katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda
işçi
temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı
ile
ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve
toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası
kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya
sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam
edemedikleri günler.
ı)
İşçilerin evlenmelerinde üç
güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya
çocuklarının ölümünde
üç güne
kadar verilecek izinler.
j) İşveren
tarafından verilen diğer izinler ile 65 inci
maddedeki kısa çalışma süreleri.
k) Bu Kanunun
uygulanması sonucu olarak işçiye
verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süresi.
YILLIK
ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI
Madde
56 - Yıllık
ücretli izin
işveren tarafından bölünemez.
Bu iznin 53
üncü maddede gösterilen
süreler içinde işveren tarafından sürekli
bir şekilde
verilmesi zorunludur.
Ancak, 53
üncü maddede
öngörülen izin süreleri, tarafların
anlaşması ile
bir bölümü on günden aşağı olmamak
üzere en
çok üçe bölünebilir.
İşveren tarafından
yıl içinde verilmiş bulunan
diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve
hastalık
izinleri yıllık izne mahsup edilemez.
Yıllık
ücretli izin günlerinin hesabında izin
süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil
günleri izin süresinden sayılmaz.
Yıllık
ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu
yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde
bulunmaları ve
bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve
dönüşlerinde
yolda geçecek süreleri karşılamak üzere
işveren toplam
dört güne kadar ücretsiz izin vermek
zorundadır.
İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık
ücretli
izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.
YILLIK
İZİN ÜCRETİ
Madde
57 - İşveren, yıllık
ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin
dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin
izine
başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans
olarak
vermek zorundadır.
Bu
ücretin hesabında 50 nci madde hükmü
uygulanır.
Günlük,
haftalık veya aylık olarak belirli
bir ücrete dayanmayıp da akort, komisyon ücreti, kara
katılma
ve yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan
süre ve
tutar üzerinden ücret alan işçinin izin
süresi
için verilecek ücret, son bir yıllık süre
içinde kazandığı ücretin fiili olarak
çalıştığı
günlere bölünmesi suretiyle bulunacak
ortalama
üzerinden hesaplanır.
Ancak, son bir yıl
içinde işçi
ücretine zam yapıldığı takdirde, izin ücreti
işçinin
izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında
alınan ücretin aynı süre içinde
çalışılan
günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Yüzde
usulünün uygulandığı yerlerde bu
ücret, yüzdelerden toplanan para dışında işveren
tarafından
ödenir.
Yıllık
ücretli izin süresine rastlayan hafta
tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca
ödenir.
İZİNDE
ÇALIŞMA YASAĞI
Madde
58 - Yıllık
ücretli iznini
kullanmakta olan işçinin izin süresi
içinde
ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu
izin
süresi içinde kendisine ödenen
ücret işveren
tarafından geri alınabilir.
SÖZLEŞMENİN
SONA ERMESİNDE İZİN
ÜCRETİ
Madde
59 - İş
sözleşmesinin,
herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp
da
kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti,
sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti
üzerinden
kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete
ilişkin
zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren
başlar.
İşveren tarafından
iş sözleşmesinin feshedilmesi
halinde 17 nci maddede belirtilen bildirim süresiyle, 27 nci
madde
gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri
yıllık
ücretli izin süreleri ile iç
içe giremez.
İZİNLERE
İLİŞKİN DÜZENLEMELER
Madde
60 - Yıllık
ücretli
izinlerin, yürütülen işlerin niteliğine
göre yıl
boyunca hangi dönemlerde kullanılacağı, izinlerin ne suretle
ve
kimler tarafından verileceği veya sıraya bağlı tutulacağı, yıllık
izninin faydalı olması için işveren tarafından alınması
gereken
tedbirler ve izinlerin kullanılması konusuna ilişkin usuller ve
işverence tutulması zorunlu kayıtların şekli Çalışma ve
Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir
yönetmelikle
gösterilir.
SİGORTA
PRİMLERİ
Madde
61 - Sigortalılara
yıllık
ücretli izin süresi için ödenecek
ücretler
üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları primleri
hariç, diğer sigorta primlerinin, 506 sayılı Sosyal
Sigortalar
Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi
ve
işverenler yönünden ödenmesine devam olunur.
ÜCRETTEN
İNDİRİM YAPILAMAYACAK HALLER
Madde
62 - Her
türlü işte
uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak
daha
aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir
yükümlülüğün yerine
getirilmesi nedeniyle ya
da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin
uygulanması
sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne
şekilde
olursa olsun eksiltme yapılamaz.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM : İŞİN
DÜZENLENMESİ
ÇALIŞMA
SÜRESİ
Madde
63 - Genel bakımdan
çalışma süresi haftada en çok kırkbeş
saattir. Aksi
kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın
çalışılan günlerine eşit
ölçüde
bölünerek uygulanır.
Tarafların
anlaşması ile haftalık normal çalışma
süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan
günlerine,
günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde
dağıtılabilir.
Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin
haftalık
ortalama çalışma süresi, normal haftalık
çalışma
süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş
sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.
Çalışma
sürelerinin yukarıdaki esaslar
çerçevesinde uygulama şekilleri,
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir
yönetmelikle
düzenlenir.
Sağlık kuralları
bakımından günde ancak
yedibuçuk saat ve daha az çalışılması gereken
işler,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık
Bakanlığı
tarafından müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle
düzenlenir.
TELAFİ
ÇALIŞMASI
Madde
64 - Zorunlu
nedenlerle işin
durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra
işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal
çalışma sürelerinin önemli
ölçüde
altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da
işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde,
işveren
iki ay içinde çalışılmayan süreler
için
telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar
fazla
çalışma veya fazla sürelerle çalışma
sayılmaz.
Telafi
çalışmaları, günlük en
çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile
günde
üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde
telafi
çalışması yaptırılamaz.
KISA
ÇALIŞMA VE KISA ÇALIŞMA
ÖDENEĞİ
Madde
65 - (
Mülga madde:
15/05/2008-5763 S.K/37. md.; Mülga madde: 31/05/2006-5510
S.K./106.mad )
ÇALIŞMA
SÜRESİNDEN SAYILAN HALLER
Madde
66 - Aşağıdaki
süreler
işçinin günlük çalışma
sürelerinden
sayılır:
a) Madenlerde,
taşocaklarında yahut her ne şekilde
olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde
işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma
yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları
için gereken süreler.
b)
İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden
başka bir yerde çalıştırılmak üzere
gönderilmeleri
halinde yolda geçen süreler.
c)
İşçinin işinde ve her an iş görmeye
hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve
çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği
süreler.
d)
İşçinin işveren tarafından başka bir yere
gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut
işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl
işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e)
Çocuk emziren kadın işçilerin
çocuklarına süt vermeleri için
belirtilecek
süreler.
f) Demiryolları,
karayolları ve köprülerin
yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin
yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte
getirilip götürülmeleri gereken her
türlü
işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde
götürülüp getirilmeleri esnasında
geçen
süreler.
İşin niteliğinden
doğmayıp da işveren tarafından sırf
sosyal yardım amacıyla işyerine
götürülüp getirilme
esnasında araçlarda geçen süre
çalışma
süresinden sayılmaz.
GÜNLÜK
ÇALIŞMANIN BAŞLAMA VE
BİTİŞ SAATLERİ
Madde
67 - Günlük
çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme saatleri
işyerlerinde işçilere duyurulur.
İşin niteliğine
göre işin başlama ve bitiş
saatleri işçiler için farklı şekilde
düzenlenebilir.
ARA
DİNLENMESİ
Madde
68 - Günlük
çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin
gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle
işçilere;
a) Dört
saat veya daha kısa süreli işlerde
onbeş dakika,
b) Dört
saatten fazla ve yedibuçuk saate
kadar (yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde yarım
saat,
c)
Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde
bir saat,
Ara dinlenmesi
verilir.
Bu dinlenme
süreleri en az olup aralıksız verilir.
Ancak bu
süreler, iklim, mevsim, o yerdeki
gelenekler ve işin niteliği göz önünde
tutularak
sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir.
Dinlenmeler bir
işyerinde işçilere aynı veya
değişik saatlerde kullandırılabilir.
Ara dinlenmeleri
çalışma süresinden
sayılmaz.
GECE
SÜRESİ VE GECE ÇALIŞMALARI
Madde
69 - Çalışma
hayatında
"gece" en geç saat 20.00'de başlayarak en erken saat
06.00'ya
kadar geçen ve her halde en fazla onbir saat süren
dönemdir.
Bazı işlerin
niteliğine ve gereğine göre yahut
yurdun bazı bölgelerinin özellikleri bakımından,
çalışma hayatına ilişkin "gece" başlangıcının daha geriye
alınması veya yaz ve kış saatlerinin ayarlanması, yahut gün
döneminin başlama ve bitme saatlerinin belirtilmesi suretiyle
birinci fıkradaki hükmün uygulama şekillerini tespit
etmek
yahut bazı gece çalışmalarına herhangi bir oranda fazla
ücret ödenmesi usulünü koymak
veyahut gece
işletilmelerinde ekonomik bir zorunluluk bulunmayan işyerlerinde
işçilerin gece çalışmalarını yasak etmek
üzere
yönetmelikler çıkartılabilir.
İşçilerin
gece çalışmaları
yedibuçuk saati geçemez.
Gece
çalıştırılacak işçilerin sağlık
durumlarının gece çalışmasına uygun olduğu, işe başlamadan
önce alınacak sağlık raporu ile belgelenir. Gece
çalıştırılan işçiler en geç iki yılda
bir defa
işveren tarafından periyodik sağlık kontrolünden
geçirilirler. İşçilerinin sağlık kontrollerinin
masrafları işveren tarafından karşılanır.
Gece
çalışması nedeniyle sağlığının bozulduğunu
raporla belgeleyen işçiye işveren,
mümkünse
gündüz postasında durumuna uygun bir iş verir.
İşveren gece
postalarında çalıştırılacak
işçilerin listelerini ve bu işçiler
için işe
başlamadan önce alınan ve periyodik sağlık raporlarının bir
nüshasını ilgili bölge
müdürlüğüne
vermekle yükümlüdür.
Gece ve
gündüz işletilen ve nöbetleşe
işçi postaları kullanılan işlerde, bir çalışma
haftası
gece çalıştırılan işçilerin, ondan sonra gelen
ikinci
çalışma haftası gündüz
çalıştırılmaları
suretiyle postalar sıraya konur. Gece ve gündüz
postalarında
iki haftalık nöbetleşme esası da uygulanabilir.
Postası
değiştirilecek işçi kesintisiz en az
onbir saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz.
HAZIRLAMA,
TAMAMLAMA VE TEMİZLEME İŞLERİ
Madde
70 - Genel olarak
bir işyerinde
belirli çalışma saatlerinden önce veya sonra
gerekli olan
hazırlama veya tamamlama yahut temizleme işlerinde çalışan
işçiler için işin düzenlenmesi ile
ilgili
hükümlerden hangilerinin uygulanmayacağı yahut ne
gibi
değişik şartlar ve usullerle uygulanacağı Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir
yönetmelikte
gösterilir.
ÇALIŞTIRMA
YAŞI VE ÇOCUKLARI
ÇALIŞTIRMA YASAĞI
Madde
71 - Onbeş yaşını
doldurmamış
çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak,
ondört
yaşını doldurmuş ve ilköğretimi tamamlamış olan
çocuklar,
bedensel, zihinsel ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin
okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde
çalıştırılabilirler.
Çocuk
ve genç işçilerin işe
yerleştirilmelerinde ve çalıştırılabilecekleri işlerde
güvenlik, sağlık, bedensel, zihinsel ve psikolojik
gelişmeleri,
kişisel yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır. Çocuğun
gördüğü iş onun okula gitmesine, mesleki
eğitiminin
devamına engel olamaz, onun derslerini düzenli bir şekilde
izlemesine zarar veremez.
Onsekiz yaşını
doldurmamış çocuk ve genç
işçiler bakımından yasak olan işler ile onbeş yaşını
tamamlamış,
ancak onsekiz yaşını tamamlamamış genç işçilerin
çalışmasına izin verilecek işler, ondört yaşını
bitirmiş ve
ilk öğretimini tamamlamış çocukların
çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma
koşulları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
altı ay
içinde çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
Temel eğitimi
tamamlamış ve okula gitmeyen
çocukların çalışma saatleri günde yedi
ve haftada
otuzbeş saatten fazla olamaz. Ancak, onbeş yaşını tamamlamış
çocuklar için bu süre günde
sekiz ve haftada
kırk saate kadar artırılabilir.
Okula devam eden
çocukların eğitim
dönemindeki çalışma süreleri, eğitim
saatleri dışında
olmak üzere, en fazla günde iki saat ve haftada on
saat
olabilir. Okulun kapalı olduğu dönemlerde çalışma
süreleri yukarıda birinci fıkrada
öngörülen
süreleri aşamaz.
YER
VE SU ALTINDA ÇALIŞTIRMA YASAĞI
Madde
72 - Maden ocakları
ile kablo
döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer
altında veya
su altında çalışılacak işlerde onsekiz yaşını doldurmamış
erkek
ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır.
GECE
ÇALIŞTIRMA YASAĞI
Madde
73 - Sanayie ait
işlerde
onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç
işçilerin
gece çalıştırılması yasaktır.
Onsekiz yaşını
doldurmuş kadın işçilerin gece
postalarında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte
gösterilir.
ANALIK
HALİNDE ÇALIŞMA VE SÜT İZNİ
Madde
74 - Kadın
işçilerin
doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak
üzere
toplam onaltı haftalık süre için
çalıştırılmamaları
esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce
çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta
süre
eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile
kadın işçi isterse doğumdan önceki
üç haftaya
kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın
işçinin
çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere
eklenir. (Ek
cümle: 13/02/2011-6111 S.K 76. mad.) Kadın işçinin
erken
doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı
çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası
sürelere
eklenmek suretiyle kullandırılır.
Yukarıda
öngörülen süreler
işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine
göre
doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu
süreler
hekim raporu ile belirtilir.
Hamilelik
süresince kadın işçiye periyodik
kontroller için ücretli izin verilir.
Hekim raporu ile
gerekli görüldüğü
takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif
işlerde
çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde
bir indirim
yapılmaz.
İsteği halinde
kadın işçiye, onaltı haftalık
sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde
onsekiz
haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin
verilir.
Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında
dikkate
alınmaz.
Kadın
işçilere bir yaşından
küçük çocuklarını emzirmeleri
için
günde toplam birbuçuk saat süt izni
verilir. Bu
sürenin hangi saatler arasında ve kaça
bölünerek
kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre
günlük çalışma süresinden sayılır.
İŞÇİ
ÖZLÜK DOSYASI
Madde
75 - İşveren
çalıştırdığı her işçi için bir
özlük
dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin
kimlik
bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca
düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve
kayıtları
saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere
göstermek zorundadır.
İşveren,
işçi hakkında edindiği bilgileri
dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak
kullanmak ve
gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan
bilgileri
açıklamamakla yükümlüdür.
YÖNETMELİKLER
Madde
76 - Nitelikleri
gereği
günlük ve haftalık çalışma
sürelerinin 63
üncü maddede
öngörüldüğü şekilde
uygulanması mümkün olmayan iş ve işyerlerinde
çalışma
sürelerinin günlük yasal çalışma
süresini
aşmayacak şekilde ve en çok altı aya kadar denkleştirme
süresi tanınarak uygulanmasını sağlayacak usuller
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak
yönetmeliklerle
düzenlenir.
Nitelikleri
dolayısıyla devamlı çalıştıkları
için durmaksızın birbiri ardına işçi postaları
çalıştırılarak işletilen yahut nöbetleşe
işçi
postaları ile yapılan işlerde, çalışma sürelerine,
hafta
tatillerine ve gece çalışmalarına ve çalışma
ortasındaki
zorunlu dinlenmelere dair özel usul ve esaslar
Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak
yönetmeliklerle
düzenlenir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM : İŞ SAĞLIĞI VE
GÜVENLİĞİ
İŞVERENLERİN
VE İŞÇİLERİN
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Madde
77 - İşverenler
işyerlerinde iş
sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her
türlü önlemi almak, araç ve
gereçleri
noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve
güvenliği
konusunda alınan her türlü önleme uymakla
yükümlüdürler.
İşverenler
işyerinde alınan iş sağlığı ve
güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek,
işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler,
alınması
gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek
ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek
zorundadırlar.
Yapılacak eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak
yönetmelikle
düzenlenir.
İşverenler
işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve
tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş
günü
içinde yazı ile ilgili bölge
müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar.
Bu
bölümde ve iş sağlığı ve güvenliğine
ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde yer alan
hükümler işyerindeki çıraklara ve
stajyerlere de
uygulanır.
SAĞLIK
VE GÜVENLİK TÜZÜK VE
YÖNETMELİKLERİ
Madde
78 - ( Değişik
madde:
15/05/2008-5763 S.K/3.md.)
Bu Kanuna tabi
işyerlerinde iş sağlığı ve
güvenliği şartlarının belirlenmesi ve gerekli
önlemlerin
alınması, işyerlerinde kullanılan araç, gereç,
makine ve
hammaddeler yüzünden çıkabilecek iş
kazaları ve meslek
hastalıklarının önlenmesi ve özel durumları sebebiyle
korunması gereken kişilerin çalışma şartlarının
düzenlenmesi, ayrıca iş sağlığı ve güvenliği
mevzuatına
uygunluğu yönünden; işçi sayısı, işin ve
işyerinin
özellikleri ile tehlikesi dikkate alınarak işletme belgesi
alması
gereken işyerleri ile belgelendirilmesi gereken işler veya
ürünler ve bu belge veya belgelerin alınmasına
ilişkin usul
ve esaslar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda
yapılacak
risk değerlendirmesi, kontrol, ölçüm,
inceleme ve
araştırmaların usul ve esasları ile bunları yapacak kişi ve
kuruluşların niteliklerinin belirlenmesi, gerekli iznin verilmesi ve
verilen iznin iptal edilmesi Sağlık Bakanlığının
görüşü
alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
İŞİN
DURDURULMASI VEYA İŞYERİNİN KAPATILMASI
Madde
79 - Bir işyerinin
tesis ve
tertiplerinde, çalışma yöntem ve şekillerinde,
makine ve
cihazlarında işçilerin yaşamı için tehlikeli olan
bir
husus tespit edilirse, bu tehlike giderilinceye kadar işyerlerini iş
sağlığı ve güvenliği bakımından denetlemeye yetkili iki
müfettiş, bir işçi ve bir işveren temsilcisi ile
Bölge
Müdüründen oluşan beş kişilik bir komisyon
kararıyla,
tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulur
veya
işyeri kapatılır. Komisyona kıdemli iş müfettişi başkanlık
eder.
Komisyonun çalışmaları ile ilgili sekretarya işleri
bölge
müdürlüğü tarafından
yürütülür.
Askeri işyerleri
ile yurt emniyeti için gerekli
maddeler üretilen işyerlerindeki komisyonun yapısı,
çalışma
şekil ve esasları Milli Savunma Bakanlığı ile Çalışma ve
Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca birlikte hazırlanacak bir
yönetmelikle
belirtilir.
Bu maddeye
göre verilecek durdurma veya kapatma
kararına karşı işverenin yerel iş mahkemesinde altı iş
günü
içinde itiraz etmek yetkisi vardır.
İş mahkemesine
itiraz, işin durdurulması veya işyerinin
kapatılması kararının uygulanmasını durdurmaz.
Mahkeme itirazı
öncelikle görüşür
ve altı iş günü içinde karara bağlar.
Kararlar
kesindir.
Bir işyerinde
çalışan işçilerin yaş,
cinsiyet ve sağlık durumları böyle bir işyerinde
çalışmalarına engel teşkil ediyorsa, bunlar da
çalışmaktan alıkonulur.
Yukarıdaki
fıkralar gereğince işyerlerinde
işçiler için tehlikeli olan tesis ve tertiplerin
veya
makine ve cihazların ne şekilde işletilmekten alıkonulacağı ve bunların
ne şekilde yeniden işletilmelerine izin verilebileceği, işyerinin
kapatılması ve açılması, işin durdurulmasına veya işyerinin
kapatılmasına karar verilinceye kadar acil hallerde alınacak
önlemlere ilişkin hususlar ile komisyonda görev
yapacak
işçi ve işveren temsilcilerinin nitelikleri,
seçimi,
komisyonun çalışma şekil ve esasları Çalışma ve
Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir
yönetmelikte
gösterilir.
Bir işyerinin
kurulmasına ve işletilmesine izin
verilmiş olması 78 inci maddede öngörülen
yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına
hiçbir
zaman engel olamaz.
Bu maddenin
birinci fıkrası gereğince makine, tesisat
ve tertibat veya işin durdurulması veya işyerinin kapatılması sebebiyle
işsiz kalan işçilere işveren ücretlerini
ödemeye veya
ücretlerinde bir düşüklük olmamak
üzere meslek
veya durumlarına göre başka bir iş vermeye zorunludur.
İŞ
SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU
Madde
80 - Bu Kanuna
göre
sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi
çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin
yapıldığı
işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu
kurmakla yükümlüdür.
İşverenler iş
sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş
sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararları
uygulamakla yükümlüdürler.
İş sağlığı ve
güvenliği kurullarının oluşumu,
çalışma yöntemleri, ödev, yetki ve
yükümlülükleri Çalışma
ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte
gösterilir.
İŞYERİ
HEKİMLERİ
Madde
81 - ( Değişik
madde:
15/05/2008-5763 S.K/4.md.)
İşverenler,
devamlı olarak en az elli işçi
çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş sağlığı ve
güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının
izlenmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi,
işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık ve
güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi
amacıyla,
işyerindeki işçi sayısı, işyerinin niteliği ve işin tehlike
sınıf ve derecesine göre;
a) İşyeri sağlık
ve güvenlik birimi oluşturmakla,
b) Bir veya birden
fazla işyeri hekimi ile gereğinde
diğer sağlık personelini görevlendirmekle,
c) Sanayiden
sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı
olan bir veya birden fazla mühendis veya teknik elemanı
görevlendirmekle,
yükümlüdürler.
İşverenler, bu
yükümlülüklerinin
tamamını veya bir kısmını, bünyesinde çalıştırdığı
ve bu
maddeye dayanılarak çıkarılacak yönetmelikte
belirtilen
vasıflara sahip personel ile yerine getirebileceği gibi, işletme
dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet
alarak da yerine getirebilir. Bu şekilde hizmet alınması işverenin
sorumluklarını ortadan kaldırmaz.
(Ek fıkra:
23/07/2010-6009 S.K/49.md.) İşyeri sağlık ve
güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik
birimlerinin
nitelikleri, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet
alınmasına ilişkin hususlar, bu birimlerde bulunması gereken
araç, gereç ve teçhizat ile
görevlendirilecek
işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık
personelinin
nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve
sorumlulukları, çalışma şartları, görevlerini nasıl
yürütecekleri, eğitimleri ve belgelendirilmeleri ile
eğitim
kurumlarının yetkilendirilmeleri, işyeri hekimi ve iş
güvenliği
uzmanı eğitim programlarının ve bu programlarda görev alacak
eğiticilerin niteliklerinin belirlenmesi ve belgelendirilmeleri ile
eğitimlerin sonunda yapılacak sınavlar ilgili tarafların
görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal
Güvenlik
Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
(Ek fıkra:
23/07/2010-6009 S.K/49.md.) İşyeri
hekimlerinin, işyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak
sağlık
ve güvenlik birimlerinde görevlendirilmeleri ve
hizmet
verilen işyerlerinde çalışan işçilerle sınırlı
olmak
üzere görevlerini yerine getirmeleri hususunda diğer
kanunların kısıtlayıcı hükümleri uygulanmaz.
(Mülga
fıkra: 23/07/2010-6009 S.K/49.md.)
Kanuna veya
kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan
kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuatına göre
çalıştırılmakta olan hekimlere,
üçüncü
fıkrada öngörülen eğitimler aldırılmak
suretiyle ve
aslî görevleri kapsamında, çalışmakta
oldukları kurum
ve kuruluşların asıl işveren olarak çalıştırdıkları
işçilerin işyeri hekimliği hizmetleri
gördürülür. Bu kurum ve
kuruluşların diğer personel
için oluşturulmuş olan sağlık birimleri, işyeri sağlık ve
güvenlik birimi olarak da kullanılabilir.
İŞ
GÜVENLİĞİ İLE GÖREVLİ
MÜHENDİS VEYA TEKNİK ELEMANLAR
Madde
82 - (
Mülga madde:
15/05/2008-5763 S.K/37. md.)
İŞÇİLERİN
HAKLARI
Madde
83 - İşyerinde iş
sağlığı ve
güvenliği açısından işçinin sağlığını
bozacak veya
vücut bütünlüğünü
tehlikeye sokacak
yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan
işçi,
iş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit
edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep
edebilir. Kurul aynı gün acilen toplanarak kararını verir ve
durumu tutanakla tespit eder. Karar işçiye yazılı olarak
bildirilir.
İş sağlığı ve
güvenliği kurulunun bulunmadığı
işyerlerinde talep, işveren veya işveren vekiline yapılır.
İşçi
tesbitin yapılmasını ve durumun yazılı olarak kendisine bildirilmesini
isteyebilir. İşveren veya vekili yazılı cevap vermek zorundadır.
Kurulun
işçinin talebi yönünde karar
vermesi halinde işçi, gerekli iş sağlığı ve
güvenliği
tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir.
İşçinin
çalışmaktan kaçındığı
dönem içinde ücreti ve diğer hakları
saklıdır.
İş sağlığı ve
güvenliği kurulunun kararına ve
işçinin talebine rağmen gerekli tedbirin alınmadığı
işyerlerinde
işçiler altı iş günü içinde, bu
Kanunun 24
üncü maddesinin (I) numaralı bendine uygun olarak
belirli
veya belirsiz süreli hizmet akitlerini derhal feshedebilir.
Bu Kanunun 79 uncu
maddesine göre işyerinde işin
durdurulması veya işyerinin kapatılması halinde bu madde
hükümleri uygulanmaz.
İÇKİ
VEYA UYUŞTURUCU MADDE KULLANMA
YASAĞI
Madde
84 - İşyerine sarhoş
veya
uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü
içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.
İşveren; işyeri
eklentilerinden sayılan kısımlarda, ne
gibi hallerde, hangi zamanda ve hangi şartlarla alkollü
içki içilebileceğini belirleme yetkisine sahiptir.
Alkollü
içki kullanma yasağı;
a)
Alkollü içki yapılan işyerlerinde
çalışan ve işin gereği olarak üretileni
denetlemekle
görevlendirilen,
b) Kapalı kaplarda
veya açık olarak alkollü
içki satılan veya içilen işyerlerinde işin gereği
alkollü içki içmek zorunda olan,
c) İşinin niteliği
gereği müşterilerle birlikte
alkollü içki içmek zorunda olan,
İşçiler
için uygulanmaz.
AĞIR
VE TEHLİKELİ İŞLER
Madde
85 - Onaltı yaşını
doldurmamış
genç işçiler ve çocuklar ile
çalıştığı işle
ilgili mesleki eğitim almamış işçiler * ağır ve tehlikeli
işlerde çalıştırılamaz.
Hangi işlerin ağır
ve tehlikeli işlerden sayılacağı,
kadınlarla onaltı yaşını doldurmuş fakat onsekiz yaşını bitirmemiş
genç işçilerin hangi çeşit ağır ve
tehlikeli
işlerde çalıştırılabilecekleri Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal
Güvenlik
Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
AĞIR
VE TEHLİKELİ İŞLERDE RAPOR
Madde
86 - Ağır ve
tehlikeli işlerde
çalışacak işçilerin işe girişinde veya işin
devamı
süresince en az yılda bir, bedence bu işlere elverişli ve
dayanıklı oldukları işyeri hekimi, işçi sağlığı
dispanserleri,
bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar
Kurumu, sağlık ocağı, hükümet veya belediye hekimleri
tarafından verilmiş muayene raporları olmadıkça, bu
gibilerin
işe alınmaları veya işte çalıştırılmaları yasaktır. Sosyal
Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini yapmaktan
kaçınamaz.
İşyeri hekimi
tarafından verilen rapora itiraz halinde,
işçi en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu hastanesi sağlık
kurulunca muayeneye tabi tutulur, verilen rapor kesindir.
Yetkili memurlar
isteyince, bu raporları işveren
kendilerine göstermek zorundadır.
Bu raporlar damga
vergisi ve her çeşit resim ve
harçtan muaftır.
ON
SEKİZ YAŞINDAN KÜÇÜK
İŞÇİLER İÇİN RAPOR
Madde
87 - Ondört
yaşından
onsekiz yaşına kadar (onsekiz dahil) çocuk ve
genç
işçilerin işe alınmalarından önce işyeri hekimi,
işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde
sırası
ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı,
hükümet
veya belediye hekimlerine muayene ettirilerek işin niteliğine ve
şartlarına göre vücut yapılarının dayanıklı olduğunun
raporla
belirtilmesi ve bunların onsekiz yaşını dolduruncaya kadar altı ayda
bir defa aynı şekilde doktor muayenesinden geçirilerek bu
işte
çalışmaya devamlarına bir sakınca olup olmadığının kontrol
ettirilmesi ve bütün bu raporların işyerinde
saklanarak
yetkili memurların isteği üzerine kendilerine
gösterilmesi
zorunludur. Sosyal Sigortalar Kurumu işe ilk giriş muayenesini
yapmaktan kaçınamaz.
Birinci fıkrada
yazılı hekimlerce verilen rapora itiraz
halinde, işçi en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu hastanesi
sağlık
kurulunca muayeneye tabi tutulur, verilen rapor kesindir.
Bu raporlar damga
vergisi ve her çeşit resim ve
harçtan muaftır.
GEBE
VEYA ÇOCUK EMZİREN KADINLAR
İÇİN YÖNETMELİK
Madde
88 - Gebe veya
çocuk
emziren kadınların hangi dönemlerde ne gibi işlerde
çalıştırılmalarının yasak olduğu ve bunların
çalışmalarında sakınca olmayan işlerde hangi şartlar ve
usullere
uyacakları, ne suretle emzirme odaları veya çocuk bakım
yurdu
(kreş) kurulması gerektiği veya hangi hallerde dışarıdan hizmet
alabilecekleri * Sağlık Bakanlığının görüşü
alınarak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
ÇEŞİTLİ
YÖNETMELİKLER
Madde
89 - Sağlık
Bakanlığının
görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal
Güvenlik
Bakanlığı;
a) Ağır ve
tehlikeli işlerden başka işler için
de işçilerin işe başlamadan hekim muayenesinden
geçirilmelerini,
b) Bazı işlerde
çalışan işçilerin belirli
sürelerde genel olarak sağlık muayenesinden
geçirilmelerini,
c)
Çeşitli veya bir kısım işlerde çalışan
işçilerin sağlık durumlarının aksaması, yaptıkları işin
ürünlerine ve genel sağlığa yahut birlikte
çalıştıkları öteki işçilere zararlı
olursa, bu
gibilerin o işlerden çıkarılmalarını,
d) Ne durumda ve
ne gibi şartları haiz olan
işyerlerinde banyo, uyku, dinlenme ve yemek yerleri ile işçi
evleri ve işçi eğitimi yerleri yapılmasını,
Öngören
yönetmelikler hazırlayabilir.
ALTINCI
BÖLÜM : İŞ VE İŞÇİ
BULMA
İŞ
VE İŞÇİ BULMAYA ARACILIK
Madde
90 - İş arayanların
elverişli
oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler
için
uygun işçiler bulunmasına aracılık görevi,
Türkiye İş
Kurumu ve bu hususta izin verilen özel istihdam
bürolarınca
yerine getirilir.
YEDİNCİ
BÖLÜM : ÇALIŞMA
HAYATININ DENETİMİ VE TEFTİŞİ
DEVLETİN
YETKİSİ
Madde
91 - Devlet,
çalışma
hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izler, denetler ve teftiş
eder. Bu ödev Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına
bağlı ihtiyaca yetecek sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye
yetkili iş müfettişlerince yapılır.
(Ek fıkra:
13/02/2011-6111 S.K 77. mad.) 30/1/1950
tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 10 uncu maddesine
istinaden iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin
kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel
alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal
Güvenlik
Bakanlığı bölge müdürlüklerince
incelenir.
Askeri
işyerleriyle yurt güvenliği için
gerekli maddeler üretilen işyerlerinin denetim ve teftişi
konusu
ve sonuçlarına ait işlemler Milli Savunma Bakanlığı ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birlikte
hazırlanacak yönetmeliğe göre
yürütülür.
YETKİLİ
MAKAM VE MEMURLAR
Madde
92 - 91 inci madde
hükmünün uygulanması için iş
hayatının izlenmesi,
denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan iş
müfettişleri,
işyerlerini ve eklentilerini, işin
yürütülmesi tarzını
ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve
makineleri, ham ve işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan
malzemeyi 93 üncü maddede yazılı esaslara uyarak
gerektiği
zamanlarda ve işçilerin yaşamına, sağlığına,
güvenliğine,
eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve
tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu
Kanunla
suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak
İş
Teftişi Tüzüğünde açıklanan
şekillerde bu halleri
önlemek yetkisine sahiptirler.
(Değişik fıkra:
13/02/2011-6111 S.K 78. mad.) Teftiş,
denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu
işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme
ve
teftişle görevli iş müfettişleri ve işçi
şikayetlerini
inceleyen bölge müdürlüğü
memurları tarafından
çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli
olan
belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş
müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini
yapmaları
için kendilerine her çeşit kolaylığı
göstermek, bu
yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle
yükümlüdürler.
(Değişik fıkra:
13/02/2011-6111 S.K 78. mad.)
Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş
müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle
görevli bölge
müdürlüğü memurları
tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar
geçerlidir. İş müfettişleri tarafından
düzenlenen
raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin
kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde
yetkili iş
mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı
taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre kanun
yoluna
başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince
hüküm altına alınan işçi alacağının
tahsiline engel
teşkil etmez.
YETKİLİ
MEMURLARIN ÖDEVİ
Madde
93 - İş hayatını
izleme,
denetleme ve teftiş yetkisi olan iş müfettişleri
görevlerini
yaparlarken işin normal gidişini ve işyerinin işlemesini, inceledikleri
konunun niteliğine göre mümkün olduğu kadar
aksatmamak,
durdurmamak ve güçleştirmemekle ve resmi işlemlerin
yürütülüp
sonuçlandırılması için,
açıklanması gerekmedikçe, işverenin ve işyerinin
meslek
sırları ve şartları, ekonomik ve ticari hal ve durumları hakkında
gördükleri ve öğrendikleri hususları tamamen
gizli
tutmak ve kendileri tarafından bilgileri ve ifadeleri alınan yahut
kendilerine başvuran veya ihbarda bulunan işçilerin ve başka
kişilerin isimlerini ve kimliklerini açıklamamakla
yükümlüdürler.
MUAFİYET
Madde
94 - İşçi
ve
işverenlerle bunların meslek kuruluşları tarafından kendilerini
ilgilendiren ve iş hayatına ilişkin işlerde Çalışma ve
Sosyal
Güvenlik Bakanlığına yazı ile başvurma halinde bu
dilekçeler ve bunlarla ilgili tutanak, evrak, defter ve
işlemler
damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan
muaftır.
DİĞER
MERCİLER TARAFINDAN YAPILAN TEFTİŞLER
Madde
95 - ( Değişik
fıkra:
15/05/2008-5763 S.K/7.md.) İşyerinin açılmasına izin vermeye
yetkili belediyeler ile diğer ilgili makamlar bu izni vermeden
önce, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca iş
mevzuatına göre verilmesi gerekli işletme belgesinin varlığını
araştırır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
işletme
belgesi verilmemiş işyerlerine belediyeler veya diğer ilgili makamlarca
açılma izni verilemez.
Kamu kurum ve
kuruluşları, işyerlerinde yapacakları iş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili teftiş ve denetlemelerin
sonuçlarını ve yapacakları işlemleri o yer için
yetkili
bölge müdürlüğüne
bildirirler.
İşyerinin kurulup
açılmasına izin vermeye
yetkili belediyelerle diğer ilgili makamlar her ay bu hususta izin
verdikleri, işveren ve işyerinin isim ve adresini ve yapılan işin
çeşidini gösterir listeleri bir sonraki ayın
onbeşine kadar
o yerin bağlı bulunduğu bölge
müdürlüğüne
bildirirler.
İŞÇİ
VE İŞVERENİN SORUMLULUĞU
Madde
96 - İş denetimi ve
teftişine
yetkili iş müfettişleri tarafından ifade ve bilgilerine
başvurulan
işçilere, işverenlerin gerek doğrudan doğruya ve gerek
dolayısıyla telkinlerde bulunmaları, işçileri
gerçeği
saklamaya yahut değiştirmeye sevk veya herhangi bir suretle zorlamaları
veyahut işçilerin ilgili makamlara başvurmaları, haber ve
ifade
vermeleri üzerine, bunlara karşı kötü
davranışlarda
bulunmaları yasaktır.
İşçilerin
çalıştıkları veya ayrıldıkları
işyerleriyle işverenleri hakkında gerçeğe uygun olmayan
haberler
vererek gereksiz işlemlerle uğraştırılmaları veya işverenleri haksız
yere kötü duruma düşürmeye
kalkışmaları ve iş
müfettişlerince kendilerinden sorulan hususlar için
doğru
olmayan cevaplar vererek denetim ve teftişin yapılmasını
güçleştirmek veya yanlış bir sonuca vardırmak gibi
kötü niyetli davranışlarda bulunmaları yasaktır.
ZABITANIN
YARDIMI
Madde
97 - Bu Kanun
hükümlerinin tam ve gerektiği gibi uygulanabilmesi
için işyerlerini teftiş ve denetlemeye yetkili iş
müfettişlerinin gerekli görmeleri ve istemeleri
halinde,
zabıta kuvvetleri, bu iş müfettişlerinin görevlerini
iyi bir
şekilde yapabilmelerini sağlamak üzere her
türlü
yardımda bulunmakla yükümlüdürler.
SEKİZİNCİ
BÖLÜM : İDARİ CEZA
HÜKÜMLERİ
İŞYERİNİ
BİLDİRME
YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRILIK
Madde
98 - ( Değişik
fıkra:
15/05/2008-5763 S.K/8.md.) Bu Kanunun 3 üncü
maddesinin
birinci ve ikinci fıkralarındaki işyeri bildirme
yükümlülüğüne aykırı
davranan işveren veya
işveren vekiline, çalıştırılan her işçi
için
yüz Yeni Türk Lirası, 85 inci madde kapsamındaki
işyerlerinde
ise çalıştırılan her işçi için bin
Yeni Türk
Lirası, 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki
işyerini
muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine
ayrı ayrı on bin Yeni Türk Lirası idari para cezası verilir.
Bu para cezasının
kesinleşmesinden sonra bildirim
yükümlülüğüne aykırılığın
sürmesi halinde
takip eden her ay için aynı miktar ceza uygulanır.
GENEL
HÜKÜMLERE AYKIRILIK
Madde
99 - Bu Kanunun;
a) 5 inci ve 7 nci
maddelerde öngörülen
ilke ve yükümlülüklere aykırı
davranan,
b) 8 inci maddenin
son fıkrasındaki belgeyi
işçiye vermeyen, 14 üncü madde
hükümlerine
aykırı davranan,
c) 28 inci
maddesine aykırı olarak çalışma
belgesi düzenleme
yükümlülüğüne aykırı
davranan veya bu belgeye gerçeğe aykırı bilgi yazan,
İşveren veya
işveren vekiline bu durumdaki her
işçi için elli milyon lira para cezası verilir.
TOPLU
İŞÇİ ÇIKARMA İLE İLGİLİ
HÜKÜMLERE AYKIRILIK
Madde
100 - Bu Kanunun 29
uncu
maddesindeki hükümlere aykırı olarak işçi
çıkaran işveren veya işveren vekiline işten
çıkardığı her
işçi için ikiyüz milyon lira para cezası
verilir.
ÖZÜRLÜ
VE ESKİ
HÜKÜMLÜ ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞUNA
AYKIRILIK
Madde
101 - Bu Kanunun 30
uncu
maddesindeki hükümlere aykırı olarak
özürlü ve
eski hükümlü çalıştırmayan
işveren veya işveren
vekiline çalıştırmadığı her
özürlü ve eski
hükümlü ve çalıştırmadığı her ay
için
yediyüzelli milyon lira para cezası verilir. Kamu kuruluşları
da
bu para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulamaz.
ÜCRET
İLE İLGİLİ HÜKÜMLERE
AYKIRILIK
Madde
102 - Bu Kanunun;
a) (Değişik bent:
17/04/2008-5754 S.K./85.mad.) 32 nci
maddesinde belirtilen ücret ile işçinin bu Kanundan
veya
toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan
ücret ödemelerini süresi içinde
kasden
ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu maddesinde
belirtilen
komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye
ödemeyen
veya noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki
her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel
olarak
açılan banka hesabına ödemeyen işveren, işveren
vekili ve
üçüncü kişiye bu durumda olan her
işçi ve
her ay için yüz Yeni Türk Lirası idari
para cezası ,
b) 37 nci
maddesine aykırı olarak ücrete ilişkin
hesap pusulası düzenlemeyen veya işçi
ücretlerinden 38
inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren veya
yaptığı
ücret kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen 52 nci
maddedeki belgeyi vermeyen işveren veya işveren vekiline
ikiyüz
milyon lira para cezası,
c) 41 inci
maddesinde belirtilen fazla
çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen,
işçiye hak
ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde
yapılacak çalışmalar için işçinin
onayını almayan
işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi
için yüz milyon lira para cezası, Verilir.
YILLIK
ÜCRETLİ İZİN HÜKÜMLERİNE
AYKIRILIK
Madde
103 - Yıllık
ücretli izni
bu Kanunun 56 ncı maddesine aykırı olarak bölen veya izin
ücretini 57 nci maddenin üç ve
dördüncü
fıkralarında belirtilen usule aykırı olarak ödeyen veya eksik
ödeyen veya 59 uncu maddedeki hak edilmiş izni kullanmadan iş
sözleşmesinin sona ermesi halinde bu izne ait ücreti
ödemeyen veya 60 ıncı maddede belirtilen yönetmeliğin
esas ve
usullerine aykırı olarak izin kullandırmayan veya eksik kullandıran
işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi
için yüz milyon lira para cezası verilir.
İŞİN
DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN
HÜKÜMLERE AYKIRILIK
Madde
104 - Bu Kanunun 63
üncü maddesinde ve bu maddede belirtilen
yönetmelikte
belirlenen çalışma sürelerine aykırı olarak
işçilerini çalıştıran veya 68 inci maddesindeki
ara
dinlenmelerini bu maddeye göre uygulamayan veya
işçileri 69
uncu maddesine aykırı olarak geceleri yedibuçuk saatten
fazla
çalıştıran; gece ve gündüz postalarını
değiştirmeyen,
71 inci maddesi hükmüne aykırı hareket eden, 72 nci
maddesi
hükümlerine aykırı olarak bu maddede belirtilen
yerlerde
onsekiz yaşını doldurmamış erkek çocukları ve
gençleri ve
her yaştaki kadınları çalıştıran, 73 üncü
maddesine
aykırı olarak çocuk ve genç işçileri
gece
çalıştıran veya aynı maddede anılan yönetmelik
hükümlerine aykırı hareket eden 74
üncü
maddesindeki hükme aykırı olarak doğumdan önceki ve
sonraki
sürelerde gebe veya doğum yapmış kadınları
çalıştıran veya
ücretsiz izin vermeyen, 75 inci maddesindeki işçi
özlük dosyalarını düzenlemeyen, 76 ncı
maddesinde
belirtilen yönetmelik hükümlerine uymayan
işveren veya
işveren vekiline beşyüz milyon lira para cezası verilir.
64
üncü ve 65 inci maddede
öngörülen hükümlere aykırı
davranan işveren
veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi
için
yüz milyon lira para cezası verilir.
İŞ
SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ
HÜKÜMLERE AYKIRILIK
Madde
105 - ( Değişik
madde:
15/05/2008-5763 S.K/9.md.)
Bu Kanunun;
a) 78 inci
maddesinde öngörülen
yönetmeliklerdeki hükümlere uymayan işveren
veya işveren
vekiline, alınmayan her iş sağlığı ve güvenliği
önlemi
için iki yüz Yeni Türk Lirası, alınmayan
önlemler
için izleyen her ay aynı miktar,
b) 86 ncı maddesi
uyarınca işçilere doktor
raporu almayan işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her
işçi için, 87 nci maddesi gereğince
çocuklara
doktor raporu almayan işveren veya işveren vekiline bu durumdaki her
çocuk için iki yüz Yeni Türk
Lirası,
c) 77 nci
maddesine aykırı hareket eden, 78 inci
maddesi gereği işletme belgesi almadan işyeri açan veya
belgelendirilmesi gereken işler veya ürünler
için
belge almayan, 79 uncu maddesi gereğince faaliyeti durdurulan işi izin
almadan devam ettiren veya kapatılan işyerlerini izinsiz
açan,
80 inci maddesinde öngörülen iş sağlığı ve
güvenliği kurullarının kurulması ve çalıştırılması
ile
ilgili hükümlere aykırı davranan, iş sağlığı ve
güvenliği kurullarınca alınan kararları uygulamayan, 81 inci
maddesinde belirtilen
yükümlülükleri yerine
getirmeyen, 88 ve 89 uncu maddelerinde
öngörülen
yönetmeliklerde gösterilen şartlara ve usullere
uymayan
işveren veya işveren vekiline biner Yeni Türk Lirası,
d) Bu Kanunun 85
inci maddesine aykırı olarak ağır ve
tehlikeli işlerde onaltı yaşından
küçükleri
çalıştıran veya aynı maddede belirtilen
yönetmelikte
gösterilen yaş kayıtlarına aykırı işçi
çalıştıran
işveren veya işveren vekiline her işçi için bin
Yeni
Türk Lirası, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen
mesleki
eğitim almamış işçi çalıştıran işveren veya
işveren
vekiline her işçi için beşyüz Yeni
Türk Lirası,
idari para cezası
verilir.
İŞ
VE İŞÇİ BULMA HÜKÜMLERİNE
AYKIRILIK
Madde
106 - Bu Kanunun 90
ıncı
maddesinde öngörülen izni almadan faaliyet
gösteren
işverene bir milyar lira para cezası verilir.
İŞ
HAYATININ DENETİM VE TEFTİŞİ İLE İLGİLİ
HÜKÜMLERE AYKIRILIK
Madde
107- (Değişik madde:
23/01/2008-5728 S.K./500.mad)
Bu Kanunun;
a) 92 nci
maddesinin ikinci fıkrasındaki
yükümlülüklerini yerine getirmeyen,
b) 96 ncı
maddesindeki yasaklara uymayan,
işveren veya
işveren vekiline sekizbin Türk Lirası
idarî para cezası verilir.
İş
müfettişlerinin bu Kanundan veya diğer
kanunlardan doğan her çeşit teftiş, denetleme yetki ve
görevleri gereğince görevlerinin yerine getirilmesi
sırasında, görevlerini yapma ve sonuçlandırmaya
engel olan
kimselere, fiil suç oluşturmadığı takdirde, sekizbin
Türk
Lirası idarî para cezası verilir.
İDARİ
PARA CEZALARININ UYGULANMASINA İLİŞKİN
HUSUSLAR
Madde
108 - ( Değişik
madde:
15/05/2008-5763 S.K/10.md.)
Bu Kanunda
öngörülen idari para
cezaları, 101 ve 106 ncı maddelerdeki idari para cezaları
hariç,
gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı Bölge
Müdürünce verilir.
101 ve 106 ncı maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan
Türkiye İş Kurumu İl Müdürü
tarafından verilir ve
genel esaslara göre tahsil edilir. (Değişik cümle:
13/02/2011-6111 S.K 79. mad.) 101 inci ve 106 ncı maddeler kapsamındaki
idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu il
müdürü tarafından; birden fazla ilde
işyerleri bulunan
işverenlere uygulanacak idari para cezası ise işyerlerinin merkezinin
bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il
müdürünce
verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir.
DOKUZUNCU
BÖLÜM : ÇEŞİTLİ,
GEÇİCİ VE SON HÜKÜMLER
YAZILI
BİLDİRİM
Madde
109 - Bu Kanunda
öngörülen bildirimlerin ilgiliye yazılı
olarak ve imza
karşılığında yapılması gerekir. Bildirim yapılan kişi bunu imzalamazsa,
durum o yerde tutanakla tespit edilir. Ancak, 7201 sayılı Kanun
kapsamına giren tebligat anılan Kanun hükümlerine
göre
yapılır.
KONUT
KAPICILARININ ÖZEL ÇALIŞMA
KOŞULLARI
Madde
110 - Konut
kapıcılarının
hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma
süreleri,
hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık
ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların
düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
hazırlanacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
SANAYİ,
TİCARET, TARIM VE ORMAN İŞLERİ
Madde
111 - ( Değişik
madde:
15/05/2008-5763 S.K/11.md.)
Bu Kanunun
uygulanması bakımından; sanayiden,
ticaretten, tarım ve orman işlerinden sayılacak işlerin esasları
aşağıda belirtilmiştir.
Sanayiden
sayılacak işlerin esasları şunlardır:
a) Her
türlü madenleri arama ve topraktan
çıkarma, taş, kum ve kireç ocakları.
b) Ham, yarı ve
tam yapılmış maddelerin işlenmesi,
temizlenmesi, şeklinin değiştirilmesi, süslenmesi, satış
için hazırlanması.
c) Her
türlü kurma, onarma, sökme,
dağıtma ve yıkma.
d) Bina yapılması
ve onarımı, değiştirilmesi,
bozulması, yıkılması ve bunlara yardımcı her türlü
sınai
yapım.
e) Yol, demiryolu,
tramvay yolu, liman, kanal, baraj,
havaalanı, dalgakıran, tünel, köprü, lağım
ve kuyuların
yapılması ve onarımı, batıkların çıkarılması ve bataklık
kurutma.
f) Elektrik ve her
çeşit muharrik kuvvetlerin
elde edilmesi, değiştirilmesi, taşınması, kurma ve dağıtma.
g) Su ve gaz
tesisatı kurma ve işletmesi.
h) Telefon,
telgraf, telsiz, radyo ve televizyon kurma.
i) Gemi ve vapur
yapımı, onarımı, değiştirilmesi ve
bozup dağıtma.
j) Eşyanın
istasyon, antrepo, iskele, limanlar ve
havaalanlarında yükletilmesi, boşaltılması.
k) Basımevleri.
Ticaretten
sayılacak işlerin esasları şunlardır:
a) Ham, yarı ve
tam yapılmış her çeşit bitkisel,
hayvani veya sınai ürün ve malların alımı ve satımı.
b) Bankacılık ve
finans sektörü ile ilgili
işlerle, sigortacılık, komisyonculuk, depoculuk, ambarcılık,
antrepoculuk.
c) Su
ürünleri alımı ve satımı.
d) Karada,
göl ve akarsularda insan veya eşya ve
hayvan taşıma.
Tarım ve orman
işlerinden sayılacak işlerin esasları
şunlardır:
a) Her
çeşit meyveli ve meyvesiz bitkiler;
çay, pamuk, tütün, elyaflı bitkiler;
turunçgiller; pirinç, baklagiller;
ağaç,
ağaççık, omca, tohum, fide, fidan; sebze ve tarla
ürünleri; yem ve süt bitkilerinin
yetiştirilmesi,
üretimi, ıslahı, araştırılması, bunlarla ilgili her
türlü toprak işleri, ekim, dikim, aşı, budama,
sulama,
gübreleme, hasat, harman, devşirme, temizleme, hazırlama ve
ayırma
işleri, hastalık ve zararlılarla mücadele, toprak ıslahı,
çayır, mera, toprak ve su korunması.
b) Ormanların
korunması, planlanması (amenajman),
yetiştirilmesi, işletilmesi, sınırlandırılması çalışmaları,
bunlara ait alt yapı çalışmaları ile tohum toplama,
fidanlık,
ağaçlandırma, erozyon kontrolü, etüt proje
ve
rehabilitasyonu, ormancılık araştırma ile milli park, orman
içi
dinlenme yerleri ve kent ormanlarının kurulması, bakım ve
geliştirilmesi.
c) Her
türlü iş ve gelir hayvanlarının (arı,
ipek böceği ve benzerleri dahil) yetiştirilmesi,
üretimi,
ıslahı ve bunlarla ilgili bakım, güdüm, terbiye,
kırkım,
sağım ve ürünlerinin elde edilmesi, toplanması,
saklanması
ile bu hayvanların hastalık ve asalaklarıyla mücadele.
d) 854 sayılı
Deniz İş Kanununun hükümleri
saklı kalmak kaydıyla, kara ve su avcılığı ve üreticiliği ile
bu
yoldan elde edilen ürünlerin saklanması ve taşınması.
Yukarıda sayılan
esaslar doğrultusunda bir işin bu
Kanunun uygulanması bakımından sanayi, ticaret, tarım ve orman
işlerinden hangisinin kapsamında sayılacağı; Sanayi ve Ticaret,
Çevre ve Orman ile Tarım ve Köyişleri
bakanlıklarının
görüşleri alınarak, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik
Bakanlığınca altı ay içinde çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
BAZI
KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA
ÇALIŞANLARIN KIDEM TAZMİNATI
Madde
112 - Kanuna veya
kanunun
verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kuruluşların haklarında bu
Kanun ve 854, 5953, 5434 sayılı kanunların hükümleri
uygulanmayan personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli
olarak
istihdam edilenlere mevzuat veya sözleşmelerine göre
kıdem
tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler kıdem tazminatı sayılır.
BAZI
İŞLERDE ÇALIŞANLARIN
ÜCRETLERİNİN GÜVENCESİ
Madde
113 - Bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (ı)
bentlerinde
sayılan işyerlerinde çalışan işçiler hakkında 32,
35, 37,
38 inci madde hükümleri uygulanır. Bu maddelere
aykırılık
hallerinde ilgililer hakkında ilgili ceza hükümleri
uygulanır.
ÜÇLÜ
DANIŞMA KURULU
Madde
114 - Çalışma
barışının
ve endüstri ilişkilerinin geliştirilmesinde,
çalışma
hayatıyla ilgili mevzuat çalışmalarının ve uygulamalarının
izlenmesi amacıyla; Hükümet ile işveren, kamu
görevlileri ve işçi sendikaları konfederasyonları
arasında
etkin danışmayı sağlamak üzere,
üçlü temsile
dayalı istişari mahiyette bir danışma kurulu oluşturulur.
Kurulun
çalışma usul ve esasları
çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
KANTİN
AÇILMASI
Madde
115 - İşyerlerinde,
yüzelli ve daha fazla işçi
çalıştırılması halinde,
işçilerin ve ailelerinin gerekli ihtiyaçlarının
karşılanması amacıyla işçiler tarafından kurulacak
tüketim
kooperatiflerine işverenlerce yer tahsisi yapılabilir.
Madde
116 - 13/06/1952 tarihli
ve
5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla
Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6 ncı
maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İş Kanununun 18,
19, 20, 21 ve 29 uncu maddesi
hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Madde
117 - 05/05/1983 tarihli
ve
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında
geçen "1475 sayılı İş Kanununun" ibaresi "İş Kanununun",
ikinci
fıkrasında geçen "1475 sayılı Kanunun 13/D" ibaresi "İş
Kanununun 21 inci" şeklinde değiştirilmiştir.
Madde
118 - 2821 sayılı Kanunun
31
inci maddesinin altıncı fıkrasında geçen "1475 sayılı
Kanunun
13/A, 13/B, 13/C, 13/D, 13/E" ibareleri "İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21
inci", "1475 sayılı Kanunun 13/D" ibaresi "İş Kanununun 21 inci",
yedinci fıkrasında geçen "1475 sayılı Kanunun 13/A" ibaresi
"İş
Kanununun 18 inci", "13/A, 13/B, 13/C, 13/D ve 13/E " ibareleri "18,
19, 20 ve 21 inci" şeklinde değiştirilmiştir.
YÖNETMELİKLER
Madde
119 - Bu Kanunda
öngörülen yönetmelikler Kanunun
yayımı tarihinden
itibaren altı ay içerisinde çıkartılır.
YÜRÜRLÜKTEN
KALDIRILAN
HÜKÜMLER
Madde
120 - 25/08/1971
tarihli ve
1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi
hariç diğer
maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici
Madde 1 - Diğer
mevzuatta 1475 sayılı İş Kanununa yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış
sayılır.
Bu Kanunun 120 nci
maddesi ile
yürürlükte bırakılan 1475 sayılı İş
Kanununun 14
üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci
bendi ile
onbirinci fıkrasında, anılan Kanunun 16, 17 ve 26 ncı maddelerine
yapılan atıflar, bu Kanunun 24, 25 ve 32 nci maddelerine yapılmış
sayılır.
Geçici
Madde 2 - 1475 sayılı
Kanuna göre halen yürürlükte
bulunan
tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanun
hükümlerine
aykırı olmayan hükümleri yeni yönetmelikler
çıkarılıncaya kadar yürürlükte
kalır.
Geçici
Madde 3 - 1475 sayılı
Kanuna göre alınmış bulunan asgari ücret kararı, bu
Kanunun
39 uncu maddesine göre tespit yapılıncaya kadar
yürürlükte kalır.
Geçici
Madde 4 - Mülga
3008 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesi
hükümleri
haklarında uygulanmayanlar için, bu Kanunun
geçici 6 ncı
maddesinde sözü edilen kıdem tazminatı hakkı
12/08/1967
tarihinden itibaren başlar.
İlk defa bu Kanun
kapsamına girenlerin kıdem tazminatı
hakları bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren
başlar.
Geçici
Madde 5 - 1475 sayılı
Kanunun 25 inci maddesi ile 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin
(B) fıkrasında yer alan oranlar, bu Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca
Bakanlar Kurulu tarafından yeniden belirleninceye kadar
geçerlidir.
Geçici
Madde 6 - Kıdem
tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem
tazminatı
fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği
tarihe kadar
işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanununun
14
üncü maddesi hükümlerine
göre kıdem tazminatı
hakları saklıdır.
YÜRÜRLÜK
Madde
121 - Bu Kanun
yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
YÜRÜTME
Madde
122 - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
Dosyayı
PDF olarak aç.

|